Yemek yapmadan önce ellerinizi yıkıyor ve sebzeler ile çiğ eti aynı kesme tahtasında kesmiyorsunuz. Bu gıda güvenliğine dair bilmeniz gereken her şey değil mi? Yanlış. Her yıl 6 Amerikalıdan biri gıda zehirlenmesi yaşıyor ve bunlar sadece kayıt altında olanlar. Bazı insanlar sadece gece boyu tuvalete giderken, her sene gıda kaynaklı hastalıklardan 128.000 kişi hastanelik oluyor, 3000 kişi ise ölüyor. Kendi ortamımızdaki iyi huylu bakteriler hakkında biraz fazla endişe ediyoruz ancak mutfaktaki bilinen patojenlerin risklerini hafife alıyoruz. Peki sağlığımızı tehlikeye attığımızı nasıl bilebiliriz? İşte yapmamanız gereken 11 gıda güvenliği hatası!

Kavunu Karpuzu Önce Yıkamadan Kesmek

Temiz bir kesme tahtası üzerine güzel bir kavunu koydunuz ve temiz bir bıçakla kesmeye başladınız. Kavunun dışındaki zararlı bakterileri böylece yemek üzere olduğunuz dilime bulaştırmış olabilirsiniz. Eğer siz de bunu yapıyorsanız, yalnız olmadığınızı bilin. 2010 yılında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)’nin 4500 kişi ile yaptığı bir ankette, katılanların neredeyse hepsi domatesi yemeden veya hazırlamadan önce yıkarken, sadece yarısı aynısını kavun için yapmış. Bir yıl sonra kirli kavunların listeri salgınına sebep olduğu ve 150 kişiyi hasta ederken 33 kişiyi de öldürdüğü belirtilmiş. Tüm çiğ ürünlerin dışlarında zararlı bakteriler olabilir.

Bunun çözümü ürünleri soğuk, akan suyun altında soymadan, kesmeden, pişirmeden ve yemeden önce yıkamak. Kavun ve salatalık gibi sert meyvelerin dışını bir fırça ile ovalayın.

Buzdolabını Fazla Doldurmak

Dolabınız tamamen doldu ve bir tek şey bile sığmıyor. Fakat bazen bir şekilde fazladan yer bulup bir şeyler tıkıştırıyoruz. Bu sayede soğuk hava artık dolaşamıyor ve buzdolabı ısınıyor, görünmez bakteriler hızlıca çoğalmaya başlıyorlar. Çoğu dolap gerçek derecesini göstermez, sadece ayarlanan dereceyi gösterir ve bu nedenle ne olup bittiğini anlayamazsınız.

Çözüm ise buzdolabını 4 dereceye veya altına ayarlamak ve dolabın içine ucuz bir termometre koyarak sıcaklığı gözlemek ve gerekliyse ayarlamak. Soğuk hava dolaşımını bozmamak için dolabı aşırı doldurmaktan kaçınmalısınız.

Bir Sünger Sahibi Olmak ve Onu Dezenfekte Etmemek

Tezgahı ve bulaşıkları sünger ile temizliyoruz, ardından onu bir sonraki temizlik seansına kadar oda sıcaklığında sulu bir yerde bekletiyoruz. Mükemmel bir bakteri ortamı yarattınız.

Çözümü ise ilk olarak farklı renkte süngerler alarak birisini bulaşıklarda, birisini tezgah ve lavaboda kullanmak. Ayrıca her gece temizliğin bir parçası olarak süngerleri temizlemelisiniz. En iyi yöntem ise metalik olmayan süngerleri bir dakika kadar yüksek ayarda mikrodalgaya atmak. Ayrıca bulaşık makinesine de yerleştirebilirsiniz. Süngeri mikrodalgadan çıkarırken dikkat edin çünkü çok sıcak olacaktır.

Çiğ Tavuğu Yıkamak

Çiğ tavuğu yıkamadan önce güzelce duruluyorsunuz. Şimdi artık lavabo ve tezgahınız görünmez tavuk bakterileri ile dolmuş oldu.

Çözüm ise tavuğu yıkamamakta. Satın aldığınız sırada tavuğun üstünde kalmış olan her şey fırında pişecek. Eğer yıkarsanız, suyu ne kadar yavaş açarsanız açın, bakterileri hareketlendirirsiniz ve onu tezgaha saçar, bulaşma nedeniyle hasta olma riskinizi arttırırsınız. Bir kümes hayvanının salmonella veya campylobacter sahibi olma şansı ortalama %30. Neden bunu bulaştırma riski alalım? Eğer bakteri dolu ellerinizi lavaboda yıkamanın sorun olmadığını ancak tavuğu yıkamanın neden sorun olduğunu merak ediyorsanız, ellerinizi pişirme seçeneği olmadığını belirtelim.

Yumurtayı Buzdolabının Kapağında Muhafaza Etmek

Buzdolabının kapağındaki yumurta yerleştirme bölümü kolay kullanımı nedeniyle hoşunuza gidiyor olabilir. Ancak bunu bir kaç problemi var. Öncelikle, kapak buzdolabının en sıcak yeridir ve yumurtanın ne zaman bozulacağını bilmek imkansız hale gelir. Ayrıca dolabınıza bakteri sokma riskiniz artar.

Çözüm ise yumurtaları bakteri gelişimini engelleyen dolabın en soğuk bölümünde muhafaza etmek. Kapak iyi değil çünkü her açıldığında sıcaklığı değişir. Onları karton içinde tutmak ise iki işe yarar. Birincisi, son kullanma tarihine daima bakabilirsiniz, ikincisi ise kabuklarının yanlışlıkla kırılma riski azalır ve ayrıca ellerinizden kabuklara bakteri bulaşma riski azalır, bu da buzdolabının bakteri kapma riskini azaltır.

Tavuğun Suyundan Piştiğini Anlamak

Tavuğun piştiğini anlamak için bir parça kesip suyunun rengine bakıyorsunuz ve kanlı görünmüyorsa piştiğini düşünüyorsunuz. Maalesef bu yeterli bir kanıt değil ve salmonella riskine sahip az pişmiş bir tavuk sunuyor olabilirsiniz.

Bunun yerine bir gıda termometresi kullanın ve tavuğun iç sıcaklığının 73 dereceye ulaştığını görün. Maalesef çok az kişi tavuğun piştiğini anlamak için termometre kullanıyor. Az pişmiş tavuk ise salmonella, staphylococcus, listeri ve e.coli bakterisi riskine sahip. Organik tavuk da daha güvenli değil. Hatta organik ürünlerden gıda zehirlenmesi yaşama riskiniz aynı ancak mikropların antibiyotik direncine sahip olma ihtimalleri daha düşük.

Eti Sıcak Suda veya Tezgahta Çözdürmek

Et tezgahta çözüldüğü zaman, dış kısmı bakterilerin hızlıca çoğalacakları sıcaklığa çıkarken, içi hala soğuk kalır. Sıcak su da aynı şekilde. Suda çözdürmek bakterilerin bulaşıcılık yaratabilecekleri bir ortam yaratır.

Eti çözdürmenin üç güvenli yöntemi var. Birincisi buzdolabında. Kemiksiz tavuk göğsü gibi az miktarların dolapta çözünmesi bir gün kadar sürer. Çözüldükten sonra kıyma ve beyaz et bir iki gün tüketilebilir halde olur, kırmızı et ise beş güne kadar dayanır. İkincisi ise su geçirmez bir poşette soğuk suda çözdürmek ve suyu her 30 dakikada bir çözülene kadar değiştirmek, ardından hemen pişirmek. Üçüncüsü ise mikrodalga. Mikrodalgada çözdürdükten sonra hemen pişirmelisiniz.

Artan Yemekleri Tat, Koku ve Görünüm ile Test Etmek

Artan yemek dolapta altı gündür bekliyor yine de güzel görünüyor olabilir ve siz de onu tüketmeye kalkıyorsunuz. Maalesef gıda zehirlenmesine sebep olan bakteriler kokuyu, tadı ve görünümü etkilemiyorlar. Çözüm ise artıkları dondurmak veya 3-4 gün içerisinde atmak. Küçük bir ısırık bile sizi zehirleyebilir.

Gıdaları Yıkamadan Önce Elleri Yıkamamak

Dolaptan marul ve domates kaptınız ve akan suyun altında yıkadınız. Peki öncesinde ellerinizi güzelce yıkadınız mI? Eğer yıkamadıysanız ellerinizdeki bakterileri gıdaya geçirdiniz.

Çözüm ise önce ellerinizi sıcak, akan su ve sabun ile gıdayı hazırlamadan 20 saniye öncesine kadar yıkamak. Bilek, ellerin üst kısmı, parmakların arası ve tırnak altlarını da yıkayın. Gıda zehirlenmesini önlemenin en önemli adımlarından birisi elleri yıkamak.

Çiğ ve Pişmiş Etler İçin Aynı Maşayı Kullanmak

Çiğ etleri tabaktan mangala attınız. İşiniz bitince aynı maşayı pişmiş eti temiz tabağa taşımak için kullandınız. Artık pişmiş etinizde de pişmemiş etteki bakteriler var.

Bunu çözmek için çiğ et ve pişmiş et için farklı maşa kullanmalısınız. Eğer sadece bir tane varsa tekrar kullanmadan önce güzelce sıcak sabunlu suda yıkayın. Kirli aletler zararlı bakterileri ve onların sularını pişmiş gıdalara geçirir.

Önceden Yıkanmış Yeşillikleri Durulamak

Aldığınız ürünün üzerinde üç defa yıkanmıştır etiketi olabilir ancak güvenli olsun diye bir daha durulamaya karar verdiniz. Yeşillikleri yıkadığınız yerdeki bakteriler artık salatanıza geçtiler.

Yıkanmış yeşillik ürünleri doğrudan poşetinden çıktığı gibi kullanın. 2007 yılında gıda güvenliği uzmanları bir panelde mevcut araştırmaları incelemişler ve yıkanmış paketli salataların tekrar yıkanmasına gerek olmadığı sonucuna varmışlar. Hali hazırda yemek güvenli ve tekrar yıkamak lavabodan mikrop kapma riskini arttırıyor. Ticari yıkama sürecinden zararlı bakterilerin kurtulması çok mümkün değil ve bu nedenle evde tekrar durulamanın bir faydası olmaz.