Sağlığımız ile ilgili çok daha dikkatli olmamız gerektiğini fark ettiğimiz bu günlerde sağlık konulu belgeseller izlemek vücudumuzu, onun nasıl işlediğini ve neler yapmamız gerektiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Sağlık konusunda çekilmiş en iyi belgeselleri listemizde bulabilirsiniz.

  • A User’s Guide to Cheating Death (IMDb puanı: 7.5)

Kanadalı bir profesör olan ve sağlık alanında araştırmacı olarak çalışan Timothy Caulfield’ın sunuculuğunu yaptığı, altı bölümden oluşan bu belgesel serisinde uzun yaşamanın sırlarına göz atıyoruz. Detoks ve kök hücre tedavisi gibi yaşlanmaya karşı uygulanan yöntemleri tarih, popüler kültür, ünlüler dünyası ve bilim çerçevesinde ele alan belgeselde, sağlık ve yaşlanmayla ilgili oldukça faydalı bilgiler öğreneceksiniz.

  • The C Word (IMDb puanı: 7.6)

Bu belgeselde meme kanserinin 3. evresinde olan Meghan LaFrance O’Hara’nın kanser olduğunu öğrenmesiyle birlikte hayatının çarpıcı bir şekilde değişmesini izliyoruz. Belgeselde Meghan, kanser tanısı aldıktan sonra yaşadığı süreci ve hayat tarzının nasıl değiştiğini, kanser hücrelerinin yayılmasına yönelik nasıl bir yöntem izlediğini bizimle paylaşıyor. Kansere karşı ortada mucizevi tedaviler ve sihirli haplar olmasa da Meghan ve doktorunun beslenme, egzersiz, stres, toksinler ve kanser arasındaki ilişkiyi anlatması ilginizi çekecek.

  • Sustainable (IMDb puanı: 7.3)

Bir ailenin işlettiği organik çiftlikler ile kocaman endüstriyel gıda üreticisinin arasındaki savaşa tanık olduğumuz bu belgeselde akıllara şu soru geliyor: Hem vücut ve çevre için sağlıklı hem de ekonomik olarak sürdürebilir bir şekilde gıda üretmek mümkün müdür? Matt Wechsler’in yönetmenliğini yaptığı belgesel, bölgesel ve sürdürülebilir gıda kaynakları hakkında şimdiye kadar bütün bildiklerinizi unutturacak. Ünlü şeflerin ve yemek kitabı yazarlarının yanı sıra bu belgeselde Amerika’da yedi nesildir tarımcılık ile uğraşan Marty Travis’in sürdürülebilir bir gelecek için gösterdiği çabaya tanık olacaksınız.

  • My Beautiful Broken Brain (IMDb puanı: 7.1)

Bu belgesel, adeta gerçek dışı ve gerilim dolu bir şekilde başlıyor. Belgeselin başrolünde yer alan Lotje, genç bir film yapımcısı ve yazardır. Ancak bir gün Lotja ortadan kaybolur ve ailesi ile arkadaşları umutsuzca ona ne olduğunu anlamaya çalışır. Kısa bir süre sonra Lotja’nın ciddi bir beyin kanaması geçirdiği, bir otelin banyosunda düştüğü ve acilen beyin ameliyatı için hastaneye kaldırıldığı anlaşılır. Lotja’nın video şeklinde tuttuğu günlükleri ile nasıl yeniden konuşmayı, yazmayı ve diğer insanlarla iletişime geçtiğini izliyoruz. Lotja’nın kendi deyimiyle “normalde ve zeki” bir insandan “sıfırdan başlayan” bir insana dönüşme hikayesini ilgiyle izleyeceksiniz.

  • In Defense of Food (IMDb puanı: 7.7)

Gazeteci Michael Pollan şu sözleriyle biliniyor:

“Yiyin. Ancak çok fazla değil. Ve çoğunlukla sebze yiyin.”

Michael’ın bu felsefesinin hayatınızı ve sağlığınızı nasıl değiştirebileceğini öğrenmek için bu belgeseli izleyebilirsiniz. Belgesel ile diyetler hakkında bilinen yanlışları ve klasik beslenmenin sizi işlenmemiş ve doğal gıdalardan nasıl uzaklaştırdığını öğrenebilirsiniz.

  • Rotten (IMDb puanı: 7.1)

Rotten’ı izlediğinizde bir sonraki öğününüz hakkında bir daha düşüneceksiniz. Belgesel, Amerika’daki gıda ve tarımdaki arz ve talebi irdelerken yemek yemenin sürdürülebilir olmadığını ortaya koyuyor. Belgesele göre Amerika’da yaşayan pek çok kişi yiyeceklerinin nereden geldiğini ve hangi kirli ortamdan geldiklerini bilmedikleri gibi çiftçilerin de tüketicilerin talebini karşılamaları mümkün olmuyor. Bu nedenle tüketicilerin yiyeceklerinin nereden geldiğini ve daha iyi tüketim seçenekleri için nasıl daha bilinçli bir şekilde yiyeceklerine dair yol gösteriyor.

  • Period. End of Sentence (IMDb puanı: 7.4)

Hindistan’da ufak bir köydeki bir grup kadın adet görmekten dolayı küçük düşürüldükten sonra Amerikalı lise öğrencileri para biriktirerek onların düşük maliyetli ve geri dönüştürülebilir ped üretimi yapan bir makine gönderirler. Bu ilham verici 25 dakikalık belgesel, En iyi Kısa Belgesel dalında Oscar da kazandı. 25 yaşındaki film yapımcısı Rayka Zehtabchi ödülü aldıktan sonra menstrüasyon ile ilgili bir filmin Oscar kazanabileceğine inanamadığını dile getirdi. Belgesel sayesinde yaşın ve ülkeler arası uzaklığın önemsiz olduğunu ve herkesin başkalarının hayatında önemli değişiklikler yapabileceği ortaya konuluyor.

  • Forks Over Knives (IMDb puanı: 7.8)

Belgeselde, izleyicilerin bitkiye dayalı beslenme düzenine geçmeleri gerektiği aşılanıyor. Bunun altında yatan sebepler sadece etik sebepler olmamakla beraber sağlık nedeniyle de kaynaklanıyor.????  Belgesel; kanser, kalp rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıkların beslenme düzeninde yer alan hayvansal gıdalardan kaynaklandığını gösteren bir araştırma üzerinde duruyor. Forks Over Knives’ta hepçil bir yaşamdan otçul bir yaşama geçen sıradan insanların sağlıkları üzerindeki kontrolü ele almaları üzerinde duruluyor. Şu an için hayvansal gıdaları hayatınızdan çıkarma gibi bir düşünceniz olmasa bile belgesele bir şans vermelisiniz.

  • Icarus (IMDb puanı: 7.9)

Yönetmen Bryan Fogel’ın Oscar ödüllü belgeseli Icarus’ta tek bir amacı var: Performans arttırıcı ilaçlar alacak ve sonrasında amatör bir bisiklet yarışına katılarak bütün dünyaya dopingli bir şekilde nasıl yarış kazanılacağını göstermek. Ancak bu deneyin sonuçlarına baktığımızda Fogel ve Rus bilim insanı Dr. Grigory Rodchenkov’un eşlik ediyor ve Rusya’da yıllardır devlet destekli olarak sürdürülen doping skandalı ortaya çıkarılıyor.

  • Unrest (IMDb puanı: 7.7)

Sundance Film Festivali’nde ödül festivalinde ödül kazanan bir belgesel olan Unrest, kronik yorgunluk sendromuna ışık tutuyor. Çoğunlukla yanlış anlaşılan bu aşırı yorgunluk durumunun altında yatan herhangi bir sağlık durumu olmadığı düşünülüyor. Belgeselde 28 yaşındaki Jennifer Brea isimli Harvard’da doktora öğrencisi olan bir kadın gizemli bir ateşlenme sonrası yatalak hale geliyor. Doktorlar Jennifer’a her şeyin kafasında olduğunu söyledikleri zaman Jennifer ile eşi Omar ile birlikte çektikleri sıkıntıları anlatmak ve Jennifer gibi acı çeken insanların dertlerini anlatmak için harekete geçiyorlar. Hem de yataktan hiç çıkmadan.