Zihin sağlığını çocuğun çevresinin bir yan ürünü olarak düşünmek, çocukların sağlıklarını nasıl iyileştirebileceğimiz konusundaki düşünceler için çok iyi bir katkı. Çocuğu potansiyel olarak damgalayıcı bir etiketle tanılamak ve bunun için yanlış bir şekilde “eksik” beyin kimyasını suçlamak, sonucunda da gereksiz ve bazen toksik ilaçlara başvurmak, ve altta yatan sebeplerle ilişkisi olmayan veya çocuğun kişisel güvenini ve gelişme yeteneğini desteklemeyen cezalar vermek maalesef günümüzde hayli yaygın.

İşler her zaman göründüğü gibi değiller

Bir uzman, enerjik genç bir çocuğa dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu veya aksilik hastalığı tanısı koyabilir ancak alternatif bir çevrede bu çocuk hoşnut verici olabilir. Uyuşturucu kullanan ve notları kötü olan bir ergen, saygıya değmez bir serseri olarak görülebilir ancak başka bir çevrede iyi algılanan bir onur öğrencisine dönüşebilir. Çocuğu tanılar ve etiketlerin yüküyle yargılamadan önce çocuğun çevresindeki aşırı stres kaynaklarının olup olmadığını tespit etmemiz gerekli.

Travmatik olaylar veya çocukluk dönemi travmaları, yani bağımlı anne babalar, evlatlık gitmek, suistimal ve ihmal gibi pek çok türden davranış genelde belirtilere ve zihinsel hastalıkları taklit eden davranışlara sebep olur. Travmatik stres anksiyete, depresyon, odaklanma zorluğu, konsantrasyon problemleri ve durgunluk yaratabilir. Zihinsel bir ızdırap içerisine girmiş olan çocuklar çözüm bulmak için kendi kendilerine ilaç edinme yöntemleri araştırabilirler. Toksik strese çözüm bulmak için duygusal güvenliği, evde ve okulda bağlı kalmayı teşvik etmeli. Çocukların duygularını ve krizlerini çözmelerine yardımcı olmak için kötü hissetmekten kaynaklanan özgüvenlerini yönetmelerini sağlamamız gerekli.

Örneğin Ahmet, 11 yaşında, bir gün okuldan eve gelir ve depresyonda olduğunu düşündüğünü söyler. Ahmet’in annesi hemen aksiyona geçer ve bir kaç psikiyatrist ile konuştuktan sonra antidepresan tedavisine başlanır. Ancak Ahmet’in belirtilerinin bir anlamı vardır. Bu belirtiler onun henüz kelimelerle ifade edemediği derin duyguların ortaya çıkma şeklidirler. Depresyon buzdağının sadece görünen kısmıdır. Ahmet acil bir tehlike altında değil ve bu nedenle bir travma temelli perspektife sahip olan bir aile ve çocuk psikoterapisti ile görüşmeli.

Çocuğumun ilaca ihtiyacı var mı?

Çocuklarda anksiyete ve depresyon oranları artıyor çünkü toplum genç beyinleri besleyemiyor. Bunun için altta yatan sebepler yerine belirtileri hızlıca tedavi ediyoruz. Ahmet gibi çocuklar depresyon ruh halini belirttikleri zaman, aile ve doktorlar hemen ilaçlara koşuyorlar. İlaçlar yardımcı olabilir, hatta gerekli de olabilirler ancak bilimsel kanıtlar diğer tedavilerin sıklıkla daha etkili olduklarını gösteriyorlar. İlaçlar genelde belirtileri tedavi ederler ve çok nadiren kaynağa inerler. Ek olarak, tanı ile birlikte gelen etiket çocuğun utanç, umutsuzluk hissetmesine sebep olabilir, özellikle de ilaçlar işe yaramayacak olursa.

Diğer seçenekler ne?

Depresyon ve anksiyete gibi belirtiler, süresi sınırlı deneysel dinamik psikoterapide önemli birer iletişim araçlarıdırlar. Bunlar çevredeki bir şeylerin sinir, üzüntü, korku ve utanç gibi çeşitli duyguları tetiklediğini gösterirler. Bunlar çocuklar değil, yetişkinler için bile taşınması zor duygular olabilirler. Çocukluk travmaları ise çocuğun temel duyguları işleme kapasitesini aşan deneyimlerdir. Bunlar arasında ihmal, suistimal, evlatlık verilmek, vesayet, ebeveynlerin boşanması, taşınma, hastalık, bağımlılık veya hastalık sahibi anne baba ve daha fazlası bulunabilir.

Çocuğun farklılıkları nedeniyle izole hissettiği hallerde yaşanan deneyimler de buna dahil. Bir çocuk, başka kimsenin öyle olmadığı bir toplumda gay veya trans olduğunu fark etmeye başlayabilir. Çocuk aktif olarak alkolik bir ailede bulunabilir. Çocuk okulundaki diğer öğrencilerden farklı bir ırka mensup olabilir veya daha düşük sosyoekonik durumda olabilir. Bu çocuklar genelde utanırlar ve yalnız olurlar. Evlatlık alınmış çocuklar da geçmişte onları beslemeyen, utanç verici ortamlarda bulunmuş olabilirler ve çevrenin problem olduğunu fark etmemiş olabilirler. Yeni sevecen, destekleyici ev bu geçmişten gelen kötü duyguları durduramıyor olabilir.

Bu çocuklar kendi içlerinde bir şeylerin yanlış olduğu sonucuna varabilirler. İyi bir yetişkin bu deneyimleri doğrulayabilir. Çocuğun sahip olduğu bu kötü deneyimleri doğrulamak ve bunu hak etmediğini söylemek, çocuğun öz saygısına gelen hasarın bir kısmını azaltabilir.

Her şey temel duygular hakkında

Ahmet okulda zorbalığa uğrar. Zorbalık zihin sağlığı problemlerine yol açar çünkü hayatta kalma duyguları olarak nitelendirilen pek çok güçlü duyguyu tetikler. Zorbalık tehdidi Ahmet’in sinir sisteminin yüksek alarm durumuna geçmesine sebep olur. Bu da onun beyninde korku ile birlikte kızgınlık, üzgünlük ve tiksinti duygularını tetikler. Tek seferde ortaya çıkan bu kadar duygu onun sinir sisteminin düzeninin bozulmasına sebep olur. Ahmet bunu anksiyete olarak deneyimler. Ahmet’in anksiyetesi onun konsantre olmasını ve sabit oturmasını zorlaştırır, sonucunda da depresyonuna katkıda bulunur.

Devamlı temel duygularımızı bastırdığımız zaman, bunlar zihin ve beden üzerinde stres yaratırlar. Çok fazla duygu ve çok fazla yalnızlık ile birlikte süregelen tetikleyici bir çevre, çocuğun güvenli ve sakin hissetmesini zor, hatta imkansız hale getirir. İşlenmemiş duyguların anksiyetesini idare edebilmek için çocuk otomatik, bilinçsiz defans mekanizmalarını devreye sokar. Bunlar arasında depresyon, anksiyete, agresif davranışlar, madde kullanımı, kesme, yeme bozuklukları ve odaklanma zorluğu gib belirtiler bulunur.

Ahmet’in notları düşer çünkü odaklanma ve konsantrasyon bozuklukları yaşıyordur. Bir kişi onun tembel olduğu ve uyarıcılara ihtiyaç duyduğu kanısına varabilir. Gerçekte, kötü odaklanma ve dikkat eksikliği yüksek kaygılar ve depresyonun bir sonucu olabilir. Anksiyete ve depresyon ise altta yatan ve ilgilenilmesi gereken korku, üzüntü, tiksinti, kızgınlık ve utanç duygularına işaret edebilir. Duyguları anlayan, adlandıran, doğrulayan ve işleyen bir terapi, toksik sinir sistemini yatıştırabilir.

Başka neler oluyor?

Zorbalık ve akademik baskı gibi mevcut stres kaynaklarının yanında Ahmet’in hayatında olan başka büyük olaylar da var. Bunlar arasında boşanma gibi çocuklarda pek çok duyguyu uyandıran şeyler de var. Annesinin evinden babasının evine taşınması bile sorun kaynağı olabilir. Her şeyin olduğu halinin bozulması korku ve üzüntü duygularını körükleyebilir. Benzer şekilde, koruyucu ailelik sistemine dahil olan çocukların sık sık yer değiştirmeleri, aileler mükemmel insanlar olsalar bile çocuklarda anksiyete sebebi oluyor. Genel olarak çocuklar sakin ve devamlı ortamlarda en iyi hale gelirler.

Doğru terapi yardımcı olabilir

Ahmet ve annesi birlikte terapiye giderler. Terapist oyuncu, kabullenici, meraklandırıcı ve empatik bir ortam yaratırken, anne ise evde oyuncu, sevici, kabullenici, meraklandırıcı ve empatik bir ortam oluşturur.

Ek olarak, terapist anneye Ahmet’in sözlü olmayan iletişim şekillerini okuyabilmesi için ipuçları verir. Örneğin, Ahmet gerildiğinde veya seğirme yaşadığında, anne kaygıyı tanımayı öğrenir ve onun sakinleşebilmesi için derin nefes alıp bıraktıkları bir nefes oyununu oynamayı hatırlatabilir. Anne aynı zamanda nasihatte bulunmadan sakince dinlemeyi de öğrenir. Anne Ahmet’in anksiyetesine sebep olan değişken duyguları doğrulamayı öğrenir.

Ahmet’in duyguları doğrulandığı zaman daha iyi hisseder ve problemleri sakince çözmek için en iyisini yapmaya başlar. Anne Ahmet’in güvenli hissedebilmesi için okulda onun üzerindeki akademik baskının biraz hafifletilmesini rica edebilir. Anne sinirli ve sabırsız hissetse bile Ahmet’in zorlu anlarının farkında olur.

Mutlu sonlar mümkün

Çocuğun rahatsızlık belirtilerinin çözümü illa ki ilaç veya onları tek başına psikoterapiste göndermek değil. Çocuklar duygularını ifade etmek için güvenli bir yol bulmalılar ve bunlar aileleri tarafından doğrulanmalılar. Çocukların ait olduklarını hissetmeleri gerekiyor ve kötü hissettikleri için kötü veya garip olmadıklarını bilmeleri lazım. Bedenlerinde ve zihinlerinde meydana gelen duygular kaynaklı rahatsızlık ve ağrıları rahatlatmak, tolere edebilmek için yardıma ihtiyaçları var.

Sarılmalar, oyunlar, konuşma, sanat yapma ve duyguların işlenmesini sağlayacak diğer yöntemler en zorlu çocuklara bile yardımcı oluyorlar. Bu yöntemler ile duyguların yansıtılması mümkün oluyor ve vücuttan azade edilebiliyorlar. Duygusal bağlanma ve travma perspektifinden bir yaklaşım belirtileri iyileştirebilir. Bu yaklaşım çocuğu davranışları için cezalandırmaktan ve çocuğu zihinsel rahatsızlık sahibi olarak damgalamaktan çok daha farklı.

Çocukların bozuk olduklarını verecek bir mesaj yaymamak gerekli. Çocuklar rahatsızlıklarını kolaylıkla kişisel bir kusur olarak yorumlayabilirler. Bu da utanç yaratarak kendilerine güvenlerini etkileyebilir. Travma temelli yaklaşımda ebeveynler ve çocuk bağlanır, paylaşır ve problem çözerler. Çocuğun yalnız olmadığını anlatan, rahatlatıcı bir mesaj gönderir. Aile ve çocuk çevrede bulunan mevcut ve geçmiş stres kaynaklarını ortaya çıkartır, sakinlik ve güvenliği restore etmek mümkün olur. Böylece çocuğun zorlukların çözüme kavuştuğuna dair fikire ulaşması sağlanır.