Hyalüronik asitin ne olduğunu tam olarak bilmeseniz bile son zamanlarda adını mutlaka duymuşsunuzdur. Özellikle konu güzellik ve cilt bakımı olduğunda hyalüronik asit olmazsa olmazların başında geliyor. Hyalüronik asit, jel benzeri su tutucu bir moleküldür. Adında ‘asit’ kelimesinin geçmesi sizi ürkütmesin, çünkü zararlı değil aksine burada söz konusu olan oldukça faydalı bir molekül. Hyalüronik asit sayesinde cildiniz daha fazla nem tutabileceği için sağlıklı ve nemli kalacaktır. Bu molekülü sadece dışardan almakla kalmıyoruz, vücudumuz da aynı zamanda üretimini gerçekleştiriyor.

Hyalüronik asit, cilt hücrelerinin normalden bin kat daha fazla nem tutmasını sağladığı için harika bir nemlendirici olma özelliği taşıyor. Bilimsel araştırmalar da hyalüronik asitin ciltteki nem dengesini düzenlediğini, kolajen üretimini arttırdığını, serbest radikallerle savaştığını, cildin esnekliğini korumasına yardımcı olduğunu ve yaralarda antibakteriyel olarak faydası olduğunu gösteriyor.

Pek çok faydası olan hyalüronik asitin vücudumuzun kendi ürettiği kısmı için ise vücudumuzun işleyişindeki süreçlerde yer aldığı söylenebilir. Hyalüronik asit cildimizi korurken bir yandan da tüm vücudumuzun işlevini yerine eksiksiz getirmesini sağlar.

Hyalüronik asit içeren ne tarz ürünler bulunuyor?

Hyalüronik asitin genelde serum ve kremlerin içerisinde olduğu bilinse de aslında tablet olarak da kullanılabiliyor. Yaşlandıkça vücudumuzda hyalüronik asit seviyesi azalır ve buna bağlı olarak dışardan takviye olarak almak, yaşlılığın olumsuz etkilerinin azaltılmasında yardımcı olabilir. İnsanlar genelde hyalüronik asiti kireçlenme rahatsızlığında kullanıyor. Bu tabletlerin içerisinde genelde hyalüronik asit, glukozamin ve kondroitin sülfat bulunuyor. Ancak hyalüronik asit sadece kireçlenme için kullanmıyor. Kronik yorgunluk, kronik ağrı, fibromiyalji ve insomnia gibi sorunlar yaşıyorsanız hyalüronik asit içeren tabletler kullanabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda üç ay boyunca hyalüronik asit kullanan hastaların kireçlenme şikayetlerinin azaldığını gösteriyor.

Hyalüronik asiti takviye olarak alabileceğiniz gibi enjeksiyon olarak da kullanıldığına tanık olabilirsiniz. Göz bozukluklarının düzeltilmesinde hyalüronik asit enjekte edilebiliyor. Ayrıca hyalüronik asit estetik cerrahide dudak dolgusu olarak ve ciltteki kırışıklıkları azaltmak için kullanılabiliyor. Hyalüronik asit içeren dolgular, yaşlanmayı geciktirdikleri gibi yaşlılığın belirtilerini de gizleyebiliyor. Tabi diğer dolgular gibi hyalüronik asit içeren dolgular da kalıcı olmaycaktır. Kırışıklıklarınızın azalması gibi etkileri sürekli görmek istiyorsanız uygulamayı belli aralıklarla tekrar ettirmeniz gerekmektedir.

Hyalüronik asiti krem olarak kullanacaksanız cilt tipinize va yaşınıza göre seçeceğiniz bir kremden fayda görebilirsiniz. Normal nemlendiricilerin aksine hyalüronik asit içeren bir nemlendirici kullandığınızda cildinizin elastikiyeti daha fazla artacak ve nem tutma kapasitesinde artış oalcaktır.

Hyalüronik asit cilt serumlarının içerisinde de bulunuyor. İlk defa hyalüronik asit kullanacaksanız daha düşük dozda olan ürünlerle işe başlayabilirsiniz. Cildinize olan faydasını gözlemledikten sonra ise isteğinize göre dozu değiştirebilirsiniz.

Hyalüronik asitin özellikle yaşlanma belirtilerinde etkisi olsa da yaşlılığı önlemek için kullanabileceğiniz bir şey olmadığını unutmamalısınız. Kırışıklıklarınızın görünümünün azalacağı doğru, ancak diğer cilt bakım ürünleri gibi hyalüronik asit de yaşlanma sürecine etki edemez. Sadece yaşlanma belirtilerini azaltır. Bu nedenle hyalüronik asit kullanmanızın mucizeler cildinizde yaratmayacağının farkında olmalısınız.

Hyalüronik asiti vücudumuz üretiyorsa neden dışardan almaya ihtiyaç duyuyoruz?

Ortalama insan vicudunda 15 gram hyalüronik asit bulunduğu söylenebilir. Bu 15 gramın yaklaşık üçte birini vücudumuz günlük olarak sentezleyerek kullanıyor. Ayrıca yaşlandıkça hyalüronik asiti daha az üretmeye başlıyoruz. Bu nedenle yaşlandıkça hyalüronik asit içeren yaşlanma karşıtı ürünleri kullanmanız gerekiyor. Yaşlanma karşıtı ürünlerin yanında plastik cerrahlar da yüzdeki belli alanlara hyalüronik asit ile uygulama yapıyorlar. Ancak siz cerrahi bir uygulama istemiyorsanız hyalüronik asiti serum olarak alabilir ya da bu molekülü içeren kremleri tercih edebilirsiniz.

Hyalüronik Asitin Faydaları

  • Daha esnek ve sağlıklı bir cilt sağlar

Hyalüranik asit takviyeleri cildinizin daha iyi görünmesine ve daha esnek olmasına yardımcı olur. Vücudunuzdaki hyalüronik asidin neredeyse yarısı nem kaybını önlemek için cildinizde bulunur. Ciltteki bu hyalüronik asit zamanla yaşlanma süreci, güneşten gelen zararlı ışınlar, tütün kullanımı ve kirlilik gibi nedenlerle azalır. Hyalüronik asit takviyeleriyle birlikte vücuttaki azalan miktar arttırılabilir. Yapılan araştırmalar günlük takviye olarak alınan hyalüronik asit sayesinde bir ay içerisinde bile yetişkin insanların cildindeki kuruluk gibi problemlerin ortadan kalktığını gösteriyor. Cilt üzerine krem ya da serum formlarında uygulandığında ise kırışık, kızarıklık gibi cilt problemlerinin azalmasına yardımcı oluyor.

  • Yaraların iyileşme sürecini hızlandırır

Normalde ciltte bir yara oluştuğunda cilt kendini yenilemek için orada hyalüronik asit oluşumunu arttırır. Çünkü hyalüronik asit yaraların daha hızlı iyileşmesine ve vücutta kırmızı kan hücrelerinin daha çok üretilmesini teşvik eder. Cilt yaralarına uygulanan hyalüronik asit yara boyutunda küçülmesinde ve yaranın daha hızlı iyileşmesinde işe yarıyor. Hyalüronik asitin içinde bulunan antibakteriyel maddeler ise açık yaranın mikrop kapmasını önlüyor. Hyalüronik asit ciltteki yarların yanında diş ameliyatlarından sonra ve özellikle ağız ülserlerinden sonra kullanılınca oldukça fayda sağlıyor.

  • Kemiklerin hareket esnekliğini arttırarak eklem ağrılarında azalma sağlar

Hyalüronik asit cildimizin yanı sıra eklemlerimizde de bulunuyor. Eklemlerimizde bulunan sıvılar yeterli olduğunda kemikler birbirine sürtmeye daha az eğilimli oluyor ve böylece ağrı çekme riski de azalıyor. Özellikle kireçlenme probleminden şikayetçi olan hastalar, hyalüronik asit desteği kullandığında büyük rahatlama hissediyorlar. En az iki ay süreyle alınan hyalüronik asit takviyesinin dizlerdeki ağrıyı azalttığı yönünde bilimsel çalışmalar mevcut. Takviyeleri ağız yoluyola almanın yanı sıra eklemlere yapılan enjeksiyonlar da ağrının hafifletilmesinde işe yarıyor.

  • Reflü şikayetlerinin azaltılmasında yardımcı olur

Son araştırmalar hyalüronik asit takviyesinin reflü şikayetlerini azaltabileceğini gösteriyor. Reflü hastası olanların mide asitleri zaman zaman boğazlarına kadar çıkar ve bu durum acı çekilmesine neden olur. Hyalüronik asit reflünün tedavisinde yardımcı olarak kullanılarak hastalığın verdiği zararı azaltabiliyor ve iyileşme sürecini hızlandırıyor. Asit azaltıcı ilaçlarla birlikte kullanılan hyalüronik asit reflü belirtilerinin yarısından fazlasını ortadan kaldırabiliyor.

  • Göz kuruluğunda rahatlatıcı etkisi var

Yaşlıların genelde bir kısmında gözyaşı üretimi azaldığı için göz kuruluğu problemlerine rastlanıyor. Hyalüronik asit mükemmel bir nemlendirici olduğu için göz kuruluğu tedavisinde de kullanılabiliyor. Hyalüronik asit içeren göz damlaları göz kuruluğu tedavisinde oldukça başarılı oluyor. Göze doğrudan damlatılan damlaların yanı sıra hyalüronik asiti takviye olarak almak istediğinizde göz kuruluğunda aynı etkisi olup olmadığı ise tam olarak bilinmiyor. Ancak göz damlalarının göz ameliyatlarında da kullanıldığı ve yaraların iyileşmesinde yardımcı olduğu araştırmalarla kanıtlanmış durumda.

  • Kemiklerin güçlü olmasını sağlar

Yeni araştırmaların gösterdiğine göre hyalüronik asit takviyelerinin kemik sağlığı üzerinde de etkisi bulunuyor. Hyalüronik asitin, deney fareleri üzerinde yapılan çalışmalarda, kemik kaybının ilk aşamalarında etkili olduğu gözlendi. Henüz insanlar üzerinde çalışmalar yapılmış olmasa da ilerleyen zamanlarda hylalüronik asitin insan kemikleri üzerindeki faydaları da araştırılacak.

  • Ağrılı mesane sendromunu önleyebilir

Kadınların bir kısmı hayatlarının bazı dönemlerinde ağrılı mesane sendromu, diğer bir adıyla sistit sorunu yaşayabiliyorlar. Bu hastalık, karın ve mesanede ağrılara ve sık tuvalete çıkma ihtiyacına neden oluyor. Hastalığın tam nedenleri bilinmese de hyalüronik asitin ağrı ve acı üzerinde rahatlatıcı etkileri bulunuyor. Hyalüronik asitin rahatlatıcı etkisinden başka faydası olup olmadığı şu an için bilinmese de zarar görmüş mesane dokuları üzerinde iyileştirici etkisi de olabilir.

Hyalüronik asiti kullanmaya değer mi?

Hyalüronik asit son yıllarda pek çok bakım ürürünün içerisinde yer alıyor. Yaşlanma karşıtı kremler, maskeler, serumlar, güneş kremi ve sivilce karşıtı olan ürünlerin içinde hyalüronik asite rastlayabilirsiniz.

Hyalüronik asit, bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış diğer cilt bakımında etkili olan maddeler gibi doğru kullandığınızda iyi sonuçlar almanıza yarayacaktır. Eğer amacınız yüzünüzdeki kırışıklıkların azalması ve cildinizi nemlendirmek ise hyalüronik asit içeren kremler kullanmak sizin için doğru bir tercih olacaktır.

Yüzünüzde daha derin kırışıklıklar varsa ve siz onların daha az belli olmasını istiyorsanız hyalüronik asit içeren dolgular kullanabilirsiniz. Tabi bu dolguların etkisi zamanla kaybolacağı için onları 3 ila 9 ay arası sürelerde tekrarlamanız gerekecektir. Estetik bir işlem gerektirdiği için bir uzmandan yardım almanız gerekecektir ve biraz maliyetli olabilir.

Cildinizde sivilce sorunları yaşıyorsanız, hyalüronik asitin pek de işe yarayacağı söylenemez. Onun için fakrlı tedaviler denemeniz gerekecektir. Hyalüronik asit her cilt probleminde işe yaramayacaktır. Sivilcelerden kurtulmak yerine yaşlanma karşıtı bir ürün arıyorsanız işte o zaman hyalüronik asit bulunduran ürünlere bakarsanız amacınıza ulaşabilirsiniz.

Hyalüronik asitin bilinen bir zararı var mıdır?

Hyalüronik asit normalde vücudumuzda da doğal olarak bulunduğu için hyalüronik asit içeren ürün kullanımının herhangi bir zarara neden olduğu şimdiye kadar gözlemlenmedi. Ancak hyalüronik asitin vücuttaki temel amacı nemlendirme olmadığı için bazen kullanılan üsürnlerdeki hyalüronik asit vücudumuza nüfuz edemeyebiliyor. Bu nedenle içerisinde hyalüronik asit bulunduğunu söyleyen bazı ürünler sadece normal bir nemlendirici ürün görevi görüyor ve içerisindeki hyalüronik asitin fazladan bir katkısı olmuyor. O nedenle ürün alırken iyice araştırmanız gerekiyor. Hassas, kızarıklığa eğilimli cildiniz varsa doğru seçilmiş bir hyalüronik asit içeren ürünle cildinizde düzelmeler gözlemleyebilirsiniz. Yaşlılık belirtilerinden kurtulmak için de hyalüronik asit biyi bir seçenek olacaktır.

Hyalğronik Asit Kullanırken Dikkatli Olması Gereken Kişiler

Hyalüronik asit, hamilelik döneminde enjeksiyon olarak uygulandığında büyük bir olasılıkla güvenli olacaktır. Ancak hyalüronik asitin hamilelik süresince cilde uygulanırken ya da ağız yoluyla takviye olarak alındığında hamileliğe nasıl bir etkisi olacağı bilinmiyor. Bu nedenle hamilelik süresince bu tarz ürünlerden uzak durmakta fayda var.

Hamileliktekinin aksine emzirme sürecinde hyalüronik asit enjeksiyonu çok büyük ihtimalle siz ve bebeğiniz ve sizin için sorun teşkil edecektir. Araştırmacılar henüz hyalüronik asitin anne sütüne geçip geçmediğini bilmedikleri için bebek üzerindeki etkilerini bilemiyorlar. Aynı şekilde, ağız yoluyla alınan ya da cilde uygulanan hyalüronik asitin de bebek üzerinde etkisi olup olmadığı bilinmiyor. Bu nedenle bebeğiniz emziriyorsanız hyalüronik asitten kaçınmanız iyi olacaktır.