Glukozun bir diğer adını muhtemelen çoktan duymuşsunuzdur: kan şekeri. Glukoz bedenin mekanizmalarının en üst düzeyde çalışması için bir temel durumunda. Glukoz düzeyleri ideal olduğunda, bu durum genelde herhangi bir fark yaratmaz. Ancak önerilen sınırların dışına çıkıldığı zaman, normal işlevleriniz üzerindeki sağlıksız etkilerini fark etmeye başlayacaksınız.

Peki glukoz tam olarak nedir? Glukoz karbonhidratların en basit hali ve bu da onu bir monosakkarit yapıyor. Yani tek bir şekeri var ancak tek monosakkarit o değil. Fruktoz, galaktoz ve riboz da diğer monosakkarit türleri arasında.

Yağlarla birlikte glukoz bedenin tercih ettiği enerji kaynakları arasında ve karbonhidrat formunda. İnsanlar glukozu ekmekten, meyvelerden, sebzelerden ve süt ürünlerinden alıyorlar. Hayatta kalmanızı sağlayan enerjiyi elde etmek için gıdalara ihtiyacınız var.

Glukoz önemli olsa da, pek çok diğer şeyde olduğu gibi, ölçülü tüketmek en iyisi. Sağlıksız veya kontrolden çıkmış glukoz düzeylerinin kalıcı ve ciddi etkileri olur.

Beden Glukozu Nasıl İşler?

Bedenlerimiz glukozu ideal olarak günde birden fazla defa işler.

Yediğimiz zaman bedenimiz hemen glukozu işlemeye başlar. Enzimler pankreastan gelen destek ile parçalama işlemine başlarlar. İnsülin de dahil olmak üzere hormonlar üreten pankreas, bedenimizin glukozla baş etme konusundaki en temel unsurlarından bir tanesi. Bir şey yediğimiz zaman, bedenimiz pankreası uyarır ve yükselen kan şekeriyle başa çıkabilmek için ona insülin salgılaması gerektiğini söyler.

Ancak bazı insanlar pankreasın devreye girmesine ve yapması gereken işi yapacağına güvenemezler.

Diyabetin ortaya çıkışının sebeplerinden bir tanesi pankreasın üretmesi gerektiği şekilde insülin üretmemesidir. Bu durumda bedendeki glukozun işlenmesi ve düzenlenmesi için insülin iğneleri ile dışarıdan yardım gerekir. Diyabetin bir diğer sebebi ise insülin direnci ve bu rahatsızlıkta karaciğer bedendeki insülini tanımaz ve uygunsuz miktarda glukoz üretmeye devam eder. Karaciğer şeker kontrolü için önemli bir organ çünkü glukoz depolamasına yardımcı olduğu gibi gerektiğinde glukoz da üretebiliyor.

Beden yeterince insülin üretmediğinde, yağ depolarından serbest yağ asitlerinin salınımı ortaya çıkabilir. Bu da ketoasidoz denilen bir rahatsızlığa sebep olur. Karaciğerin yağları parçalaması sonucunda ortaya çıkan keton adlı atık ürünler, yüksek miktarlarda zehirli olabilirler.

Glukoz Düzeyi Nasıl Tespit Edilir?

Glukozun tespit edilmesi özellikle diyabeti olan insanlar için önemli. Rahatsızlığa sahip olan pek çok insan günlük rutininin bir parçası olarak kan şekeri kontrolü yapıyor.

Evde kan şekerini kontrol etmenin en yaygın yollarından birisi basit bir kan testi yapmak. Genellikle küçük bir iğne ile parmak deliniyor ve daha sonra çıkan damla test bandına damlatılıyor. Bu bant daha sonra cihaza yerleştiriliyor ve kan şekerini ölçüyor. Sonuçlar genelde 20 saniyeden daha kısa sürede elinizde oluyor.

Normal Glukoz Düzeyleri Nedir?

Glukoz düzeylerini normal aralıkta tutmak bedenin verimli ve sağlıklı şekilde çalışması için önemli.

Diyabeti olan insanların glukoz düzeylerine özel bir dikkat göstermeleri gerekiyor. Yemekten önce sağlıklı aralık 90-130 mg/dL düzeyindedir. Yemekten bir iki saat sonra 180 mg/dL’den düşük olmalı.

Kan şekerinin fırlamasının çeşitli sebepleri olabilir ve bazı tetikleyicileri şöyle:

  • ağır yemekler
  • stres
  • diğer hastalıklar
  • fiziksel aktivite yoksunluğu
  • diyabet ilaçlarını aksatmak

Düzeyler Çok Yüksek veya Düşükse Ne Yapmalı?

Glukoz düzeylerinin çok yüksek olduğu durumlarda, insülin bunun aşağı çekilmesine yardımcı olur. Diyabeti olanlarda çok yüksek kan şekerinin olması sentetik insülin almaları gerektiğinin bir işaretidir. Daha az ciddi durumlarda, fiziksel aktivite düzeyleri düşürmeye yardımcı olabilir.

Glukoz düzeyi 70 mg/dL’nin altına düşerse çok düşük kabul edilir. Bu duruma hipoglisemi adı verilir ve çok ciddi olma potansiyeli vardır. Diyabeti olan insanlar ilaçlarını almadıkları zaman hipoglisemi ortaya çıkabilir. Normalden az yiyen ve aşırı spor yapan insanlarda da ortaya çıkabilir. Yemek yemek veya meyve suyu içmek glukoz düzeylerini tekrar yükseltebilir. Diyabet olan insanlar sık sık glukoz hapları da alıyorlar ve bunları eczaneden almak mümkün.

Kan şekerinin çok düşmesi bilinç kaybına bile sebep olabilir. Bu durum oluşursa tıbbi yardım almak önemli.

Düzeyler Kontrol Altına Alınmazsa Ne Olur?

Glukoz düzeylerinin kontrolsüz olması uzun vadeli sonuçlar doğurur. Pek çok rahatsızlığa sebep olabilir ve bazıları şöyle:

  • nöropati
  • kalp hastalıkları
  • körlük
  • cilt enfeksiyonları
  • özellikle ayakta ve uzuvlarda eklem problemleri
  • aşırı susuzluk
  • koma

Daha ciddi rahatsızlıklar arasında diyabetik ketoasidoz ve hiperglisemik hiperosmolar sendrom bulunuyor ve bunların ikisi de diyabete bağlı.

Diyabet olduğuna dair şüpheleri olanların doktorlarından destek almaları gerekli.

Sonuç Olarak

Pek çok tıbbi rahatsızlıkta olduğu gibi, glukoz problemleriyle başa çıkmak da çok ilerlemeden olursa daha kolay olur. Sağlıklı glukoz düzeyleri bedenin en iyi şekilde çalışması için önemli. Sağlıklı, genel olarak iyi bir beslenme ve spor takviyesi temel durumda.

Bazı insanlar için bunlar yetersiz olabiliyor. Diyabet olan insanlar sağlıklı ve düzenli glukoz düzeylerini korumakta zorlanırlar. Tedavi bu insanlara yardımcı olabilir. Diyabet olan insanlar aynı zamanda glukoz düzeylerini yakından gözlemeliler çünkü rahatsızlık glukozla alakalı sağlık problemlerinin ve komplikasyonlarının riskini arttırıyor.