Hayatınızı değiştirmeniz ne anlama geliyor? Bunun ne anlama geldiğini anlamam, öncelikle ve en önemli olarak bu sürecin kişisel gelişime dayanıyor olduğunu anlamam ile gerçekleşti. Bu, gelişimin tüm aşamalarında var olan sürekli bir süreçtir; çünkü her zaman büyümemizi gerektiren şeyler olacak. Bu nedenle daima hayatımızın, değiştirmek ve düzeltmek istediğimiz yönleri olacaktır.

Bu süreç, dışarıdan sert bir şekilde yeniden şekillendirme süreci değildir. Eskiden olduğumuz kişilerin neredeyse tamamını tanımanın ötesinde kelimenin tam anlamıyla büyüdüğümüz ve dönüştüğümüz, ancak değişmiş gibi hissetmediğimiz, yine de daha fazlası olduğumuz çarpıcı bir içsel dönüşüm sürecidir. Bu durum, küçük değişikliklerin birikmesiyle ya da kapsamlı değişim süreçleri tarafından noktalanarak gerçekleşir; her ikisi de kişisel gelişim, kendini gerçekleştirme ve uyanıştan doğar. Kendimizi kişisel gelişime, ustalığa ve spiritüel pratiğe verdiğimiz zaman bu durum, hayatımızın her aşamasında doğal olarak yavaş yavaş gerçekleşir.

“Hayatınızda ve hayatınızla bir şey başarmayı arzu ediyorsanız, hayal ettiğiniz şeyin vücut bulması için kendinizi geliştirmelisiniz. Ne olmak istediğinizin bir önemi yok; önce beceriye ve bilgiye ihtiyacınız var… Hayatınızı bu şekilde değiştireceksiniz.”

Bu süreçler ile pratikler, kim olduğumuza dair farkında olduğumuzdan daha fazlası olduğu anlayışına dayanmaktadır. Tıpkı ufukta görünen duman gibi sezgisel olarak farkındalığımızın çevresindeki olasılıklara dair ufak bir ipucu algılayabildiğimiz daha derin yönlerimiz var. Yine de açık bir şekilde bu tasavvurun, gerçekte olduğumuz kişiyi gösterdiğini biliyoruz; bu, gerçek benliğimize dair daha tam, bütünsel ve güçlü bir ifadedir. Aynı zamanda şu anda olduğumuz kişilerin, gerçekte kim olduğumuzun gerçek ifadeleri olmadığı ve bazı açılardan asla olamayacakları anlamına gelir; çünkü sürekli devam eden büyüme, bana sonraki tüm aşamaların kendi öz imgemi kökten değiştireceğini öğretti. O halde ‘gerçekte hangisi benim?’

Bu sorunun cevabı, her aşamada kim isek o olduğumuzdur; o aşamada neyin üzerinde ve ne için çalıştığımızın yansımasıyız. Ancak bu, farkında olsak da olmasak da kendimizin en derin seviyelerinde ne hale geldiğimize yönelik sadece bir ipucu, bir bakış sunar. Bunların her biri katmandır, nihayet baştan beri olduğumuz şey olarak yavaş yavaş ortaya çıkarken bizi sınırlayan bir dökülme aşamasıdır. Yine de bu bile geçici ve yanıltıcı bir kimliktir; çünkü biz daha derine ilerlerken, orada başka bir büyüme döngüsü başlar.

Sabit varlıklar değiliz ve kökten büyüme, değişme ve dönüşme kabiliyetine sahibiz. Hayatınızı değiştirmenin esas anlamı, bilinçli olarak bu sürekli büyüme ve dönüşme sürecine dahil olmak, doğru pratikler ve doğru yaklaşım ile ne olduğunuzu zaman içinde keşfetmektir. Hayatınızı değiştirmek, devam eden her bir keşifte ve gelişim ile dönüşümün her aşamasında, hayatınız o parçanızı da yansıtana kadar, hayatınızda bu o parçanızı net ve yaratıcı bir şekilde nasıl daha iyi ifade edeceğinizi yavaş yavaş öğrenmektir.

Kendinizi değiştirin, hayatınızı değiştirin

Hayatınızı değiştirmek için kendinizi değiştirmeniz gerekir. Yaşam tarzı ve yaşam kalitesinde görülebilir olan dış dönüşümün çoğunluğunun kaynağı burasıdır. Bireyin yaşamı, onun yansımasıdır. Yani diğer bir deyişle alışkanlık haline gelmiş düşüncelerimizden, duygularımızdan ve içsel durumumuzun niteliğinden eylem ve davranış kalıplarımıza, şartlandırılmış duygusal tepkilerimize ve zorluklar ve mücadeleler ile nasıl başa çıktığımıza kadar her şey hayatımıza yansır. Bu nedenle hayatınızı değiştirmek istediğiniz yol ve onun yerine yaratmak istediğiniz her şeyin, hepsinin kökleri sizin içinizdedir; bu nedenle kendi içinizden değişmeye başlamalı ve gelişmelisiniz.

Hayatınızı değiştirmeniz kişisel gelişim, kişisel ustalık, büyüme ve öğrenme sürecidir. Bu nedenle hayatı değiştirmek için sadece kim olduğumuzun değil, aynı zamanda ne olduğumuza dair anlayışımızın ve kendimizin sonraki ifadesinin iyileştirilmesi gerekir. Ben her zaman olduğum kişiyim ancak yine de kendimi nasıl ifade ettiğim, bu yaşam süresi boyunca daha fazla öğrendikçe ve spiritüel pratik, zihinsel ve duygusal gelişim uygulamalarının kombinasyonu ile ne olduğumu daha net ifade edebildikçe ve sanatlarda, disiplinlerde ve içgüdüsel olarak çekildiğim konularda ustalaşma sürecim de çarpıcı bir şekilde değişti; çünkü bunlar, olduğum kişinin ifadesini tatmin ediyor.

Hayatınızı değiştirmek istediğinizi fark ettiğinizde atacağınız ilk adım, bunu geniş kapsamlı olarak kabul etmektir; konunun özü, kendiniz hakkında değiştirmek istediğiniz şeylerin olmasıdır. Sonrasında bakış açısında meydana gelen bu değişimden doğan süreçte hayatınızda neyi yaratmak istediğinizi anlamalısınız; özellikle de hayatınızı nasıl değiştirmek istediğinizi, neye benzemesini istediğinizi, neyi başarmak istediğinizi, neye ulaşmak istediğinizi, günlük ritüelinizin, rutinlerinizin, pratiklerinizin ve işinizin nasıl olmasını istediğinizi ve en önemlisi nasıl olmak istediğinizi anlamalısınız. Çalışmanız gereken bir sonraki aşama, sonrasında hangi alışkanlıkları inşa edeceğinizi ve geliştireceğinizi, ne öğreneceğinizi ve hangi günlük pratiklerde ustalaşıp uğraşacağınızı bulmayı gerektirir; böylece gelecekteki yaşam tarzınızı, en temel alışkanlıklarınızdan ve yaşamınızın özünden, yani kendinizden geliştirebilirsiniz.

Hayallerinizi, alışkanlık olarak yetiştirin

Çoğumuzun hayaller ve arzular konusunda sıkıntısı yoktur. Bununla birlikte, kaçımız aslında hayatımızdan istediğimiz şeyi elde ediyoruz? Kaçımız arzuladığımız ve imrendiğimiz şeyleri başarıyoruz? Başaramıyorsak bunun nedeni nedir? Her şeyden önce arzu, kendi başına olumsuz bir şey değildir. Burada bahsettiğim arzu, yeni bir araba ya da daha büyük bir ev arzusu duymak veya işteki ya da siyasetteki rakibinizi ezmek değil. Bu şeyler benim için neredeyse hiçbir şey ifade etmiyor. Bahsettiğim arzu, bir insanın hayatında ne olduğunu yaratıcı ve profesyonel bir şekilde ifade etme temel arzusudur. Bu insanlar yaşamlarını, kim olduklarının mükemmel bir ifadesi olarak şekillendirme arzusu duyan, kendileri olabilen ve duygusal, zihinsel, ruhsal, yaratıcı ve fiziksel olarak oldukları şeyin en yüksek ifadesine doğru çalışan, böylece bu yaşamda bir insan olarak potansiyellerinin tam anlamıyla gerçekleşmesine doğru ilerleyen kişilerdir. Bahsettiğim tek arzu türü budur, bu yüzden bunun nasıl başarılacağı hakkında konuşacağım.

Aklımızda bilinçli bir şekilde bu arzular varken, bu ideal durumu nasıl gerçekleştirebiliriz? Dahası, neden insanların çoğunluğu bu en yüksek hırsların farkında değil ama bu yönde ilerliyor gibi görünüyor? Bu oldukça karmaşık bir soru ve ortada, her bir birey için benzersiz bir şekilde farklı olan çok sayıda değişken vardır (ki bunu zamanla kişisel ustalığımın ve spiritüel yazılarımın tüm yelpazesi içinde ele alacağım). Yine de genel cevap oldukça basittir:

“Bu arzumuzun farkına varmıyoruz; çünkü kendimizin büyümesine, gelişmesine, iyileşmesine ve bilgimize, becerilerimize ve yeteneklerimize, arzuladığımız yönde ve günlük olarak odaklanmıyoruz.”

Bunları hayatımızda istiyoruz, ama aslında onlara ulaşmak için kendimiz üzerinde çalışmıyoruz. Bunun yerine, sadece bu şeyler için ya da bunları başarma fırsatı için bir mızmızlanma ve umut etme döngüsü içinde sıkışıp kalıyor ve günlük eylemlerimiz ile alışkanlıklarımızda bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmıyoruz. Oyuncu, tarihçi, aşçı, kişisel antrenör, araba tasarımcısı veya astronot olmak; arzuladığınız şeyin tam anlamıyla ne olduğu önemli değil, ne olmak isterseniz isteyin, sizi temin ederim ki on yıl boyunca günde on saat çalışarak öğrenebileceklerinizden ve geliştirebileceğiniz beceriden daha fazlasına sahipsiniz. Herhangi bir sanatı öğrenmenin ve onda ustalaşmanın veya herhangi bir şeyi başarmanın doğası (neşesi, mucizesi ve mücadelesi)  budur. Yine de, bunlardan herhangi birini günlük olarak aktif bir şekilde yapıyor musunuz?

Şayet yapıyorsanız, o zaman yoldasınız ve hayatınızda değişiklik görmeniz çok uzun sürmeyecek. Yapmıyorsanız da o zaman arzunuzun gerçeklikte bir temeli yoktur ve hiçbir yere gitmiyorsunuzdur. Arzu ettiğiniz yönde ilerlemiyor ve büyümüyorsunuz, bu nedenle arzu ettiğiniz hayata ve olmak istediğiniz kişiye dair o değerli ön görüler fanteziye, yani hayal gücünüzün saf kurgularına sürgün ediliyor. Bu, duruma dair zor bir gerçek. Çoğu insan, hayallerini, yaşam amacını veya ideal yaşam tarzını, onları aktif olarak büyütmediği veya geliştirmediği için gerçekleştirmez. İhtiyaç duyduğunuz bilgi ve becerilerin çoğu, birkaç kitap, bir kütüphane kartı veya sonunda ihtiyacınız olduğu kadar ideal veya gereken miktarda olmasalar da temel araçları ve ekipmanları satın almanın maliyeti dışında neredeyse hiç parasız geliştirilebilir. Kendinizin ve hayatınızın vizyonuna dair kararlılığınız gerçekse bunlar, başlamak için fazlasıyla yeterlidir.

Bu nedenle dikkatinizi kendinize verin. Hayatınızda ve hayatınızla bir şey başarmayı arzuluyorsanız, hayal ettiğiniz şeyin vücut bulması için kendinizi geliştirmelisiniz. Ne olmak isterseniz isteyin, öncelikle beceri ve bilgiye ihtiyacınız var. Ne kadar çok çalışırsanız çalışın ya da ne kadar zaman ayırırsanız ayırın, hayatınız boyunca bu becerileri ve bilgileri geliştirmeyi asla bitiremeyeceksiniz; çünkü bu öğrenme sürecinin sonu yoktur. Yolculuk sonsuzdur; çünkü her zaman öğrenilecek daha çok şey vardır, ama aynı zamanda bu süreçle ilgili heyecan verici olan da budur. Çünkü bu durum, ne kadar büyüyebileceğiniz konusunda sınırsız bir potansiyel olduğu anlamına gelir.

Bu nedenle hayalinizin ve olmayı arzuladığınız şeyin vücut bulması için dikkatinizi, hayaliniz doğrultusunda yeni alışkanlıklar, davranışlar, beceriler, bilgi ve beceriler geliştirmeye verin. Hayatınızı böyle değiştireceksiniz.

Hayatınız için sorumluluk almak

Kim olduğumuza dair anlayışın, hayatımızın kalitesini, özünü ve görünümünü belirlediği anlaşılmalıdır; çünkü bu anlayış, sorumluluk alma konusunda köklü bir değişime dönüşecek. Çünkü yaşamlarımız, kendimizin bir uzantısı ise o zaman yaşamlarımızda karşılaştığımız sorunlar, zorluklar ve engelleri (bunlar ister insan formunda, ister engelleyici alışkanlıklar, ister finansal sıkıntı gibi koşullar olsun), önceki seçimlerimiz, eylemlerimiz ve geçmişte kim olduğumuz tarafından yaratılmış olarak kabul edebiliriz. Durum bu şekildedir; bu aynı zamanda gelecekte yaşamımızın kalitesini ve özünü değiştirme gücüne ve yeteneğine sahip olduğumuz anlamına gelir, çünkü kendimizi değiştirme ve dönüştürme yeteneğine sahibiz.

Hayatımızın dış görünüşünü değiştirmemiz önemli değildir. Hayatınızın görünüşünü değiştirirseniz, bundan hiçbir şey elde edemezsiniz, çünkü siz, yani eski yaşamınızın yaratıcısı, aynı olacaksınız. Ve yakın zamanda daha önce yaşadığınız problemlerin aynısını yaratacaksınız. Alışkanlıklar, bilgi ve beceriden başlayarak, temelden beri olduğunuz kişiyi değiştirmelisiniz. Ben de bu durumda (aslında hemen hemen her durumda…) kendinizi ve hayatınızı olduğu gibi görmek için gerekli nitelikler olan ve kendiniz için doğru yönde ilerlemeye başlamanızı sağlayacak öz-bilgi, farkındalık ve nesnelliği geliştirebilmeniz için meditasyonu öneririm. Meditasyon aynı zamanda gerçek benliğiniz ile sahte benliğiniz (veya egonuz ve ruhsal doğanız) arasında yavaş yavaş ayrım yapmanıza yardımcı olur. Böylece bu engelleyici ve yıkıcı davranışları, kalıpları ve duyguları ortadan kaldırmaya başlayabilir ve en yüksek potansiyelinizin daha tam bir ifadesine dönüşebilirsiniz; hem insan olarak hem de hayatınızın bir bölümünü adamayı seçtiğiniz meslek, disiplin veya alanda bir sanatçı olarak.

Şu anki benliğinizin temelinden her şey büyüyebilir. Herhangi bir yönde büyümeyi seçebilirsiniz. Ve eğer doğru adımları atarsanız bir sanatçının kilden bir imge yaratması gibi hayatınızı istediğiniz şekilde değiştirebilir, çabalarınızla işleyebilir ve şekillendirebilirsiniz. Ancak bu durumda hem sanatçı hem de hazırladığınız sanat eserisiniz; hayatınız ise yalnızca tüm bunların gerçekleştiği tuvaldir. Kendinizi değiştirdiğinizde hayatınızı değiştireceksiniz.