Abant Gölü hem İstanbul hem de Ankara başta olmak üzere pek çok şehirden günübirlik veya uzun süreli gezinti yapmak isteyenleri kendine çeken ülkemizin nadide güzelliklerinden bir tanesi. Batı Karadeniz’in en güzel noktalarından birisi olan Abant Gölü, 1988 senesinden beri koruma altında olan bir tabiat parkı durumunda ve bu nedenle sadece çok az miktarda yapılaşma ve düzenleme mevcut. Böylelikle gittiğiniz zaman kendinizi el değmemiş bir doğanın içerisinde hissedebiliyorsunuz.

Ayrıca 1400 metre rakıma sahip olması nedeniyle dağların tertemiz ve ciğerlerinizi açan havasını da içinize çekmeniz mümkün oluyor. Çevrede herhangi bir sanayi tesisi olmadığı için tertemiz bir su, hava ve yaban hayatı sizleri bekliyor olacak.

Hektarlarca ormanın içerisinde sessizliği ve tatlı suyu ile bekleyen Abant Gölü’nün çevresinde görülebilecek pek çok şey var ve sadece göle bağımlı kalmak zorunda da değilsiniz. Ancak temel odak noktasının her zaman göl olacağını ve gölün sizi adeta kendine çekeceğini unutmayın.

Abant Gölü Nerede ve Ulaşım Nasıl Olur?

Abant gölü Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı bir bölge olarak karşımıza çıkıyor ve geçmiş senelerde ulaşımı biraz zor olduğundan herkes tercih etmiyordu. Fakat Bolu Tüneli’nin açılmasıyla birlikte ulaşımın daha kolay hale gelmesi, onu tercih edilir kıldı.

Hem İstanbul’a hem de Ankara’ya aşağı yukarı eşit mesafede sayılabilir. Bunun yanında Kocaeli, İzmit, Sakarya, Düzce, Yalova, Bursa, Karabük gibi pek çok şehire yakın konumda olduğundan buralardan pek çok insan da Abant Gölü’nü ziyaret etmeye çalışıyor.

Abant’a doğrudan bir uçak veya otobüs ile gitmek mümkün değil ama şahsi aracınız varsa Bolu veya Mudurnu üzerinden geçebiliyorsunuz. Otobüsle gitmek isterseniz öncelikle Bolu’ya veya Mudurnu’ya gelmeniz, daha sonra dolmuş veya taksi seçeneklerinden faydalanarak göle ulaşmanız gerekiyor. 

Uçakla gelenler ise öncelikle İstanbul’a gelebilir, daha sonra otobüsle Bolu’ya ulaşarak oradan dolmuşla Abant Gölü’ne ulaşabilirler. Fakat çok uzak yerlerden gelmiyorsanız Bolu’ya doğrudan otobüsle ulaşmak daha mantıklı olur.

Abant Gölü’ne Ne Zaman Gitmeli?

Abant Gölü genel olarak yılın her zamanında gidilebilecek nadide lokasyonlardan birisi ancak hangi mevsimde gideceğiniz temel olarak biraz daha hedeflerinize bağlı.

Eğer göl çevresinde rahat rahat tur atmak, bisiklete binmek, ATV turlarına katılmak, piknik yapmak, kamp atmak gibi hedefleriniz varsa, ilkbahar sonlarından sonbahar başlarına kadar olan dönem en uygunu olacaktır çünkü bu dönemde hava sıcaklıkları ve göl çevresi en ideal halde oluyor. Fakat özellikle fotoğrafçılık ile ilgilenenler veya kış turizmini sevenler kış aylarında da gelebilirler. Gölün ve etrafının karlarla çevrili olması çok güzel bir görüntü oluşmasını sağlıyor ve bu nedenle hoşunuza gidecektir. Fakat tabii ki kış aylarında göl gezintileri veya doğa turları çok daha zorlu hale geliyorlar ve bu nedenle biraz da macera arayanlara kış ayları uygun olabilir.

Abant Gölü’nde Kalınacak Yerler

Abant Gölü çevresinde konaklama imkanları oldukça geniş ve bu nedenle her keseye ve her zevke uygun bir tarz bulmanız mümkün.

İlk seçeneğiniz göl çevresindeki büyük oteller oluyor. Bu oteller yıllardır hizmet veriyorlar ve göle bakan odaları sayesinde sabah uyanır uyanmaz kendinizi bir hayal dünyası içerisinde bulabiliyorsunuz. Bazıları biraz daha büyük, bazıları ise az sayıda odalı olabiliyorlar.

Bunun yanında daha butik oteller ve pansiyonlar da mevcutlar ancak bunların büyük kısmı gölün hemen etrafında olmadıkları için göl ziyaretlerinde günübirlik bir şekilde aracınızı kullanmanız gerekecektir. Fakat büyük kısmı ormanlık alanda olduğundan her türlü doğal bir tabiat parkının içerisinde olacağınız kesin.

Yaz aylarında çok keyifle kalabileceğiniz bungalow tarzı yerler ve ayrıca kamp atmak için kamp alanları da mevcut. Kamp alanlarında ateş yakabileceğiniz variller mevcutlar ve ayrıca duş, tuvalet, elektrik gibi hizmetler de bulunuyorlar. Karavanı olanlar da kamp alanlarında karavanları ile kalabilirler. Fakat tabiat parkına girişte aracınıza göre değişen bir giriş ücreti olduğunu unutmayın.

Abant Gölü’nde Nereleri Görmeli?

Piknik Alanlarını Keşfedin

Abant Gölü çevresi eskiden biraz bakımsız ve gelişigüzel piknik alanlarına sahipti ancak günümüzde çok güzel şekilde düzenlenmiş çardaklara, temiz bir çevreye ve havaya ulaşmak mümkün. Ayrıca piknikçiler için mangal şömineleri, oyun alanları, tuvalet, çardak gibi pek çok hizmet de bulunuyor. Böylece yaz aylarında altına gireceğiniz ağaçların hepsi doluysa, kamelyalarda oturabilir ve bir yandan doğayı izleyebilir, bir yandan pikniğinizi yapabilirsiniz.

Seyir Tepesine Çıkın

Abant Gölü’nün çevresinde pek çok seyir tepesi bulunuyor ve bunların bir kısmına belli bir noktaya kadar araçla giderek ulaşmak gerekiyor. Ama kendinize güveniyorsanız ulaşmanız ve göle kuşbakışı bakmanız da mümkün. Özellikle serin günlerde bu  tepelere tırmanış daha kolay olacaktır ve güzel bir görüntü sunacaktır. Kış aylarında ise zaman zaman donan göle bakış atmak isterseniz yine seyir tepeleri sizleri bekliyor olacaklar.

Göl Çevresindeki Yürüyüş Parkuruna Katılın

Göl çevresinde belediye tarafından düzenlenmiş çok güzel yürüyüş parkurları bulunuyor. Böylelikle görebileceğiniz en güzel manzaraların hepsinden geçen, güvenli ve tabelalandırmanın yapıldığı yollarda yürüyüş yapabiliyorsunuz. Doğa yürüyüşçüleri bu parkurların biraz dışına çıkarak spontan bir gezinti de yapabilirler. Güzergah üzerinde tuvalet ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz tuvaletler de mevcutlar ve böylece gezintinizi kolaylıkla tamamlayabiliyorsunuz. 

Eğer bu rotalar çok uzun gelirse sadece bir kısmını yürüyebilir ve daha sonra pikniğinizi yapıp dinlenmenin tadını çıkarabilirsiniz.

Yamaç Paraşütünü Unutmayın

Bölgenin hem dağlık yapıda olması hem de pek çok yaylaya ev sahipliği yapması nedeniyle yamaç paraşütü popüler hale gelmiş. Kendi paraşütünüzü alıp da gelebileceğiniz gibi, aynı zamanda ücretini ödeyerek bu hizmeti veren kişilerin paraşütleriyle de iki kişi olarak uçabilirsiniz. Fiyatlar güney beldelerinden çok daha uygun ve bu nedenle bütçesi kısıtlı olanlar için yamaç paraşütüne göz atılabilecek ilginç noktalar arasında.

Abant Gölü Müzesini Ziyaret Edin

Abant Gölü tabiat parkının hemen girişinde bir tanıtım ofisi bulunuyor ancak burası aynı zamanda küçük bir müze olarak düzenlenmiş. Müzeden bisiklet kiralayarak bölgenin keyfini çıkarmak da mümkün. Fakat zeminin ıslak olduğu günlerde çok dikkatli olun çünkü bisikletinizle beraber çamur içerisinde kalabilirsiniz. Ayrıca kendi bisikletinizi getirerek tüm bölgeyi keşfedebilirsiniz.

Bol Bol Fotoğraf Çekinin

Abant gölünün her yanının ağaçlar, sular, dereler ile dolu olması, özellikle fotoğrafçılar için çok güzel olanakların ortaya çıkmasını sağlıyor. Her mevsimde farklı bir renge büründüğü için yılda birden fazla defa gelip farklı ambiyanslar yakalamanız da mümkün.

Balık Tutun!

Abant gölünde baharın başlamasıyla birlikte amatör balıkçılık sezonu başlıyor, yazın bitişi ile birlikte avlanma yasağı başlıyor. Gölde başta alabalık olmak üzere pek çok balık türü mevcut ve böylece oltanızı alıp gelebilir ve dinginlik içerisinde balık tutmanın keyfini sürebilirsiniz. Ayrıca bölgede bulunan diğer akarsularda ve doğal veya yapay göllerde de balık tutmak serbest.

Abant Gölü’nde Ne Yenir?

Abant gölünün hemen çevresinde çok güzel kahvaltı mekanları bulunuyor ve buralarda oldukça uygun fiyata 1 kişilik kahvaltı sipariş edebilir ve 2 kişi tüketebilirsiniz. Fiyatlar daha popüler yerlere göre iyi denilebilir ve bu nedenle çok pahalıya kaçmadan güzel bir kahvaltı için gelmek bile mümkün.

Göl çevresinde veya göl yolu üzerinde mangal, ızgara gibi imkanları sunan yerler de mevcutlar ve ayrıca kendinizin pişirmesine izin veren veya doğrudan yemeği getiren mekanlar da mevcutlar. Bu nedenle her zevke ve keseye uygun bir yeme imkanı olduğu söylenebilir.

Gölün kenarındaki yerlerde kahvaltı yapıldığından bahsetmiştik ancak bunlar kahvaltı saatleri dışında normal yemek hizmeti de veriyorlar. Ayrıca bazılarında gece olduğunda canlı müzik gibi daha eğlenceli olanaklar da mevcut.

Abant Gölü’nde Gece Hayatı Nasıl?

Abant gölü genel olarak gece hayatına çok uygun bir yer değil ancak şehirden uzakta olduğu için özellikle gece saatlerinde gökyüzünü izlemek size mükemmel bir seyir zevki sunacaktır. Bunun yanında kafe ve restoranlarda akşam saatlerinde oturmak, dostlarla sohbet etmek ve canlı müzik sunan yerlerde kendinizi müziğe bırakmak da mümkün.