Çevrenizle ve insanlarla bağ kurabildiğiniz, böylece normalde algılamadığınız şeyleri algılayabildiğiniz yükselmiş bir farkındalık anını hiç yaşadınız mı? Rüya dünyasında karar vermeye başlayabildiğiniz bir rüya farkındalığını hiç yaşayabildiniz mi? Peki ya başka bir kişi veya hayvan için sanki onlarmış gibi hissettiğiniz bir sevgi ve şefkat anı yaşadınız mı?
Bu tip deneyimler içimizde taşıdığımız derin varolma ve algılama gerçekliğine bakış atmamızı sağlarlar ve böylece istediğimiz zaman geçiş yapmamız için bizi bekleyen daha bilinçli, bağlı ve ruhani bir yaşam tarzını öğrenebiliriz.
Mevcut Ana Gelmek
Artan farkındalık durumunun her zaman algıların mevcut ana çekilmelerine eşlik ettiğini fark etmiş olabilirsiniz. Karanlık bir odada lambayı açmak veya kameranın lensinin odaklanması gibi hissettirebilir. Aniden olur ve çevremizdeki dünya açıklık kazanır.
Ne yaparsak yapalım anın farkındalığına sahip olmak kendini rüyalar ve hayaller ile ortaya koyan, bu nedenle çevremizde olup bitenlere dair algıyı kaybettiğimiz ve kendi düşünce ve duygularımızın yaratımına çekildiğimiz bilinçatı yerine bilinç ile algılamamızı sağlar. Bilinç sonsuz olduğundan ve ruhani bir parçamız olduğundan, sadece fiziksel şeyleri değil, fiziksel olmayanları da daha açık şekilde görmeye başlarız.
“…üzerine çöken uykuyu sona erdir. Seni karanlık ile dolduran unutkanlıktan ayrıl… Ruh, kalıcı olan, uyanık olsun ve sarhoşluğundan kurtulsun… İçindeki ışığı yak.” Silvanus’un Öğretisi
Direksiyonun Kontrolünü Ele Almak
Bilinç genelde sürekli devam eden düşünce ve hayaller nedeniyle, günlük endişelerin arasında gözardı edilme eğiliminde olsa da, bir kas gibi onu çalıştırırsak daha güçlü hale gelir ve olduğumuz kişiye dair daha anlık ve gerçek bir his elde edebiliriz.
Mevcut ana gelmek deneyimlemek için yaptığımız şeyi bırakmak gibi hissettirebilir ancak daha bilinçli olmak için davranmaktan, düşünmekten veya hissetmekten geri durmak gerekmiyor. Bunun yerine direksiyonu kontrol eden bir şoför gibi düşüncelerimiz, hislerimiz ve davranışlarımızın daha fazla farkında olmak, böylece sahip olmak istediklerimize dair daha ayırt edici olmak gerekir.
Genişletilmiş bilinç sonsuz bir parçamız olduğu için ruhani olarak geliştiğimiz temel noktadır ve zekamızdan, gerçeklere dair bilgilerden, kişisel yeteneklerden daha derindir. Bizimle sonsuzluğa yolculuk eden parçamızdır ve bu nedenle pek çok ruhani gelenekte uygulama ve egzersizlerin odak noktasıdır.
“Entelektüel bilgi beynin içinde ve ondan kaynaklanır. Beyin bedenin bir parçası olduğundan bir gün son bulacaktır ve bu nedenle gerçekler topluluğu ne kadar büyük ve etkileyici olursa olsun o da son bulacaktır. Kavrayış ise ruhun bir fonksiyonudur. Ruh tekrar ve tekrar yaşam, ölüm ve yeniden doğum döngüsünü takip ettiği için, sürekli şekilde kavrayışı geliştirme fırsatına sahipsiniz. Zamanla rafine olan kavrayış saflaşır, devamlıdır ve değişmez. Bu ölümsüzlüğün başlangıcıdır.” – Lao Tzu
Bilinci Aktifleştirmek
Bilinç her an her yerde deneyimleyebileceğimiz bir şeydir. Herkesin ne yaparsa yapsın deneyebileceği küçük bir egzersiz şöyle.
Örneğin, şu anda bunu okuyorsanız, sadece bu kelimeleri okumanın farkına vararak başlayabilirsiniz. Sonrasında kendi nefesinizin ve sandalyede oturan bedeninizin farkına varın. Ardından çevrenizde duyduğunuz seslere odaklanın. Çevrenize bakın, görebildiğiniz ışık ve renklere, insanlara, hayvanlara, olaylara, nesnelere bakın ve uzayı hissedin. Etiketler koymadan çevrenizdeki şeyleri bilinçli olarak algılayın. Bunu yaparak bir kaç an yaşayıp yaşayamadığınıza bakın.
Düşüncelerin nasıl ortaya çıktıklarını fark edin. Bunlar bu makale hakkında da olabilirler, birisinin söylediği bir konuda da olabilirler. Sadece farklarına varın. Hissettiğiniz durumu gözlemleyin. Midenizdeki hafif bir gerilim veya gerilme hissi olabilir. Bu hislerin bacaklarınızı sallamak veya kaslarınızı gerdirmek gibi belli şekilde sizi hareket etmeye nasıl zorladığına bakın. Dikkatinizi onlarla dağıtmayın, sadece algılayın.
Bilinç algılama işini yapan şeydir ve hem içe hem de dışa yöneltilebilir. Düşünmeden algılayabileceğinizi fark edin. Sadece görerek algılayabilirsiniz.
Bilinç – Bedenin ve Zihnin Ötesinde
Sadece bu tek egzersizi uygulayarak bilinci deneyimleyebilir ve içimizde, hatta zihnin ötesinde düşüncelerin ve hislerin ötesinde olan bir şeyin varlığını gözlemleyebiliriz. Daha da ileri gidersek, bilinç ölüme yakın anlarda ve beden dışı deneyimlerde de deneyimlenebilir.
Eğer bu egzersizi bir kaç defa daha denerseniz, devamlı bir gözlemci olduğunun farkına varacaksınız. Bu gözlemci her zaman oradadır farklı düşünceler ve hisler andan ana değişseler de hep aynıdır. Örneğin çocukken yaşadığınız bir anıyı hatırlarsanız, o an yaşadığınız bu deneyimi şu anda da yaşadığınızı hissedeceksiniz.
Bilinci Geliştirme Potansiyeli
Zaman içerisinde pek çok farklı insan içimizdeki bilince dair potansiyeli geliştirmemiz gerektiğini pek çok insan keşfetti. Bu gelişimin sonucunu aydınlanma, uyanma, kendini gerçekleştirme gibi şeylerle adlandırdılar. Gelişen bilinçlerini kullanarak kutsal yerler inşa ettiler, sanat ve müziğe dair eserler yarattılar, yaşamın ve evrenin gizemlerini keşfettiler ve bunlar insanın ruhani potansiyelini gösteren zamansız kanıtlar olarak duruyorlar. Bizim de bu potansiyelimiz var ve bu nedenle ruhani gerçekler zamansızlar ve binlerce yıl önce olduğu gibi şu an da geçerliler.
Bilinç hepimizi ruhani kaynağa, birbirimize, tüm yaşam formlarına, diğer varlık düzlemlerine zaman ve sonsuzluk boyunca bağlar. Bu nedenle onu deneyimleyerek ve geliştirerek büyük ruhani gerçekliği algılayabilir, onunla bağ kurabilir, onun bir parçası olabiliriz.
