İnflamasyon ile şişkinlik arasındaki fark genellikle bizleri biraz zorlar çünkü her ikisinde de benzer belirtiler ortaya çıkabilir ve biz bunu genellikle gaz şişkinliği veya hazımsızlık olarak adlandırırız. Ancak inflamasyonlar temel olarak biraz daha tıbbi niteliklere sahiplerken, şişkinlik genellikle hazımsızlığa bağlı bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkıyorlar.

İnflamasyon Nedir?

İnflamasyonlar son senelerde popüler birer tartışma konusu haline geldiler ve sızdıran bağırsak sendromu, kardiyovasküler hastalıklar, otoimmün hastalıklar ve hatta ağrılı adet dönemleri gibi pek çok hususun inflamasyonlara bağlı olduğunu araştırmalar gösteriyorlar. Bu konuda yapılan temel tanımlama, inflamasyonların vücudun yabancı gördüğü maddelere karşı gösterdiği saldırı mekanizması. Yani vücut bir tehdit algıladığı zaman sıvı birikimi, kızarma, şişkinlik ve sıcaklık olarak ona tepki göstermeye başlıyor.

Dolayısıyla inflamasyonun varlığı bazen iyi bir şey olabiliyor çünkü bu durum vücudunuzun bir enfeksiyonu savuşturmaya çalıştığı anlamına geliyor. Lakin bazılarında bu belirtiler daimi veya çok sık hale gelebiliyorlar. Özellikle sızdıran bağırsak sendromu gibi rahatsızlıklarda, besinlerin bağırsak duvarlarını aşmaları ile birlikte vücuda karışmaları, besinlerdeki kimyasalların tehdit olarak algılanmalarına sebep oluyor. Özellikle besin alerjilerine, hassasiyetlerine sahip olan bireylerde karşılaşılan durum genelde bu şekilde oluyor.

Akut inflamasyon iyileşme süreci ve bağışıklık sistemi açısından çok önemli ancak kronik inflamasyonun adı pek çok rahatsızlık ile birlikte anılıyor.

Şişkinlikten Farkı Nedir?

Şişkinlik genel olarak halk ağzında yemekten sonra ortaya çıkan bir rahatsızlık olarak tanımlanıyor ve mide yahut karın bölgesinde gaz hissi ile şişkinliklerle kendini gösteriyor. Her ne kadar şişkinlik kaynağı inflamasyonlar olabilse de, genelde durum böyle olmuyor.

Uzmanlar yemek yerken hava yutmanın bile şişkinliğe sebep olabileceğini, bu durumun sakız çiğnerken, ağızda yemekle konuşurken veya çok hızlı bir şeyler yerken ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca laktoz hassasiyeti olanlar ile çok fazla tuz tüketenlerin de şişkinlik ile karşılaşabildikleri belirtiliyor. Yağ tüketimini azaltmanın midenin boşalmasını hızlandırdığı ve gazın bağırsaklardan daha hızlı geçtiği de bilindiğinden şişkinlik problemleri olanların daha az yağlı şeyler tüketmeleri öneriliyor.

Şişkinlik genelde adet dönemi ve hormonal değişimlerle de tanımlanıyor. Zira kadınlarda pelvik bölgedeki su tutumu yahut rahimdeki yerel bir inflamasyon, adet döneminde şişkinliğe sebep olabiliyor.

Doktora mı Gitmeli?

Hazımsızlık kaynaklı şişkinlik genelde bir süre sonra kendi kendine geçer ancak belirtiler devam ederse elbette bir sağlık uzmanına görünmek gerekli çünkü kronik veya sürekli devam eden şişkinlik mide enfeksiyonu yahut rahim veya kolon kanserinin bir belirtisi de olabilmektedir.

Kronik inflamasyon ile mücadele etmeye çalışanlar ise dikkatli olmalılar çünkü inflamasyonlar genelde kalp hastalıkları, kanser, bunama, depresyon ve astım gibi şeylerle birebir bağlantılı oluyorlar. Öncelikle beslenme düzenini değiştirmek, süt ürünlerini, gluteni, şekeri ve işlenmiş gıdaları hayattan çıkartmak gerekiyor. Bunlara rağmen hala düzelme görülmezse elbette bir doktora görünmek de önerilenler arasında yer alıyor.