Üsküp Makedonya’nın en büyük şehri ve aynı zamanda ülkenin de başkenti. Pek çokları bu şehri merak ediyor ve sahip olduğu geniş imkanlar ile günler boyunca hiç sıkılmadan keyifli bir ziyaret gerçekleştirebilirsiniz. Geçtiğimiz senelerden şehrin yenilenmesi için çok ciddi bir çalışma mevcuttu ve bunların bir kısmı hala devam etse de büyük anlamda tamamlandığını da belirtmek gerekli. Yani bugünlerde Üsküp’ü ziyaret edenler eskisi kadar çok şantiye görmeyeceklerdir.

Eskiden biraz daha komünist dönem görünümüne sahip olan Üsküp, günümüzde daha avrupai bir görünüme kavuştu ve şehrin her bir yanında ünlü Makedonyalıların heykellerini görmek mümkün. Zaten şehir genel anlamıyla heykelleri ile ünlü ve şehrin neredeyse her noktasında bir heykel, statü, canlandırma görmek mümkün.

Bölgedeki yerleşimler milattan önce 7000 senesine kadar dayanıyorlar ve 4. yüzyılda Büyük İskender, yani Makedonya kralı, bu bölgede dünyanın en büyük imparatorluğunu yarattı.

Ama tarih dersine bir son verelim ve Üsküp’te nelerden keyif alabileceğinize hızlıca bir göz atalım!

Heykel ve Statülere Bakın

Üsküp’te bahsettiğimiz gibi neredeyse sonsuz miktarda heykel bulunuyor ve bunlar bazen ülkenin tarihi ve geçmişi ile ilgili olurken, bazen de hiç beklenmedik yerlerde ilginç heykeller ile karşılaşabiliyorsunuz. Pek çok turist bunların hepsini görmeye çalışıyor ve bu durum turistler arasında bir yarışmaya dönmüş durumda. Hatta varlığı bilinmeyen pek çok heykelin olduğuna dair spekülasyonlar da mevcut. Bu sanata ilgi duyanların Üsküp’te ciddi bir heyecan yaşayacakları bir gerçek.

Ayrıca Üsküp’ün merkezi olan Makedonya Meydanı içerisinde bulunan 24 metrelik Büyük İskender heykeli ve nehrin diğer yakasında bulunan Phillip II heykeli oldukça azametli görünüyor.

Ücretsiz Turlara Katılın

Şehirde turlar düzenleyen pek çok şirket olduğu gibi bazı turları ücretsiz olarak gerçekleştiren rehberler de mevcut.

Bunlara denk gelmek biraz şans işi ancak katılabilirseniz şehrin neredeyse her önemli noktasını keşfedebileceğiniz bir deneyim elde edebilirsiniz. Bazı oteller de ücretsiz turlar sunuyorlar.

Eski Pazarda Dolaşın

Eski Pazar, Üsküp’ün dokunulmamış yerlerinden bir tanesi ve tam olarak ülkemizdeki tarihi pasaj ve pazarlara benzer bir yapıya sahip. Burada kuyumcuları, mağazaları, kıyafet satan esnafı görmek mümkün ve aynı zamanda barlar, kafeler ve restoranlar da bulunuyorlar.

Bit Pazarı

Eğer taze sebze meyveleri bulmak istiyorsanız, ilginç ürünleri görme peşindeyseniz veya günlük herhangi bir işiniz, alışverişiniz varsa, tek yapmanız gereken şey bit pazarına gitmek. Burası Makedonya’nın en büyük pazarı ve ne ararsanız arayın kesinlikle bulabiliyorsunuz.

Yerel Yemekleri Tadın

Bir şehri ve sakinlerini tanımanın en iyi yolu, elbette yerel yemeklere göz atmak. Özellikle et yemekleri ve peynirle süslenmiş salatalar hoşunuza gideceklerdir. Börekler, kebaplar, tatlılar gibi pek çok şeyi özellikle eski pazarın Türk kesiminde görebilirsiniz. Bu bölge ülkemizden giden ziyaretçiler için bulunmaz bir nimet çünkü hem Türkçe konuşmak mümkün hem de damak tadımıza uygun ürünlerin pek çoğu burada bulunuyor.

Eski Tren Garını Ziyaret Edin

Şehrin eski tren garı, 1938 senesinde inşa edilmiş ve mimari açıdan oldukça nitelikli. Ancak bir dönemlerde şehrin tam merkezi olan bu bina 1963 senesinde şehri vuran depremde büyük hasar görmüş ve yarısı yıkılmış. O andan sonra bina kullanıma kapatılmış ve ardından bir müze haline getirilmiş. Depremde olan bitenlere dair her şeyi içerisindeki bu müzede görebilirsiniz.

Rahibe Teresa Evi

Rahibe Teresa Üsküp’te doğmuş ve büyümüş ve 18 yaşına kadar da burada kalmış. 18 yaşından sonra ise bir rahibe olmuş ve şimdilerde eskiden yaşadığı bölgede onun adına bir şapel bulunuyor.

Köprüleri Kullanın

Üsküp’ün merkezinde bulunan ve Osmanlılar tarafından inşa edilen taşköprü, şehrin neredeyse her fotoğrafında bulunuyor ve bu nedenle büyük bir öneme sahip. 15. yüzyıla dayanan tarihiyle oldukça değerli bir yapı. Ancak son zamanlarda alternatif olarak pek çok köprü daha inşa edildi ve onları görmeyi de isteyebilirsiniz.

Kutsal Kurtarıcı Kilisesi

Burası eski Pazar içerisinde gizli kalmış bir ortodoks kilisesi denilebilir ve en dikkat çekici yanı ise 10 metrelik ahşap ikonası. Bu dine dair pek çok ayrıntı, ahşabın üzerine iki kardeş tarafından 5 yılda işlenmiş.

Kaleyi Ziyaret Edin

Şehrin kalesinin tarihi 6. yüzyıla dayanıyor ve kale şehre hakim, her yeri gören bir noktada bulunuyor. Geçmiş senelerde büyük oranda yıkılmış olsa da restorasyon çalışmalarının sonucunda yeniden inşa edilmiş halde.

Milenyum Haçına Çıkın

Milenyum haçı Vodno Dağı’nın en yüksek noktasında bulunuyor ve geceleri ışıkları yakıldığı zaman tüm şehirden görülebiliyor. Buraya yürüyerek çıkmak mümkün olsa da teleferik çok daha iyi bir yöntem olacaktır. Ayrıca araba veya otobüsle erişim de mümkün.

Matka Kanyonunu Ziyaret Edin

Eğer doğasever bir insansanız, Matka kanyonu kesinlikle hoşunuza gidecektir. Zira burası bir baraj gölünün varlığı ile mükemmel hale gelmiş biraz yapay noktalardan birisi olsa da, doğal güzellikleri başarıyla korunmuş. Yürüyüş yollarını da seveceğinize eminiz.

Yerel İçecekleri Unutmayın

Şehirde hem alkollü hem de alkolsüz denenebilecek pek çok içecek mevcut. Kafelerde bunları bulabilirsiniz ve bilhassa yerel yemekler ile birlikte tüketebilirsiniz.