Penisilin gibi reçeteli antibiyotikler 1940’lardan beri insanların ölümcül hastalık ve rahatsızlıklardan kurtulmalarına yardımcı oluyorlar.

Ancak insanlar tedavi için doğal antibiyotikleri de tercih edebiliyorlar.

Yapılan araştırmalarda her 10 insandan 1 tanesinin antibiyotik aldıktan sonra sindirim sistemine zarar veren yan etkileri yaşadığı görülüyor. 15 kişiden 1 tanesi ise bu tip ilaçlara karşı alerjiye sahip.

En İyi Yedi Doğal Antibiyotik

Bilimsel otoriteler doğal antibiyotikler konusunda hala kararsız durumda. İnsanlar bu tip çözümleri yüzyıllardır kullanıyor olsalar da, çoğu tedavi ciddi şekilde test edilmiş değil.

Ancak bazıları tıbbi incelemelerde umut verici sonuçlar gösteriyorlar ve daha fazla araştırma da henüz uygulanma aşamasında.

İlaçlara dirençli bakterilerin sayısındaki artıştan dolayı bilimadamları yeni ilaçların gelişiminde doğaya bakıyorlar.

Burada yedi doğal antibiyotiğin ardındaki bilimi inceleyeceğiz.

1- Sarımsak

Dünya çapında çeşitli kültürler sarımsağın önleyici ve iyileştirici güçlerini uzun zamandır kabul ediyorlar.

Araştırmalara göre sarımsak Salmonella ve E.coli başta olmak üzere pek çok bakteri formuna karşı etkili bir tedavi olabiliyor. Ayrıca çoklu ilaç direncine sahip tüberkülozda da kullanımı düşünülüyor.

2- Bal

Aristo’nun zamanından beri bal yaraları iyileştirmek ve enfeksiyonların önlenmesi için kullanılan bir malzeme.

Sağlık uzmanları kronik yaralar, yanıklar, ülserler, yatak yaraları ve cilt lekeleri gibi problemlerde onu etkili buluyorlar. Örneğin 2016 yılında yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre ballı pansumanlar yaraların iyileşmesine yardımcı olabiliyorlar.

Balın antibakteriyel özellikleri ise içerisindeki hidrojen peroksit içeriğinden kaynaklanıyor. Ancak daha düşük hidrojen peroksite sahip olmasına rağmen manuka balı da bakteriler ile savaşabiliyor.

2011 yılındaki bir çalışmaya göre sıradan ballar ortalama 60 farklı türde bakteriyi engelliyorlar. Ayrıca balın methicillin direncine sahip Staphylococcus aureus bakterisine sahip iltihaplarda da başarıyla tedavi sağladığı belirtiliyor.

Antibakteriyel özelliklerinin yanında bal, nemli bir ortamı koruyan kaplayıcı yapısı sayesinde yaraların iyileşme sürecine de yardımcı olabilir.

3- Zencefil

Bilim dünyası zencefili de doğal bir antibiyotik olarak kabul ediyor. 2017 yılında yayınlanan bir çalışma da dahil olmak üzere pek çok çalışmada zencefilin pek çok bakteri türüne karşı savaş gösterebildiği belirtiliyor.

Araştırmacılar aynı zamanda zencefilin deniz tutması ve bulantıya iyi geldiğini ve ayrıca kan şekerini düşürebildiğini de keşfediyorlar.

4- Ekinezya

Yerli amerikalılar ve diğer geleneksel şifacılar yüzyıllardır enfeksiyon ve yaraların tedavisi için ekinezyayı kullanıyorlar. Araştırmacılar bunun neden olduğunu anlamaya başladılar.

Journal of Biomedicine and Biotechnology’de yayınlanan bir çalışmaya göre Echinacea purpurea’nın ekstraktı Streptococcus pyogenes de dahil olmak üzere pek çok farklı bakteri türünü öldürebiliyor.

Streptococcus pyogenes boğaz iltihabından, toksik şok sendromundan ve ayrıca nekrotizan fasiit adlı et yiyen hastalıktan sorumlu.

Ekinezya bakteriyel enfeksiyon ile bağlantılı inflamasyonla da savaşabiliyor.

5- Altınmühür

Goldenseal olarak da bilinen altınmühür, solunum ve sindirim sistemi problemlerini tedavi etmek için çay veya kapsül formunda tüketiliyor. Ayrıca bakteriyel ishal ve idrar yolu enfeksiyonlarıyla da savaşabilir.

Buna ek olarak son çalışmaların sonuçlarına göre altınmühürün cilt enfeksiyonlarına karşı kullanımı da mümkün. Laboratuvarda altınmühür ekstresinin hasarlı dokulardan kaynaklı MRSA’ya sebep olmaları önlenmiş.

Reçeteli ilaç kullananlar altınmühür almadan önce doktorlarına danışmalılar çünkü bu takviye ilaçlar ile etkileşime girebilir.

Altınmühürde berberin adı verilen doğal antibiyotiklerin önemli bir bileşeni de bulunuyor. Bu alkaloid bebekler, emziren ve hamile kadınlar için güvenli değil.

6- Karanfil

Karanfil geleneksel olarak diş işlemlerinde kullanılıyor. Araştırmalar karanfil suyu ekstresinin E.coli başta olmak üzere farklı türde bakterilere karşı etkili olabileceğini göstermeye başladılar.

7- Oregano

Bazıları oreganonun bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve bir antioksidan gibi davrandığına inanıyor. Ayrıca anti-inflamatuvar özellikleri de olabilir.

Araştırmacıların bu bulguları henüz doğrulamaları gerekli olsa da bazı çalışmalarda oreganonun en etkili doğal antibiyotikler arasında olduğu görülüyor. Bu durum özellikle yağı çıkarılırsa geçerli.

Doğal Antibiyotiklerin Riskleri

Bir şeyin doğal olarak etiketlenmiş olması güvenli olduğu anlamına gelmiyor.

Çeşitli markaların takviyelerindeki aktif bileşenler ve konsantrasyonlar farklı düzeyde olabiliyorlar. Bu nedenle etiketleri dikkatlice okuyun. Eğer bu takviyeleri almayı planlıyorsanız önce doktorunuza danışmanız iyi olur.

Pişmiş sarımsak genelde tüketim anlamında güvenli kabul edilse de, konsantre sarımsak ürünleri almanın kanama riskini arttırabileceği bazı araştırmalarda görülüyor. Bu da ameliyat olacak olanlar veya kan sulandırıcılar alanlar için tehlikeli olabilir.

Sarımsak konsantreleri HIV ilaçlarının kullanışlılığını da azaltabilirler.

Gümüş suyu gibi bazı ürünlerden ise uzak durmalı. Bu maddede suda duran mikroskopik gümüş parçaları bulunuyor.

Gümüş suyu hıyarcıklı veba ve HIV gibi hastalıklar için bir tedavi olarak öneriliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre tehlikeli olabiliyor ve kullanımını destekleyecek bir veri yok.

Gümüş suyu takviyelerini almak antibiyotiklerin etkinliğini ve hipotiroid ilaçlarının etkinliğini azaltabilir.

Gümüş aynı zamanda bedende birikebilir ve mavi-gri bir ten rengine sebep olabilir. Buna arjiri denilir ve çoğu insanda kalıcı olur.

Ne Zaman Reçeteli Antibiyotik Kullanmalı?

İlaca dirençli bakterilerin sayısındaki artıştan dolayı çoğu doktor artık kesinlikle gerekli ve etkili değilse antibiyotik yazmıyor.

Antibiyotikler genelde şu sebepten yazılıyorlar:

  • yayılan hastalıkların önlenmeleri
  • rahatsızlığın daha ciddi ve ölümcül hale gelmesini engellemek
  • hastalık ve sakatlıklardan hızlıca iyileşme dönemine geçilmesi
  • komplikasyon gelişimlerinin önlenmesi

Eğer antibiyotik yazıldıysa, tüm dozu söylendiği gibi almalısınız. Bu bakteri enfeksiyonu riskine sahip insanlar için veya hasta olursa riskler doğan kişiler için daha önemli. Bunların bazı örnekleri şöyle:

  • ameliyat tarihi alanlar
  • kemoterapi alanlar
  • HIV-pozitif olanlar
  • diyabet için insülin alanlar
  • kalp hastalıkları ile yaşayanlar
  • ciddi sakatlıklardan iyileşenler
  • 75 yaşın üzerindekiler
  • 3 günlükten küçük olanlar

Bir birey antibiyotiklere alerji duyuyorsa veya yan etkiler görüyorsa, seçenekleri doktorları ile konuşabilirler.

Sonuç Olarak

Amerika’daki Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne göre her yıl 2 milyon amerikalı ilaca dirençli bakterilerden dolayı hasta oluyor ve 23.000 ölüm yaşanıyor.

Bu bakteriler büyüyen bir tehlike durumundalar ve yeni, etkili tedavilerin gelişimi doğal antibiyotikler gibi geçmişteki tedavilerde yatıyor olabilir.

Doğal antibiyotikler fırsatlar sunabilseler de riskler de taşıyorlar. Yine de bu tedavilere dair araştırmalar da çoğalıyorlar ve daha fazla madde test halinde. Doğal antibiyotikler yüzyıllardır kullanılıyorlar ve geleceğin hayat kurtaran ilaçlarına katkıda bulunabilirler.