Zaman ve tarih boyunca, insanlar dünyadaki benzer noktalara çekilmişlerdir çünkü bu noktalar yüksek enerji yayarlar ve derin, iyileştirici bir güçleri vardır. Dünyada bu etkiye sahip olduğu belirtilen 100’den fazla nokta olduğu söyleniyor ancak bunların yedi tanesi çok özel durumda. Bu yedi nokta, dünyanın temel çakra noktaları.
İnsanlar ve hayvanlarda olduğu gibi dünyanın da kendi çakraları, yani enerji merkezleri vardır. Çakralar dengede olduklarında saat yönünde dönen dairesel enerji girdaplarıdırlar. İnsan ve hayvanlarda yedi çakra dikey olarak hizalıdır ve omurganın alt kısmından başlar, başın tepesine kadar giderler. Dünyada ise bu yedi çakra yatay olarak hizalıdır ve bir spiral gibi toprakları aşar.
Dünyanın çakra noktaları önemlidirler çünkü bunlar kendi çakra noktalarımızın kolektif enerjisini yansıtırlar.
Bu çakra noktalarının tam konumlarına dair farklı görüşler var. İnsan bedeninde küçük büyük 100’den fazla çakra olduğu için dünyada da benzer bir durum olması mantıklı. Hayatınızın farklı dönemlerinde belli yerlere ilgi duyacaksınız ve bu da evriminiz için gerekli olan titreşimlere bağlı. Bu titreşimlere uzaktan kilitlenmek her zaman mümkün. Bunlar içinizde yer alıyorlar çünkü siz de dünyanın malzemesinden yapılmasınız. Bu yerlerin fotoğraflarına bakın ve onlar için meditasyon yapın, onların titreşimlerinin kendi çakralarınızı dengelediğini hayal edin ve bir tanesini ziyaret etmek isterseniz hiç durmayın.
Kök Çakra – Uluru, Avustralya
Uluru veya diğer adıyla Ayers Rock, bir başlangıç yeridir. Yerli aborjinler bu kayanın yaşayan bir şey olduğuna inanıyorlar. Atalarının bu aleme geldikten sonra inşa ettikleri bir şey olduğunu düşünüyorlar. Uluru kayası derin kırmızı bir renk yayar ve bize nereden geldiğimizi hatırlatır, bizi insanlığımıza ve ötesine bağlar.
Sakral Çakra – Titicaca Gölü, Peru
Titicaca gölünün baskın enerjisi feminendir ve bu da onu yaratıcı indirmeler ve fikirlerin doğumu için bir merkez haline getirir. Denizden 3800 metre yukarıdadır ve bu nedenle kalbi zayıf olanların yaşayabileceği bir yer değildir. Ancak rahim enerjisi çok güçlü olduğundan, sularında ve kıyısında yaşayan buraya özgü bazı türler var.
Solar Pleksus Çakra – Fuji Dağı, Japonya
Hem yerli halk hem de turistler nesillerdir Fuji dağına doğru çekiliyorlar. Bu dağ Japonya’daki diğer dağlardan daha yüksektir ve 3700 metre civarında yüksekliğe sahiptir. Burada gün doğumları da çok popülerdir. Doğumu buradan seyrederseniz altın renkli ışıklar sizi yıkarken solar pleksusun titreşiminin yükseldiğini hissedeceksiniz.
Kalp Çakrası – Maui, Hawaii
Maui’deki enerji ve özellikle de Haleakala yanardağı, çok feminen ve besleyicidir. Bu topraklara ayak bastığınızda bile koşulsuz sevgiyi ve onun serbestçe bahşettiği bolluğu görebilirsiniz. Haleakala volkanının tepesindeki frekans Schumann rezonansına denktir, yani saniyede 7.8 döngüdür ve bu insan kalbinin de rezonansıdır.
Yakın zamanda Haleakala’yı ilk defa ziyaret etme şansı yakaladım ve kalp çakrasının merkezinde olan bir varlık olarak bunu kesinlikle onaylayabilirim. Enerji yapıldığımız şeyi yayıyor – saf, koşulsuz sevgi. Onun tüm bedenimde attığını hissettim. Önceden adadaki en yüksek dağ olduğunu düşündüğüm yerin tepesinden bakarken gözlerimden yaşlar geldi. Tüm Maui adasını ve hatta Hawaii’yi gördüm ve antik bir volkanın tepesinden bunu yapmak çok sürreal bir deneyimdi. Haleaka’nın tepesindeki herkes onun tam olarak farkında olmasa bile bu enerjiyi hissedebilir. İnsanların burada evlenmeleri ve balayı geçirmeleri bir tesadüf olamaz. Maui’ye yolu düşen herkesin Haleakala deneyimini yaşamasını öneriyorum. Buna pişman olmazsınız.
Boğaz Çakrası – Glastonbury, İngiltere
Glastonbury ve çevresindeki bölge hızla dünyanın iletişim merkezi haline geliyor. Şu anda bu iletişim kendisini tarlalardaki daireler olarak gösteriyor ve bunlar gizli mesajlar paylaşan iletişim sembolleridirler. Bunların uzaylılar tarafından yaratıldıkları ve insanların mesajı çözüp bir şeyler öğrenmelerinin hedeflendiği belirtiliyor.
Üçüncü Göz Çakrası – Kailash Dağı – Himalayalar
Kailash dağı dünyadaki en büyük hac merkezi. En az 4 din, Budistler, Hindular, Jainler ve Tibetliler inançlarına olan teslimiyetlerini göstermek için dağın çevresinde dolanıyor. Bu 50 kilometrelik yolculuk hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorucu ama Kailash dağının etrafından dolanmanın iç rehberliğiniz ile olan bağınızı öne çıkardığı belirtiliyor. Onu uzaktan izlemek bile kutsal bir iş.
Taç Çakra – Shasta Dağı, Kaliforniya
Shasta dağının çevresinde yaşayanlar bu dağın cennet ile dünyanın birleşim noktasında olduğuna inanıyorlardı. Geldikten sonra siz de bu kutsal yerin yaydığı enerjiyi hissedeceksiniz. Efsaneler Shasta dağının Lemuria adlı kayıp kıtanın gelişmiş varlıkları tarafından yaratılmış bir şehrin üzerinde oluşturulduğunu söylüyorlar. Bu anlamda dağ, Lemurian medeniyeti ve daha yüksek varlıklar arasında bir geçit görevi görüyor. Varolan her şeyle olan bağımızı ve ruhumuzun amacını hatırlatıyor.
Dünyadaki her bir temel çakra noktasında devam eden olaylara bakarak, veya onları ziyaret ederek, kendi kolektif çakralarımızın mevcut durumunu gözleyebiliriz ve titreşimimizi arttırmak için nerelerde daha fazla iyileşme gerektiğini fark edebiliriz.
