Herkese merhaba! Biliyorsunuz, Youtube kanalımda Yeni Bir Ben başlığı altında bazı videolarım var. Bu kategorinin altında; kişisel gelişiminize dair, size kendi hayatımda geçtiğim yollardan, deneyimlerimden, eğitimlerimden, süzdüğüm, harmanladığım şeyleri paylaşmaya çalışıyorum. Genç dostlarımızdan, öğrencilerden, kariyerinin başındaki genç kardeşlerimizden çok fazla yorum gelmişti.

“Sevdiğim işi nasıl bulabilirim?”, “Hayalimdeki işi nasıl yaratabilirim?”, “Kariyer planlamamı nasıl yapabilirim?” gibi sizden çok fazla talep olmuştu. Bunlardan bir tanesi de, “Hayalimdeki işi nasıl bulabilirim?”di. Bunların içerisinde de, hayat standardı ile ilgili bir bölüm açmıştım. Bu, sizin çok ilginizi çekmiş. Ben de, “Hayat standardımızı nasıl yükseltiriz?” diye bir içerik hazırlamaya karar verdim. İnsanın hayat standardı olur mu? Elbette olur! Hayat standardımızı nasıl belirleriz? Sorusunun cevabı şimdi sizlerle…

İşe Farkındalığınızı Yükselterek Başlayın

Hayat standardı dediğimiz şeyi artık her şey konuşuyor. Peki, ne olduğunu hiç düşündünüz mü? Aslında, kişisel gelişim dediğimiz şey biraz da farkındalık. Aslında, kendimizle ilgili, nerede olduğumuz, hayatımızın neresindeyiz, nasılız diye kendimize aynadan bakabilmek. Farkındalığımızı yükseltmek gerekiyor. Bu konuda da, hayat standardımızla ilgili farkındalığımızı yükseltmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Çoğu insanın şunu yapmadığını fark ediyorum; bir hayatı yaşıyoruz, toplumun içinde doğuyoruz, ailemiz oluyor, okuyoruz, okuldan mezun olduktan sonra çevremiz oluyor. Biz bir şekilde kendi hayatımızla ilgili, kariyerimiz, eğilimimiz, ilişkilerimizle ilgili tercihlerimizi yaptığımızı sanıyoruz. Aslında, çok da bilinçli bir şekilde yaptığımızı düşünmüyorum. Yani, çoğumuz için. Geçmişte ben de öyleydim. Hayat denilen bir nehir var. O nehrin içerisindeki bir dal gibi, bazen sürüklenip gidiyor olabilir miyiz?

“Hayat standardından buraya nasıl bağladın?” diyeceksiniz. Şöyle; hayat standardımız da aslında başta vereceğimiz o tercihlerle ilgili oluyor. Kişisel tercihlerimiz arasında; yaşamımızı nasıl yaşayacağımız, dış görünüşümüzün nasıl olacağı, hayatımızdaki arkadaşlarımız, dostlarımız, ilişkimiz, eşimiz, nişanlımız gibi şeyler var. Bunların içerisinde bizim elimizde olmayan şeyler var, ki bunlar doğdumuz andan itibaren bizimle olan, değiştiremeyeceğimiz şeyler; dış görünüş (ki artık dış görünüşü de değiştirmek mümkün) ve aile. Onun dışındaki her şeyi değiştirebiliriz!

Zihnimiz ve mental yapımızı değiştirdikten sonra; içinde yaşadığımız toplumu beğenmiyorsak ülkeyi değiştirebiliriz, pek çok şeyi değiştirebiliriz. Dolayısıyla, kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. Kendimizle ilgili tercihler yapabilmek için de, kendimizi fark etmemiz gerekiyor. Hayat tarzımız, hayat standardımız aslında bizi belirliyor, evet. Ama ondan önce, aslında biz hayat standardımızı belirliyoruz. Bu yüzden sondan başa gitmiş oldum.

Sonsuz Potansiyelinizi Keşfedin

Sizin hayat standardınız, aslında sizin düşünce tarzınızın bir aynasıdır. Yani; siz neyi ne kadar deneyimlediyseniz ve ne kadar biliyorsanız, o kadar hayal edebilirsiniz ve o kadar gerçekleştirebilirsiniz. Hayat standardımızı biraz yükseltebilmek için de; kişisel vizyon dediğimiz pencerenin panjurlarını biraz daha genişe, dünya dediğimiz yere, o sonsuz potansiyelimize açmamız gerekiyor.

Sonsuz potansiyelimiz nedir? “Bütün her şey değişebilir?” dedim ya. İşte, onların hepsi! Koskoca bir havuz. Önünüzdeki uçsuz bucaksız bir okyanus gibi düşünebilirsiniz. Üzerindeki gemi de bizsek; gemimizin sandal mı yoksa transatlantik mi olacağına da biz karar veriyoruz. O nasıl olacak? İşte o da, kendimize yatırım yaparak kendimizi nasıl geliştirdiğimizle, küçük salımızı koskoca bir gemiye nasıl dönüştürdüğümüz, tamamen kendimize yaptığımız yatırımla, eğitimimizle, kişi olarak bir tuğla gibi kendi üstümüze ördüğümüz şeylerle olacak. Dolayısıyla, hayat standardı sizle gizli. O yüzden, hayat standardından önce biraz kendimize bakmamız gerekiyor.

Önce Kendinize Bir Bakın

Nasıl birisiniz, nelerden hoşlanıyorsunuz, nasıl bir hayat yaşıyorsunuz? Bu hayata bir çekidüzen vermek istiyorsanız; öncelikle, içinde bulunduğunuz şartlara dürüstçe, net bir şekilde bakmalısınız. Bir örnek verecek olursak; üniversiteden mezun oldunuz, krize rağmen bir işe girdiniz, özel bir firmada belli bir seviyede çalışıyorsunuz, geçiminize yetecek kadar da bir maaşınız var. Burada, belli şeyler de var. Eviniz var mı? Ailenizle mi yaşıyorsunuz? Birlikte yaşadığınız biri var mı? İşinizle eviniz arasındaki mesafe sizi ulaşım olarak zorluyor mu? gibi şeylerin hepsi hayat standardı.

Yaşamınızı idame ettirebilmek için bir iştesiniz. O iş, yaşamınızın geri kalanını sağlayacak kadar size belli bir gelir sağlıyor. Bu gelirle, siz hayatınızın o kalan kısmını geçirecek bir gelir elde ediyorsunuz. Bu geliri nerelerde kullanacaksınız? İşte, burada hayat standardınız belli oluyor. Özel hayatında sosyalleşmeyi, sanatı, gezmeyi (doğa yürüyüşü, seyahat) biriyseniz ama geliriniz yapmayı sevdiğiniz şeyleri karşılayamayacak seviyedeyse; o zaman burada da bir çakışma yaşıyoruz. Peki, ne yapılabilir?

Hayat Standardı Nasıl Yükseltilir?

Hayat standardı dediğimiz şeylerin düzenlemesini burada yapabilirsiniz. Ben, hiçbir zaman çok paranın çok mutluluk getirdiğini düşünmüyorum. Bütçelerin doğru kullanıldığında, insanların sevdiği şeyleri yapabilecekleri bütçeyi ona ayırabileceklerini düşünüyorum. Yeter ki; pratik olun, zorluklardan yılmayın ve esnek olun. Örneğin; çok sayıda indirimli fırsat turları var. Eğer seyahat seven biriyseniz, bunları takip edip biraz zaman ayırabilirsiniz.

Evinizden memnun değilsiniz ama paranız yok mu? Pek çok güzel internet sitesi, dekoratör ve mimarlar var, çok büyük markalarda sene sonu maliyetine %80’e varan indirimlerle ürünleri satın almak mümkün. Yani, bunun için biraz emek ve zaman harcamak, biraz daha cin fikirli olup nerede ne var diye çok bakmak gerekiyor. Bunu yapabilecek enerjiniz varsa, hayat standardınız yükseliyor.

Hayat standardı, sizin maaşınızla ilgili bir şey değil. Çok yüksek paralar alan ama hiçbir şey yapmayan, paralarını sürekli altına yatırıp evde oturup akşam dizi izleyen, Netflix’e para yatırmayan insanlar var. Burada, yaşam kalitesi ve yaşama nasıl baktığınız çok önemli. Herkes hayat standardından bahsederken; son moda bir araba, istedikleri kıyafetleri giyebilmek, haftada 5 gün dışarı çıkabilmekten bahsediyor. Benim için, hayat standardı bu değil.

Benim için hayat standardının; daha önce de sizlere bahsettiğim gibi, iyi yaşam çemberinin içerisinde beni kaliteli bir yaşama taşıyacak bütün etmenleri sağlayacak bir temelde olması gerekiyor. Bunun için tabi ki sosyalleşmem, belli bir bütçemin olması, kenarda paramın olması, sosyal ilişkilerime, aile ilişkilerime, özel ilişkilerime, maneviyatıma, kariyerime tatmin edici bir şey olmam gerekiyor.

Çıtamızı nasıl yükseltebileceğimize tekrar gelecek olursak; içinde var olduğumuz durumla ilgili fikir sahibiyiz. Diyelim ki; 2500 TL maaşınız var, evinizin kirası 1200 TL, kalan şeylerle de kişisel harcamalarınızı yapacaksınız. Bir ay içinde neleri yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Seyahat etmeyi seviyor olabilirsiniz, bir fotoğrafçılık kursuna başlayıp fotoğraf eğitimi almak istiyor olabilirsiniz, bir konsere gitmek istiyorsunuzdur, belki bir spor salonuna yazılmak, belki saçlarınızı değiştirmek istiyorsunuzdur, Beymen’de gördüğünüz o beyaz elbiseyi almak istiyorsunuzdur. Bunların hepsi, elbette ki hayat standardımızla ilgili şeyler.

Bunları elde etmek için yolları nasıl yapabiliriz? İşte, bunlar için bir takvim, bir çizelge oluşturabilirsiniz. Çünkü, hiçbir hayal ulaşılmayacak bir hayal değildir. Her şeye sahip olabilirsiniz! Yeterli arzuya sahip olmanız ve hedeflediğiniz şeye ulaşabilmek için bir yol haritası çizmeniz yeterli. Tekrar altını çizeyim, maddiyatın çok da önemli olmadığını düşünüyorum ama zaman yönetimi çok önemli. Zamanını yöneten, parasını da hayatını da çok iyi yönetir. Bu nedenle, zaman yönetimi çok önemli bizim için.

Tabi ki, bir Alman gibi çok sıkı bir ajanda tutmaktan bahsetmiyorum ama ajanda tutmak önemli. Böylece, hiçbir şey üst üste binmez ve yapmak istediklerinizi düzenli bir şekilde, telaş etmeden, birbirinin içine geçmeden, sıkışmadan yapıyor olursunuz.

“Hayat standardı ile ilgili bir içerik beklerken, yine olay nasıl kişisel gelişime geldi?” diyorsunuzdur ama aynen böyle. Çünkü, hayat standardı dediğimiz şey; bize verilen şeylerle ilgili değil, bizim kurgulamamız gereken bir şey. Bir insan çok fazla çalışıyor olabilir ama ailesini görmek için ve o kazandığı parayı harcayacak vakti olmayabilir. Hiç parası yoktur ama çok fazla ailesiyle vakit geçiriyordur ama canı sıkkın olduğu için ailesi ile de kaliteli vakit geçiremiyordur. Pastanın bütün bu dilimlerinde, kendimizi mutlu ve tatmin edici hissetmemiz çok önemli.

Toparlayacak olursak… Hayat standardı, bizim hayatta nerede durduğumuz, yaşamımızın nasıl olduğu, kişisel tercihlerimizin kalitesiyle ilgili. “Kişisel tercihlerimizin kalitesi” çok ilginç geliyor, biliyorum. Bir derede yüzen, okyanusun ne olduğunu bilmez. Dolayısıyla, eğer sizin derede yüzmek dışında bir gerçeğiniz ve vizyonunuz yoksa, bu sizin kalitenizdir. Okyanus opsiyonunu siz zaten fark etmiyor olabilirsiniz. Gözünüzün ve kulağınızın açık olması bu anlamda önemli.

Benim, hayatta en çok etkilendiğim kişiler; içinde doğup büyüdükleri dünyanın dışındaki şeyleri merak ederek sıçrama cesareti gösteren kişiler. Bu nedenle, “hayat standardı” çok standart bir laf. Hayat standardı diye bir şey yok, ben çok da inanmıyorum. Bizim o zihnimizin penceresinin panjurlarını nasıl açabildiğimizle, açtıktan sonra gördüğümüz o yepyeni dünyada yüzmeye cesaret edip edemeyeceğimizle ilgili aslında. Eğer, buna cesaret edebiliyorsanız, çok fazla potansiyel de açılıyor.

Bununla ilgili neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız; kişisel gelişimle ilgili olarak Youtube kanalımda Yeni Bir Ben kategorisi altında çok fazla videom var. Ancak, ondan daha da önemlisi, zihninizi ve frekansınızı yükseltmeniz gerektiğini düşünüyorum. Biliyorsunuz, üç tane 21 Günlük Bolluk ve Bereket meditasyonu paylaştım. Bunlardan birinci seviye, enerjinizi ve frekansınızı yükseltecek bolluk, bereket meditasyonunu öneriyorum. Çünkü, gerçekten de kişisel gelişim için; zihninizin kodlarını kırmanız ve daha büyük denizlere açılabilecek cesareti kendinizde bulmanız gerekiyor. Bugünlük benden bu kadar. Şimdilik hoşça kalın!