Pek çok arkadaşımız ve aile üyeleri, yapay tatlandırıcıların obezite ve diyabet gibi rahatsızlıkların önlenmesinde etkili olduğuna inanıyor. Ancak hiç bir şey gerçeklikten bu kadar uzak olamazdı. Suklarozda bulunan bileşenlerin sağlık riskleri fazla ve hatta korkutucu. Araştırmalar detayları belirlemek için devam ediyor ve sürekli olarak yeni negatif etkiler ortaya çıkıyor.

Suklaroz küresel olarak en çok kullanılan yapay tatlandırıcılardan birisi ve genelde kalorisi azaltılmış diyet gıda ve içeceklerde kullanılıyor. Görünümünüz için daha iyi bir alternatif olarak pazarlansa da, suklarozun sağlık profili araştırmacıları endişeye sevk etti. Suklarozun pek çok yan etkisi ve tehlikesi gözardı edilmemeli. Bu sahte tatlandırıcının sağlığınıza iyi geleceğine dair pazarlama planlarına uymayın.

Suklaroz paketlerini kapmadan ve kalorileri azaltma umuduyla şekersiz beslenmeye geçmeden önce şekerin yerine geçecek ve tariflerinize doğal bir tatlılık katarken aynı zamanda antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve hatta lifler verecek sağlıklı alternatiflere göz atın.

Suklaroz Nedir?

Suklaroz, klorlanmış sukrozun bir çeşidi. Yani şekerden geliyor ve klor içeriyor. Suklaroz üretimi şekerdeki üç hidrojen-oksijen grubunun yerine klor atomlarının geldiği çok adımlı bir aşamayı içeriyor. Klor atomları sukralozun tatlılığını yoğunlaştırıyor.

Suklaroz esas olarak yeni bir böcek ilacının geliştirme sürecinde keşfedildi. Hiç bir zaman tüketimi hedeflenmedi. Ancak sonraları kitlelere şekerin yerine geçecek doğal bir ürün olarak pazarlandı ve insanların onun aslında toksik olduğuna dair fikirleri yoktu.
1998 yılında FDA, sukralozun 15 gıda ve içecek kategorisinde kullanımını onayladı ve bunlar arasında su bazlı ve yağ bazlı ürünler, yani hamurişleri, donmuş sütlü tatlılar, sakız, içecekler ve şeker türleri yer alıyor. Sonrasında 1999 yılında ise FDA bu onayı tüm gıda ve içeceklerde genel amaçlı bir tatlandırıcı olabileceği şeklinde genişletti.

Sukraloz ABD’deki en popüler tatlandırıcı ve bunun sebebi muhtemelen şekerden 600 kat daha tatlı olması. Küresel çapta suklarozun kullanımı diğer tüm yapay tatlandırıcılardan daha yaygın.

Peki suklaroz neden gıda ve içeceklerde bu kadar popüler? Çünkü etanolde, metanolde ve suda çözünebiliyor. Yani hem yağ hem de su bazlı ürünlerde, alkollü içecekler de dahil olmak üzere kullanılabiliyor. Aspartam ve sodyum sakkarin gibi diğer yapay tatlandırıcılar bu kadar çözünebilir değiller. Bu nedenle onların kullanım alanları daha kısıtlı.

Suklarozun Yan Etkileri ve Tehlikeleri

Diyabete Sebep Olabilir

Diabetes Care’da yayınlanan bir çalışmada, suklaroz tüketiminin diyabete sebep olma riskinin mevcut olduğu görülüyor.

Çalışmaya göre diyet kolanın günlük tüketimi metabolik sendromda %36 daha fazla risk ile ilişkilendiriliyor ve tip-2 diyabette ise %67 daha fazla risk mevcut. Yani suklaroz beklenmedik diyabet tetikleyicilerinden birisi.

Araştırmacılar bu fenomeni insanlarda ilk defa değerlendirdiler. İnsülin hassasiyeti olan 17 obez birey, suklaroz veya su tükettikten sonra oral glukoz toleransı testine katılmışlar.

Suklaroz tüketiminin ardından plazma glukoz konsantrasyonunda artışın ortaya çıkmasının yanında, insülin hassasiyetinde %23’lük bir düşüş keşfedilmiş ve bu da hücrelerin glukozu emmelerini önlüyor.

Rahatsız Bağırsak Sendromu ve Crohn Hastalığı Riskinde Artış

New Jersey Tıp Okulu araştırmacılarından Xin Qin, bir kaç yıl önce suklaroz tüketmenin rahatsız bağırsak sendromu, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı belirtilerine sebep olduğunu keşfetti. Dr. Qin bu keşfi Kanada’nın Alberta eyaletinde bulunan bireylerde rahatsız bağırsak sendromunun 20 sene içerisinde %643 gibi ciddi bir oranda artmasını incelerken keşfetti.

Bu veri onun çalışmasını hazırlamasını sağladı. Peki ne buldu? Suklaroz bağırsak bakterileri üzerinde sakkarin gibi diğer yapay tatlandırıcılara göre çok daha fazla hasar verici etkiye sahip. Çünkü dışkı ile atılan suklarozun %65 ila %95’i herhangi bir değişim yaşamadan dışarı çıkıyor.

Kanada, 1991 yılında dünyada suklarozun yapay tatlandırıcı olarak tüketimini onaylayan ilk ülke oldu. Yani tüketilen suklaroz miktarı ile inflamatuvar bağırsak hastalığı arasında sıkı bir bağlantı var.
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları yayınında yayınlanan son çalışmalardan birisinde, suklaroz gibi yapay tatlandırıcıları kullanmanın Crohn hastalığı riskini iki kat arttırdığı ve Crohn yahut diğer pro-inflamatuvar rahatsızlıklara sahip bireylerin bağırsaklarında anti-mikrobiyel reaksiyonları alevlendirdiği görülüyor.

Sızdıran Bağırsak İle Bağlantılı

Temel olarak artık vücudun suklarozu sindiremediğini biliyoruz. Bu madde insan mide bağırsak sisteminden ilerliyor ve geçtiği yerlere hasar veriyor. Probiyotik bakterileri öldürüyor ve bağırsak duvarlarına hasar vererek sızdıran bağırsağa sebep oluyor.

Bir kaç çalışma suklarozun bağırsak sağlığı üzerindeki zararlı etkilerini onaylıyor. Toksikoloji ve Çevresel Sağlık yayınındaki bir hayvan çalışmasında, suklarozun sadece bağırsaklardaki faydalı bakterileri ciddi anlamda azaltmadığı, aynı zamanda dışkının pH’ını arttırdı görülüyor. Bu da absorbe edebileceğiniz gıdaların miktarını azaltıyor.

Isıtıldığında Toksin ve Kanserojen Bileşenler Oluşturabilir

Toksikoloji ve Çevresel Sağlık yayınında yayınlanan bir çalışmada, sukralozun yüksek sıcaklıklarda pişirilmesinin tehlikeli kloropropanollerin ortaya çıkmasına sebep olabileceği belirtiliyor. Bu bileşen potansiyel olarak toksik sınıfında bir bileşen.

Sukraloz genelde pişmiş gıdalarda yaygın olarak kullanılsa da, çalışmalar yapay tatlandırıcıların istikrarlı yapısının sıcaklık ve pH arttıkça bozulduğunu gösteriyorlar. Suklaroz ısındığı zaman sadece bozulmaya uğramıyor, aynı zamanda araştırmacıların keşfettiği üzere, genotoksik, kanserojen ve tümör oluşturucu kloropropanoller de ortaya çıkıyorlar. Food Chemistry’de yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarına göre araştırmacılar suklarozun gliserol veya yağlar içeren gıdaların pişirilmelerinde tatlandırıcı olarak kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.

Suklarozun kansere sebep olup olmadığını merak ediyorsanız, özellikle yaygın pişmiş gıdalarda veya ısıtılmış olan gıdalarda kullanımına dair endişe verici bilgilerin olduğunu belirtelim. Sukralozun kanser yapıcı etkilerine dair daha kesin kanıtlar için araştırmalar gerekli.

Kilo Alımı ile İlişkilendiriliyor

Sukralozu veya diğer adıyla Splenda’yı kahvenize katmak kilo vermenize yardım sağlayacak mı? İnsanlarda ve hayvanlar üzerindeki laboratuvar deneyleri ile uygulanan epidemolojik çalışmalarda, yapay tatlandırıcılar ve kilo alımı arasında ilişki bulundu. Ek olarak, yapay tatlandırıcılar metabolik sendrom, tip-2 diyabet, yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları riskini de arttırabiliyorlar. Bu çalışmalar sukralozun özellikle kilo alımı üzerindeki etkilerini değerlendirmemişler ancak sukralozun kilo kaybına yardımcı olmadığını gösteriyorlar.

New England Journal of Medicine’de yayınlanan ve 18 ay süren bir çalışmada, 641 çocuğa (477 tanesi çalışmayı tamamlamış) rastgele her gün 236 mililitre kalorisiz ve yapay tatlandırıcılı içecek ile şekerli ve 104 kalorili içecek verilmiş. Şekersiz seçenekte 34 miligram sukraloz ve 12 miligram asesülfam-K bulunuyormuş.

Çalışma sürecinin sonunda, şekerli içecek tüketen gruptaki çocuklar, şekersiz içecek tüketenlere göre toplamda 46.627 kalori daha fazla tüketmişler. Ancak 18 aylık bu süreçte şekerli içecek tüketen çocuklar sadece bir kilogram daha fazla kilo almışlar.

Araştırmacılar içecekten gelen ciddi kalori farkına karşı bu derecede düşük kilo alımı farkını açıklayamamışlar.

Bir diğer çalışmada ise yetişkinlere iki yıl boyunca şekerli içecekler yerine yapay tatlandırıcılı içecekler verilerek kalori tüketimleri azaltılmaya çalışılmış ancak kilo alım süreçlerinde herhangi bir farklılık ortaya çıkmamış.

Sukralozlu Gıdaları Nasıl Anlamalı?

Suklaroz veya Splenda, sağlıklı seçenekler olarak pek çok gıda ve içecekte kullanılıyor. Bazen marketten alınan şişeli veya paketli ürünlerde suklaroz olduğunu anlamak bile mümkün değil. Hatta diş macunlarında, pastillerde ve vitaminlerde de bulunuyor.

Suklarozun bir üründe olup olmadığını anlamanın en iyi yolu içindekiler etiketine bakmak. Bazen şişenin hemen ön yüzünde

Splenda kullanıldığı yazar. Ancak pek çok üründe şekersiz, şeker katılmamış, lite veya sıfır kalori, zero gibi betimlemeler bulunuyor. Bu sloganlara dikkat edin çünkü genelde bir çeşit yapay tatlandırıcının kullanıldığına işaret eder.

Suklaroz içeren bazı ürünler şöyle:

• Diyet kolalar
• Bazı maden suları
• Diyet ice-tea ürünleri
• Bazı meyve suları ve ürünleri
• Şekersiz soslar, şuruplar
• Şekersiz sakızlar ve tatlı sakızlar
• Bazı protein ve diyet barları ile karışımları
• Şekersiz yazan çoğu pişmiş gıda
• Şekersiz dondurmalar
• Lite ürünler
• Bazı patlamış mısır ürünleri
• Şekersiz ve light yoğurt ürünleri
• Şekersiz ve light şekerlemeler
• Bazı diş macunları

Sukraloz – Stevia ve Aspartam

Suklaroz

Suklaroz şekersiz ürünlerde kullanılan yapay bir tatlandırıcı. Kilo vermenize yardımcı olabilecek kalorisiz bir tatlandırıcı olarak pazarlanıyor ancak çalışmalar bunun doğru olmadığını gösteriyorlar. Suklaroz pişmiş gıdalar, yoğurtlar, dondurmalar, şekerlemeler, diyet kolalar, maden suları ve protein barları gibi pek çok üründe kullanılıyor.

FDA suklarozun gıda ve içeceklerde kullanılmasını onaylasa bile, suklarozun tüketimine dair bazı endişeler var. Çalışmalar onun sızdıran bağırsak ve rahatsız bağırsak sendromu, Crohn hastalığı gibi diğer mide-bağırsak problemleri ile bağlantılı olduğunu gösteriyorlar. Hatta şekersiz olarak pazarlandığı için diyabetik beslenmede iyi olduğu söylense dahi diyabete sebep olabilir.

Suklaroz mu Stevia mı?

Stevia 1500 yıldan uzun süredir tüketilen bir bitki. Suklaroz ve aspartamın aksine doğal bir tatlandırıcı. Stevia ekstraktının şekerden 200 kat daha tatlı olduğu söyleniyor. Sabah kahvesinde veya smoothienizde şeker yerine kullanabilmenize karşın, stevia pek çok yapay tatlandırıcı gibi tehlikeli yan etkilere sahip değil. Hatta kanser karşıtı, diyabet karşıtı, kolesterol karşıtı özelliklere sahip olabilir ve kilo kaybını kolaylaştırabilir.

Stevianın, şekerin ve alternatif tatlandırıcıların gıda tüketimindeki, doygunluktaki ve glukoz/insülin düzeyleri üzerindeki etkilerini araştıran bir çalışma mevcut.

Appetite’te yayınlanan bir makalede yaşları 18-50 arasında değişen 19 sağlıklı ve zayıf birey ile 12 obez bireyin çalışmaya katıldığı ve bu bireylerin öğle ve akşam yemeklerinden önce stevia, sukroz (sofra şekeri) ve aspartam tükettikleri üç test uygulandığı aktarılıyor.

Bu bireyler stevia tükettikleri zaman, sukroz tükettikleri zaman olduğu gibi aç hissetmemişler ve yemeklerinde aşırıya kaçmamışlar. Ek olarak araştırmacılar, stevianın yemek sonrası glukoz düzeylerinin şeker veya aspartama göre ciddi anlamda düşmesine yardımcı olmuş.

Başka kelimelerle ifade etmek gerekirse stevia, yemeklerden önce, sonra ve yemek sırasında şekerli veya diyet ürünler tüketenlerin yaşadıkları kan şekeri zıplamasının aksine kan şekeri düzeylerini normale çekerek diyabet riskini azaltıyor.

Sukraloz mu Aspartam mı?

Aspartam yapay bir tatlandırıcı. Çeşitli gıda ve ürünlerde bulunuyor ve bunlar arasında diyet kola, şekersiz naneli ürünler, şekersiz gevrekler, aromalı sular, yemek replasman ürünleri ve sporcu içecekleri bulunuyor.
Şirketler aspartamın güvenliğine dair yayınlanan çalışmaların popülerliğinden fayda görmüş olsalar da, bağımsız olarak desteklenen çalışmaların %92’sinde bu yapay tatlandırıcının yan etkileri görülüyor.

Aspartamın en ciddi tehlikeleri arasında diyabeti kötüleştirmesi (veya sebep olması), kalp hastalıkları riskini arttırması, beyin bozukluklarına sebep olması, zihin hastalıklarını kötüleştirmesi, kilo alımına sebep olması ve muhtemel olarak kansere sebep olması bulunuyor.

Sukraloz mu yoksa aspartam mı daha iyi merak ediyor olabilirsiniz. Sukraloz gibi aspartam da gıda ve içeceklerde kullanım için FDA onayı almış. Hatta, diyet kolada ve 6000 diğer üründe bulunuyor. Yan etkilerinin ortaya çıkmasına rağmen 500’den fazla ilacın içerisinde de mevcut. Her iki yapay tatlandırıcının da tehlikeli yan etkileri var ve kaçınılmalı. Bunun yerine kahveniz, yemekleriniz ve tarifleriniz için stevia gibi doğal tatlandırıcıları tercih etmeniz daha doğru olur.

Sağlıklı Alternatifler ve Doğal Tatlandırıcılar

Eğer tariflerinize biraz tatlılık katmak için sağlıklı seçenekler arıyorsanız yapay tatlandırıcılara bağımlı kalmanıza gerek yok. Bazı doğal tatlandırıcılar lezzetli alternatifler olarak karşımıza çıkıyorlar ve potansiyel yan etkiler ve tehlikelere sahip değiller.

Tatlandırıcılara bazı güzel alternatifler şöyle:

• Stevia: Stevia Asteraceae ailesinden gelen doğal bir tatlandırıcı. Binlerce yıl boyunca kullanılmış olan ve tatlı bitki olarak bilinen bir bitki. Stevia ısıya dayanıklı ve yemeklerde kullanılabiliyor ancak şekerden 200 kat daha tatlı olduğunu unutmamak gerekli.
• Doğal bal: Bal enzimler, antioksidanlar, vitaminler ve mineraller ile dolu doğal bir tatlandırıcı. Bir yemek kaşığı balda 64 kalori var ve tek bir muzdan daha düşük glisemik yüke sahip. Balla yemek pişirmekten kaçının ancak yoğurdun üstüne, tostlara, salatalara, gevreklere biraz daha tatlılık vermesi için katılabilir.
• Hindistan cevizi şekeri: Hindistan cevizi şekeri hindistan cevizi ağacının kurumuş reçinesinden elde edilir. Az miktarda vitamin ve minerale sahip. Kısa zincirli yağ asitlerine, polifenollere, antioksidanlara ve liflere de sahip. Onu favori tariflerinizde şeker ikamesi olarak kullanabilirsiniz çünkü ölçüsü sofra şekeri ile aynı.
• Pekmez: Pekmez ham şekerin bir şurup haline gelene kadar kaynatılması ile üretiliyor. Sofra şekerinin aksine oldukça besleyici.

Rafine şekerle karşılaştırıldığı zaman, en yüksek fenolik bileşen ve antioksidan aktivitesine sahip. Pekmez marinasyonda ve yemeklerde kullanılabilir. Hindistan cevizi şekeri ile birleştirilerek esmer şeker alternatifi haline gelebilir.

Uyarılar

Sukraloz ile üretilmiş olan ürünlere karşı baş ağrısı ve alerjik reaksiyonlar gösterenlerin olduğuna dair raporlar mevcut. Buna ek olarak sukraloz tüketiminin bağırsak sağlığını bozabildiği ve metabolik sendroma sebep olabildiğini gösteren çalışmalar var.

Eğer sukralozun kalorisiz bir seçenek olması nedeniyle kilo vermekte onu kullanmak istiyorsanız, kalorisi düşük doğal tatlandırıcılara yönelin. Bal veya stevia en iyi iki seçenekten birisi.