Erkekler ve kadınlar kilo vermeye farklı yaklaşıyorlar ancak benzer bir yaklaşımla genelde daha başarılı oluyorlar. İşte bunun sebepleri!

Daha önce duymuşsunuzdur, erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten derler. Bazı kitaplar bu deyişi erkek ve kadınların neden farklı şekilde iletişim kurduklarını, davrandıklarını ve duyguları ifade ettiklerini açıklamak için kullanıyorlar.

Ancak iş kilo vermeye gelince kadınlar ve erkekler gerçekten bu kadar farklılar mı?

Amerikan Obezite Tıbbı Kurulu direktörü Dr. Rekha B. Kumar bu konuda şöyle diyor: “Evet. Ancak bence farklar geçmişte daha büyüktü ve on yıl öncesine göre günümüzde erkek ve kadınların kilo vermeye yaklaşımları artık daha benzer.”
Farklılıklardaki azalmanın ABD’deki obezite salgınından ve diyabetteki artıştan kaynaklandığını belirtiyor ve devam ediyor: “Geçmişte kadınlar kilo verme ve ince olma üzerine daha odaklılardı ve bunun sebebi sağlık sorunlarından öte sosyal ve kültürel baskılardı. Erkekler ise kaslarını güçlendirecek takviyeler alma ve kas yapmaya daha odaklıydılar. Şimdi herkes yağları azaltma ve ince olma peşinde.”

Ancak hala cinsiyetler arasında farklılıklar mevcut.

Kas Kütlesi Önemli

Genetik olarak erkeklerin daha fazla kasa ve daha az yağa sahip olma eğilimleri var ve bunun sebebi testosteron. Dolayısıyla aynı ağırlığı korumaları için kadınlardan daha fazla kalori tüketmeleri gerekiyor.
Kumar şöyle diyor: “Eğer aynı ağırlığa sahip olan ama birisi daha fazla kasa sahip olan iki kişiyi ele alırsanız, kası olan kişi daha fazla kalori yakacaktır ve ağırlığını korumak için daha fazla kaloriye ihtiyaç duyacaktır.”
Çünkü kaslar dinlenme halinde yağlardan daha fazla kalori yakarlar. Diyetisyen Katherine Tallmadge, 450 gram kasın 35-50 kalori yaktığını belirtiyor ve ekliyor: “Bu nedenle kadınların da kas yapmaları gerekiyor. Kilo verdiğiniz zaman kaybedilen şeyin yarısı aslında kastır ve bu nedenle kas kaybını engellemek için doğru yemek ve güç egzersizleri yapmak önemli.”

Hem erkek hem de kadınların 30’larında kas kaybetmeye başladıklarını da belirtiyor. Kaslar kilo vermeye etki etmelerinin yanında bağışıklık sistemini de etkilerler ve ayrıca hareket etme, işlev gösterme yeteneğimizi de etkileyerek yaşlandıkça düşmemize engel olurlar.

Ağırlığı Farklı Şekilde Taşıyoruz

Erkekler ve menopoz öncesi kadınlar ağırlığı farklı taşıyorlar.

Kumar şöyle diyor: “Erkekler karın bölgesinde kilo almaya eğilimliler ve fazla kilolu olurlarsa elma şeklini alıyorlar, menopoz öncesi kadınlar ise kalçada daha çok alıp belde daha az kilo alıyorlar.”

Ancak menopoz sonrası kadınlar östrojenin azalması gibi hormonal değişimlerden dolayı karın bölgesinde daha fazla kilo almaya başlıyorlar.

Her iki cinsiyet için de kasların altında ve organların çevresinde depolanan karın yağları, diyabet, karaciğer yağlanması ve kardiyovasküler hastalıklara sebep olan inflamatuvar bir yağ türüdür.
Sadece cildin altında bulunan yumuşak yağlar metabolik olarak tehlikeli değiller, sıcak tutarlar ve birazı sağlıklıdır.

Erkekler Daha Kolay Kilo Verirler

Dr. Kumar, erkeklerin kadınlardan daha kolay kilo verme eğilimlerinin olduğunu onaylıyor.

Weill Cornell Medicine’deki deneyimlerinden yola çıkarak, kadınların kilo yönetiminin ilk aşamalarında haftada 250-450 gram kilo verdiklerini, erkeklerin ise 900 gram kadar verdiklerini söylüyor.

“Bu konudaki teorilerden birisi, konunun kadınların hormonları ile alakalı olması. Beyin vücut yağlarını seziyor ve kadınları üreme için sağlıklı bir şekilde tutmaya çalışıyor” diyor Dr. Kumar.

Örneğin ağız diyetler yapan kadınların adetlerinin durması ve çok düşük beden yağına sahip olan kadınların kısırlık sahibi olabilmelerini buna kanıt olarak gösteriyor.

“Vücut yağlarının erkek doğurganlığı üzerindeki etkilerine dair pek bir şey bilmiyoruz. Erkekler kadınlar için sağlıklı olduğu düşünülen yağ miktarının çok altında bile sağlıklı olabiliyorlar. Kadınların biraz daha yüksek vücut yağ oranı ile sağlıklı oldukları biliniyor ve bu da konunun üreme ile ilgili olduğunu söyleyen teoriye uyuyor.” diyor Dr. Kumar.

Yemek Tercihleri Farklı

Tallmadge, erkeklerin genelde et temelli beslenmeyi, kadınların ise sebze ve meyve bazlı beslenmeyi sevdiklerini belirtiyor.

“Bu nedenle Paleo ve Atkins diyetleri erkeklerin ilgisini çekiyor. Et diyetleri kadınlarda işe yaramayabilir çünkü erkekler daha fazla kalori alırken hala kilo verebilirken, kadınlar veremeyebilirler ve etin kalorisi genelde daha yüksektir.” diyor Tallmadge.

Ayrıca erkeklerin ete ağırlık vermelerinin fizyolojik değil kültürel bir şey olabileceğini de belirtiyor.

“Bunun sebebi kadınların beslenme konusunda daha deneyimli olmaları ve sağlık hakkında bir şeyler okumaları olabilir. Dolayısıyla kadınlar sağlıklı beslenme ile daha ilgili ve eğitimliler ve et dolu bir diyeti uygulama ihtimalleri daha az.”

Fakat Dr. Kumar gıda tercihlerinin değiştiğini belirtiyor ve ekliyor:

“Bu farklar bence azaldılar. Geçmişte kadınların beslenmeleri sebzeler ve meyveler üzerineydi çünkü beslenme ve kilo verme odağındaydılar, erkekler ise yüksek proteinli beslenme ve takviyeler ile kas yapmak istiyorlardı.
Şimdi kadınlar ve erkekler proteinlerin, bol miktarda sebzenin ve işlenmemiş şekerlerin önemini anlıyorlar ve her iki cinsiyet de

Akdeniz diyetinin faydalarını takdir ediyor.

Bu erkek ve kadınların birbirlerinden en çok şey öğrenecekleri konu olabilir.

Kadınlar erkeklerden beslenme ve kilo verme için kas yapmanın ve metabolik ağırlığı korumanın önemini öğrenebilirler. Erkekler ise diyet sürecini, yeterli vitamin ve mineral içerikli meyveler ve sebzeler ile beslenmeyi öğrenebilir ve bunun protein alımı ve kas yapımı kadar önemli olduğunu anlayabilirler.”

Psikososyal Faktörler de Önemli

Kültürel olarak kadınların diyet yapması ve diyetler üzerinde konuşmaları daha kabul edilebilir bir şey.
Kumar şöyle diyor: “Şu anda obezite ve diyabet salgının nedeniyle erkeklerin de diyet yapmaları önemli ancak bazı kültürlerde erkeklerin diyet yapmaları sosyal olarak kabul edilebilir olmayabilir.

Bu eski bir düşüncedir ancak erkekler ile kadınların salata yemeleri halinde farklı tepkiler almaları mümkün.”

Tallmadge ise bunu kabullenmekle birlikte erkeklerin kilo vermek için tüm gün öğünleri atlamak gibi daha aşırı önlemler alabildiklerini belirtiyor.

“Kadınların diyetle daha fazla geçmişi var çünkü kadınların uzun süre diyet yapmaları hayli kabul edilebilir ve bu nedenle öğün atlama gibi tekniklerin ters tepebileceğini biliyorlar.”

Ancak Kumar, deneyimlerin yola çıkarak erkeklerin diyet ve egzersiz önerileri almaya, bir planı takip etmeye daha eğilimli olduklarını belirtiyor.

“Kadınların diyetlerini yaşam tarzlarına göre daha fazla düzenleyip değiştirdiklerini görüyorum çünkü kadınlar ev ve işteki işleri ile çocuk bakımı gibi çok fazla şeyin altından kalkmaya çalışıyorlar. Bu bir genelleme ancak genel olarak kadınların planları üzerinde erkeklerden daha çok değişiklik yapıyorum.” diyor.

Her iki uzman da erkek ve kadınlar için kilo verme planlarına benzer bir yaklaşım sergilediklerini ve kişiye özel planlara odaklandıklarını söylüyorlar.

Tallmadge şöyle diyor: “Değişimler yapmak için kişiyi iyi tanımalı, hangi şeyleri yemeyi sevdiğini ve yaşam tarzlarını bilmeliyim. Eğer daha fazla meyve ve sebzeye ihtiyaç duyuyorlarsa bunu bir hedef yapıyoruz veya kahvaltıyı atlıyorlarsa hedefi her gün kahvaltı yapmak olarak seçiyoruz. Kilo vermek için hem kadınlar hem de erkeklerin büyük değişimlere değil, küçük ayarlamalara ihtiyaçları var.”

Kumar ise kilo vermenin kalori azaltma ve hareket etme ile başarılabileceğini ve farklı diyetlerin içeriklerinde farklar olduğunu belirtiyor.

“Bazı insanlar düşük karbonhidratlı beslenmeden daha iyi sonuçlar alıyorlar, örneğin menopoz sonrası kadınlar veya meme kanseri tedavisi görenler. Bazı erkekler ise doğrudan kalor azaltımından fayda görebiliyorlar. Sonuç gerçekten kişiye bağlı.”