Herkese merhaba! Bugün, yine çok güzel bir konu ile karşınızdayım; 1 ayda diyet yapmadan nasıl 5 kilo verilir?

Herkesin kulağını açtığını duyar gibiyim. Hepimiz, diyet yapmadan kilo vermek istiyoruz. Diyetsiz kilo vermenin sırrı da, bazı şeyleri yaşam tarzına dönüştürmekten geçiyor. Yaşam tarzı yaptığınız zaman, bir bakacaksınız ki kilolar gitmiş!

Danışanlarıma bazen; “Kilo veremiyorum, kilo veremiyorum diyorsun. Her gün tartıya çıkıyorsun. Bu şekilde kendini strese sokarak kilo vermeni yine yavaşlatıyorsun ya da durduruyorsun” diyorum. Bu nedenle, bunları yaşam tarzı yapmak, alışkanlık haline getirmek, kiloların biraz daha kolay gitmesini sağlayacak. Şimdi sizlere; diyet yapmadan 1 ayda 5 kilo vermenizi sağlayacak, hayatınıza katmanız gereken 10 tane alışkanlıktan bahsedeceğim. Hadi başlayalım!

1.Gün İçinde Mutlaka En Az 2 Litre Su İçin

Bu kuralı hepimiz biliyoruz ama hepimiz kulak arkası ediyoruz. Acıktınız mı, susadınız mı? Mutlaka su için. Günde en az 2-3 litre su için. Mideniz mi kazındı, hemen su için. Su içtiğiniz zaman; hem metabolizmanız %5-10 hızlanır ve daha fazla kalori yakarsınız, hem de beyne giden tokluk sinyali ile kendinizi tok hissedersiniz. Bu yöntemle, su içerek gereksiz kalorilerden de kaçınmış olursunuz.

2. Porsiyonlarınızı Küçültün

“Diyetsiz” derken, bir diyet listesine bağımlı kalmanızı istemiyorum. Peki, gün içerisinde yediklerinizi nasıl ayarlayacaksınız? Biliyoruz ki; yediklerimizin kalorisi yaktığımızdan fazlaysa kilo veremeyiz, hatta alabiliriz. Aynı kaloride alıyorsak da aynı kiloda kalabiliriz. Bu nedenle, porsiyonlarınızı küçültmelisiniz.

Yemek yerken büyük tabaklar kullanıyorsanız, yolunuza küçük tabaklarla devam edin. Tabak ne kadar büyükse, içindeki yemek de gözümüze o kadar az gelir. Dolayısıyla da, psikolojik olarak doymamış oluruz. İnsanlar neden eskiden kilo almıyorlardı? Porsiyonları küçüktü, birçok şeyi yiyorlardı ama az yiyorlardı ve her şeyden de yemiş oluyorlardı. Dolayısıyla da, düşük kalori aldıkları için zayıf kalıyorlardı ve kilo almıyorlardı. Bu nedenle, mutlaka porsiyonlarınızı ve tabağınızı küçültmelisiniz.

3. Tükettiğiniz Besinleri Çeşitlendirin

Küçük bir tabağın tamamını makarna ya da etle doldurmaktansa; bir parça et, 2-3 kaşık bulgur pilavı, 4 kaşık yoğurt ve salata ile doldurun. Yani, tabağınızı dörde bölün. Zaten, küçük bir tabağa ne kadar fazla besin koyabilirsiniz ki? Bu yöntemle; aslında önünüzde küçük bir tabak oluyor ama çok çeşit olduğu için psikolojiniz rahatlıyor ve birçok şeyden istediğiniz kadar yiyebildiğiniz hissine kapılıyorsunuz.

Bu da, küçük porsiyonlar ile bir şekilde az yiyerek ve az kalori alarak kilo vermenize yardımcı olacak. Bu şekilde küçük değişikliklerle, aslında psikolojinizi kandırmış oluyorsunuz. Şunu da biliyoruz ki; diyet eşittir psikoloji. Bu nedenle, bu tür küçük değişiklikler gözünüze hiç basit gelmesin. Gerçekten, çok işe yarayan şeyler.

4. Yemekleri Yavaş Yavaş ve Çiğneyerek Tüketin

Çiğnemek, vücudumuz için gerçekten çok önemli. Biz besinleri yavaş yavaş çiğnerken, beynimize tokluk sinyali gidiyor. Bu süre de 15-20 dakika kadar sürüyor. Dolayısıyla, beş dakikada yediğiniz o kocaman porsiyonlar, aslında sizi doyurmuyor.

Bazen, insanların ben tabağın yarısına geldiğimde, tabağın tamamını bitirdiğini görüyorum. Ancak bu, beyninize tokluk sinyalinin gitmesini engelliyor ve bütün tabağı yemiş oluyorsunuz. Dolayısıyla; olabildiğince yavaş ve çiğneyerek yemelisiniz. Sıkılabilirsiniz ancak bu tabağın tamamını bitirmeden doymanızı sağlıyor.

Tabağın tamamını bitirmediğiniz için de sofradan daha az kalori ile kalkmış oluyorsunuz. Çiğnemek önemli. Dilerseniz, ana yemeğe bağlamadan önce salata yemeyi de tercih edebilirsiniz. Yemek öncesinde salata yediğiniz için beyne tokluk sinyali gidecektir. Bu da, ana yemeğe oturduğunuzda daha az yemenizi sağlayacaktır.

5. Hayatınızdan Şekeri Çıkarın ve Tuz Tüketimini Azaltın

Sıfır tuzu hiçbir zaman önermiyoruz ama sıfır şekeri her zaman öneriyoruz. Çünkü şeker, uyuşturucu gibi bir şeydir. Vücut, onu aldığı zaman seratonin salgılar ve her zaman bu isteğini şeker isteyerek yerine getirmek istiyor. Biz ne yapıyoruz? Sürekli şekere gidiyoruz. Dolayısıyla, şekere gittikçe şeker eşiğimiz artıyor ve daha fazla yemek istiyoruz. Bu şekilde de, ne yazık ki şeker bağımlısı haline geliyoruz.

Bir yandan da; karaciğer yağlanmaları, şeker hastalıkları ve insülin dirençleri geliyor. Çok fazla kilo alıyoruz. Bu nedenle, şekeri hayatınızdan çıkarmalısınız. Evet, başlangıçta zorlanırsınız ama bir zaman sonra iştahınız kapanmaya ve daha az tatlı yemeye başlarsınız. Bu şekilde, bir bakacaksınız ki aldığınız kalori azalmış ve siz kilo vermeye başlamışsınız. Bunun için, bir ay gerçekten yeterli bir süre. Tuzu sıfırlamayın ama onu da azaltın ki, ödemden kurtulun.

6. Her Gün En Az 45 Dakika Yürüyüş Yapın

Diyetsiz dedik ama sporsuz demedik! Spor, yağ yakmanın en basit temellerinden bir tanesidir. Spor yaptığınız zaman, daha fazla yağ yakıyorsunuz ve bir buçuk katı daha fazla kilo verebiliyorsunuz. Bu nedenle; spor salonuna gidemiyorsanız, zamanınız yoksa, dışarı çıkıp 1 saat kadar yürüyüş yapın. Bu, günlük ortalama 300 kalori fazladan yaktığınız için, kiloların yavaş yavaş gitmesini sağlayacaktır.

Onu da yapamıyorsanız, her gittiğiniz yere mutlaka yürüyün. Dolmuşa mı biniyorsunuz? 10 dakika önce inin ve o yolu yürüyün. Ya da, asansöre binmek yerine merdivenleri çıkın. Günün içerisine, 10’ar dakikalık aktiviteler katarsanız, bunlar sizin daha fazla kalori yakmanızı sağlayacaktır. Bu, size ayda 1-2 kilo daha vermenize katkı sağlayacaktır.

7. Çok Geç Saatlerde Ana Yemek Tüketmeyin

“19:00’dan sonra hiçbir şey yemeyin” diyorlar. Ancak, aslında böyle bir şey yok. Aslında, “19:00’dan sonra ana yemek yememeye çalışın” demeye çalışıyoruz. Çalışansanız, İstanbul gibi bir yerde yaşıyorsanız, eve çok geç saatlerde geliyor olabilirsiniz.

Bu durumda; en geç 20:00-21:00’a kadar ana yemeğinizi sebze ve yoğurt ya da et ve yoğurt şeklinde yiyebilirsiniz. Karbonhidrat grubunu almayın ve saat 22:00’da ya da 23:00’da ana yemekler tüketmeyin. 20:00-21:00 saatlerinden sonra, belki bir porsiyon meyve (12 tane kiraz, 2 dilim ananas) ya da 1 bardak süt ya da kefir içebilirsiniz.

Bunlar, vücudunuza zarar vermeyecektir, metabolizmanızı hızlandıracaktır ve kilo vermenize de yardımcı olacaktır. Kan şekerinizi dengelediği için de, ertesi sabah biraz daha tok uyanmanızı sağlayacaktır. Bunlara dikkat ederseniz ve biraz daha yaşam tarzı haline getirirseniz; daha fazla kalori yakar, daha fazla tok kalırsınız ve bir yandan da kilolarınız gitmeye başlar.

8. Haftada Bir Aç Karnına Tartılın

Bunu, bütün kadınlar yapıyor. Belki, erkeklerde de yapan vardır. Ancak, kesinlikle her gün tartılmak hatasına düşmemelisiniz. Haftada bir ya da iki haftada bir tartılabilirsiniz. Bazı kişiler hiç tartılmak istemiyor, artık psikolojileri bozulmuş. Gerçekten, bizim moralimizi bozan bir durum. Peki, ne yapıyoruz?

Tartıyı, olabildiğince kendimizden uzaklaştırıyoruz ve haftada bir günden daha sık tartılmamaya çalışıyoruz? Neden mi? Diyelim ki, bugün fazladan 1 dilim ekmek yediniz ama diyetinizi bozmadınız. O gün belki daha fazla yoruldunuz, daha fazla çalıştınız ya da daha fazla su içtiniz.

Bu, sizin kilonuzu gün içerisinde etkiler. Yani, sabah kilosu ile akşam kilosu çok fazla bir değildir. O gün biraz daha yoruldunuz, biraz daha ödeminiz arttı. Bu, ertesi gün tartıya artış olarak yansıyacaktır. Birçok kişi, bu artışı gördüğü zaman moralini bozuyor.

Ya da, vücudun günü gününü tutmayabilir. İçinizde, hormonlarla ilgili bir sıkıntı ya da dönemsel değişiklikler olabilir. Bu tür durumlarda, ertesi gün kilonuz bir kiloya kadar oynayabilir, bu çok normaldir ve sizin kilo aldığınızı göstermez. Biz, ortalama 1-2 haftalık ölçülen sonuçları doğru kabul ediyoruz. Yani, günlük oynamalar bizim moralimizi bozmaktan başka bir şeye neden olmaz.

Psikolojiniz bozulursa stres yaparsınız ve daha fazla yavaş kilo verirsiniz. Bu nedenle, her gün tartılmayı hayatınızdan çıkarmalısınız.

9. Beyaz Ekmek Tüketimini Azaltın

Ekmek konusunda, diyetisyenler “Yiyebilirsiniz” der. Bu alanda çok fazla uzman olmayanlar yemeyin der ama bu biraz daha kolaycılığa kaçıyor. Daha önceki konularda da bundan bahsetmiştim. Yani, eğer ayarlayabiliyorsanız, yiyebilirsiniz. Ama bazı insanlar, “Hocam, ben ekmeğe dokunduğum zaman devamı geliyor” diyor. Böyle bir kişilik tipine sahipseniz, ekmeği hayatınızdan tamamen çıkarın. Bu da, insülininizin biraz daha düşmesine ve kilo vermenize yardımcı olacaktır. İştahınız da azalacaktır.

10. Yediklerinizi Planlayın, Aç Kalmayın

Geldik, bence en önemli olan son maddeye. Gününüzü planlayın ve bazen yemeklerinizi yanınızda taşıyın. Gün içerisinde, yediklerinizi planlayın. Bunlar çok önemli. Benim, kendi hayatımda en çok gurur duyduğum noktalardan biri tanesi bu. Yani, gün içerisinde bir yemeği yiyemeyeceksem, ya yemeği evden götürüyorum ya öyle bir yere gitmeye çalışıyorum ya da bir markete girip küçük bir atıştırmalık alıyorum. Yani, kendimi uzun saatler aç bırakıyorum.

Diyelim ki dışarı çıktınız, işiniz var ve yanınızda bir şey götürmediniz. “Yanınızda taşıyın” dediğim şey de süt, meyve, ayran, küçük bir sandviç olabilir. Eğer o gün yemek yemeğe zamanınız yoksa ya da kötü yemeklerin olduğu bir yere gideceğinizi biliyorsanız; bu tür pratik şeyleri yanınızda taşımanız, sizin yanlış kalori almanızı da engelleyecektir.

Gün içerisinde aşırı çalıştınız, bir yerlere gittiniz, işlerinizi halletmeye çalıştınız. Yanınıza da bir şey almadınız ve aşırı acıktınız. Vücudunuz, “ Sen bugün çok yoruldun, çok çalıştın, şuanda keyifli bir öğünü hak ettin. En kalorili, en yağlı yemek hakkın” diyecek. Bu, genelde fast food yiyecekler oluyor.

Kan şekerimiz düştüğü zaman, gözümüz hiçbir şeyi görmüyor. Bu, herkes için geçerli. Bu nedenle, eğer yemek yiyebileceğiniz ortamlar yoksa, ona göre gün içerisinde kendinizi planlamalısınız. Yanınıza kuru meyvenizi, kepekli sandviçinizi ya da sütünüzü alın. Ya da, baktınız öğününüz geçecek ve siz çok acıktınız. Bir markete girin, hemen bir süt alın ve için. Ya da, bir manavdan bir tane elma, bir kuruyemişçiden bir avuç ceviz alın. Evet, size gülebilirler ama yapacak bir şey yok.

Kendinizi planlarsanız, gün içerisinde yanlış ve gereksiz kalori almaktan kaçınmış olursunuz. Bu da, sizin gününüzü gerçekten kurtaracaktır. Kilo almamış olacaksınız ve hatta, belki de sizi kilo vermeye biraz daha yaklaştıracaktır.