Herkese merhaba! 2019 yepyeni bir sene. Bu yılın teması, “Yeni Bir Ben”. Yeni Bir Ben kategorisi altında; hayatla ilgili sorularınızda, sıkışıp kaldığınız yerlerde, kendimce, kendi aydınlanma yolumda ve kişisel gelişimimde faydalandığım bazı ufak ipuçlarını paylaşıyorum.

Dünya dijital dünya; devir, dijital devir. 2000’li yılların başında, internet tüm dünyada yaygınlaşmaya başladığından beri; web dediğimiz bir ağ ile, her saatte dünyanın her yerine bağlanıyoruz ve globalizasyon(dünyanın birbirine bağlanması) dediğimiz şey, bence böyle bir şey. Dijitalleşme ile birlikte, hayatımıza farklı farklı terimler de girdi. Önce blog (kişisel günce) girdi, daha sonra Vlog girdi, Youtube girdi. Youtube; daha önceleri bizim video klip ve reklamları izlediğimiz bir kanalken; daha sonra bir baktık Youtuber diye bir kavram oldu. Doksanların sonlarına doğru, hayatımıza sosyal medya uygulamaları girdi. Facebook girdi, Twitter girdi, Instagram ve pek çok farklı mecra girdi. Bizler de, yaşımız ne olursa olsun; kendi yaşımıza uygun belirli uygulamaları ve dijital dünyanın içeriklerini kullanıyoruz.

Hepimiz, dijital dünyada var olmak istiyoruz. Bazıları dijital dünyada lider ya da marka olabiliyor, bazıları da takipçi pozisyonda kalıp; daha izleyici bir pozda kalmak istiyor. Bu yazı, biraz daha takipçi pozdan sıkılıp; 2019 yılında, dijital dünyada bir iz bırakmak isteyenler için yol gösterici bir yazı. Konumuz; “Dijital dünyada nasıl iz bırakabiliriz?”.

Dijital Devirde Var Olmak

Dediğim gibi, devir dijital devir… Pop art akımının ünlü isimlerinden Andy Warhol’un ünlü bir sözü vardır; “Herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” demişti. Warhol, bu sözü 1960’lı yıllarda söylemişti. Oradan bu zamana çok şey değişti.

Reality show’lar, evlendirme programları, yemek programları, hem televizyonda hem de sosyal medya üzerinde, garip garip insanların çektikleri videolar ile birden bire sosyal medya fenomen haline gelmeleri ile aslına bakarsanız artık herkes ünlü olmuş durumda. Peki, nasıl ünlü? Önemli olan bu…

Dijital devirde; aslında ben ve benimle birlikte bu işi yapan pek çok arkadaşım, dijital dünyanın fikir liderleriyiz. Aynı zamanda, dijital dünyada içerik sağlayan insanlardanız. Eskiden; gazetecilik okurduk, televizyonculuk okurduk, sinema- televizyon okurduk. Bu okuldan mezun olduğumuz zaman da, kurumsal tarafta çalışırdık. Yani; sinema sektörüne ya da reklam sektörüne girebilirdik, gazeteci olurduk, gazetede çalışmaya başlardık, dergide çalışmaya başlardık, televizyoncu olurduk ya da radyo kanalında çalışmaya başlardık. Şimdi, her şey değişmeye başladı.

Artık; ben istersem bir radyo kanalı da açabilirim, bir internet sitesi de açabilirim ve bunların hepsinde, içeriği yöneten medya patronu olabilirim. Dijital dünya bize bunu sağlıyor. Tabi ki bununla birlikte, bu işin artıları ve eksileri olduğunu da düşünüyorum. Çünkü, eğer işe hakim değilseniz ve yeterince donanıma sahip değilseniz; dijital dünyada kendinize belirli bir oranda bir yer edinebilirsiniz ve bu çok kalıcı ve uzun süreli olmaz diye düşünüyorum. Bu nedenle, ben de bu konuyu hazırlamaya karar verdim.

“Bunca işe nasıl yetişiyorsunuz?” tarzında çok fazla soru alıyorum. Gerçekten güzel bir soru. Dijital dünyada aysetolga.com diye bir web sitem var, beni izlediğiniz Ayşe Tolga Youtube kanalım var, çok uzun zamandır içerik ürettiğim ve oradan paylaştığım sosyal medya hesaplarım var.

Dijital Dünyada Bir Şeyi Nasıl Anlattığınız Çok Önemlidir

Dijital dünyada pek çok insan öne çıkıyor; kadın tarafında söyleyecek olursak Kardashian’lar var, Jenner’lar var… Onların dışında film dünyasından, müzik dünyasından ya da moda dünyasından insanlar var, bahçıvanlar var, şefler var, fotoğrafçılar var, herkes var. Hatta, sosyal medya hesaplarına gittiğimizde; Instagram’da benden daha ünlü kediler, köpekler ve hatta kirpiler bile var.

Dijital dünyada, bir şeyi nasıl anlattığınız çok önemlidir. İnsanlar üzerinde etki yaratmak çok önemli. Tabi ki, buradaki en önemli şeylerden bir tanesi, sizin kim olduğunuzla ilgili. Bana; Youtube kanalı açmak isteyen ya da Instagram hesabını benim gibi yönetmek isteyen arkadaşlarım geliyor. Bilgilerimi, elimden geldiğince onlarla paylaşmaya çalışıyorum. Bana diyorlar ki, “Senin gibi nasıl içerik paylaşabiliriz?”.

Her şeyden önce, dünyaya anlatacak bir sözünüz olması gerekiyor. Instagram fenomeni olmanın yollarından bahsettiğim başka bir içerikte de bu konudan bahsetmiştim. Burada da aynı şeye gelmek istiyorum. Benim, dünyaya vermek istediğim bir mesaj var.

Ayşe Tolga, belki sizin 25 yıldır ekranlarda görüp oyuncu sandığınız bir kadınken, bu kadının aslında kendi özel hayatı da var. Bu kadın, yalnızca oyunculuk yapmıyor. 2007’den beri klinik aromaterapist oldu, kendini iyi yaşama, fitness’a ve wellness’a adadı, bununla ilgili çalışmalar yapıyor, bununla ilgili kitapları çıktı, yani burada bir bilgi ve donanım var. Benim hedefim bu bilgi ve donanımı; benim kim olduğumu, aslında dijital mecra üzerinden, kendi penceremden insanlarla paylaşmak. Aslında ben, kendimi anlatmak ve ifade etmek için buradayım. Dijital mecraları da bunun için kullanıyorum.

Bunu yaparken, “yediğim içtiğim, kaşım, kirpiğim, en güzel kıyafetim, kocamla hayatım, yeni yıl ağacım” şeklinde bir hayat da paylaşabilirsiniz ama ben öyle bir insan değilim. Paylaşmak istediğim şeyler, genellikle benim hayat misyonumla örtüşen şeyler.

Hayat misyonum ise dünyaya bir değer kazandırmak. Sahip olduğum şeyleri paylaşmazsak olmazdı diye düşünüyorum. Benim sahip olduğum ve bildiğim şeylerin; bu mecralar üzerinden bir insana bile faydası oluyorsa, ben misyonumu tamamlamış hissediyorum. Dolayısıyla, benim temel amacım dünyaya fayda sağlamak. Sonuç olarak, dünyaya sebepsiz yere gelmediğimizi düşünüyorum. Yaşayıp, doğup, üreyip, ölmek için olmadığımızı düşünüyorum. İnsanlığa bir şey katmak için buradayız. Belki şuanda, sizlere çok derin, felsefi bir anlatım oldu ama gerçekten de, biraz derin ve felsefik almak lazım.

Herkes ünlü olmak peşinde ama neyi, nasıl, hangi araçlarla söylediğinin, ne söylediğinin, karşıdaki kitleler üzerindeki etkisinin de farkında olması gerekiyor. Çünkü, dijital dünya dediğiniz şeyin içerisinde; şiddet var, seks var, her türlü manipülasyon var, din aracı olarak kullanılabilir, beyin yıkama aracı olarak da kullanılabilir. Ya da insanlara iyilik vermek, onları olduklarından daha iyi bir yere taşımak için de kullanabilirsiniz. Onları eğlendirmek de bunun için de. Tabi ki mizah da olabilir. Sürekli olarak meditatif, öğretici bir halde, aydınlanalım şeklinden bahsetmiyorum. Demek istediğim şey, faydalı olabilmek. Faydalı olabilmek misyonu benim için gerçekten önemli.

Sonuçta, dijital dünyada gerçekten lider olanlara baktığınızda; bunların en güzel örneklerinden bir tanesi The Huffington Post.

Huffington Post; Arianna Huffington isimli bir dijital girişimcinin girişimi. Sanıyorum doksanların başında, ilk bloglardan bir tanesiydi. Huffington Post; bir internet gazetesi gibi de kurgulanan, daha sonrasında içinde sporun, siyasetin, politikanın, sanatın, hatta wellness’ın bile olduğu, tarafa göre kendini büyüten bir şey.

Gwyneth Paltrow’un GOOP.com sitesine de mutlaka bakmanızı öneririm. Bence, Gwyneth Paltrow, Hollywood’daki diğer insanlar gibi davranmadı, bence böyle davranan çok az insan var. Hem yardımsever biri, hem de çevresine ve topluma farkındalık kazandırmak ve onları daha yüksek standartlara ulaştırmaya çalışan biri.

Onun dışında, Youtube’da çok sevdiğim isimler var. Bunlar da marka olan isimler. Bunlardan bir tanesi, sevgili Barış Özcan.

Barış’ı çok takdir ediyorum. Çünkü giderek zihin tutulması yaşadığımız, kitap okumanın azaldığı, cehaletin biraz daha arttığı bu ülkede; bizi biraz daha düşünmeye, yeni şeyler öğrenmeye, saksıyı çalıştıracak şeyler paylaşıyor. Kendisi, çok güzel şeyler paylaşan bir lider, bir marka benim için.

Sizlere, böyle isimleri örnek veriyorum. Yani, insanlar üzerinde nasıl bir etki yaratmak istiyorsunuz? Belki de, 14-20 yaş arasında bir genç kızsınız ve şuanda sadece cilalı imaj devrinde olduğunuz için, diğer kızlar gibi görünmek ve hissetmek istiyor olabilirsiniz. Ama ben hep aynı şeyi söylüyorum; güzellik geçici, önemli olan şey karakter. Dolayısıyla, güzelliğimizi tabi ki koruyalım ama içeride ne olduğuna bakalım, kendimizi geliştirelim, kitap okuyalım diyorum.

Dijital Dünyadaki Hedefim

Sevindiğim şey şu; 2000’li yılların başından beri kimse hareket etmezken, spor dendiğinde kaçarken, sağlıklı beslenmeyi çok uzun zamandır anlatan biri olarak; hedefim iyi yaşam anlamında bir bilgi eksikliğinin giderilmesi.

Dolayısıyla; doktorlar, uzmanlar, spor hocaları, diyetisyenler, yaşam koçları, klinik psikologlar, aklınıza gelebilecek konunun uzmanı, wellness ve spor konusuna hakim uzmanlardan oluşan bir heyet ile birlikte aysetolga.com hala devam ediyor. Çok yüksek tıklama alan, Türkiye’nin en çok okunan wellness sitelerinden bir tanesi. Zaten, hedefim de buydu.

Bu siteye girdiğinizde; doğum sonrası kilolarınızdan nasıl kurtulacağınızı öğrenebileceğiniz ama aynı zamanda cinsel problemler (ki Türkiye’de bence çok önemli bir şey), cinsel sağlık sorunları, kadın ve erkek arasındaki iletişim problemleri gibi psikoloji ve cinsel sağlığı içeren konular, bebek bakımı, güzellik, seyahat, teknoloji, dijital dünya, aklınıza gelebilecek her şey var. Peki, bunları niye yaptım? Çünkü, bunların eksik olduğunu gördüm.

Kendiniz İçin Doğru Örnekleri Bulun

Dolayısıyla, “Ben dijital dünyada bir şey yapmak istiyorum” derken, öncelikle “ben ne yapacağım”ı belirlemelisiniz. Sizde ne var? Elinizde altın bileziğiniz, dünyaya vermek istediğiniz şey, ifade etmek istediğiniz, paylaşmak istediğiniz şey ne? Örneğin; çok fazla izlediğiniz bir şarkıcı kız var. Sesini çok beğeniyorsunuz ama sesiniz güzel değilse, o şarkıcı kızdan örnek almanız doğru olmayacaktır. O halde ne yapmanız gerekiyor?

Öncelikle, kendinizi o seviyeye getirmeniz gerekiyor ki ben dijital dünyada, sosyal medya hesaplarında bunu görüyorum ve biraz da üzülüyorum. Çünkü, insanlar hep bir şeylerden feyz alıyorlar, bir şey gibi olmaya çalışıyorlar. Onu o kadar sahipleniyorlar ki, sonra onu içselleştirip, aslında orijinalinde kimden ilham aldıklarını unutuyorlar ama kendileri ilham aldıkları o kişinin seviyesinde olmadığı zaman, bu sırıtıyor.

Sizin İçin Doğru Konuyu Bulmalısınız

Dijital dünyada bir şey yapacaksanız, öncelikle o konuya hakim olmalısınız. Onunla ilgili her şeyi öğrenmelisiniz. Dünyaya nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz? Kendinizi dünyaya nasıl ifade etmek istiyorsunuz? Dijital dünyada nasıl bir iz bırakmak istiyorsunuz? Bunları iyice düşünmelisiniz. Bunu düşündükten sonra, bunu bir iş planı gibi kurgulayabilirsiniz. Ben de hep böyle kurguladım. “Ben nelere sahibim?” dedim ve sahip olduğum bütün bilgi ve eğitimleri düşündüm. Bunları yaparken de dünyayla neyi paylaşmak istiyorum ve kendimi neyle ifade etmek istiyorum? Bunu da düşündüm.

Bunların dışında, benim vermek istediğim şeyler için uygun bir pazar var mı? İnsanların ilgisini çekecek mi? Sonuçta, ben belki “pembe sümbüllerin güzelliği” konusundan bahsedeceğim ama bahsedeceğim kitle pembe sümbül ile ilgilenmiyorsa, bunun pek bir faydası olmayacaktır. Dolayısıyla, pembe sümbülü anlatmanın yollarını da bulmaya çalıştım. Hedef kitlemi belirledim, ulaşacağım hedef kitlenin iletişim lisanını anlamaya çalıştım, kendi tarzımı yarattım, bunun için çabaladım, kafa patlattım.
İçerik üretmek dediğiniz şey, çok kolay bir şey değil. Youtube kanalımdaki videolar için, ekibimle birlikte ayda 2 kez toplanıyoruz ve yaklaşık 4-5 saatimizi ayırarak konu başlıklarımızı belirliyoruz, çalışıyoruz ve sizlere bu içerikleri sunuyoruz. Siz sadece bir sonucu izliyorsunuz. Dolayısıyla, bunun için de biraz mesai harcamak ve kafa yormak gerekiyor.

Kendinize Sormanız Gereken Soruların Cevabını Bulun

Dünyaya kendini neyle ifade etmek istiyorsun? Hangi araçlara sahipsin? Hangi araçlar üzerinden ve nasıl ifade etmek istiyorsun?

Asıl sormanız gereken sorular bunlar…

Bunları netleştirdikten sonra, önünüze bir yol çıkacak. Bu yolda, mecralarınız sonsuz. Youtube kanalı açabilirsiniz, sosyal medya hesaplarınızda Youtube kanalınızı öne çıkarabilirsiniz, bir internet sitesi ya da blog da açabilirsiniz, Instagram hesabı açabilir,

Pinterest kullanabilirsiniz; dijital dünya, uygulamaları ile size sonsuz olasılıklar sunar. Yeter ki siz nasıl bir lider olmak istediğinize, dijital dünyada nasıl bir iz bırakmak istediğinize karar verin.

Bundan sonraki konularda; Instagram hesabımı nasıl açtım? Youtube hesabımı nasıl yönetiyorum? İnternet sitemi nasıl yönetiyorum? İçeriklerimi nasıl sağlıyorum? gibi konularla; yine bu yolda, dijital içeriklerinizi nasıl yöneteceğiniz konusunda bilgilendirici konular da paylaşıyor olacağım. Değerli önerileriniz, sorularınız ve görmek istediğiniz konular varsa, yorum kısmına bırakırsanız, cevaplamaktan memnuniyet duyarım. Hoşça kalın!