Herkese merhaba! Bugün de, çok güzel ve önemli bir konu ile karşınızdayım. Bu kez, gebelik döneminde kilo almamak için dikkat etmeniz gereken şeylerden bahsedeceğiz. Bir takipçim, “gebelikte beslenmeden bahseder misiniz?” diye sormuştu. Ben de, bu konuyu sizlerle birlikte ele almak istedim.

Gebelikte Beslenme

Gebelik döneminde, kadınlar çok fazla iştahının açıldığını söylüyor. Evet, bir tık açılıyor, normal diyemeyiz ama sağlıklı beslendiğiniz zaman, böyle bir şey olmadığını, az kilo alarak bu dönemi gayet kolay bir şekilde atlattığınızı görüyorum. Yani, açıkçası alınan o 20,30,40 kilolar hem sizin vücudunuza hem de bebeğinize yük ve gerçekten çok zararlı.

Gebelik diyeti, annenin sağlığını korumak için de önemlidir. Çünkü, bazı vitamin ve mineraller eksikse, bebek bunu anneden karşılar. Örneğin; kalsiyum az olduğu zaman, annenin dişlerinde çürüme olabiliyor ya da kemiklerde zayıflama olabiliyor. Bu nedenle, gebelik diyeti önce annenin sağlığının korunması için önemlidir. Ayrıca, bebeğin büyüme ve gelişmesinin sağlıklı olması açısından gebelik dönemi diyeti çok önemlidir. Gebelikte görülen bazı hastalıklar var. Bunlar da, beslenmeye bağlı ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, bunlara da dikkat etmek gerekiyor.

Örneğin; şeker hastalığınız yoksa ve normal bir bireysiniz. Gebe kaldığınız zaman, gebelik şekeri adı verilen bir şeker hastalığı var. Bu da çok kilo aldığınız zaman ortaya çıkıyor. Sonucunda da, bebeğin suyunun azalmasına ve erken doğuma neden olabiliyor. Anne adayları kabızlık sorunu yaşayabiliyor ya da tansiyon ortaya çıkabiliyor. Mide rahatsızlıkları da ortaya çıkabiliyor. Bazı kadınlar, hamile olduğunu mide rahatsızlığından bile anlayabiliyor. Bu nedenle, beslenmenize dikkat edin ki bu tür problemler ortaya çıkmasın ve bebeğinizi sağlıklı bir şekilde dünyaya getirebilin. Aynı zamanda, sizin üzerinizde de çok fazla yük kalmasın. Ayrıca, asıl iştah emzirme döneminde açıldığı için; gebelik döneminde, anlatacağım şeylere dikkat ederseniz çok faydasını görebilirsiniz.

Gebelik Diyetinde Nelere Dikkat Edilmeli?

1.Az Miktarda İyotlu Tuz Kullanın

İyotlu tuz, bebeğin beyin gelişiminde çok önemlidir. Bu nedenle, mutlaka yemeklerde iyotlu tuz tercih edin. Bunun da, eklenme aşaması oldukça önemli. Patlıcanı doğradınız, patatesi eklediniz, tuzunu döktünüz, karıştırdınız ve pişmeye bıraktınız. Bu şekilde yapmanızı istemiyorum. Tuzunu, yemeğin artık piştiğine emin olduktan sonra ekleyip kapağını kapatın. Sofraya gelene kadar o kapak kapalı kalsın ve sofraya getirdiğiniz zaman kapağını açın. İyot, uçucu bir mineraldir. Uçarsa, yine iyottan yararlanamamış olursunuz.

2. Her Gün 2 Adet Ceviz Tüketin

Her gün, iki adet cevizi hap gibi tüketin. Gebelik süresince, ister kahvaltıda ister ara öğünde, her gün 2 tam ya da 4 yarım ceviz tüketin.

3. Gün İçinde En Az 120 Gram Protein Alın

Et, tavuk, balık türlerinden bir tanesini gün içerisinde tüketin ve ölçünüzü 120-150 gram arası ayarlayın. Hamileliğin daha ilk aylarındaysanız, 100 grama kadar düşebilir; daha ilerleyen dönemlerde, 6.7 aylarda ise 150-180 grama kadar çıkabilirsiniz. Et, tavuk, balık, hindi olabilir. Ama, bunları kızartmak yerine haşlama, fırında, et sote, tavuk sote gibi şekillerde tercih etmelisiniz.

4. Şarküteri Ürünlerinden Uzak Durun

Bu da, hem anne hem de bebek sağlığı için çok önemli. Salam, sosis, sucuk tüketmeyin. Bunlar da zaten paketli ürünlere giriyor ve bu ürünlere ek olarak, hazır paketli ürünleri asla kullanmamanızı öneriyorum. Çünkü, hazır paketli ürünler şekerlidir ve içeriğinde katkı maddeleri vardır. Dolayısıyla, bilmediğiniz şeyleri vücudunuza almış olursunuz. Bu da, hem kanserojen olur hem de sağlığınızı etkileyebilir.

5. Çay, Kahve ve Alkol Tüketmeyin

Alkol tüketimi konusunda, zaten pek çok anne bilinçli ve bebeği için her şeyi yapıyor. Kahveyi de kesinlikle önermiyorum ama, çaya dayanamıyorsanız; içerisine limon ekleyerek çok açık bir çay içebilirsiniz. “Çay olarak ne içeyim hocam?” derseniz de, ıhlamur çayını istediğiniz kadar tüketebilirsiniz. Onun dışında; yeşil çay, mısır püskülü çayı, detoks çaylarından mutlaka uzak durmanızı öneriyorum.

6. Gün İçerisinde, 3 Bardak Süt veya Türevlerini Tüketin

Mutlaka yoğurt, süt ve türevlerini gün içerisinde, 3 bardak kadar tüketin. Yani, bir kase yoğurt ve iki bardak süt içebilirsiniz. Bunların yerine, ayran da olabilir. Neden mi? Çünkü, bebeğiniz gelişiyor ve kalsiyum ihtiyacı artıyor. Bunu da anneden karşıladığı için, annenin depolarını yerine koyması için her gün mutlaka 3 bardak süt ya da yoğurt tüketimi yapmasını öneriyorum.

7. Meyve ve Yeşillikleri Sirkeli Suda Bekletip Tüketin

Bu, sağlık açısından önemli. Meyve ve yeşillikleri sirkeli suda bekletin ki, üzerinde herhangi bir mikrop kalmasın ve vücudunuza zarar vermesin. Sirkede mutlaka bekletin ve temiz olduğuna emin olduktan sonra, tüketimine geçin.

8. Kalsiyum Destekli Ara Öğünler Yapın

Mutlaka, kalsiyum destekli ara öğünler yapmanızı öneriyorum. Yani, kahvaltıdan sonra, saat 10:00-11:00 gibi; meyve-ayran ya da süt-meyve gibi içinde kalsiyum olan bir ara öğün yapmalısınız. Bu, kan şekerinizi dengeleyip tatlı krizinizin azalmasını sağlayacaktır. Çünkü, annenin sürekli enerjiye ihtiyacı oluyor.

Çok Yemek Değil, Dengeli ve Sağlıklı Beslenmek Önemli

Bu nedenle, küçük ara öğünler yerine meyve ya da ayranla desteklenmiş ara öğünler tüketmenizi öneriyorum. İkindi ara öğününde; peynir ve galeta gibi, yine birbirini destekleyen ve tok tutup kan şekerinin dengede kalmasını sağlayan ara öğünler yapın. Ana öğünlerde ise; bir ana öğünde et tüketiyorsanız, diğerinde mutlaka sebze tüketmeye özen gösterin.

Gebelikte, “Sen iki canlısın, çok ye!” diyorlar. Ancak, öyle değil ve çok yediğiniz zaman bebeğinize zarar veriyorsunuz. Çok yemek önemli değil, yeterli ve dengeli beslenmek önemlidir. Diyelim ki gebe olduğunuzu öğrendiniz. İlk zamanlarda, kilonuz 1.5-2 kilo kendiliğinden artabilir. Yani, çok yemek yemiş olmayabilirsiniz, bu daha çok gebeliğin size kattığı bir durumdur. Bundan korkmayın.

Sonrasında, yaklaşık 4.-5. aya kadar, gereksiniminiz, aslında gebe olmayan bir kadınla ve sizinle aynı kilo ve boydaki bir kadınla aynıdır. Yani, hamile değilseniz ve günlük 1500 kalori dengede kalmanız için yeterliyse; gebe kadınlar için de 4.-5. aya kadar geçerlidir. Yani, “çok yiyelim bebeğimiz gelişsin” durumu doğru değildir. Aslında, bütün o gelişme olayı 5. aydan sonra başlar. O dönemden sonra, alınan kaloriyi 500-600 kalori kadar arttırabilirsiniz. Gerçek kilo alımı da oradan sonra başlayabiliyor.

Bazı danışanlarım, “ilk 5 ay çok kilo aldım, sonra hiç almadım” diyor, o da olabilir. Önemli olan, sizin çok fazla kilo almamanız ve bebeğinizin büyümesi için çok fazla yememeniz. Çok yemek yediğiniz zaman, aslında bebeğinizin yerini daraltmış oluyorsunuz.

Kilo aralıklarına gelecek olursak… Zayıfsanız, gebelikte 9-12 kilo arası alabilirsiniz. Kilolu bir anne adayıysanız, en fazla 9-10 kilo almanızı öneririm. Hatta, mümkünse 9 kiloyu geçmemesini öneriyorum. Bana da, nadir de olsa gebelik beslenmesi geliyor. İlk çocuğunda 30 kilo alan bir danışanım vardı.

İkinci çocuğunda da 25 kilo almış ve üçüncü de, “Hocam ben artık kilo almak istemiyorum” dedi. Üçüncü gebeliğinde, sadece 8 kilo aldı. Yani, 100 kilo ile başladıysa, 108 kiloda doğumunu gerçekleştirdi ve çok da sağlıklı. Doktorları da bu duruma çok memnun kaldı. Yani, o 30 kiloyu alan kadınla 8 kiloyu alan kadın aynı kişi. Demek ki, orada ipin ucu gitmiş, belki bir uzman onu takip etmemiş. Ya da, “Nasılsa ilk gebeliğim, yiyeyim” demiş ama ikincide de aynısı olmuş.

Bu nedenle, gebelikte beslenmenin dengeli olması çok çok önemli. Zaten, sizi tok tutar ve kan şekerinizi de dengede tuttuğu için öyle bir açlık yaşamazsınız. Siz de, eğer bir uzmandan yardım almak isterseniz, gebelik diyeti konusunda benden yardım alabilirsiniz. Şimdilik benden bu kadar. Hoşça kalın…