Bu aşırı büyülü tarih hakkında paketini açığa çıkarılacak çok şey var! Eminim ki zaman daha da yaklaştıkça ortaya çıkan daha fazla kavrayışa sahip olacağım.

İlk olarak, her yılın 21 Aralık’ı için neredeyse her zaman doğru olan şey hakkında konuşalım; gündönümü.

Gündönümü, boyutlar arasındaki perdenin ince olduğu bir zamandır. Aynı zamanda daha açık ve Dünya’nın enerjilerine bağlı olduğumuz bir zamandır.

Sadece bu dünyada yaşayan varlıklar olarak değil, dünyaya ait varlıklar olduğumuzu daha kolay bir şekilde hissedebiliyoruz.

Gündönümü aynı zamanda dünyanın neresinde yaşadığınıza bağlı olarak yeni bir mevsimin başlangıcıdır ve yeni bir mevsim her zaman bir enerji geçişi getirir.

Satürnalya, Aralık gündönümünde kutlanan bir pagan festivaliydi ve Altın Çağ’ın, yani dünyada barışın olduğu ve Satürn’ün, güneşimiz olduğu bir zamanın hatırlatıcısı olması gerekirdi.

Aralık gündönümü, “ışığa dönüş” ifadesini belirttiğinden dolayı bugünü belirtmek için özel olarak seçildi.

2020’inin 21 Aralık günü sadece gündönümü nedeniyle değil, aynı zamanda bu yıl meydana gelen ve Büyük Kavuşum olarak bilinen çok nadir bir hizalanma nedeniyle güçlü bir gün olarak öne çıkıyor.

Ayrıca bunun hemen öncesinde 14 Aralık’ta enerjiye katkıda bulunacak olan bir Tam Güneş Tutulması da var.

Güneş Tutulması, yepyeni bir başlangıca giden bir geçit açar ve birkaç gün sonra gerçekleşen Büyük Kavuşum, bu geçidin enerjisini büyütür.

Bu geçidin açılması, yüksek frekanslı enerji akışlarının gezegenimize ulaşmasına izin verecek.

Kanal aracılığıyla bana gelen mesajlarda aynı zamanda Dünya, bu tarihte ‘Yeni Dünya’nın doğmasına imkan tanıyan bir dönüşümü tamamlayacak.

Çevremizdeki hiçbir şey değişmeyecek ve gezegenimiz hala aynı görünecek, ancak yeni yüksekliklere ve yaşam biçimlerine ulaşmamıza yardımcı olacak yeni yüksek frekanslar sunulacak.

Bu yazıda, kanal aracılığıyla gelen mesajlar hakkında daha fazlasını paylaşacağım, ancak öncelikle bugünün büyük kozmik olayına, yani Büyük Kavuşum’a ve neler getirebileceğine bir göz atalım.

Büyük Kavuşum 2020

Büyük Kavuşum, her yirmi yılda bir meydana gelir ve hem Jüpiter hem de Satürn’ün aynı zodyak derecesinde hizalandığı zamanı ifade eder.

Büyük Kavuşum, bir çağın değişmesini ve dünyaya bakış açımızı değiştirdiğimiz bir zamanı temsil eder.

Dünya görüşümüz değiştikçe topluma ve olaylara yaklaşma şeklimiz de değişir.

Büyük Kavuşum birkaç on yılda bir gerçekleşse de 2020 hizalanması, daha da büyük bir döngünün kapısını açıyor.

Son 200 yıldır, Jüpiter ve Satürn sadece toprak burçlarında hizalanmaktaydı; ancak bu yıl 21 Aralık 2020’de Jüpiter ve Satürn, Kova burcunda hizalanacak.

Büyük Kavuşum’un, 200 yıl içinde bir hava burcunda ilk kez meydana gelecek olması dünya görüşümüzde ve başlamak üzere olduğumuz çağda yaşanacak daha da büyük bir değişimi temsil ediyor.

Jüpiter ve Satürn, burcun daha da önemli bir derecesi olan Kova burcunun sıfır derecesinde hizalanacaklar.

Sıfır, sonsuz potansiyeli temsil eder ve sınırsız olasılıkların enerjisini bulundurur.

Kova burcunda meydana gelen Büyük Kavuşum ayrıca bizi Kova Çağı enerjisine doğru daha fazla iter.

Büyük Kavuşum ve Kova Çağı

Kova Çağı’nın ne zaman başladığı ya da halihazırda Kova Çağı’nda olup olmadığımız hakkında pek çok tartışma bulunuyor.

Balık Çağı’ndan Kova Çağı’na doğru ilerlediğimiz bir geçiş noktasında olduğumuza inanıyorum.

Büyük Kavuşum, Kova Çağı’na bu geçişte önemli bir noktadır ve hayatımıza  ‘Kova Çağı’na dair pek çok temayı getirmeye yazgılıdır.

Bu Büyük Kavuşum altında daha toplum temelli yaşama bir geçişi görebiliriz.

Destek almayı, büyük hükümetler ya da büyük işletmelerden beklemek yerine daha küçük ve topluluklar tarafından yönetilen kuruluşlara ve küçük işletmelere yönelebiliriz.

Zirveye ulaşmak için birbirleriyle rekabet etmeye çalışan bireylere odaklanmaktansa kolektif geliştiği zaman, hepimizin geliştiği fikrine daha çok odaklanılabilir.

Bu son 200 yılda toprak burçlarında meydana gelen Büyük Kavuşumlar odağımızı hırs, büyük hükümetler ve büyük işlere doğru itti. Bizim, maddi zenginlik ve mülklere odaklanmamıza ve gelecek için somut şeyler yaratmamıza ve inşa etmemize neden oldu.

Büyük Kavuşun şimdi hava burçlarına geçerek kolektif ve daha topluluk temelli bir yaklaşıma odaklanmamızı sağlayacak. İnsani yardım çalışmaları önemli olacak ve teknolojiye özen gösterilecek. Fiziksel dünyada yaratılandan daha çok çevrimiçi olarak yaratılan şeyler göreceğiz.

2020’nin Büyük Kavuşumu, daha da derin bir düzeyde hepimizin gerçekten bağlı olduğunu görmemizi sağlayabilir.

Büyük Kavuşum zihnimizi, aramızda hiçbir ayrılık olmadığını anlayacağı daha yüksek bilinç seviyelerine doğru açmaya başlayacak.

Kova’daki Büyük Kavuşum, hepimizin eşit olarak görüldüğü ve sadece birkaç bireyden ziyade herkesin gelişmesine odaklanmanın önemli olduğu daha çok topluluk temelli yaşam fikirleri getirebilir.

Bunların hepsi güzel enerjilerdir ve yeni bir dünya yaratmamıza yardımcı olabilir; ancak aynı zamanda bireysellik duygumuzu kaybetmemeye, kendi düşüncelerimizi ve inançlarımızı, kitlelerin düşündüklerine kaybetmemeye ve teknolojiyle daha bağlantılı ve ona aşırı bağımlı hale gelmemeye dikkat etmeliyiz.

Gitmeyi seçtiğimiz yol, odaklanmayı seçtiğimiz yoldur; bu ise beni bugün de mevcut olan muhteşem psişik enerjilere götürür.

21 Aralık 2020’nin Spiritüel Önemi

Bu yılın tüm kozmik enerjisi, bizi gezegenimiz için muazzam bir karmik döngünün kapanışına götürüyor.

Tam Güneş Tutulması üzerindeki bu geçit açıldıkça ve Büyük Kavuşum’un altında yoğunlaştıkça, hepimiz ‘Yeni Dünya’ya adım atabileceğiz.

Bu konuda bana kanal yoluyla gelen ve çizim olarak gösterilen mesajlar aldım.

Bana gösterilen çizim, dünyamızın bu spiral tünelden geçmeye zorlanmasıydı. Dünya, bu tünelden geçerken o kadar basınca uğrar ki tünelden çıkarken ikiye ayrılmak zorunda kalır. Bu neredeyse bölünen bir hücre gibidir.

Bu iki hücre, aynı dünyaya ait olsalar da daha önce bizim için mevcut olmayan, bu gezegende üzerinde çalışabileceğimiz iki yeni enerji dinamiğini temsil etmektedirler.

Bu “hücrelerden” biri, aynı döngüyü tekrarlamaya devam ederken neredeyse ilerlemiyor ya da ileri gitmiyormuşuz gibi eski karmik kalıplara daha fazla geri çekilmeyi temsil ediyor. Bu yolda ilerlemeye devam edersek, en sonunda bildiğimiz geçmişin ötesine ve daha derin bir karanlığın içine gireriz.

Diğer “hücre”, daha önce hiç görülmemiş yeni yollara ilerlemeyi temsil eder. İnsan olarak yeteneklerimizi geliştirmeye ve şu anda zihnimizin algılayamadığı şeyleri yaratmaya doğru ilerleriz. Bu yolda ilerlemeye devam edersek, sonunda yeni ve daha yüksek bilinç seviyelerine uzanırız.

Takip etmek istediğimiz ‘hücre’yi seçmek bize ait bir karardır ve insanların çoğu, kendini ikisi arasında dengede bulabilir.

Aslında gezegenimizin frekansı genişliyor. Öncekinden daha yüksek frekanslara erişebiliyoruz, ama aynı zamanda öncekinden daha düşük frekanslara da erişebiliyoruz.

Bu bölünme gerçekleşmeden önce aşina olduğumuz frekansların devam ettirilmesi ve erişilmesi de daha kolay hale gelecektir. Bu, geçmişte bağlantı kurduğumuz tüm yüksek frekanslı enerjilerin bizim için daha kolay çalışacağı anlamına gelir.

Başka çok sayıda medyum da 21 Aralık hakkında benzer mesajlar aldı. Birçoğu bunun, üç boyutlu yaşamdan beş boyutlu olana doğru daha da bölünecek bir “zaman çizelgesi ayrımı” olduğundan bahsediyor.

Bu benim gördüğüm şey için de geçerli, ancak beş boyut bizim için her zaman mevcuttu; yalnızca 21 Aralık’ta oraya gitmenin ve orada kalmanın daha kolay olacağını hissediyorum.

Beş boyutta yaşayanlar için yeni frekanslar ve ışık kodları da elde edilebilir olacak ve heyecan verici olan da şey de bu! Hangi yeni yeteneklerin ya da spiritüel bilgeliğin ve bilginin dünyaya girmeye başlayacağını kim bilebilir?

Üç boyutta yaşayanlar için yaşam aynı yörüngeyi takip etmeye devam edecek, ancak frekanslarını nereye konumlandırıldıklarına bağlı olarak bu büyüyen ışığı veya derinleşen karanlığı hissedebilirler.

21 Aralık 2020’ye nasıl hazırlanmalı?

Bu tarihe yaklaştıkça, titreşiminizi yüksek tutmanız önemli hale gelecektir.

“Bölünme” anında gezegenin frekansı ne kadar yüksekse, bizim için yeni frekansların aralığı da o kadar yüksek olacaktır.

Titreşimimizi yüksek tutarak gezegenin frekansını da artırabiliriz, bu da başkalarının daha düşük titreşimlere saplanmalarını zor hale getirir.

Her zaman pozitif olmaya çalışarak değil, kendimize karşı dürüst davranarak titreşimimizi yüksek tutabiliriz.

Nasıl hissettiğimiz ve bağlı olduğumuz ve kim olduğumuzu -kusurlarımızı ve diğer her şeyimizi-  kabul etme konusunda dürüst olduğumuzda titreşimimiz en yüksek seviyede uğuldar.

Dünyada yaratılan bu “bölünme”, nihayetinde yeni büyüme seviyelerine ulaşmamıza yardım ediyor. Bize sunulan daha fazla ışık ve bu umutla, daha çok barış ve daha çok refahla birlikte.

21 Aralık 2020 tezahür ritüeli gerçekleştirmek, neyi çekmek istediğinizi ve dünya için ne dilediğinizi görselleştirmek için mükemmel bir gün olacaktır.

Odaklanmak istediğiniz şeyleri netleştirmek, kendi spiritüelliğinizle bağlantı kurmak ve kalp odaklı niyetlerinizi son derece açık hale getirmek için çok güzel bir gün.

Ritüeller ve daha fazlası, bu tarihe yakın zamanlarda yapılmalıdır.