Bazı insanlar ne zaman çikolata yese, iki gün sonra yüzünde ve vücudunun diğer bölgelerinde akne oluşmaya başlar.
. Akneli insanların neredeyse %30’u akne ve yedikleri arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor. Bazı gıdaların akne oluşumuna neden olduğunu ya da akne oluşumunu önlediğini tekrar tekrar kanıtlamak için çalışmalar yapılmasa da, bir grup dermatolog bazı gıdaların akne oluşumunu artırdığı konusunda hemfikir.

Gıdalar ve Cildiniz Arasındaki Bağlantı

Basitçe söylemek gerekirse akne, keratinizasyon adı verilen cilt hücrelerinin yenilenme bozukluğudur. Yetersiz cilt yenilenmesi, yağ bezlerini ve gözenekleri tıkayan ve cildin altında sebum (cildinizin ürettiği doğal yağ) biriktiren hücreler oluşturur. Bu proteinler ve yağlar, sivilce yapan bakteriler olan P. acne ile etkileşime girer ve akne oluşumu başlar.

Yediğiniz besinlerin bileşenleri, cildinizin yenilenme döngüsündeki bazı adımlarda yer alır. Vücudunuz sürekli yapım aşamasındadır ve kendini tamir etmek ve dokuları yeniden üretmek için vitamin ve besin maddelerini kullanır. Ancak, cilt ve beslenme arasındaki ilişkiyi abartmamak gerekir.

Akne söz konusu olduğunda gıdalar resmin sadece % 25’ini oluşturur. Diğer % 75’lik bölüm; gentik, hormonlar, stres, uyku seviyeleri, kullandığınız kozmetikler, yapılan makyaj ve yaşadığınız yerlerdir. İyi cilt bakımı da akneyi önlemek için çok önemlidir.

Akneyi önleyebilecek süper gıdalar yoktur, fakat arttırabilecek olan gıdalar vardır. Genel olarak, sağlıklı bir cilde sahip olmak için, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeniz gerekir. Örneğin insülin direncini arttıran gıdalardan mümkün oldukça uzak durmak gerekir ki bu gıdalar vücutta akne oluşumunu tetiklemek ile birlikte diğer sistemlere de zaten zararı olan besinlerdir. İnsülin direnci ile baş etmenin en basit yollarından biri, düşük glisemik indeksi (GI) olan gıdaları tüketmektir. Bu gıdalar yavaş yavaş sindirilir ve kan şekeri ani çıkmaz. Bu nedenle, düşük glisemik indekse sahip olan yiyecekler ile beslenmek kan şekeri seviyelerini dengeler. Yüksek glisemik indekse sahip olan karbonhidratlar ise ani bir kan şekeri artışlarına neden olur ve dolayısı ile pankreastan daha fazla insülin salınımı olur. Bu da androjen hormonlarının salınımının tetiklenmesini ve akne oluşumunun kolaylaşmasını sağlar.

Bu arada bir gıdanın glisemik indeksinin düşük olması sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Örneğin patates cipsi bezelyeden düşük glisemik indekse sahip olmasına rağmen, bezelye patates cipsine göre çok daha sağlıklıdır. Yani sağlıklı beslenme sadece glisemik değerlere dayandırılmamalı, besinlerin yağ, lif, vitamin ve mineral özellikleri de göz önüne alınmalıdır

Batılı diyetler genellikle magnezyum, kalsiyum, elyaf ve potasyum gibi belirli besin maddelerinden yoksundur. Bu besinler özellikle kan şekeri düzeylerini korumak için önemlidir. Bu nedenle, insülin direnci olan insanlar bu maddeler açısından zengin gıdalar aramalıdır.

İnsülin direncine rağmen her besin grubundan gıdaların tadını çıkarmak mümkündür. Hangi gıdaların kan şekerini artırdığını ve hangilerinin insülin duyarlılığını desteklediğini anlamak kilit önem taşır.

İnsülin direncini arttıran ve glisemik indeksi yüksek gıdalara örnek vermek gerekir ise
• En çok bilinenleri rafine şekerlerle hazırlananlardır. Yani hazır meyve suları, şerbetli tatlılar, şekerlemelerdir.
• Beyaz pirinç ve pirinçle yapılmış dolma, pilav gibi besinler.
• Patates ve patatesle hazırlanmış besinler.
• Beyaz ekmek

Hepimiz için yararlı olan temel öğünleri mutlaka tüketmelisiniz. Kendinize dengeli beslenme düzeni oluşturun veya sağlıklı bir diyet programını takip edin. Günde 3 ara 3 ana öğün yerseniz, cildinizi vitamin ve minerallerden mahrum bırakmamış olursunuz. Akneye eğilimli veya yağlı ciltler, az yağlı besinler tüketmeli ve işlenmiş gıdalardan, hormon yüklü süt ürünlerinden, şarküteri, çikolata, patates kızartması ve diğer abur cuburlardan kaçınmalıdır.

Akne oluşumunu nasıl önleriz yazısı için sizi şöyle alalım 👇

[call post=12735]

Akne İle Savaşan Besinler

Beslenme ve cilt üzerine yapılan çalışmalarda, aslında bildiğimiz sonuçları yeniden görmüş olduk. Meyve ve sebzeler açısından zengin beslenme, cildiniz dahil tüm vücut sağlığı için faydalıdır. Sağlıklı besinler iltihaplanmayı azaltır ve cildi besler. Cilt sağlığı söz konusu olduğunda akla gelen büyük oyunculardan bazıları şunlardır:

A Vitamini: A vitamini, cilt döngüsünü düzenlemeye yardımcı olur. A vitamini bakımından zengin besin kaynakları arasında balık yağı, somon, havuç, ıspanak ve brokoli bulunur. Bununla birlikte, çok fazla A vitamini, toksik yan etkilere yol açabilir. Günlük dozunuzu 10.000 IU ile sınırlandırın ve hamile veya emzirirken kullanmayın.

Çinko: Akneli insanların mineral çinko normal seviyelerinin daha düşük olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Çinko, P. acnes’in büyümesi için elverişsiz bir ortam yaratarak aknenin önlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda kolay tahriş olabilen ciltlere yardımcı olur. Çinko, hindi, badem, Brezilya fındığı ve buğday tohumunda bol bulunur.

E ve C Vitaminleri: E vitamini ve C vitamini, cilt üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahiptir ve sinerjik olarak çalıştıkları düşünülmektedir. C vitamini içeren besinler; portakal, limon, greyfurt, papaya ve domatestir. Tatlı patates, fındık, zeytinyağı, ayçekirdeği, avokado, brokoli ve yeşil yapraklı sebzelerden E vitamini alabilirsiniz.

Selenyum: Selenyum, cildin serbest radikal hasarından korunmasına yardımcı olan antioksidan özelliklere sahiptir. Bir çalışma, E vitamini ile birlikte; akneyi iyileştirebileceğini göstermiştir. 42 erkek ve 47 kadın üzerinde yapılan küçük bir İsveç çalışmasında, selenyum 12 hafta boyunca E vitamini ile birlikte verildiğinde, akne görünümünde iyileşmeye neden olmuştur. Selenyumun besin kaynakları arasında buğday tohumu, ton balığı, somon, sarımsak, Brezilya fındığı, yumurta ve esmer pirinç bulunur.

Omega-3: Omega-3 yağ asitleri, genel iltihaplanmaya ve dolayısıyla cilt sorunlarına yol açan belirli molekülleri inhibe eder. Aynı zamanda, akne oluşumunu engellemeye yardımcı olan normal sağlıklı cilt hücresi döngüsünü destekler. Somon ve sardalye gibi soğuk su balıklarından omega-3 yağ asitleri alabilirsiniz. Ayrıca keten tohumu yağı, ceviz, ay çekirdeği ve badem de tüketebilirsiniz.

Su: İnsanların su içmeyi hatırlamaları gerekir. Birçoğumuz sabahları çay ve kahve içiyoruz ama su tüketmiyoruz. Su, vücudunuzu nemlendirmeye yardımcı olur ve cildinize sağlık kazandırır. Yeterli hidrasyon, cilt sorunlarına neden olabilecek toksinleri temizler. Cilt metabolizması ve rejenerasyonu için de gereklidir.

Ancak kendinizi su içmeye adamayın! Litre litre su içerek cildinizi temizleyemezsiniz. Günde 2-2.5 litre su tüketmek, ve suyu tüketirkende bardak bardak değil mümkünse yudum ydum tüketmek doğru olandır.

Sivilce Oluşumunu Önlemek ve Azaltmak İçin Kaçınılması Gereken Gıdalar

Anekdot niteliğindeki kanıtlar, bazı gıda türlerinin akne olasılığını artırdığını göstermektedir. Bu yiyecekler çikolata ve abur cuburlardır. Ayrıca akne oluşumunda ve gelişiminde rol oynadığı bilimsel olarak kanıtlanan 2 gıda bulunmaktadır. Bunlar süt ürünleri ve basit şekerlerdir.

Süt ürünleri: George Washington Üniversitesi Tıp Merkezi’nde yapılan bir incelemeye göre, inek sütü bazı kişilerde akne oluşumunu tetikleyebilir veya durumu daha da kötüleştirebilir. Suçlu ise, ineklerde büyümeyi teşvik etmek için kullanılan hormonlardır. Bu karmaşık bir durumdur. Basitçe, bir dizi etkileşimle, süt ürünlerindeki hormonlar androjen adı verilen erkek hormonlarının seviyesini artırır. Androjenler, akne oluşumuna yol açan sebum üretimini artırır.

Basit şekerler: Daha önce de belirttiğimiz gibi yüksek glisemik indekse sahip olan beyaz ekmek, patates, şekerli içecekler ve atıştırmalıklar sindirim sırasında hızla emilir pankreastan hızlı insülin salınımını tetikler ve bu da hipoglisemiye yani çabuk acıkmaya sebep olur. Ayrıca yüksek insülin seviyeleri androjen seviyelerini artıran bir dizi reaksiyona yol açar, androjendeki artış sebum üretimini uyarır ve akne oluşum mekanizması tetiklenmiş olur.

Colorado State Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, geleneksel olarak düşük glisemik indeksli yiyecekleri yiyen ve yüksek glisemik indeksli Batı diyeti uygulayan insanları iki gruba ayırdı ve cildini karşılaştırdılar. Özellikle, meyve ve balık bakımından zengin bir diyet yiyen Kitava Adası yerlileri ile fazla miktarda yer fıstığı ve vahşi balık yiyen Paraguay’lı avcı-toplayıcı insanlara baktılar. Her iki grup da sağlıklı bir cilde sahipti ve hiçbir sivilce vakası yoktu. Buna karşılık, rafine edilmiş tahıllar, şekerli meşrubatlar ve işlenmiş ürünlerden oluşan bir Batılı beslenme anlayışına sahip olanlarda, akne oranı çok yüksekti. Spesifik olarak, çalışma ergenlerin % 79 ila % 95’inin ve 25 yaş üstü yetişkinlerin % 40′ ila % 54’ünün akne sorunu yaşadığını bulmuştur.