Astrolog Anıl Can ile 2017 yılında dünyayı, Türkiye’yi ve insanlığı nelerin beklediğini konuşuyoruz. Anıl Can’ın görüşüne göre 2016 yılının zorlu, karmaşık, çatışmalı süreci 2017 yılında da bir süre devam edecek. Bu dönemde Satürn yay burcunda kalmayı sürdürüyor ve bu etkisinin 2017 Ekim’e kadar devam ettiriyor. Hem kişisel olarak bizim yaşamlarımızda hem de dünya genelinde insanların yaşamında süre gelen blokajlar Satürn yay burcundan ayrılıncaya kadar devam edecek gibi görünüyor.

Satürn evrene nasıl bir etkide bulunur?

Satürn bizi sıkan, zorlayan, problemler yaratan, blokajlar oluşturan, karmik anlamda da sıkıntılar yaratan, bir şeyler yaparken bizi zorlayan ve aynı zamanda hakim olamadığımız hususları bize öğreten bir öğretmen görevindedir. Şu an dünya ve ülke olarak Satürn bizi zorlu bir eğitim sürecinden geçiriyor. Ancak bu süreci güzel atlatırsak, Satürn bizi çok da güzel ödüllendirecektir. Ülkemiz de aynen bu bahsettiğim aşamaların zorlu olan döneminden geçiyor ve bu dönemi başarılı atlattığımız takdirde bizi güzel günler bekliyor olacak diye düşünüyorum.

2017 Ekim ayı sonrası

2017 yılının 10 Ekim gününden itibaren evren olarak rahatlama sürecine doğru ilerleyeceğiz. Zaten Jüpiter ve diğer gezegenlerin yerleşim yerleri de dünyayı çok daha doğru yerlere doğru götürecek. Bu bağlamda 2017 yılının ilk ayları biraz sıkıntılı olacak, 2016 yılının neredeyse tüm bu boğucu ve çetrefilli hali bu süreçte de devam edecek. İlk 6 ay içinde hem ekonomik olarak euro, dolar, yatırımlar anlamında çok zarar edebileceğiz, hatta dolar ve euronun 3,90’lara 4 liraya dayandığını göreceğiz. Ancak yılın ilk 6 ayından sonrasında ve özellikle de 10 Ekim’den sonra tüm bu olumsuzlukların azaldığı, yabancı paraların değerlerinin düştüğünü de göreceğiz. Bu süre içinde borsa çok fazla riskli bir seyir izleyecek, yükselmesini çok fazla öngörmemekle birlikte düşecek veya dengede seyredecek, hatta 73, 74 bin puanların altına doğru bile gidebilir.

2017 yılında iç ve dış ilişkiler, terör

2016 yılı ülkemizde dış ilişkiler bakımından çok büyük sıkıntılar yaşandı. 2017’nin ilk dönemlerinde bu sıkıntılar devam edecek ve hatta artması bile söz konusudur. İçerde ve dışarıda siyasetimizi meşgul eden ülke olarak hepimizi uğraştıran terör konuları, sınır problemleri var. 2017 yılının ilk dönemlerinde PKK tüm gücünü kaybedecek, daha çok DAEŞ güç kazanıp ön plana doğru çıkacak. Bu bağlamda DAEŞ’in eylemlerinin devam edeceğini, ancak kan kaybettiği için de onlar da zaten yok olma sürecine girecekler. 2016 yılı tam anlamıyla ülkemizde bir terör dönemiydi, hepimiz çok korktuk, çok yorulduk. 2017 yılı da bu terör sorunu için riskli bir dönem olacak. Özellikle 27 Şubat ve 30 Mart arasındaki bir ayı aşkın süre içinde biraz gergin bir süreç yaşanacak. Bununla birlikte Haziran ve Temmuz ayları arasında da ekonomik, siyasi ve terör bağlamında sorunlu, sıkıntılı günlerin bizi beklediğini söyleyebilirim. Son dönemlerde çok üzerinde durulan, konuşulmakta olan konulardan birisi olan ikinci bir askeri darbe ise olası gözükmüyor. En azından şunu söyleyebilirim ki; darbe olarak tanımlanacak bir durum gelişmeyecek, ancak farklı sorunlar olabilir.

2017 yılında Amerika ile olan ilişkiler

2016 yılının özellikle son dönemlerinde Amerika ile ülkemiz arasındaki ilişkiler çok gerildi, hatta kopma noktasına geldi. 2017’de bu ilişkiler düzene girmeye başlayacak. Bu bağlamda Amerika’nın Fettullah Gülen’i ülkemize iade etmek gibi bir durumu da olabilir. Ama büyük ihtimalle Fettullah Gülen ölü olarak geri verilebilir ya da suikast düzenlenebilir. Ancak hem Amerika hem de diğer ülkelerle daha dengeleyici ve rahatlatıcı bir sürece doğru gidiyoruz.

2017 yılı Avrupa Birliği ilişkileri

Geçen yıldan beri ülkemizin Avrupa Birliği ile ciddi sorunları, problemleri var. Zaten yabancı paranın değer kazanıp Türk lirasının değer kaybetmesinin temel sebeplerinden birisi ve belki de en önemli sebebi de budur. Yeni yılla birlikte Türkiye Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleri dışında artık başka ülkelerle yeni ilişkiler geliştirmeye, anlaşmalar yapmaya başlayacak. Bu bağlamda ekonomik ilişkilerin güçleneceği ülkelerden birisi Rusya, bir diğeri ise Çin olacaktır. Bu iki ülkeyle ekonomik anlamda güçlü iş bağlantıları kurulduğunda ülkemizin hem ekonomisi daha net bir gelişim, büyüme evresine girecek hem de bu iki güçlü ülkeyle ilişkiler sağlama alınınca ülke olarak stratejik gücümüz de artacak. Bunlardan dolayı da ülkemiz ekonomik ve siyasi anlamda rahatlanama sürecine girecek. Zira siyasi ilişkilerin kuvvetlenmesi ve ekonomik işbirliği kesinlikle birbirini etkileyen, tetikleyen olgulardır. İşte tüm bu iyi eğilimlerin hepsi 2017 yılı Ekim ayında başlayacak.

2017 yılında girişimcilere öneriler

Girişimciler ve hayallerini gerçekleştirmek isteyenler için 2017 yılı kesinlikle riskli bir zaman dilimi, özellikle de bu yılın ilk yarısı için maddi durumu stabil tutmaya çalışmakta, riske girmemekte fayda var. Bu bağlamda Amerika’nın yeni başkanı Trump henüz yönetimi tam olarak ele almadı.

Ocak sonlarına doğru Trump tüm hakları eline alınca Şubat ve Mart aylarında yeni yatırım yapmak isteyenler için daha uygun olabilir. Zira piyasa gergin olunca önü açık ve yatırıma uygun olacaktır. Ancak iş kurmak, yeni bir iş yeri açmak isteyenlere Nisan, Mayıs aylarını beklemelerini öneriyorum. Bu dönemde özellikle restoranlarda bir sıkıntı yaşanacak ve bir bölümü kapanacak. Aslına bakılırsa bu bir bakıma iyi olabilir. Çünkü böylece iyi olanlar ve olmayanlar ayrılacaktır. İşini iyi yapanlar piyasada kalacak, yapamayanlarsa yok olacak. Zaten Neptün retrosu ve diğer retrolar bitti. Bu sebeple de aldatma, aldatılma, kanma gibi konularda artık kolay kolay gözümüz boyanamayacak. Zaten balık burcu; spritüel, manevi konulara, duygulara yöneliktir ve balık burcunun negatifliği biraz da yalancılığa, aşırı hassaslığa, kanmaya, kaçmaya kaymaktadır.  Balık burcu genellikle hayallerinin peşinden gidemez, saçma ve abartılı dünyalara, yapamayacağı işlere girer, doğrudan sapma eğilimi gösterir. Ancak balık burcunun dünyaya bu etkisi de artık ortadan kalkıyor.

2017 yılı neler ümit ediyoruz

Geçen yılın kasvetli, bol sorunlu, terörlü, ekonomik sıkıntılı sürecinden 2017’de kurtulmak herkesin tek dileği. Ancak bunun için biraz daha pozitif düşünmeye ve bakmaya da ihtiyaç var. Zira hepimiz biliyoruz ki, evrene gönderdiğimiz mesajlar da bizim kaderimizi, geleceğimizi etkiliyor. Bu bakımdan ümitli ve pozitif düşünmekte fayda var. Bu vesvese ve anksiyete ortamını yumuşatmanın yolu, olumlu bakış açısından geçiyor. Bunun için benim bireysel olarak yaptığım ilk şey, kendimi gündemden bilinçli bir şekilde uzak tutmak ve kendimi başka enerjilerle dengede tutmaya çalışmaktır. Bu sayede kendimi temiz ve net tutmak mümkün oluyor. Zaten ülke ve dünya olarak da Ekim ayına kadar bir sınavımız kaldı. Bu dönem içinde dikkat etmek, paramızı cebimize koymak, birikim yapmak doğru olacaktır. Gerçekten ihtiyaç duyduğumuz ürünlerin dışındakilere fazladan, boş yere para vermek için bu dönem çok riskli.

Astrolojik dengeler ne kadar kötü olursa olsun kişi bunları bilinçaltında dönüştürdüğü, hayatındaki blokajları kırdığı taktirde hayatta her zaman yükselecektir. Kaoslar, sorunlar ne kadar çok olursa olsun kişinin zihni onun ne kadarını görmek isterse o kadarıyla meşgul oluyor. Aslına bakarsak bu kaos ortamları bazı konularda iyi bile olabiliyor. Zira yeterince olumlu olmayan, ittirerek ilerleyen ilişkiler, evlilikler bu dönemde bitecek, acı çeken sorun yaşayan insanların yaşamında ani, ancak güzel bir değişim yaşanacak.

Bu kişiler özellikle de Mart ve Mayıs ayları arasında kendileri için en doğru kişiyi bulmak konusunda şanslı olacaklar. Bu dönemde üretmek, eğitimle kendini geliştirmek, ev almak isteyenler 2017 Haziran ayı öncesinde harekete geçmeliler. Piyasa zor ve durgun olduğu için fiyatlar bu dönemde düşme eğiliminde olacak. Bu dönem içinde yatırım yapmak şart. Çünkü Ekim ayı sonrasında fiyatlar ciddi anlamda artacak.