Yeni corona virüsü salgını son haftalarda manşetlere yerleşti ancak dünya çapında ülkeleri vuran bir başka viral salgın daha var: grip mevsimi. Peki bu virüslerin karşılaştırması nasıl oluyor ve hangisi daha endişe verici dersiniz?

Şimdiye değin yeni corona virüsü dünya çapında 100.000 hasta ve 3000’den fazla ölüme sebep oldu. Fakat bu grip virüsüne göre hiç bir şey denilebilir. Sadece ABD’de bu sezonda grip 34 milyon hastalığa, 350.000 hastane yatışına ve 20.000 ölüme sebep olmuş durumda.

Bununla birlikte bilimadamları mevsimsel gribi on yıllardır takip ediyorlar. Bu nedenle tehlikeli olmasına karşı grip virüsleri ve her mevsimde ne beklenmesi gerektiğine dair bilgimiz çok. Buna karşın yeni corona virüsü ve COVID-19 olarak adlandırılan hastalığına göre bilgi düzeyimiz çok az. Yani COVID-19, ne kadar yayılacağı ve kaç ölüme sebep olacağını bilmediğimiz bir faktör.

Dr. Anthony Fauci, gribin yayılma ve ölüm oranlarına karşın ona dair kesinliklerin olduğunu ve Mart-Nisan aylarında grip vakalarının azalacağını kesin olacak söyleyebileceğini belirtiyor. Ayrıca hastaneye yatma ve ölüm rakamlarına dair doğru tahminlerde bulunmak da mümkün. Fakat COVID-19’a dair çok fazla bilinmeyen var.

Bilimadamları COVID-19 hakkında daha fazla şey öğrenmek için yarışıyorlar ve ona sebep olan virüse dair anlayışımınızın artması, barındırdığı tehdit düzeyinin değişmesini sağlayabilir. Şimdiye dek bildiklerimize göre, griple farkları aşağıdaki şekilde.

Belirtileri ve Şiddeti

Hem mevsimsel grip virüsleri hem de COVID-19, solunum yolu hastalıklarına sebep olan bulaşıcı virüsler.

Klasik grip belirtileri arasında ateş, öksürme, boğaz ağrısı, kas ağrıları, baş ağrısı, akıntılı ve tıkalı burun, yorgunluk ve bazen de kusma ve ishal bulunuyor. Grip belirtileri genelde aniden geliyor. Grip kapan çoğu insan iki haftadan daha kısa sürede iyileşiyor. Fakat bazı insanlarda grip zatürree gibi komplikasyonlara yol açar. Bu grip mevsiminde ABD’deki insanların %1’i kadarı hastaneye düşecek kadar ağır belirtiler vermiş ve bu da önceki mevsimlere benzer bir oran.

COVID-19’da ise doktorlar hastalığın belirti ve şiddetine dair büyük resmi hala anlamaya çalışıyorlar. Hastalarda rapor edilen belirtiler hafiften şiddetliye kadar değişiyorlar ve ateş, öksürük, nefes darlığı gibi faktörler bulunabiliyorlar.

COVID-19’a dair yapılan ve JAMA’da 28 Şubat’ta yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, ateş geliştiren hastalarda hastaneye düşme oranı %83-98 arasındayken, kuru öksürüğü olanlarda bu oran %76-82 ve bitkinlik ile kas ağrıları olanlardan ise %11-44. Baş ağrısı, boğaz ağrısı, karın ağrısı, ishal gibi başka belirtiler de rapor ediliyorlar ancak bunlar daha az yaygınlar.

Son çalışmalardan bir tanesinde, Çin Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezi araştırmacıları 31 Aralık 2019 ve 11 Şubat 2020 tarihleri arasındaki 44.672 onaylı vakayı incelemişler. Bu vakalardan %80.9’u hafif olarak nitelendirilmiş, %13.8’i ise ağırmış ve %4.7’si ise kritik durumdaymış. China CDC Weekly’de yayınlanan rapora göre kritik olan vakalarda solunum iflası, septik şok ve/veya çoklu organ iflası bulunuyormuş.

Solunum yolu virüslerinin benzer belirtiler vermelerinden dolayı sadece belirtilere bakarak onları birbirinden ayırmanın zor olduğunu da belirtmek gerek.

Ölüm Oranları

Mevsimsel gribin ABD’deki ölüm oranları genel olarak %0.1 düzeyinde.

COVID-19’un ölüm oranlarının ise gripten daha yüksek olduğu görülüyor.

Çin CDC Weekly’de 18 Şubat’ta yayınlanan bir çalışmaya göre, COVID-19’un ölüm oranı Çin’de %2.3 olarak bulunmuş. Çin’deki 1100 hastaneye düşmüş hasta ile yapılan bir diğer çalışmada ise genel ölüm oranı %1.4 bulunmuş.

COVID-19’un ölüm oranlarının konuma ve bireylerin yaşlarına, ayrıca başka faktörlere göre değişim gösterdiği görülüyor. Örneğin Hubei eyaletinde, yani salgının çıkış noktasında, ölüm oranı %2.9’a ulaşırken, Çin’in diğer eyaletlerinde bu oran %0.4 olmuş. Ayrıca yaşlı bireyler daha çok etkileniyorlar. 80 yaş ve üzeri olanlarda ölüm oranı %14.8 olurken, 70-79 yaş aralığında ise Çin’deki ölüm oranı %8, 60-69 olanlar için %3.6, 50-59 olanlar için %1.3, 40-49 olanlar için %0.4, 10-39 yaş aralığında ise %0.2 olmuş. 9 yaş altı herhangi bir çocuk ölümü gözlenmemiş.

COVID-19’un ölüm oranları henüz tam olarak belli olmasa da, çoğu araştırma bunun mevsimsel gripten daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Virüsün Bulaşması

Virüsün ne kadar kolay bulaştığının tespitinde bilimadamlarının kullandığı ölçüte R0 adı veriliyor. Bu, virüsü tek bir enfekte insandan kapan insan adedinin ortalaması oluyor. Gribin R0 değeri 1.3 civarında.

Araştırmacılar COVID-19 için R0 değerini hala tespit etmeye çalışıyorlar. Ön çalışmalar yeni corona virüsü için bu değerin 2 ila 3 aralığında olduğunu gösteriyorlar. Yani her bir hastalığı kapmış kişi onu ortalama 2-3 kişiye bulaştırabiliyor.

R0’ın illa ki sabit bir rakam olmadığına da dikkat etmek gerekli. Tahminler konuma, insanların birbirleri ile olan etkileşimlerinin sıklığına ve viral yayılımı engellemek için alınan önlemlere göre değişebiliyor.

Enfeksiyon Riski

Tahminlere göre ABD nüfusunun ortalama %8’i mevsimi geldiğinde grip oluyor.

6 Mart itibariyle ABD’de 260 COVID-19 vakası bulunuyormuş. Ancak ülkedeki durumun nasıl sonuçlanacağı şimdilik bilinmiyor. Sağlık çalışanları gibi bazı insan gruplarında COVID-19’a maruz kalma riski daha fazla.

Salgın

Mevsimsel gribin her sene bir salgın yaşamasına karşın yaygın hastalık olmadığına ve ayrıca normalde dolaşımda olan grip virüslerinin dışında yeni bir grip virüsü ile aynı olmadığına dikkat etmek gerekli. 2009 yılında domuz gribi salgınında bu durum oldu ve dünya çapında 151.000-575.000 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor.

COVID-19 da geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü tarafından resmen bir salgın olarak adlandırıldı.

Önleme

Mevsimsel gribin aksine COVID-19 için herhangi bir aşı mevcut değil. Ancak araştırmacılar bir aşı geliştirmenin ilk aşamalarında bulunuyorlar. Gelecek aylarda birinci aşama klinik deneylerin başlaması planlanıyor.

Genel olarak solunum yolu virüslerinin yayılımını önlemek için elleri sık sık su ve sabunla 20 saniye yıkamak, gözlere, buruna ve ağıza yıkanmamış ellerle dokunmaktan kaçınmak, hasta olan insanlarla yakın temastan kaçınmak, hasta olunca evde kalmak ve sık dokunulan yüzeyleri sık sık dezenfekte etmek gerekiyor.