Tuz en çok kullanılan baharat olmasına rağmen, dünyada en çok satılan baharat biberdir. Ve baharatların kralı olarak bilinir. Aslında bir meyvedir.

Karabibergiller (Piperaceae) ailesinden, biber bitkisinin meyveleri olan kurutulmuş biberlerden oluşur. Üç çeşit biberler türü vardır:

1.Yeşil biber: Olgunlaşmamış meyvelerin kurutulmuş halidir.
2.Beyaz biber: Kabuğu alınmış ve neredeyse olgunlaşmış biberli meyvelerinden elde edilir.
3.Karabiber: Pişmiş ve sonra kurutulmuş karabiber, en yaygın olanıdır.

Biberleri bu kadar popüler kılan nedir? Eh, kesinlikle baharat olarak yiyeceklere muhteşem bir tat verir, aynı zamanda fazla bilinmeyen birtakım sağlık yararları vardır. Örneğin, biberlerin diyabetlilere fayda sağlayabileceğini ve hatta karabiber esansiyel yağının kanseri engelleyebilen bir aktivite sergilediğini biliyor muydunuz?

Kanseri Önlemeye Yardım Edebilir

Zerdeçal inanılmaz şifa özellikleri nedeniyle çok popüler hale geldi, ancak araştırmacılar karabiberle birlikte kullanıldığında daha etkili olduğunu belirtiyor. Çünkü karabiberdeki piperin, vücudun zerdeçaldan gelen şaşırtıcı yararları emmesine yardımcı olur. Yakın tarihli araştırmalar; karabiber ve zerdeçal gibi çeşitli baharatların olumlu etkileri ve kanser riskini azaltmaya nasıl yardımcı olabilecekleri hakkında bilgiler paylaşıyor. Karabiber, piperazin adı verilen kapsaisine benzer biyoaktif bileşik içerir. Bu bileşik, tümörleri uzak tutabilen apoptoz hücre ölümünü başlatmaya yardımcı olur. Zerdeçalın antikanser etkileriyle kombine edildiğinde karabiber mükemmel bir kombinasyon oluşturur.
Çalışmalar, piperin maddesinin; kanser hücrelerinin büyümesini engellediğini, ancak etki mekanizmasının iyi anlaşılmadığını keşfetti. Piperin, kolon kanseri hücrelerinin büyümesini inhibe etti ve hatta bazı hücrelerde apoptozu tetikledi. Piperinin faydalı olabileceğine dair ilk kanıt kolon kanseri tedavisinde elde edilmiştir.

Sindirime Yardım Eder

Karabiber, hidroklorik asit salınması için mideye bir mesaj gönderir. Sindirimi iyileştirmeye yardımcı olan bu asittir. Bu süreç, mide yanması, hazımsızlık ve hatta gazın giderilmesine yardımcı olabilir. Gastrik asit ise, sindirim ve bağırsakta emilim sürecine gıdaları hazırlamak için midede oluşan gastrik suların hidroklorik asit bileşenidir. Asit, yiyecekleri veya midede biriken gıdayı yıkar ve böylece kolayca sindirebilecek şekilde parçalanmasına yardımcı olur. Karabiberlerde bulunan piperinin, ihtiyaç duyulan gastrik asidin üretilmesine yardımcı olabileceğine inanılıyor, bu nedenle de pozitif ve sağlıklı bir sindirim deneyimi yaşıyoruz.

Diyabetlilere Yardımcı Olabilir

Araştırmalar karabiberin etkileyici antioksidan ve antibakteriyel etkilere sahip olduğunu göstermiştir; bu harika baharatla sindirim sisteminin sağlığını geliştiren bir başka yol da vardır: Bu yararlı antioksidanlar; kan şekerini dengelemeye yardımcı olabilir. Hipergliseminin düzenlenmesi, biber ve biber özütünün sunduğu bir aktivitedir ve sonuç olarak serbest radikal hasarını azaltmaya yardımcı olur. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda yayınlanan yeni araştırmalar, piperinin obezite ve şeker hastalığı üzerindeki etkisini inceledi. Araştırmacılar, piperinin, obezite ile mücadelede etkili olduğunu ve herhangi bir diyabetik diyet planı için mükemmel olduğunu, istirahat kasının metabolik hızının yukarı düzenlenmesine yardımcı olduğunu, obeziteyi ve şeker hastalığını hafifletebileceğini buldu.

Kilo Vermeye Yardım Eder

Birçok araştırmacı, biberin içinde bulunan piperinden dolayı yağ yakmaya yardımcı olduğunu düşünüyorlar. Örneğin, Hint Journal of Pharmacology’de yayınlanan fareler üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada; obezite tarafından tetiklenen dislipidemi geliştirmek için farelere yüksek yağlı besinler verildi. Ayrıca deneklere üç hafta boyunca piperin ve sibutramin takviye edildi. Araştırmacılar, yüksek yağlı diyetle birlikte verilen piperin takviyesi sadece vücut ağırlığını, trigliserid, toplam kolesterol, LDL, VLDL ve yağ kütlesini önemli ölçüde azaltmakla kalmadı; aynı zamanda HDL düzeylerini de artırdı. Piperin, yağ ve lipidlerin azalmasına yardımcı olabilir ve kilo verdirir. Bununla birlikte, bu iddiayı desteklemek için daha fazla çalışma gerekmektedir. Biber, yemek pişirirken yüksek kalorili sosların yerini alabilecek bir baharattır. Basitçe söylemek gerekirse, biber, ağır soslara ve kremalara kıyasla çok az kaloriye sahiptir. Bu nedenle biber, birkaç kilo vermenize yardımcı olmak için harika bir yol olabilir.

Yüksek Tansiyonu Dengeler

Karabiber neredeyse tuzsuz olduğundan, tuz yerine kullanmanız; genel tuz alımını azaltmanıza, sonuçta yüksek tansiyonunuzu düşürmenize yardımcı olabilir. Tuz alımının azaltılması, sıvı tutma oranını ve rahatsız edici şişkinliği azaltabilir. Karabiber, zencefil, kişniş, sarımsak ve defne yaprağı gibi baharatları tuz yerine yiyeceğinize eklemek, bir şeyleri eksikmiş gibi hissetmeden tansiyonunuzu kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Slovakya’daki Comenus Üniversitesi’nde fareler üzerinde yapılan bir araştırma, oral yolla alınan piperinin; kan basıncının kısmen yükselmesini engelleyebildiğini ve Journal of Cardiovascular Pharmacology dergisinde yayınlanan bir başka çalışma da; kan basıncını düşürücü etkileri doğruladığını tespit etti.

Antibakteriyeldir

Karabiberde bulunan piperin, birçok antienflamatuvar etki gösteren fitokimyasal veya fito-besleyici bir maddedir ve farelerde bakteriyel gelişim üzerinde terapötik faydalar göstermiştir. Araştırmacılar piperinin etkilerini; kemirgen fagositik kan hücrelerinde piroptoz üzerinde araştırdılar ve bu maddenin hastalıklara neden olan bakterilerin gelişimini baskılayabileceğini öğrendiler.

Biberin Besin İçeriği

Bir çorba kaşığı (6 gram) kara, yeşil ya da beyaz biber için besin içeriği aşağıdaki gibidir:
16 kalori
4.1 gram karbonhidratlar
0.7 gram protein
0.2 gram yağ
1,7 gram lif
0.4 miligram manganez (Günlük ihtiyacın %18’i)
10.2 mikrogram K vitamini (Günlük ihtiyacın %13’ü)
1.8 miligram demir (Günlük ihtiyacın % 10’u)
0.1 miligram bakır (Günlük ihtiyacın %4’ü)
27.3 miligram kalsiyum (Günlük ihtiyacın %3’ü)
12.1 miligram magnezyum (Günlük ihtiyacın %3’ü)