İlk kez 1970’li yıllarda tanımlanan Tükenmişlik (Burnout) olgusu, sosyal bir problem olarak öneminin anlaşılmasıyla birlikte; araştırmacılar tarafından ilgi duyulan bir çalışma konusu olmuştur. En yalın haliyle “Ruhsal ve fiziksel açıdan enerjinin tükenişi” olarak tanımlanabilir. Modern bir salgın hastalık olarak kabul edilen stres ve tükenmişlik kavramlarının fiziksel sağlık ve iş kabiliyeti açısından önemleri dünya çapında kabul edilmektedir. İnsanlar hem özel hem de çalışma hayatların bazı kesimlerinde tükenmişlik durumuyla karşılaşabilir.

Tükenmişlik sendromu nedir?

TDK güncel Türkçe sözlükte tükenmişliği ‘‘Gücünü yitirmiş olma, çaba göstermeme durumu’’ olarak tanımlamaktadır. Tükenmişlik yaşayan kişilerde benlik saygısı ve bireysel başarı duygularında görülen azalmayla beraber psikolojik sağlıkları da olumsuz etkilenecektir. Bu durumdaki bireylerde iletişim yeteneği, sevgi, empati, anlayış gibi sosyal becerilerinde azalmalar görülmektedir. Bireyler tükenmişlik yaşadıklarında, şikâyet, başkalarını suçlama, ani ve aşırı sinirlenme, karşılaşılan olay ve durumlara aşırı tepkiler verme gibi davranışları normalden daha fazla sergilemektedirler.Tükenmişlik sendromu, üç boyuttan oluşmaktadır. Bu üç boyut; duygusal tükenme (emotional exhaustion), duyarsızlaşma (depersonalization) ve kişisel başarı (personal accomplishment) olarak adlandırılmaktadır.

  • Duygusal Tükenme, bireyin duygusal kaynaklarının tükenmesi ve enerjisinin azalmasını tanımlamaktadır. Duygusal tükenmişlik hisseden çalışanlar yaptığı iş nedeni ile kendisini aşırı yüklenmiş, tükenmiş hissederler ve duygusal anlamda kendilerini işlerine verememektedirler. Duygusal tükenme yaşayan kişi insanlara yardım ederken, kendisinden istenen taleplerin ağırlığı yüzünden enerji eksikliği ve duygusal kaynakların bittiği duygusunu yaşar. Bu duygusal yoğunluktaki kişi hizmet verdiği kişilere daha önceki kadar özverili ve sorumlu davranamadığını, yetersiz olduğunu düşünerek gerginlik ve engellenmişlik duyguları yaşar.
  • Duyarsızlaşma, kişinin çevresinde bulunan kişilere karşı onların birer fert olduklarını dikkate almaksızın takındığı olumsuz tavır ve duyguları tanımlamaktadır. Duyarsızlaşma sürecinde öne çıkan dört etmen belirtilmektedir: (1) kişileri kendisinden uzak tutmaya çalışmak, (2) düşmanca davranışlar sergilemek, (3) insanlara olan ilgisizlik ve (4) diğer bireyleri reddetme şeklinde sıralanmaktadır.
  • Tükenmişliğin üçüncü boyutu olan düşük kişisel başarı hissinde diğer insanlar hakkında olumsuz düşünen bireyin bir süre sonra kendisine yönelik olarak da olumsuz düşüneceğini, bu nedenle kendisini suçlu hissedeceğini, insanlar tarafından sevilmediğini düşünerek kendisini başarısız biri olarak göreceği belirtilmektedir. Kendini yetersiz hisseden bireyde, büyük bir eksiklik duygusu gelişmekte, hiçbir şeyle baş edemeyeceğini düşünmekte, tüm dünyanın kendisine komplo kurduğuna inanarak, başardıkları her şey çok anlamsız gelmekte ve kendi yeteneklerine de güvenmemektedirler. Kendilerine duydukları güveni kaybeden bu bireylere, diğerleri de duydukları güveni kaybetmektedirler.

Tükenmişlik Sendromunun belirtileri nelerdir?

Tükenmişlik sendromunun belirtileri kişiden kişiye değişmekle birlikte fiziksel, psikolojik ve davranışsal olmak üzere 3 grupta toplanabilir. Tükenmişliğin fiziksel belirtileri ilk olarak daha yavaş seyretmekle birlikte eğer önlem alınmazsa ilerleyen aşamalarda daha ciddi sorunlara dönüşebilmektedir. Yorgunluk ve bitkinlik hissi, güçsüzlük, enerji kaybı, yıpranma, kolay kolay geçmeyen soğuk algınlığı ve gripler, hastalıklara karşı daha hassas olma, sık baş ağrıları, bulantı, kas krampları, bel ağrısı, genel ağrı ve sızılar, cilt rahatsızlıkları, yüksek kolesterol, koroner kalp rahatsızlığı ve uyku bozuklukları gibi farklı sorun ve yakınmaları içerir.

Psikolojik belirtiler tükenmişliğin görülebileceği diğer belirtilerine göre daha az belirgindir. Depresif duygulanım, öz güvende azalma, suçluluk hissi, iş ile ilgili ümitsizlik, aile içi sorunlarda artış ve gerilim, enerji kaybının azalması, tatminsizlik diğer insanları eleştirme, kızgınlık, düşüncelerde belirsizlik, sabırsızlık, huzursuzluk gibi negatif duygularda artış, nezaket, saygı ve arkadaşlık gibi olumlu duygularda azalma olarak sıralanabilir. İşe gitme isteğinin azalması, sık sık iş bırakmayı düşünmesi de diğer psikolojik belirtiler arasındadır. Tükenmişliğin belirtileri zamanında fark edilip önlem alınmadığında belirtilerin şiddetinde artmalar meydana gelmektedir. Başlangıçta baş ağrısı, özgüvende azalma ve ani öfkelenme ile varlığını gösteren belirtiler, zamanla daha zararlı ve yıkıcı belirtilere dönüşmektedir. Tükenmişlik belirtiler yumağıdır ve sinsice varlığını hissettirir. Bu yüzden tükenmişlik belirtilerinin ihmal edilmeyip sorunlar ilerlemeden zamanında teşhis edilmesi ve önlem alınması oldukça önemlidir.

Fiziksel belirti kapsamında uyku problemleri, kilo verme, kolestrol seviyesinin yüksekliği, vücut direncinin azalması, bellek problemleri, kalp hastalıkları, sık yaşanan baş ağrıları ve gripler gibi belirtilerin sayılabileceği belirtilmektedir. Tükenmişlik sendromunun belirtileri farklı düzeylerde işlenen tükenmişlik her düzeyde çeşitli davranışlarda görülebilir. Tükenmişlik; hafif, orta ve şiddetli olarak üç aşamada ele alınmakta ve sonuçları şöyle sıralanmaktadır. 1) Hafif derecede tükenme gösterenler: Kısa süren sinirlilik, alınganlık, endişe. 2) Orta derecede tükenme gösterenler: Hafif derecede tükenme gösterenlerdeki belirtiler vardır; fakat bu belirtiler en az iki haftada bir tekrarlanır. 3) Şiddetli derecede tükenme gösterenler: Fiziksel rahatsızlık, ülser, migren vb. sorunlar ortaya çıkar. Ailevi sorunlar olarak da ortaya çıkabilmektedir.

Tükenmişlik Sendromu ile mücadele yöntemleri

Tükenmişlik Sendromu ile mücadele yöntemleri oluşturmak ve bunları yaşama geçirebilmek için bireysel kontrol olanakları çok önemlidir. Tükenmişlikle ilgili bilgi sahibi olmak, kendini iyi tanımak ve ihtiyaçlarını belirlemek, işle ilgili gerçekçi beklenti ve hedefler geliştirmek, kişisel gelişim ve danışmanlık gruplarına katılmak, nefes alma ve gevşeme tekniklerini öğrenmek, rahatlamak için müzik dinlemek, spor yapmak, kişinin insan olarak sınırlılıklarını bilmesi ve kabullenmesi, işe başlamadan önce işin zorlukları ve riskleri ile ilgili bilgi edinmek, zaman yönetimi konusunda bilgi sahibi olmak, tatile çıkmak, işte ve özel hayattaki monotonluğu azaltmak, huzurlu bir yaşam tarzı belirlemek, işe ara vermek veya iş değişikliği yapmak, kendisini stresle başa çıkma konusunda geliştirmek, hobi edinmek gibi aktiviteler tükenmişlikle bireysel mücadele tekniklerini oluşturmaktadır.

Pines, A. M., Arson, E. ve Kafry, D. (1981) Burnout: from tedium to growth, New York: The Free Press.