Koronavirüs salgını nedeniyle eve kapandığımız bugünlerde evde film izlemek yapılabilecek en iyi aktivitelerden bir tanesi. Salgın hastalıkları konu alan pek çok film bulunsa da bu filmler arasından iyi olanlarını bulmak her zaman kolay olmuyor. Bu nedenle salgın hastalıklar ile ilgili en iyi 10 film için bu listeye göz atabilirsiniz.

1- Contagion (IMDB puanı: 6.7)

Steven Soderbergh’in salgın temalı Contagion filmi 2011 yılında yayınlanmış olmasına rağmen son zamanlarda izlenme listelerinin ilk sıralarında yer alıyor. Filmde geçen olaylar şu an koronavirüs salgını nedeni ile yaşadığımız olaylar ile paralellik gösteriyor. Gerilim dolu filmde bir virüsün hızlı bir şekilde gösterdiği yayılımı ve bilim insanlarının aşı geliştirmek için gösterdiği çabaya tanık oluyoruz.

Film, bir Hollywood gerilimi olmasının yanı sıra filmde farklı açılardan yapılan anlatımlar ve Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği bilgiler ile salgın hakkında bilim insanlarının yaptığı açıklamalar yer alıyor. Gwyneth Paltrow, Jude Law, Marion Cotillard ve Matt Damon gibi başarılı oyuncuların yer aldığı filmi mutlaka izlemelisiniz.

2- The Crazies (IMDB puanı: 6.1)

George A. Romero’nun Night of the Living Dead filminden beş yıl sonra yayınladığı bir diğer salgın filmi olan The Crazies’te biyolojik silah taşıyan askeri bir uçağın, Amerika’da bir kasabanın yakınlarına düşmesi konusu işleniyor. Bu olay sonrası kasabada yaşayan halkın su kaynağı kirlenir ve halk ölmeye ya da birbirini öldürmeye başlar. Sonrasında devlet olaya müdahil olarak salgını engellemeye çalışır.

Film, düşük bütçeyle çekilmesine rağmen salgının kasaba halkı üzerinde neden olduğu etkiler ile askerlerin duruma müdahale ederken gösterdikleri çabalar filmi etkileyici kılan unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca filmin eski versiyonunu izlemek istemezseniz Timothy Olyphant’ın yer aldığı 2010 yılı versiyonu da bulunuyor.

3- Outbreak (IMDB puanı: 6.6)

28 Days Later filmi çekilmeden 7 yıl önce Outbreak filmi ile de maymunların neden oldukları salgının ele alındığını görmüştük. Film, Afrika’da başlıyor ve Motaba isimli virüs ile enfekte bir maymunun Afrika’dan Kaliforniya’ya kaçırılması nedeniyle başlayan salgını konu alıyor. Bu hastalık sonrasında hastalık bir grip türüne dönüşerek küçük bir kasabada hızla yayılmaya başlıyor.

Film, Richard Preston’ın The Hot Zone isimli kurgu olmayan kitabına dayansa da gerçeğe kıyasla filmde Hollywood tarzı kahramanlıklar yer aldığını görüyoruz. Kevin Spacey, Dustin Hoffman, Cuba Gooding Jr. ve Rene Russo gibi usta oyuncuların performansları ile Ebola virüsünü etkileyici bir şekilde ele alan Outbreak’i izleyince etkileneceksiniz.

4- 12 Monkeys (IMDB puanı: 8)

1995 yılında maymunlarla alakalı virüslerin neden olduğu salgınları ele alan filmlerinden bir tanesi de Terry Gilliam’ın 12 Monkeys filmi. 2035 yılında Philadelphia’da kıyamet sonrası distopik bir dünyayı ele alan filmde 1996’da ortaya çıkan bir virüs insanlığın büyük bir kısmını yok etmiştir. Geriye kalan insanlar ise yeraltında yaşamaktadır. Bruce Willis’in Cole karakterini canlandırdığı filmde Cole, virüsün nedenini bulmak için geçmişe gelmiştir. Ancak geldiği geçmişte de işlerin çok daha şaşkınlık verici olduğunun farkına varmıştır.

12 Monkeys’de, Jeffrey Goines rolü ile yer alan Brad Pitt bu film ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ına aday olarak gösterilmişti. Filmde Pitt’in olağanüstü performansı ile gergin dakikalar geçireceksiniz.

5- It Comes at Night (IMDB puanı: 6.2)

 

A24 tarafından yayınlanan Hereditary ve The Witch gibi kaliteli yapımlarından sonra It Comes at Night ile yine kaliteli bir korku-gerilim filmi ile karşı karşıyayız. Filmde, küresel bir salgından sonra hayatta kalan Will, Kim, ve oğulları Andrew’un hayatta kalma mücadelesini izliyoruz. Ailenin başka insanlarla yolunun kesişmesi sonucu başlarına gelen garip olayları ve diğerlerinin salgından etkilenip etkilenmediğine dair duydukları şüphe ile huzursuz olmalarına tanık oluyoruz.

Joel Edgerton, Carmen Ejogo ve Kelvin Harrison Jr.’ın başrollerinde olduğu filmde çok büyük bir salgın sonrası hayatta kalanların yaşamaya nasıl devam ettiklerini izliyoruz. Filmdeki ailelerin yaşadıkları enfeksiyona yakalanma korkusu ve klastrofobik ortam filmi etkileyici kılıyor.

6- The Host (IMDB puanı: 7.1)

 

Güney Koreli yönetmen Bong Joon-ho, 2019 yılında çekmiş olduğu ve Oscar kazandığı filmi Parasite’tan önce aslında The Host filmi ile etkileyici bir filme imza atmıştı.

Filmde olaylar Amerikalı bir patoloğun Han Nehri’ne formaldehit dökmeleri için Koreli meslektaşlarına emir vermesi ile tetikleniyor. Bu olaydan birkaç yıl sonra nehirde çok sayıda balık ölür ve ortaya kocaman bir yaratık çıkarak civarda yaşayan insanlara saldırır ve genç bir kızı kaçırır. Askeriyenin bölgeyi karantina altına almasıyla beraber tehlikenin sadece yaratık olmadığı aynı zamanda yaratığın taşıdığı bir virüs olduğu açıklanır.

7- Zombieland (IMDB puanı: 7.6)

 

Salgın ile ilgili olan bütün filmlerin iç karartıcı olduğu söylenemez. Zombieland’de, zombi ile komedi türünün başarılı bir şekilde bir araya getirildiğini görüyoruz.

Filmde Columbus rolünü canlandıran Jesse Eisenberg ve Tallahassee’yi canlandıran Woody Harrelson hayatta kalmış olan ve oldukça uyumsuz iki kişidir. Yolu kesişen bu ikili, sonrasında Emma Stone ve Abigail Breslin tarafından canlandırılan iki kadına aşık olurlar.

Zombi türü filmlere yeni bir soluk getiren Zombieland’i özellikle 80’lerin komedilerini sevenler oldukça eğlenceli bulacaklar. Filmde şiddet dolu sahneler olduğu kadar romantik ve dokunaklı dakikalara şahit olacaksınız.

8- Flu (IMDb puanı: 6.7)

Güney Kore filmi olan Flu’da, Güney Kore’nin başkenti Seul’a yakın bir yerleşim yerinde ortaya çıkan ölümcül bir virüs ele alınıyor. Salgına neden olan virüs, ülkeye yasadışı göçmenlerin girmesinden sonra ortaya çıkıyor. Hava yolu ile bulaşan bu virüs, kısa zamanda hızlı bir şekilde yayılarak kaos yaşanmasına neden oluyor. Neredeyse yarım milyonu etkileyen salgın nedeniyle hükümet, şehre giriş çıkışların kapatılması emrini verse de salgının neden olduğu kaos ortamında hastaneler acı içinde ölen hastalar ile dolmuştur.

9- Carriers (IMDB puanı: 6)

Salgın nedeniyle darmadağın olmuş bir dünyada Brian ve kız arkadaşı Bobby, abisi Danny ve arkadaşı Kate, iki kardeşin çocukken tatillerini geçirdikleri sahile doğru orada bir sığınak bulabilecekleri umuduyla yola çıkarlar. Yolda arabaları bozulan grup, Frank isimli arabasında benzini bitmiş olan bir adamla anlaşırlar. Frank, kızı bir tür hastalıkla enfekte olmuş olan Jodie’yi hastaneye götürmeye çalışmaktadır. Böylece hepsi birlikte yolculuğa devam etmeye karar verirler. Ancak yolculukları boyunca pek çok ahlaki ikilemler yaşayacak ve bu durum onların gergin dakikalar yaşamalarına neden olacaktır.

10- Last Man on Earth (IMDB puanı: 6.9)

Richard Matheson’ın 1954 yılında yayınlanan I Am Legend romanının şimdiye kadar yapılmış üç uyarlaması bulunuyor. Bu romanın uyarlamalarından biri olan Last Man on Earth ilk olarak 1964 yılından yayınlanıyor. Bu uyarlamanın ardından 1971 yılında The Omega Man ve 2007 yılında pek çoğumuzun izlemiş olduğu I Am Legend filmi çekiliyor. 1964 yılında yayınlanan filmde olaylar, Doktor Robert Morgan etrafında şekilleniyor. Doktor, bütün dünyayı etkilemiş olan salgında kendini hayatta kalan tek insan olarak bulur.

Film, her ne kadar eski ve düşük bütçeyle çekilmiş olsa da yaşanan yalnızlığı, Morgan’ın salgından etkilenen insanlara karşı sokakları kontrol etmesi ve eve yalnız dönerek kendine barikat oluşturması ile onun yaşadığı çaresizliği hissedebiliyoruz.