Macaristan’ın başkenti Budapeşte, aslında 3 farklı şehrin birleşiminden oluşuyor. Danuba nehrinin batı yakasındaki Buda ve Obuda şehirleri ile doğu yakasındaki Peşte şehirlerinin toplamı, birleşimlerinin ardından Budapeşte olarak adlandırılmış. Ayrıca şehrin Avrupa’nın en güzel şehirlerinden birisi olarak tanımlandığını da belirtelim.

Tabii ki böylesine köklü ve eski bir şehirde görülecek, yapılacak çok şey bulunuyor. Sizler için şehirdeki en önemli noktaları bir araya getirdik.

Parlamento Binası

Gotik bir tarzda inşa edilmiş olan Macaristan parlamento binası, Macaristan’ın en büyük binası ve yüzlerce ofise ev sahipliği yapıyor. Her açıdan fantastik görünen bina, en güzel Danube nehrinin karşı tarafından görüntülenebiliyor.
Binaya günlük olarak çeşitli turlar da düzenleniyor ve şehirdeki en çok satılan tur olduğunu da belirtmek gerekli.

Gellert Hamamı

Burası şehrin en büyük hamam ve spa merkezi olarak karşımıza çıkıyor ve açık hava havuzu, efervesan yüzme havuzu, fin saunası ve diğer sauna ve havuz seçenekleri ile oldukça geniş imkanlar sunuyor. Ayrıca ekstra bedelle masaj gibi aktivitelere katılmak da mümkün. Bina temel olarak 1912-1918 yılları arasında inşa edilmiş ve II. Dünya Savaşı sırasında ciddi hasar almış. 2008 yılında tekrar restore edilmiş ve hizmete girmiş.

Kahramanlar Meydanı

Kahramanlar meydanında macarların 7 efsanevi liderini konu alan eserler var ve bu liderlerin macar halkını Asya’dan Karpatlar’a getirdiğine inanılıyor.

Ortadaki sütunun üzerinde ise Cebrail melek bulunuyor ve elinde Macaristan tacını tutuyor. Ayrıca kolonun diğer yanlarında çeşitli tarihi macar figürleri bulunuyor.

Margaret Adası

Margaret adası Danube nehrinin ortasındaki 2.5 km uzunluğunda bir ada ve ada tamamen parklar ve aktivite alanları ile dolu. Burada golf arabaları, karting arabaları ve diğer araçları kiralayarak adayı gezebilirsiniz. Ayrıca 5.5 km’lik bir koşu parkuru da adanın çevresinden dolanıyor. Şehrin kalabalığından sıkılanlar için iyi bir tercih olacaktır.

Danube Kıyısı

Danube nehrinin kıyısında dolaşmak da size ilginç gelecektir çünkü nehir boyunca şehrin en önemli ve ilginç yerlerini görmek mümkün.

Korku Evi

Korku evi, 20. yüzyıl boyunca Macaristan’da hüküm sürmüş faşist ve komünist rejimlere ait her şeyi sergilemek için kurulmuş ve binanın kendisi de zamanında faşist yönetimin ana binasıymış. Temel olarak hapis ve işkence merkezi olarak da kullanılmış.

Şimdilerde bir müze haline gelen binada bodrumdaki hapishane alanlarını görebilirsiniz. Ayrıca gizli servislerden kalan pek çok nesneyi, bilgiyi, belgeyi ve kurbanların ifadelerini görmeniz de mümkün.

Aziz Stephen Bazilikası

Bu bazilika Macaristan’ın en önemli dini binalarından bir tanesi ve binanın içerisinde Macaristan’ın ilk kralı Stephen’ın sağ elini görmek mümkün. Burası kutsal bir mekan olduğu için girmek isteyenlerden dizlerini ve omuzlarını kapatmaları talep ediliyor.
Ayrıca binanın en tepesine çıkarak tüm şehre bakmak da mümkün. Bazilikada zaman zaman klasik müzik konserleri de veriliyor.

Macaristan Devlet Opera Binası

Neo-rönesans tarzında inşa edilmiş olan bu bina, ilk olarak 1884 senesinde inşa edilmiş ve binanın dışında Macaristan milli marşını besteleyen müzisyenin heykelini görmek mümkün. 1200 koltuklu olan opera binası, opera performansları için dünyanın en iyi noktaları arasında.

Balıkçılar Kalesi

Bu bina 20. yüzyılda neo-gotik tarzda inşa edilmiş yeni bir bina ve şehre panoramik bir bakış atmak isteyenler için güzel imkanlar sunuyor. Balıkçılar kalesi olarak adlandırılmasının sebebi ise balıkçıların ortaçağda şehrin duvarlarını korumaktan sorumlu olmaları.

Görünmez Sergi

Görünmez sergi, ziyaretçilerine kör insanların nasıl yaşadıklarını deneyimleme imkanı sunuyor. Müzenin turunu tamamen kör olan bir rehber eşliğinde yapıyorsunuz ve yapay olarak yaratılmış olan bazı yerlerde tamamen karanlıkta yolunuzu bulmanız gerekiyor.

Müzeye girerken tüm potansiyel ışık kaynaklarınızı kapatmanız isteniyor ve böylece odalar tamamen karanlık oluyor. Müzeyi gezdikten sonra karanlık bir odada kör garsonlar tarafından hizmet edilen restoranda kör şekilde yemeğinizi de yiyebiliyorsunuz.

Faust Şarap Mahzenleri

Bu tarihi şarap mahzeni Buda kalesinin yer altı kısmında bulunuyor ve 22 farklı macar şarap bölgesinin şaraplarını denemek mümkün. Bir rehber size şarapların tadımı konusunda da rehberlik yapıyor.

Memento Parkı

Bu heykel parkı, ülkenin komünist döneminden kalma olan tüm heykel ve statülerin toplandığı ilginç bir park. 1993 senesinde açılan park, bu bakımdan şehrin tarihinin bir kısmına şahit olmanıza imkan tanıyor.

Dohany Sokağı Sinagogu

Bu sinagog şu anda İsrail dışındaki en büyük sinagog olarak biliniyor ve her ne kadar II. Dünya Savaşı’nın ardından Macaristan’da pek yahudi kalmasa da faaliyetlerine devam ediyor. İçi ve bahçesi 1990’larda restore edilen binayı yurtdışından yahudiler finanse ediyorlar.

Ecseri Pazarı

Bu bit pazarı, şehrin en ilginç ürünlerinin bulunabileceği ilginç bir yer ve hiç beklemediğiniz şeyleri bulabilmeniz mümkün. Satın alma hedefinde olmasanız bile dolaşmanız kesinlikle keyif verecektir. Ayrıca pazarlık yapmadan ürün almayın çünkü yabancılara daha çok fiyat çekiliyor.

Harabe Barlar

Şehirde çok ilginç bir gelenek de devam ediyor. Şehrin terkedilmiş, eski binaları bara dönüştürülüyor ve dökük, yıkık mobilyalar ile ortam destekleniyor. Her bir harabe barın kendine has bir tarzı var ve bu nedenle hepsini dolaşmak isteyebilirsiniz.

Merkez Pazar Hanı

Budapeşte’nin tam merkezinde bulunan bu pazar alanı hem yerel halk hem de turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. Meyveler, sebzeler, takılar, tokalar, hediyelik eşyalar gibi her şeyi bulmak mümkün.

Füniküler

İlk olarak 1870 senesinde faaliyete giren füniküler, dünyadaki en eski 2. füniküler olarak karşımıza çıkıyor. Araçları yukarı aşağı çıkartmak için ağırlıklar kullanılıyor. Ayrıca Buda kalesinin üzerine çıkmak için en kısa yol da bu. Aracın yukarı çıkış hızı 1988 senesinde biraz düşürülmüş ve böylece ziyaretçilerin şehir manzarasını bir süre daha tadabilmelerine imkan tanınmış.

Buda Tepeleri

Buda tepeleri şehrin en yeşil mekanı ve şehirden kaçmak isteyenlerin en çok gittikleri yer. Bu mekanda yürüyüş ve bisiklet patikaları bulunuyor ve farklı zorluklara sahipler. Ayrıca 10-14 yaş arası çocuklar tarafından işletilen bir raylı sistem de burayı gezmenize imkan tanıyor.

Andrassy Bulvarı

Bu bulvar şehrin tüm kültürel noktalarına bir bakış atmanıza imkan tanıyor. Özellikle mimariye ilgisi olanlar farklı tarzdaki çok sayıda yapıyı göreceklerdir.

Özgürlük Anıtı

Gellert tepesinde bulunan özgürlük anıtı, şehirde yıkılmadan kalmış nadir komünist dönem eserlerinden bir tanesi ve ikonik bir yapısı olduğu için dokunulmamış. Yapı ilk olarak 1947 senesinde ülkeyi kurtaran sovyet askerlerinin anısına dikilmiş ancak daha sonra üzerindeki yazı değiştirilmiş ve Macaristan’ın bağımsızlığı, özgürlüğü ve gelişimi için hayatını feda eden herkese adanmış.

Citadella

Gellert tepesinin zirvesinde bulunan bu yapı, Macaristan’ın başarısız sonuçlanan bağımsızlık savaşının ardından Hapsburg’lar tarafından inşa edilmiş. Özellikle şehrin her noktasının kontrol edilebilmesi için yapılan binada, 1897 yılına kadar askerler bulunuyormuş. Şimdilerde bir restorana, müzeye ve otele sahip.

Szechenyi Termal Banyoları

Burası Avrupa’nın en büyük tıbbi banyo merkezi. Suları sülfat, kalsiyum, magnezyum, bikarbonat ve florür bakımından çok zengin ve bilhassa eklem problemleri olanlar için ideal. Termal havuzlarda rahatlamak için çok sayıda seçeneğiniz mevcut.

Şehir Parkı

Şehir parkı şehirde keyifli vakit geçirmek için ideal mekanlardan birisi ve spor tesisleri, gölde kayıkla gezme ve yüzme havuzu imkanlarına sahip. Kış aylarında göl avrupanın en büyük buz pateni pisti haline geliyor. Ayrıca burada hayvanat bahçesi ve botanik bahçelerini gezmek de mümkün.

Parktaki bir diğer ilginç şey ise dünyanın en büyük kum saatlerinden birisinin burada olması. Bu kum saatinin üstten alta boşalması tam 1 yıl sürüyor ve her sene tekrar çevriliyor.

Macaristan Ulusal Müzesi

Macaristan ulusal müzesinde binlerce sanat eseri, dini eser, tarihi eser ve diğer kültürel eserler bulunuyor.

Aquincum Müzesi ve Harabeler Bahçesi

Macaristan’ın antik tarihine göz atmak isteyenler buraya gelmeliler çünkü Roma döneminde Budapeşte’nin olduğu yerde Aquincum adlı bir Roma şehri bulunuyormuş ve önemli bir askeri üs durumundaymış. Bu dönemden kalma pek çok yapıyı görmek mümkün.