Kilo verme sürecinin en iyi dostu hangisidir? Diyet mi, yoksa egzersiz mi? Yakın çevreme bu konuda danıştım ve 3’te 2’si hem diyet hem de egzersizden birisi eksik olduğunda diğerinin işe yaramayacağını söylediler. Ne yazık ki, bu konudaki ağız birliği işlerimi iyice zorlaştırdı. Çünkü her ikisini de yapmama rağmen henüz tartımda bir kıpırdanma olmadı.

Artık bu konuyu netleştirmenin zamanı gelmişti. Bunun neden ve nasıl olduğunu bulmak için işe koyuldum ve sonunda asla tahmin etmediğim bir sonuca vardım! Bu makalede, kilo verme hakkında işe yaradığını öğrendiğim her şeyi, yani diyet, egzersiz ve ikisinin işe yarar bir birleşimini ortaya koydum. Okumaya başlayın ve doğru yolu birlikte bulalım!

Kilo Vermeye Dair Bilinmesi Gereken Birkaç Temel Nokta

Kilo verme sürecinde diyet mi daha iyi bir yol yoksa egzersiz mi bunu anlamak için öncelikle birkaç temel noktayı sizlere açıklayacağım:

• Unutmayın, vücudunuz asla bir başkasının vücuduna benzemez. Yani, bir başkasının uyguladığı düşük karbonhidratlı bir diyet sizin için çok yanlış bir seçim olabilir.
• Popüler diyetlere ve bir anda fazla kilo vermeyi hedefleyen sağlıksız diyetlere kanmayın, bunlar metabolizmanızı yavaşlatmaktan başka bir işe yaramaz.
• Kilo verme programınıza başlamadan önce vücut tipinizi iyice bir tanıyın ve programınızı yaşam tarzınıza göre şekillendirin.
• Kilo almanızın genetik olup olmadığını öğrenmek ve herhangi bir sağlık sorununuzun olup olmadığını meydana çıkarmak adına bir doktora gidin.
• Eğer depresyon, anksiyete, ve diğer ruhsal hastalıklardan muzdaripseniz fiziksel aktivite sizin için daha faydalı olacaktır.

Şimdi gelelim esas noktalara: En önemlilerinden biri, 80/20 kuralı.

Diyete Karşı Egzersiz- 80/20 Kuralı

Pareto prensibi veya 80/20 kuralı, % 20 çaba gösterme ve% 80 sonuç almayı vaat eden bir prensiptir. Kısacası, daha az çaba, daha fazla sonuç! Kilo verirken de bu prensibi uygulayabilirsiniz. Fakat biraz daha farklı bir şekilde!

Kilo vermek için; fitness hocaları ve diyetisyenler çabalarınızın %80’inin diyetten ve %20’sinin egzersizden olması gerektiği konusunda hemfikirler. Yani, ne yediğiniz , ne kadar ve ne zaman yediğiniz konusunda ekstra dikkatli olmalısınız.

Bu durum, çoğumuzun(ben de dahil!) enerji harcamayı abartmasından ve tüketilen kalorileri azımsamasından kaynaklanıyor. Bunun nedeni ise zinde kalmak için ihtiyacınız olan kalori miktarının, arkadaşınızın ihtiyaç duyduğu miktardan farklı olmasıdır. Egzersiz boyunca harcadığınız enerji, aynı egzersizi, aynı yoğunlukta ve aynı süre içinde yapsanız bile farklı olacaktır. Bu durumda siz ve arkadaşlarınız için kilit nokta diyettir.

Bu nedenle hafta sonu, öğle yemeğine çıkma gibi özel durumlarda bile diyetinize sadık kalın. Böylelikle, günde 10 km koşmak veya soda, kek, patates kızartması, ya da leziz görümüyle aklınızı çelen devasa bir pasta dilimini yakmak için 60 dakika Bikram(Sıcak) Yoga yapmak zorunda kalmazsınız.

Tabii ki bu egzersiz yapmayı bırakmanız ve yalnızca diyete odaklanmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Bir de bu süreçte egzersize düşen göreve bakalım.

Egzersizin Rolü

Diyetinize sadık kaldığınız ve programınızı düzgün bir şekilde takip ettiğiniz sürece kilo vereceksinizdir. Ancak aynı zamanda kas kütlesi kaybı da yaşayacaksınız. Ve kas kütlenizi kaybettiğinizde, otomatik olarak metabolik hızınız yavaşlayacak. Bunun sebebi ise kaslarımızda çok sayıda mitokondri organeli mevcut olmasıdır. Mitokondri, glikozun ATP’ye veya enerjiye (metabolizma) dönüşmesine yardımcı olan hücre organelleridir.

Vücudunuzdaki kasların azalması ile birlikte mitokondri sayısı da azalır. Sonuç olarak, metabolizmanız yavaşlar. Bunu önlemenin tek yolu ise egzersizden geçiyor! Bu durumda karışık egzersiz sizin için en uygun tercih olacaktır. Programınızdaki hedefiniz 3 günlük kuvvet antrenmanı ve 2-3 gün kardiyo olmalı. Ama dikkat etmemiz gereken birkaç detay daha ve bir sonraki bölümde bu detayları bulabilirsiniz.

Kalorilerin Kesilmesi veya Egzersizlerin Arttırılması: Yaşla Birlikte Değişiyor Mu?

Evet değişiyor. Kas kaybı 30 yaş sonrası başlar ve eğer 30 yaşın üzerindeyseniz önceliğiniz kas kaybını önlemek ve yağsız kas kütlesi oluşturmak olmalı. Sporda ağırlıklar veya sadece vücut ağırlığınızı kullanarak çeşitli egzersizler yapabilirsiniz. Sakın pes etmeyin, egzersizler ile birlikte kas kaybını önleyebilecek ve sağlıklı, fit görünebileceksiniz. Bunu kim istemez ki? Ancak, önce doktorunuzla konuşmalısınız ve kemik sağlığınıza zarar verecek ve sağlığınızı tehlikeye sokacak egzersizler yapmamalısınız.

Şeker ve tuz alımı konusunda ise son derece titiz davranmalısınız. Yaşla birlikte, diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler problemler gibi birçok sağlık problemi ortaya çıkmaya başlar ve kendinizi son derece ciddi olan bu hastalıklardan korumanın en önemli bölümü, tükettiğiniz şeyleri kontrol altında tutmaktan geçiyor.

İşte bu kısım bizi önemli bir soruya sormaya itiyor. Soru ve cevabı da aşağıda!

Diyet Neden Çok Önemlidir?

Evet, konu kilo verme olunca diyet çok önemlidir. Çünkü ne tükettiğinizi umursamadığınız zaman yaptığınız egzersiz etkisini kaybeder. Haftada 1 kilo yağ kaybetmek için, 3500 (günde yaklaşık 500 kalori) kaloriyi kesmeli veya yakmalısınız. Bu da; saatte 12 kilometre hız’da 45 dakika koşmanız veya hiç durmadan 55 dakika zumba yapmanız anlamına geliyor!

Hafta ortasında, 2 dilim pizza yiyip ardından sporda kalorileri yakmanın hiçte zarar getirmeyeceğini düşünebilirsiniz. Fakat 2 dilim pizzayı (560 kalori) yakmak için 65 dakika bisiklet sürmek veya 60 dakika hiç durmadan yoğun bir zumba yapmak zorunda kalabilirsiniz. Bu kadar ağır egzersiz hem tehlikeli hem de çılgınlıktan başka bir şey değildir!

Yani diyetinizi bozmayı her düşündüğünüzde, gerçekten buna değip değmeyeceğini bir düşünün. Elbette bazen kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Fakat bu kaçamak yemeğinizin tadını çıkartmak için daha sağlıklı yiyecekler tercih etmelisiniz ki, sonradan çok uğraşmayasınız.

Ve işte…

Kazanan Kim? Diyet Mi, Egzersiz Mi?

Kazanan, diyet! Diyet tek başına kilo verme sürecinin 3 ayağına eşittir egzersiz ise 1’e. Bu nedenle diyetinizi kontrol altında tutmazsanız, spor salonunda kaç saat harcadığınızın hiçbir önemi yoktur ve kilo veremezsiniz. Ayrıca egzersiz yapmadan da kilo kaybını devam ettiremez, sağlığınızı koruyamazsınız. Düzenli egzersiz yapmak, ruh sağlığınızı ve zamanla birkaç kronik durumu iyileştirmeye bile yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, kilo verme yolculuğu tümsekli bir yolculuktur. Hedefinize ulaşmaya çalışırken birçok kez iradenizle sınayacaktır sizi. Ancak 80/20 kuralı uygulanmaya ve yaşam kalitenizi arttırmaya değer. Sonuç olarak; kendinizi daha iyi hissedecek, daha üretken ve aktif bir birey olacaksınız, ruh sağlığınız iyileşecektir. Bu yüzden kilo verme sürecinin bütün ayaklarını sağlam tutun, kilo vermek için göz boyayan hızlı, ancak sağlıksız biçimde kilo vermeyi hedefleyen popüler diyetlere ihtiyacınız kalmayacak.