Narsistik istismar, kişinin narsistik veya antisosyal kişilik bozukluğu kriterlerini karşılayan birisi ile yaşadığı ilişkide deneyimledikleridir. Bu durum potansiyel olarak partnerin ruh sağlığı üzerinde narsistik istismarın sakatlayıcı, yaşam boyu süren etkilerini beraberinde getirebilir ve bir belirtiler topluluğu oluşturur ve narsist kurban sendromu olarak da adlandırılabilir. Şu anda resmi olarak DSM ölçütlerinde bulunmasa da varlığı biliniyor.

Narsistik İstismar

Narsistler ve sosyopatlar dili belli şekilde kullanırlar ve temel hedefleri başka birinin zihnini ve iradesini ele geçirmektir. Duygusal manipülasyon terimi narsistik istismar için önemlidir çünkü narsistin kendini gizlemek, başkalarını suçlamak ve kurbanları narsist olarak etiketlemek gibi amaçlar için kullandığı yöntemlerin riskinden kaçınmak için gerekli.

Narsistik kişilik bozukluğu (NKB) ve antisosyal kişilik bozukluğu (AKB) sahibi kişiler gizlenmenin ustasıdırlar ve narsistik istismar başka bir kişinin zihin ve iradesini ele geçirebilmek için onun duygusal olarak manipüle edilmesini amaçlayan bir düşünce kontrolü ve dil kullanımı formudur. Böylece kurbanın düşünceleri, istekleri ve sahip oldukları narsistin kişisel faydası için kullanılır.

NKB ve AKB’ler kurbanlarının şunları yapmaları için dili özel bir şekilde kullanırlar:

  • Akıl sağlıklarını sorgulamak
  • Onlara destek olanlara güvenmemek (aile ve ebeveynler)
  • Sanki sadece narsist kişi ona önem veriyormuş gibi terk edilmiş hissettirmek
  • Değersiz hissettirmek
  • İyi bir çalışma için kendilerine pay vermeme
  • Karar verme ve düşünme yeteneklerinden şüphe etmelerini sağlamak
  • Kendi istek ve ihtiyaçları ile bağın koparılması
  • Narsistin her istediğinin yapılması
  • Katkılarını değersizleştirmek
  • Hata ve yanlışlarına takıntı yapmalarını sağlamak
  • Narsistin eylemlerini gözardı etmek
  • Narsistin gözüne girmek için çabalamalarını sağlamak
  • Narsisti nasıl mutlu edeceklerine dair obsesyon geliştirmek
  • Narsisti idealize etmek

Günümüz koşullarında, bu bozuk kişilikler, yöntemlerini başka bir kişiyi duygusal ve zihinsel olarak nasıl yok edeceklerine dair bilimsel çalışmalardan da güç alarak geliştiriyorlar ve hedef kişi genelde ilişki içerisindeki partnerleri olabiliyor. Partnerin zihni ve bedeni güçsüz, desteksiz hissediyor ve en azından kendine gelip sisin içinden çıkana kadar o şekilde kalıyor.

Narsistik İstismar Sendromu

Narsistin kurbanı olan kişi genelde danışmaya gelir ve kendi duygusal acılarından ve zihinsel kederlerinden kopmuş ama bunu fark etmeyen bir haldedir. Bunun yerine kendi başarısızlıkları, yetersizliklerine takmış durumdadır ve narsistin onun adına belirlediği belli problemler ve kusurların çözümü için umutsuzca çare aramaktadır. Hatta onunla birlikte terapiye gelmeyen narsist, ona bir beklenti listesi verebilir ve bunların büyük kısmı yeterince dikkat göstermeme, çocuklarla veya kendi ailesi ile çok ilgilenme ve cinselliğe yeterince vakit ayırmama gibi şeyler bu listede olabilirler.

Zihni genelde düşünceler içerisinde boğulur, karışıklığı düzenlemek için meşguldür ve bu ona uygulanan laf kalabalığının etkilerinden birisidir ve bu sayede gerçekliğe dair algısının bozulması sağlanır ve narsistin kendi istekleri onun istekleri yerine geçer. Kurban narsistin neden ona o şekilde davrandığını merak etmeye devam eder, neden güvensiz hissetiğini çözmek, neden iletişim kuramadıklarını anlamak ister ve onun neden denilenleri anlamadığını merak eder.

Narsistik istismarın kurbanlarının düşünce örüntüleri içerisinde genelde kendini suçlama ve kendini kınama olur. Terapinin başlarında ve hatta sonraki aşamalarında kurban sık sık aşağıdakileri söyler:

  • Gerçekten bir sorunumuz yok, sadece küçük şeyler.
  • Mutluyuz ve çoğu zaman iyi geçiniyoruz!
  • Tüm suç gerçekten bende.
  • Beni düzeltebilir misiniz?
  • Onu bu kadar sinirlendirmemi engelleyebilir misiniz?
  • Onu kaybetmek istemiyorum, beni düzeltir misiniz?
  • Ona yaptıklarımdan sonra onun beni sevmesini nasıl isteyebilirim?
  • Benim için umut var mı?

Bu tekrar eden ifadelere ek olarak, düşünceleri ve kelimeleri dengesiz bir sorumluluk anlayışı olduğunu gösterir. Örneğin şunları yapamıyor gibi görünebilir ve düşünebilir:

  • Narsiste sevildiğini ve güvende olduğunu hissettirmekte başarısız olduğuna inanır
  • Onu sinirlendirmeyi engellemek için kendini nasıl düzelteceğini bulamaz
  • Narsistin ona ceza vermesi, gözardı etmesi, bağırması, lakap takması gibi şeylerde onu suçlamaz
  • Küçük şeyler olsa bile narsiste öyle zarar verdiğini düşünür ki onun bunun üstesinden gelemeyeceğine inanır
  • Narsistin bir veya birden fazla ihtiyacına neden direndiğini anlayamaz
  • Kendinin narsistin başka kadınlar ile ilişkisinin bir sebebi olduğunu sanır

Yani, narsistik istismarın kurbanı kendi ve narsistin hayatı hakkında düşüncelere sahiptir ancak bunlar kısmen veya daha büyük oranda narsistin onu inandırdığı, ona hissettirdiği ve düşündürdüğü şeylerin bir yansımasıdır.

Bu duygusal manipülasyonun gerçekte nasıl göründüğüdür. Bu terimin narsistik istismara özel olması gerek çünkü suçlama, tehditler, isim takma, utandırma gibi konularda dilin özel bir kullanımıdır. Duygusal olarak istismar edici olurken, pek çok kişi bir dereceye kadar bunu çocuklukta ilk elden yaşar (maalesef narsistlerin kendileri de bunun kurbanıdırlar ve bu uygulamalar maalesef hala çocuk yetiştirmede sık sık kullanılıyorlar). Duygusal manipülasyon başka birinin zihnini ele geçirmek için agresif hedeflere sahip olsa da, duygusal olarak suistimal edici dil, birincil olarak savunmacı ve koruyucu bir otomatik reaksiyonda köklenir.

Bu ayrım strateji yapan, gizli veya açık şekilde narsist etiketini başkasına yapıştırmaya çalışan ve kurbanları üzerinde duygusal manipülasyon uygulayan narsistlerin taktiklerini açığa çıkarmak için de önemlidir.

Narsist istismar sendromu, travma sonrası stres bozuluğunun belirtileri ile pek çok ortak noktaya sahiptir:

  • Zorla giren düşünceler ve anılar
  • Travmayı hatırlatan şeylere verilen fiziksel duygusal tepkiler
  • Kabuslar ve hatırlamalar (olay tekrar oluyor gibi hissetme)
  • Travma ile bağlantılı düşünce, kişi ve durumlardan kaçınma
  • Kendine ve dünyaya dair negatif düşünceler
  • Travma ile alakalı bozuk suçlama hissi
  • Diğer insanlardan izole olma ve bağın kopması hissi
  • Konsantrasyon veya uyuma zorluğu
  • Fazlaca sinirlilik, kolayca çileden çıkma ve dikkatlilik

Narsistik İstismarın Doğası ve Etkileri

Eğer narsistik istismara uğradıysanız, bunun doğasını, etkilerini ve narsistik istismar sendromunu anlamak kendi bakımınızı tekrar üstlenmek ve iyileşme sürecine girmek için önemli.

NKB ve AKB arasındaki fark, NKB’nin sahip olmadığı bir nokta. Her ikisi de bir başkasını suistimal etme ve ona zarar verme eğilimindedir ancak narsistin aksine bir sosyopat başkasını yasal olarak suistimal etmekten yasal olmayan yollara geçiş yapabilir. Örneğin fiziksel zarar verebilir, finansal olarak suistimal edebilir.

Onların zihninde mevki sahibi olanlar duygusuz olmalıdırlar ve empati göstermemelidirler. Bir çift ilişkisinde, hem narsist hem de sosyopat kişi acı vermeyi bir hak olarak görür.

Her ikisi de başkalarına zarar vermeyi ve onları kullanmayı kendi amaçları için fayda olarak görürler ve suçluluk duymazlar. Pişmanlık ve empati zayıflar, ilkeller ve düşük statülü kişiler içindir.

Narsist zayıf ve kırılgan olmaya devam eder ve insan sevgisi ile karşılıklı ilginin fazla abartıldığını düşünür ve hatta insan olduğunu kabul etmeyi reddedebilir ve her insanın zeka ve kaynaklar bakımından donanımlı olduğunu inkar edebilir. Dolayısıyla başka bir insanın hatta çocuğun kendi için büyük maliyetlere katlanmadan kontrol edilemeyeceğini kabullenmez.

İnsan beyni ayna nöronlara sahiptir. Bu nedenle bir başkası için nefret hissettiği zaman bedeni zihin ve bedeni etkileyen nörokimyasallar üretir. İnsanın kendisine zarar vermeden bir başkasına bilerek zarar vermesi imkansızdır.

Bunlara duyarsız kalmak gerçekte pek de yaşamak değildir, sadece varolmaktır.

İlginç ve paradoksal bir şekilde, narsistin etkisi altındaki kişi ona bağlanmıştır ve onu bu ilüzyondan kurtaracak olan şeyleri görmeyi reddedebilir: sevdiği narsist asla insani hislere sahip olmamıştır ve bilinç sahibi değildir ve onun kalbinden, ruhundan ve zihninden yaşamı emmeye çalışmaktadır.

Koronavirüs ( Covid-19), sizde travma oluşturduysa ve sürekli olarak bu konu ile ilgili yoğun ve süreğen kaygı hissediyorsanız ve  neler yapacağınızı, nasıl baş edeceğinizi bilmiyorsanız bunu birlikte çalışabiliriz. Online terapi almak isterseniz bana bu numaralardan ulaşabilirsiniz.

Uzman Klinik Psikolog Diana Güler
Telefon: 0216 266 24 48 & 0533 086 30 22
Mail: info@dianaguler.com
İnstagram: dianagulerr