Dünya sağlık örgütünün son verilerine göre 650 milyondan fazla yetişkin, 41 milyondan fazla çocuk obezite ile savaşmakta. Kısaca küresel bir sağlık sorunu haline gelen obezite tüm dünyada hızla artmaktadır.

Vücut yağının normalden fazla veya beden kitle indeksinin ( şuanki kilonuzun boyunuzun metre cinsinden karesine bölünmesi ile hesaplanır. ) 30 kg/m² ve üzerinde olması obezitenin tanısı için yeterlidir.  Obezite sadece vücuttaki yağın fazla olmasıyla değil aynı zamanda kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, dislipidemi, tip 2 diyabet, inme, safra kesesi hastalıkları, sindirim sistemi problemleri, kemik eklem rahatsızlıkları, uyku apne sendromu ve bazı tür kanserlerle ilişkili olup bu hastalıkların sıklığını arttıran önemli bir risk faktörüdür.  Obezite ve sebep olduğu hastalıkların insan ve toplum yaşamı üzerinde sadece biyolojik olarak değil, psikososyal ve ekonomik olarak önemli etkilerinin olduğunu kanıtlanmış bir gerçektir.

Tek bir nedene bağlı olmayan obezite, genetik, kültürel, sosyoekonomik, fizyolojik, psikolojik , yaşam tarzı ( beslenme problemleri ve fiziksel aktivite azlığı ) gibi birçok faktörden etkilenen kronik bir hastalıktır. Yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürmekte tedavi edilmediği takdirde sağlık problemlerinin yanısıra yaşam süresini de azaltmaktadır.

1950’lerde başlayan son 20 yıldır çalışmalarının hızla arttığı ve günümüzde etkinliği kesinlenmiş obezitenin tedavi yöntemi olarak ‘cerrahi’ gelecek yıllar için umut vericidir. Adını sıkça duyduğumuz, tüp mide veya mide küçültme, RNY/ mini gastrik bypass,  duodenal switch gibi ameliyatların hepsi ‘obezite cerrahisi’ altında yapılan ameliyatlar olup morbid obezitenin uzun dönemde en etkili tedavi yöntemidir.

Öncelikle ameliyat kritelerlerine uygun olmanız doğrultusunda çıkacağınız bu yolda en büyük destekçiniz doktorunuz ve ekibi olacaktır. Bu konuda araştırmalarınızı iyi yapmalı ve güvenilir bir karar verdikten sonra hayatınızı değiştirmeye başlamalısınız. Evet, eğer ameliyat olduysanız veya olmayı düşünüyorsanız, yazının devamı sizin için şimdi bariatrik beslenme başlıyor;

Ne Kadar Kilo Veririm?

Ameliyattan sonra fazla kilonun %50-80’inin verilmesi hedeflenirken, geçirdiğiniz ameliyatın çeşidi, yaşınız, cinsiyetiniz, ameliyat öncesi kilonuz, beden kitle indeksiniz, yandaş hastalıklarınız, ameliyat sonrası takibiniz, beslenmeniz, fiziksel aktiviteniz gibi birçok etken kilo verme hızınızı ve miktarını etkiler. Bu yüzden ameliyat öncesinde gerekli kontrolleriniz yapılırken tüm faktörler değerlendirilmeli ve gerçekçi hedefler konularak bir yola çıkılmalıdır. Her ne kadar aynı/ benzer ameliyatlar yapılsa da her fizyolojinin bu ameliyatlar için farklı tepki verdiği unutulmamalı, genel geçer öneriler dışında bireysel olarak ameliyat sonrası takipler mutlaka yapılmalıdır.

Ameliyattan Sonra Diyet Uygulayacak mıyım?

Ameliyata karar verdiğinizde diyetisyeninizden ameliyat sonrasındaki beslenmeniz için bilgi almalı ve süreçleri tam olarak bilmelisiniz. Bu dönemde beslenmenizde, ağırlık kaybı süresince operasyon sonrası doku iyileşmesi ve yağsız vücut kütlesini desteklemek için öncelikle yeterli enerji, makro ve mikro besin ögesi alımı gerekmektedir. İkinci olarak operasyon sonrası tüketilen yiyecek ve içecekler ağırlık kaybını maksimuma çıkarırken bulantı, kusma, reflü, erken tokluk/ tıkanma hissi, dumping sendromu gibi oluşabilecek problemleri en aza indirmelidir. Kısaca ameliyat sonrasında sizi zayıflatmak için değil geçirdiğiniz ameliyata destek olmak ve sizi iyileştirmek için bir beslenme programınız olduğunu bilmeniz gerekir.

Ameliyattan Sonra Nasıl Besleneceğim?

Ameliyat sonrası 1. günde gerekli kontrolleriniz yapılıp bir problem çıkmadıktan sonra su içerek beslenmenize başlarsınız.

2. Günden itibaren berrrak sıvılar dediğimiz şekersiz, tanesiz, kafeinsiz, karbonatsız sıvıları almaya başlarsınız örneğin şekersiz tanesiz komposto suları, baharatsız süzülmüş sebze suları, yağsız, sulandırılmış et/ tavuk suyu, şekersiz limonata gibi. Burada önemli olan bir kalori almak değil vücut hidrasyonunu sağlamak aynı zamanda gastrointestinal sistem aktivasyonunu uyarmaktır. Saat başı 30-60ml sıvıyı, yudum yudum içecek şekilde günlük 1500-200ml sıvı tüketimi hedeflenmelidir.

3. Günden itibaren sıvı diyet dediğimiz uyguladığınız berrak sıvı diyete ek  tanesiz, blenderize çorbalar, süt, yoğurt, ayran, kefir, protein destekleri gibi sıvıları içeren diyete geçilir. Burada günlük minumum 60 gr protein almanız hedeflenir. Diyetinize ek vitamin ve mineral takviyeleriniz başlar, artık tam anlamıyla beslenmeye başlamış sayılırsınız. Hastaneden bu diyetle taburcu olup tolerasyon durumunuza göre yaklaşık 10 – 14 gün sıvı diyetle devam edersiniz.

Bir sonraki aşama püre diyet olup püre haline getirilmiş peynir, yumurta, kıyma, tavuk, balık gibi protein kaynakları aynı zamanda kabuksuz sebze ve meyve püreleri diyetinize eklenebilir. Yaklaşık 1 hafta püre diyet uygulandıktan sonra ameliyatınızın 4. Haftasında yumuşak katılara yani püre haline getirilmeden iyi pişmiş ve yumuşak formda olan yumurta, omlet, kıyma, tavuk, balık, sebze tüketilebilir. Burada neyi, ne kadar, ne zaman tüketeceğiniz diyetisyeniniz tarafından tamamen size özel hazırlanmış bir program ile anlatılmalı, günlük protein, sıvı ve vitamin-mineral kullanımınız öğretilmelidir.

Ameliyat sonrası genellikle 8. Haftadan sonra aşamalı beslenme programı tamamlanıp normal beslenmeye geçilmektedir. Genel durumunuz değerlendirildikten sonra günlük almanız gereken protein miktarını hedeflenmiş, yaklaşık 700-1000kcal arasında olacak şekilde beslenme programınız oluşturulur.

Ameliyat Sonrası Beslenme Takibi Olmalı mı?

Kesinlikle evet! Geçirdiğiniz ameliyat ile oluşacak yeni beslenme düzeni öğrenmek için mutlaka profesyonel bir destek almalısınız. Maksimum ve sağlıklı kilo kaybı, kas kütlesinin korunması ve artırılması, yeni beslenme alışkanlıklarının öğrenilmesi ve uygulanması, ameliyat sonrası beslenme ile ilgili oluşabilecek komplikasyonların en aza indirilmesi ve yönetilmesi adına beslenme takipleriniz oldukça önemli. Özellikle normal beslenmeye geçene kadar ( yaklaşık 2. Aya kadar ) haftalıklar takipler sonrasında 3. Ay, 6. Ay, 9. Ay, 12. Ay, 18. Ay ve 24. Ay rutin, ameliyattan 2 yıl sonra da yıllık takipler obezite cerrahisinin sağlıkla yönetilmesi ve sürdürülmesi açısından mutlaka yapılmalıdır.

Ne Kadar Protein Almalıyım? Ne Kadar Süre Protein Takviyesi Kullanmalıyım? 

Ameliyat sonrası doku iyileşmesi ve yağ kaybının maksimum düzeyde olması için minimum 60 gr protein alınmalı ancak vücut ağırlığı ve geçirilen operasyona göre bu miktarın 120-130 gramlara kadar çıkabileceği unutulmamalıdır. Protein takviyesi ameliyattan sonra sıvı diyetle birlikte başlarken ne kadar süre kullanacağınız tamamen sizin besinlere karşı tolerasyonunuz ile değişmektedir.  Minumum 1 ay protein takviyesi ile gidilmekte sonrasındaki süreçte günlük almanız gereken protein miktarı ve takviyesiz, besinlerle tüketebildiğiniz protein miktarına göre beslenme programınızda ayarlanmalıdır. Kaliteli protein kaynakları kullanılarak öğün başına 15-30 gr protein tüketimi hedeflenmelidir.

Ömür Boyu Diyet mi Yapacağım?

Obezite cerrahisi sonra ilk 3 ay beslenmenin değişmesi ve yeni beslenme düzeninin oturması için oldukça önemlidir. Kilo kaybının maksimum olduğu bu dönemde beslenme ne kadar iyi yönetilirse sonrasındaki süreçler de başarı oranı artar. Beslenmenize ve fiziksel aktivitenize dikkat ettiğiniz sürece ameliyat sonrası 2 yıl kilo kaybınız devam eder. Geri kilo almamak ve mevcut kilonuzu korumak için yaşam tarzı değişikliği ( sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ) yapmak obezite cerrahisi sonrası hedeflerin en başında gelmelidir. Günlük protein alımınız, sıvı tüketiminiz, vitamin-mineral destekleriniz ve fiziksel aktiviteniz temel rutininiz olmalıdır. Bunun dışında genel beslenmenizde günlük 6-7 porsiyon et ve et ürünleri, 3-4 porsiyon süt ve süt ürünleri, 2-3 porsiyon sebze ve meyve, 3-4 porsiyon ekmek ve tahıl ürünleri, 1-2 porsiyon yağ grubundan besinlerin olması sizin için yeterli olacaktır.

Yemek Seçimimde Nelere Dikkat Etmeliyim?

Ameliyat sonrası en önemli besin öğesi proteinler! Her öğününüzde protein kaynaklı bir besin mutlaka olmalı. Günlük 130 gr’ a kadar karbonhidrat tüketimi kan şekeri kontrolünüz ve fizyolojik dengeniz için önemli. Karbonhidrat kaynağı olarak basit şekerden uzak durmak, düşük glisemik indeksli tam tahıllı kaynakları kullanmak hedefiniz olmalı. Doymuş yağdan kaçınmak, özellikle yağda kızartılmış ve kavrulmuş hazırlanan yemekleri tüketmemek ise yağ grubu için başlıca hedefiniz olmalı. Haşlanmış, buharda pişmiş, fırın, ızgara gibi pişirme teknikleri ile iyi pişmiş yemekler her zaman tercihiniz olmalı. Yemeklerinizde çok fazla acı ve baharat kullanmamak  ise yaşayabileceğiniz reflü şikayeti için olmazsa olmaz. Şekerli, asitli, kafeinli ve alkollü sıvılardan kaçınmak ise sağlıklı beslenme tercihleriniz için oldukça kıymetli bir yaklaşım olacak. Sıvılar ameliyat sonrası en kolay tolere edilen grup olduğu için buradaki sağlıksız tercihler ile gereksiz kalori almak kaçınılmaz son olabilir.

Yemek Yerken Nelere Dikkat Etmeliyim?

Ameliyat sonrası yavaş yemek yeme ve iyi çiğneme öğrenmeniz gereken en önemli yemek yeme kuralı diyebilirim. Erken doygunluk hissi, tıkanma, mide bulantısı, kusma gibi şikayetleri en aza indirgemek için yemek süresi min. 20-30 dk olmalı ve her lokma en az 15-20 kez çiğnenmelidir. Bir diğer dikkat etmeniz gereken katı-sıvı ayrımı olmalıdır. Yemeklerle birlikte sıvı alınmamalı, yemekler ile arasına yarım saat süre konulmalıdır. Dumping sendromundan kaçınmak ve mide hacmini kaliteli kullanmak adına katı sıvı ayrımı oldukça önemlidir. Son olarak da küçülen mide hacmine uygun günde 4-6 öğün yapmak ve bunu alışkanlık haline getirmek kaliteli beslenmek ve kilo kaybını/ korumayı sürdürmek için önemli.

Tekrar Kilo Alır mıyım? 

Bu soruya net bir cevap verip arkasını doldurmak benim için daha doğru olur diyebilirim. Evet alabilirsiniz! Yapılan çalışmalar obezite cerrahisi sonrası 10 yıllık takiplerde verilen kilonun %25’inin geri alındığı yönünde. Unutmamanız gereken gerçek ise obezite cerrahisinin sihirli bir değnek olmadığı! Kilo kaybetmeniz ve sağlığınıza kavuşmanız için size verilen mucizevi bir araç olan obezite cerrahisini iyi kullanıp profesyonel olarak aldığınız desteklerle yaşam tarzı değişikliğinizi yaparsanız, maksimum düzeyde kilo kaybını sağlıkla vermiş ve korumuş olursunuz.

Burada yapmanız gereken yaşadığınız tüm süreçlerde bu aracın size özel olduğunu ve bu araçta asla yalnız olmadığınızı hatırlamanız olacak.