Gıda takviyeleri konusu, çok hassas bir konu. Öncelikle, bunları doktorunuz ya da eczacınız; kan değerlerinize, yaşam kalitenize ve sizin yaşamsal değerlerinize göre size önermelidir. Ben, bu takviyeleri genel olarak değişken zamanlarda yaşıma, durumuma, ihtiyacıma, rahatsızlığım varsa değişken durumlara göre kullanıyorum. Burada da, en çok kullandığım, hatta her gün kullandığım bazı takviyelerden bahsedeceğim.

Konuya geçmeden önce şunu da hatırlatayım; ben doktor ya da eczacı değilim, kendi kullandığım ürünleri paylaşım amaçlı sizlerle paylaşıyorum. Bazı bilgiler vermesi açısından, hangi ürünü neden kullandığımı anlatıyorum. Sizin, kendi sağlık probleminize göre ihtiyaçlarınız varsa, bana değil, mutlaka alanında uzman olan kişilere, eczacılara ya da doktorlara sorun. Şimdi, gelelim konumuza. İşte, karşınızda gündelik hayatta kullandığım takviye gıdalar!

Propolis Takviyelerim

Mevsim dönümlerinde, özellikle bağışıklığımı kuvvetlendirmek için, her zaman propolisten faydalanıyorum. Geçtiğimiz yıllarda da, Balparmak ile de Apitera ürünlerinden propolis üzerine güzel bir iş birliği yapmıştık. Sanıyorum, propolisi Türkiye’de ilk anlatanlardan biriyim. Çok güzel bir şekilde de görüyorum ki, ülkemizde de bu arı ürünleri giderek yaygınlaşıyor.

Şu sıralar, propolis içeren bir burun spreyi kullanıyorum. Özellikle, burun mukozasında biriken kötü bakterileri, mikropları ve virüsleri temizliyor. Erba Vita’nın bir ürünü. Biraz sert bir ürün, sıktığınızda burnunuzu acıtacak, yakacak kadar sert ama seviyorum.

Elimde, Nurse Harvey’s markasının bir de boğaz spreyi var. Bunu da, özellikle boğazınız yanmaya başladığında boğazınıza sıkıyorsunuz. Hastalıkların ilk evresinde, günde 2-3 kez sıktığınızda gerçekten etkisini görüyorsunuz.

Gençliği Korumak İçin Kullandığım Takviyeler

-Hyalüronik Asit

Hyalüronik asit, insan vücudunda da bulunan bir asit formu. Bizim, bunu dışarıdan başka formlarda almamız; cildimizi içeriden beslememiz, hücreleri beslememiz, yani gençliğimizi korumamız anlamına geliyor. Hücre yapımızı koruduğumuzda, zaten yaşlanmayı da engellemiş olacağız.

Yetişkinler için, aç karna günde 2 kez, 100 mg öneriliyor. Ben de öyle kullanmaya çalışıyorum. Peki, ne kadar kullanabilirsiniz? Bir kutu bittikten sonra ara vererek kullanabilirsiniz.

-AHA

Alfa Hidroksi Asit de yine vücutta bulunan bir asit türü. Bunu da, yine gençliğimi ve hücremin yapısını korumak için hyalüronik asit ile birlikte kür olarak kullanıyorum.

-Koenzim Q10

Bu bir enzim. Vücutta bulunmuyor ve dışarıdan alınması gerekiyor. Bu nedenle, Koenzim Q10’i de öneriyorum. Koenzim Q10, ağır hasarlardan sonra cilt onarımında, hastalıkların iyileşme sürecinde çok etkisi olan bir enzim. Onu da, yukarıdaki asit kompleksi ile birlikte kür olarak kullanıyorum.

Omega

Daha önce hazırladığım benzer bir konuda, kril yağını da kullandığımı söylemiştim ama farklı yorumlar da olmuştu. Dediğim gibi, burada ben, kendi beğendiğim, eczacımın bana önerdiği ve ona güvenerek kullandığım ürünleri paylaşıyorum. Herhangi bir ürün tavsiyesi değildir, yalnızca paylaşım amaçlıdır.

Kril yağı, Kuzey ülkelerinde olan bir deniz canlısından elde ediliyor. Ancak, tabi dikkat edilmesi gereken noktalar da var. Öncelikle, organik formda olması ve içerisinde ağır metallerin birikmemesi gerekiyor.

Elimde, iki formda omega var. Biri, Voonka markasının kril yağı, diğeri de Abdi İbrahim’den aldığım YouPlus serisinden bir balık yağı. Bu ikisinin içerikleri, tamamen ihtiyaçlarım doğrultusunda eczacımın bana önerdiği şeylerdir. Siz de, hangi ürüne ihtiyaç duyduğunuzu mutlaka eczacınıza danışarak kullanın.

Omega-3, hem beynimiz hem de hücrelerimiz için çok gerekli, kalp ve damar sağlığımız için de çok gerekli. Bu nedenle, düzenli olarak kullanmanızı öneriyorum, özellikle 40 yaşın üzerindeyseniz. Ben de öyle yapmaya çalışıyorum. Ayrıca, hücre sağlığımı koruduğum için yaşlanma karşıtı bir etkiye de sahip. Cilt güzelliği ve gençliği için de kullanıyorum.

-Kolajen

Kolajeni, son dönemde mutlaka duymuşsunuzdur. Ben de, çok fazla bahsedenlerden biriyim. Kolajeni çok seviyorum. Vejetaryen olduğum için, sığır kolajeni tüketmiyorum. Likit formda olanları da var.

Ben, Suda Collagen markasını seviyorum. İçerisinde hyalüronik asit var, çinko var, biotin var, C vitamini var ve bir milyon kadar da acidophilus probiyotik var, yani güzel bir kombin. Gece yatmadan önce kullanıyorum. Bazı ürünlerin etkinliğinin artması için gece de kullanılıyorum. Bu ürün, hap formunda. Başka markaların likit formda olanlarını da kullanabilirsiniz ama ben o aromalı olanları çok fazla sevmiyorum.

Bağışıklığımı Güçlendirmek ve Sağlığımı Korumak İçin Kullandığım Takviyeler

-Üçlü Mantar Kompleksi

Mantar dediğimiz şey, Uzak Doğu’da farklı mantar cinslerinin taşıdığı çok yüksek biodinamik özlere sahipler ve enzimlerce çok zenginler. Bunlar; enerjiyi yükseltiyor, bağışıklığı güçlendirir, içerisindeki etken maddeler ile libidoyu arttırır ve çok farklı etkileri vardır. Elimdeki üründe, üç farklı mantar var; Maitake, Reishi ve Shiitake. Bu üç mantar, Uzak Doğu’da “ölümsüzlük mantarları” olarak bilinir. Yani, yaşam kalitesini arttırıyor, bağışıklığı kuvvetlendiriyor, hücre yapısını düzeltiyor.

Ben, Eczacıbaşı’nın bir markası olan Voonka’nın Triple Mushroom Complex ürününü kullanıyorum. Bu ürünü, mevsim döngülerinde kullanıyorum. Örneğin, ilkbahar aylarında bir kutu ve daha sonra yine sonbahara gireceğimiz zaman bir kutu şeklinde kullanıyorum.

-Probiyotik Takviyesi

Probiyotiği her zaman kullanalım. Bağırsaklarımızdaki faydalı bakterilerin miktarını arttıralım, kötü bakterileri kovalım ki hem sindirim kalitemiz iyi olsun hem de bağışıklığımız güçlensin. Zaten, artık probiyotik ve prebiyotiklerin önemini hepimiz biliyoruz. Bunlar, bağırsaklarımızda olan faydalı bakteriler.

Kefir, yoğurt, ayran, bazı turşular ve sirke gibi probiyotik ve prebiyotik özellikli yiyeceklerden bize geçebilirler. Ben, her gün probiyotik almanızı öneriyorum. Kızıma da, çocukluğundan beri probiyotik veriyorum.

Aşırı şekerli, işlenmiş gıdalar yediğimiz zaman, vücudumuzda bir şişkinlik oluyor. Bunların hepsi, vücudumuzda kötü bakteriler olduğunu gösteriyor. Onları gidermek için düzenli olarak alıyorum. Bazıları, “Ben doğal kaynaklardan alıyorum” diyebilir, alabilirsiniz. Ben, süt ürünleri tüketimini biraz azalttığım için ve onlardan gelecek kaliteli probiyotiklerden emin olmadığım zamanlarda gıda takviyesi olarak kullanıyorum.

Diğer Takviyelerim

Yaz geliyor, hepimizi incelme telaşı sardı! Bu nedenle; gündelik hayatta da kilo kontrolü ve bazen de metabolizmayı hızlandırmak ve ödem gidermek için kullandığım iki takviyeden daha bahsetmek istiyorum. Bir tanesi, kromyum. Kromyum’u sevgili doktor Ender Saraç ve İlker Çağlayan bana önerdi. Tatlı krizlerini bastıran bir ürün. Yani, tatlı yeme ihtiyacı duyuyorsanız, o isteği azaltıyor. Sabahları aç karna iki tane alıyorum ve gerçekten gün içerisinde faydası oluyor.

Bir de, seneler önce bir arkadaşımla birlikte aldığım bir ürün var. Bu üçüncü kutum, çok beğendim. İçerisinde; bromelain, kuersetin ve C vitamini var. Bromelain ve kuersetin, ananastan elde edilen içerikler. Metabolizmayı hızlandırıp, vücutta birikmiş fazla sıvının atılmasına yardımcı oluyor. C vitamini de, çok kuvvetli bir enflamasyon giderici.

Bugünlük benden bu kadar. Dediğim gibi, anlattığım şeyler tamamen paylaşım amaçlıydı. Herhangi bir uzmanlık içermiyordu. İyi günlerde kalın, hoşça kalın!