Tetanoz, kas spazmlarına ve ölüme neden olabilen bakteriyel bir enfeksiyondur. Tetanoza neden olan bakteri sporları, özellikle işlenmiş toprakta bulunabilmekte ve işlenmemiş toprakta daha az görülmektedir. Bu sporlar toprakta yaklaşık 40 yıl boyunca bulaşıcı olarak yaşayabilmektedir. Ayrıca hayvan dışkısı, ev tozu ve insan bağırsağındaki kolon bölümünde bulunabilmektedir. Bakteri sporları yaraya temas eder ve oksijenin ulaşabildiğinden daha derine ulaşabilirse kan dolaşımına karışabilecek olan toksini üretirler.

Bakterilerin neden olduğu bu toksin, kan aracılığı ile vücutta en uçtaki sinirlere bile ulaşır ve omuriliğe doğru hareket eder. Bunun gerçekleşmesinden yaklaşık 8 gün sonra (bazen bu süre 21 güne de çıkabilmektedir) ise sinir sinyallerinde kısa devrelere neden olur ve kasların gevşemesinin önüne geçer. Bunun sonucu olarak da vücutta kasılmalar meydana gelir.

Kas kasılmaları, genellikle çene ve yüz kaslarında gerçekleşir. Buradan kollara, bacaklara, sırta ilerler ve en sonunda nefes almayı engeller. Kaslarda yaşanan spazmlar genelde ses veya dokunma ile hızlanabilmektedir. Tetanoz enfeksiyonu bütün vücuda yayıldıktan sonra modern tıp uygulamalarıyla bile hastalığın ölümle sonuçlanma olasılığı yüzde 30 civarında olmaktadır.

Neyse ki günümüzde tetanoz aşısı ile bu enfeksiyon önlenebilmektedir. Aşının yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte tetanoz oldukça nadir olarak görülmeye başlamıştır.

Tetanoz bulaşıcı değildir, yani başka bir insandan tetanoz kapmanız mümkün değildir. Tetanozu bir kesik ya da yara ile kapabilirsiniz. Tetanoz toprak, toz ve dışkıda yaşayan bir bakteriden dolayı oluşur. Tetanoz bakterisi küçük bir sıyrıkla bile bulaşabilmektedir. Ancak genellikle tırnak ya da bıçak ile açılan kesiklerle tetanoz bakterisinin bulaşması daha olasıdır. Bakteri, kan ya da sinirler ile merkezi sinir sistemine ulaşır.

Tetanozun Nedenleri

Clostridium tetani bakterisi vücut dışında uzun süre hayatta kalabilmektedir. Genellikle hayvan dışkısında bulunan bu bakteriler, kirli toprakta ya da başka herhangi bir yerde bulunabilmektedir.

Clostridium tetani, vücuda girdiği zaman hızla çoğalır ve tetanospazmin isimli nörotoksinin salınmasına neden olur. Tetanospazmin kan dolaşımına girdiği zaman bütün vücutta dolaşmaya başlar ve tetanoz belirtileri görülmesine neden olur.

Tetanospazmin beyinden omurilikteki sinirlere giden sinyallere müdahale eder. Buradan da kasları etkiler ve kas spazmları ile tutulmalara neden olur.

Clostridium tetani, genelde derinin kesilmesi ya da yaralanma ile vücuda girer. Yara oluşan bölgeyi hemen temizlemek olası enfeksiyonu önlemek açısından önemlidir.

Tetanozda görülen kasılmalara genellikle şunlar neden olmaktadır:

  • Salya ya da dışkı ile kirlenmiş yara
  • Yanık
  • Kaza yaralanmaları
  • Ölü dokular da dahil olmak üzere yaralanmalar
  • Derinin delinmesi

Nadir olarak tetanoza neden olabilecek diğer durumlar şunlardır:

  • Cerrahi müdahaleler
  • Yüzeysel yaralar
  • Böcek ısırıkları
  • Birden fazla kemik kırığı
  • Damar içi ilaç kullanımı
  • Kas içine yapılan enjeksiyonlar
  • Ağızda meydana gelen enfeksiyonlar

Tetanoz Belirtileri

Tetanoz belirtileri, tetanoz bakterisi tarafından üretilen toksin sonucu görülmektedir. Belirtiler enfeksiyon kapıldıktan yaklaşık bir hafta sonra ortaya çıkar. Bazen bu süre 3 gün bazen ise 3 hafta sürebilmektedir. Tetanozun en yaygın görülen belirtisi çene kasılması hatta bazen kitlenmesidir. Bununla birlikte şu belirtiler de görülebilmektedir:

  • Baş ağrısı
  • Çene, boyun, kollar, bacaklar ya da karında başlayan kas tutulmaları
  • Yutma problemleri
  • Huzursuzluk ve rahatsızlık
  • Terleme ve ateş
  • Palpitasyon ve yüksek tansiyon
  • Yüzde garip bir ifadeye neden olan kas spazmları
  • Tetanoz tedavi edilmediği takdirde solunum güçlüğü nedeni ile ölümle sonuçlanmaktadır.

Nasıl ve ne zaman tetanoz aşısı olunur?

Tetanoz aşısı normalde omuz bölgesinden olunur. Genelde çocukken aşılama yapılır. DTaP olarak bilinen ve tetanoz, difteri ve boğmaca hastalıklarına karşı koruma sağlayan aşı beş dozdan oluşur. Çocuklukta yapılan aşının dönemleri şu şekilde olmaktadır:

  • 2. ay
  • 4. ay
  • 6. ay
  • 15-18. aylar arası
  • 4-6 yaşlar arası

Bağışıklığı arttırmak için yapılan ek aşı ise genelde 11-18 yaşlar arasında yapılmaktadır. Ardından bu aşı her 10 yılda bir tekrar edilmelidir. Kişi özellikle tetanozun yaygın olarak görüldüğü bir bölgeye seyahat edecekse öncesinde doktoruyla görüşmeli ve gerekli aşıları yaptırmalıdır.

Tetanoz aşısını yaralanmadan sonra ne zaman yaptırmak gerekir?

Derin ve mikrop kapmış bir kesik oluştuysa da beş yıldan fazla süredir ek aşı yaptırmadıysanız tetanoz riski nedeniyle hemen aşı yaptırmanız gerekecektir. Hastaya enfeksiyonu önlemek için ayrıca tetanoz immunglobin de verilebilir.

Tetanoz teşhisi nasıl konulur?

Pek çok ülkede artık tetanoz enfeksiyonuna yakalanmış hastaya rastlanmamaktadır. Bunun nedeni çocukluk döneminde yapılan aşılar ve enfeksiyonun nadir hale gelmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak kişiye bu enfeksiyon bulaştıysa ne kadar erken tedavi olunursa o kadar etkili olacaktır. Kas spazmları ve tutulmaları yaşayan ve yakın dönemde yaralanmış bir hastanın tanı alması kolay olacaktır. Hasta başka rahatsızlıklarıyla ilgili ilaç kullanıyorsa hastalığın tanısı gecikebilir. Bunun için hastalığı doğrulamak amacıyla kan testi yapmak gerekebilir.

Yakın zamanda yaralandıysanız ve kas spazmları ile tutulmalar yaşıyorsanız acil olarak doktora görünmelisiniz.

Tetanozun Neden Olduğu Diğer Rahatsızlıklar

Tentanoz enfeksiyonuna yakalanıp tedavi görmeyen bir hasta hayati tehlike taşıyan komplikasyonlar görülme riski taşır. Bu durumda enfeksiyondan ölme oranı yaklaşık yüzde 40 ila yüzde 76 arasında olmaktadır.

Tetanozdan kaynaklanan komplikasyonlar şunlar olabilmektedir:

Kırıklar: Bazı ileri vakalarda kas spazmları ve kasılmalar, kemiklerde kırıklara yol açabilmektedir.

Aspirasyon pnömonisi: Mide salgıları ya da midedeki diğer şeyler, alt solunum yollarına kaçarak enfeksiyona ve pnömoni görülmesine neden olabilmektedir.

Laringospazm: Ses tellerinde gerçekleşen ve bir dakikaya kadar sürebilen spazmlar solunumda güçlüklere neden olabilmektedir. İleri vakalarda hasta, nefes alamayıp ölebilir.

Tetanik kasılmalar: Enfeksiyonun beyine kadar sıçraması durumunda meydana gelmektedir.

Pulmoner emboli: Akciğerde bulunan kan damarları akciğere girişi tıkayabilir ve bu da soluk almayı ve dolaşımı etkileyebilir. Bu durumda hastalara acilen oksijen terapisi ve pıhtı açıcı ilaçlar uygulanması gerekmektedir.

Ciddi böbrek hasarları: İleri derecede görülen kas spazmları, iskelet kaslarının yıkılmasına ve kas proteinlerinin idrara karışmasına neden olabilir. Bu durum da böbrek hasarlarına neden olabilmektedir.