Eşimle tanıştıktan kısa bir süre sonra bana daha fazla iyi alışkanlık edinmemin gerekli olup olmadığını sordu ve zaten pek çok iyi alışkanlığım olduğunu, ancak kötü alışkanlıklarımı bırakmam gerektiğini söyledi.

İlk başlarda kendi eylemlerimi savunma ihtiyacı hissettim. Ancak “tepki gösterdiğine göre haklıyım” dediğinde konuşmayı bıraktım.

Başka insanlara parmak doğrultmak ve hayatımızda istediğimiz yerde neden olmadığımıza dair bahaneler üretmek oldukça kolay. Elbette kontrolümüzde olmayan şeyler var. Ancak dünyada yaratmak istediğimiz etkiyi yapmamıza engel olan şeylerin büyük kısmı kendimizden kaynaklı.

Hayatımda bazı aptalca şeyler yaptım ve bunların bazılarını bırakmadan önce yıllarca sürdürdüm.

Belki de en iyi tercihlerden birisi, hayatınızda bir şeyler uyumsuz olmaya başladığında, neleri çıkartmaya başlayacağınıza karar vermek.

Bu makalede hayatımı daha zor hale getirmiş olan 4 kötü alışkanlığı yazdım.

1- Şarlatanlarla Vakit Geçirmek

Yatırımcı Warren Buffett’in partneri Charlie Munger, temel işlerinden birisinin iyi görünen ancak yeterli olmayan insanları bulmak ve sistemden çıkarmak olduğunu açıkladı.

Kendi işiyle bağlantılı olarak konuşuyor ancak hayatımıza aldığımız insanlar söz konusu olduğunda da aynı mantık işliyor.

Bu dersi daha önce öğrenmiş olmayı dilerdim. Çok utangaç bir şekilde büyüdüm. Kendine güvenen, akıcı konuşan insanlara hayranlık duyardım.

Ancak buradaki temel problem, boş konuşanları ayıklayabilmek. Daha önce satış yetenekleri nedeniyle bir kişiyle bir iş kurmaya çalıştım. Bu aptalca bir karardı. Evimi elimden aldığında arkadaşlığımız da son buldu.

Eğer birisinden etkilendiyseniz, sabırlı olun ve biraz kurcalayın. İşler ters gittiğinde nasıl tepki verdiklerine bakın. Stresli olduklarında başka insanlara nasıl davrandıklarına bakın. Hayatınıza sokacağınız insanlar konusunda aceleci olmayın. Eğer insanlar kendilerine çevrelerindeki insanlardan daha fazla değer veriyorlarsa, zamanınıza değmedikleri neredeyse kesindir.

Sadece benim değil, pek çok insanın yaptığı en büyük hatalardan birisi düşük kaliteli insanlara yüksek değer vermektir.

2- Madde ve Değersiz Şeylere Para Harcamak

Alkol, sigara gibi şeylere verdiğim parayı kenara atmış olsaydım bir ev alabilirdim.

Eğlenin, arada bir çıldırın. Ancak kafelerde takılıp bir şeyler içerken şikayet eden tiplerden de olayın.

İlla ki minimalist olmanıza da gerek yok. Akıllı olun. Hiç bir şey borçlar ve bağımlılık yapan maddeler kadar hayalleri yok etmez ve strese sebep olmaz.

Dünyayı değiştirebilecek bir potansiyele sahip olmanıza rağmen kafanızın güzel olması veya anlamsız şeylere takılmış olması nedeniyle odaklanamamak kadar kötü şey çok azdır.

Temiz bir kafa ile üzerinizde gereksiz yükler olmadan karar vermek verilecek en önemli tavsiyelerden birisi.

3- Gün İçerisinde Yeterince Boş Zaman Bırakmak

Geçtiğimiz senelerde dünyada önemli işler yapan bazı ilginç insanlar ile tanıştım. Ancak bu kişilere dair en dikkat çekici şeylerden birisi nadiren meşgul olmaları. Bir telefon konuşması için her zaman vakitleri var. Hatta halimi hatrımı soranlar genelde onlar. Bu şekilde ilgi gösterdikleri tek kişinin ben olduğumu düşünmek de safça olurdu.

En hızlı şekilde hareket eden insanlar genelde en yavaş hayatları yaşıyorlar. Ne yapmak istemediklerini durup düşünüyorlar. Bunun sonucunda hayatlarında yapmak istedikleri şeyler için bol bol vakit oluyor.

Sürekli bir yerden bir yere koşturmanın önemli olduğunu düşünürdüm. Bu sadece benim zamanımı değil, başkalarının zamanını da çalan bir şeydi.

Eğer kendinize sizi neyin mutlu edeceğini sormak için vakit ayırmıyorsanız ve bu işler için her gün vakit ayırmıyorsanız, başkalarını suçlamaya hakkınız olmaz.

Hayatınızda dış etkenlerin bunu zor hale getirecekleri anlar olacaktır. Ancak iki çocuk babası olarak öğrendiğim şeylerden birisi, size anlamlı gelen şeylere ayıracak her zaman bir vaktin olması. Ancak bunu öncelik haline getirmenin yollarını bulmak size bağlı.

Dünya meraklı olan ve bir şeyleri kurcalamaya vakit ayıran insanlara ait.

4- Dünyanın Bana Borçlu Olduğunu Düşünmek

Bu konuşmayı sanki dünmüş gibi hatırlıyorum. Eski iş ortağım tarafından dolandırıldıktan sonra, 30 yaşımda, dünyanın bana hakkımı vereceği anı bekleyerek ailemin evine geçtim.

Dünyada görebileceğiniz en pozitif insanlardan birisi olan annem mutfak masasına geldi ve “Dünyanın sana bir borcu yok. Kimse gelip seni kurtarmayacak. Kötü şeyler iyi insanların başına gelir. Yaşamını boşa harcama.” dedi.

20’lerimin başlarında kariyerime aktif bir sektörde başlayacak kadar şanslıydım. 23 yaşımda hak ettiğimden daha fazla para kazanıyordum. Bunu benden alan kişiye uzun süre küfrettim. Onun eylemlerinin beni hareketsiz bırakmasına izin verdim.

Günümüzde ise bunu aldığım en büyük hediye olarak görüyorum.

Annem beni düzelttikten sonra kalan paramı aldım ve İspanya’ya giden bir uçağa atladım. Avrupa’da çalışmak için resmi bir iznim yoktu ve bu nedenle biraz savaşmam gerekti. Güvenlik işlerinde çalıştım, çocuklara öğretmenlik yaptım.

Zamanla tekrar gülmeye başladım. Pozitiflik doğru insanların ilgisini çekti. O zamandan beri sevdiğim insanlarla sevdiğim bir işi yapıyorum.

Tavır her şeydir. Dünyadaki değerli olan her şey bir kaç yara iziyle birlikte gelir.

Eşim yüzüme gerçekleri vurduğu gün çok da mutlu değildim ancak kendimin en büyük düşmanı olduğum gerçeği ile yüzleştim ve bunun olmasından çok memnunum.

Yanlış olduğunu bildiğimiz şeylere devam etmek kadar bizi geride bırakan hiç bir şey yoktur.