Sizi sevenlere karşı daha duygusal bir insan olmak ister misiniz? O zaman bedeninizi sevgi hormonları salgılaması için destekleyin! Oksitosin annelik hormonları arasındaki en temel olanlardan birisi ancak kadınları sadece daha anne yapmıyor, aynı zamanda daha sevecen yapıyor. Bu sadece kadınlarla sınırlı da değil. Erkekler de oksitosine sahipler ve miktarı kadınlar ile neredeyse aynı. Yine de erkekler üzerindeki oksitosin çalışmaları yeterli düzeyde değiller. Depresyon için de bir panzehirdir çünkü insanların daha fazla bağlanmalarına yardımcı olur ve onları daha mutlu yapar.

Bilimadamları onyıllardır daha az oksitosine sahip olan hayvanların bebeklerini besleme konusunda daha zayıf kaldıklarını biliyorlar – yavruları daha az toplama, daha az yalama ve bakma – ama oksitosinin insan annelerin davranışları üzerindeki araştırmalar son zamanlara kadar çok değillerdi.

Araştırmacıları hamileliğin ilk trimesterindeki oksitosin düzeyinin, doğumdan sonraki ilk ayda annelerin bebekleriyle bağ kurma davranışlarına dair fikir verdiğini keşfettiler.

Buna ek olarak, hamilelik boyunca ve doğumdan sonraki ay daha fazla oksitosin düzeyine sahip olan annelerin bebeklerine özel şarkılar söylemek, banyo yaptırmak ve özel şekildei beslemek veya onlar hakkında daha fazla düşünmek gibi yakın ilişki davranışlarını daha fazla ortaya koydukları görülmüş. Basitçe, ne kadar oksitosininiz varsa, bebeğinize karşı o kadar sevecen ve ilgili olacaksınız.

Dahası, tehlike anları geçtiği zaman oksitosin savaş veya kaç hormonlarının etkilerini tersine çeviriyor ve sakinlik ile sağlık hislerimizin geri gelmesini sağlıyor. Tansiyonu düşürüyor, arkadaşlığı ve başkaları ile bağ kurma isteğini arttırıyor. Genel olarak oksitosin sizi daha mutlu yapıyor.

Peki şu önemli soruyu kendimize soralım: İlk trimesterde yüksek oksitosin düzeyiniz yoksa, kötü bir ebeveyn olmak kaderinizde mi var? Çocuklarınız şanssız mı? Yoksa oksitosin düzeylerini arttırmanın yolları var mı?

Önce kötü haberle başlayalım. Kandaki düzeyini arttırmak için oksitosin hapları alamazsınız çünkü oksitosin kan-beyin bariyerini geçemiyor ve sadece burun spreyleri ile geçebilse de uzun süreli oksitosin spreyi kullanımı beyne hasar verebiliyor. Yani sihirli bir hap yok. Oksitosin düzeylerini arttırmak için çalışmamız gerekli.

İyi haber ise, beynin oksitosin üretiminin kolayca arttırılabilmesi.

Basit, keyifli ve günlük aktiviteler ile oksitosin düzeylerimizi yükseltebilmek çok iyi bir şey. Bazı aktiviteler daha fazla oksitosin üretmenizi sağlayacaklar: Başka bir insana dokunmak, bebeğinizi sevmek, bir ev hayvanını sevmek, başka bir insana derinden bağlanmak, yoga, spor, masaj yapmak veya yapılmak, meditasyon, ibadet, keyifli bir grup ile birlikte olmak, cinsel ilişkiye girmek, şarkı söylemek, dans etmek, bahçe düzenlemek, gönüllülük, çocuğunuzla birlikte oynamak…

Bu listeye favoriniz olan tazeleyici aktiviteleri de muhtemelen ekleyebilirsiniz. Listenin en başında başkaları ile yakınlık kurduğunuz sevgi dolu bağlar oluyorlar, eşinizden tutun da çocuklarınıza, arkadaşlarınıza, ev arkadaşlarınıza kadar. Oldukça basit şekilde, sevgiyi hissettiğimiz zaman oksitosin üretiyoruz. Hatta bazı araştırmacılar ona sevgi hormonu diyorlar.

Oksitosin düzeylerini merak eden hamile kadınlar içinse şu bilgi mevcut: oksitosini arttırmanın en iyi yolu bebeğinizi emzirmek. Sadece kandaki düzey artmayacaktır, ayrıca vücudunuz daha fazla reseptör üretecektir ve sevgi hissiniz ile sevilme yeteneğiniz kalıcı olarak artacaktır.

Daha fazla oksitosin ürettikçe sinir sistemimiz daha fazla oksitosin reseptörü üretecek.

Yani her gün daha fazla sevgi hissetikçe, daha fazla oksitosin ve reseptör üreteceğiz ve sonucunda daha fazla sevgi hissedeceğiz. Bu yukarı doğru giden bir merdiven gibi.

Çeşitli ruhsal öğretiler, sadece iki temel duygu olduğunu söylerler: sevgi ve korku. Beden için bu doğru. Tüm memeliler ve insanlar, uyarıma karşı iki karşıt hormonal tepki verirler. Tehlikle uyaranı stres hormonlarını arttırır – adrenalin ve kortizol. Rahatlama ve güven uyaranları ise oksitosini arttırırlar.

Oksitosinin gücünü gösteren bazı yeni bulgular:

  • Oksitosin korkuyu azaltır. Oksitosin düzeyinin artması beyindeki savaş veya kaç tepkisini engeller.
  • Oksitosin iyileşmeyi hızlandırır. Yaralı hamsterların bir eşe sahip olmaları halinde izole edilmiş hamsterlara göre iki kat daha hızlı iyileştikleri görülmüş.
  • Oksitosin tatlı isteğini azaltır.
  • Antisosyal davranışı azaltır. Şizofreni sahibi hayvanlara oksitosin verildiği zaman sosyal davranışlarda düzelme görülmüş.
  • Oksitosin sağlıklı sosyal davranışları destekler. Oksitosin uygulaması otizm belirtilerini azaltıyor.
  • Oksitosin yeme isteğini azaltır. Kokain, morfin veya eroin bağımlısı kemirgenlere oksitosin verildiği zaman, hayvanlar uyuşturucuları daha az istemişler ve yoksunluk belirtileri azalmış.
  • Sakinleştirir. Oksitosin enjekte edilmiş tek bir fare kaygılı bir sürü fareyi sakinleştirici etki gösteriyor.
  • Partnerinden destek alan erkek ve kadınlarda oksitosin düzeyleri daha yüksek.
  • Oksitosin cinsel isteği arttırır ve iktidarsızlığı azaltır.
  • Oksitosin kortizolün etkilerine karşı gelir. Beyindeki oksitosin düzeylerindeki yükselme bu stres hormonunun miktarını azaltır.
  • Oksitosin uzun ömür sağlayabilir. Birliktelikler HIV pozitif olanlarda bile yaşam beklentisini arttırıyorlar.