Akupunktur, vücuttaki belirli noktalara iğne batırılarak uygulanan bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir tedavi yöntemidir. Uzak Doğu ülkelerinde çeşitli hastalıkların tedavisi için uzun yıllardır akupunktur uygulanmaktadır. Akupunktur; insan beyninde limbik sistem denilen alanın çalışmasını düzenleyerek etki göstermektedir. Limbik sistem ise; otonom sinir sistemi üzerinden bir yandan organ işlevlerini yönetir ve diğer yandan stres uyaranlarına karşı vücudun sağlıklı kalmasına destek olur. Bu işlev, kişinin karşılaştığı stres uyaranına göre vücut fonksiyonların düzenlenmesini sağlar. Akupunktur; öncelikle organ fonksiyon bozukluğuyla meydana gelen hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Akupunktur ne işe yarar?

Akupunktur, strese karşı dayanıklılığı arttırır ve hastalıklara karşı direnç kazanılmasını sağlar. Akupunktur, iç organların fonksiyonlarını ve hormonal sisteminin çalışmasını denetleyerek düzenleme yapar. Hastanın bu sayede kendini daha sakin ve huzurlu hissetmesini sağlar.  Endorfin adı verilen ve insan beyninin belirli bölgelerinden salgılanan morfin benzeri ağrı kesicilerin de salgılanmasına yardımcı olur. Bu etkisi sayesinde akut ve kronik ağrılarda oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. Kas gevşetici etkisi sayesinde, boyun, bel, sırt gibi kasların rahatlamasını sağlar. Bu şekilde kronik ağrıların önüne geçer. Akupunktur; alerji mekanizmalarını düzenler ve alerjik reaksiyonların (alerjik burun akıntısı, burun tıkanıklığı, ürtiker vb. gibi)  kısa sürede iyileşmesine destek sağlar.

Açlık duygusunun regüle edilmesini sağlayarak, vücudun biyolojik saatini dengelemeye yardımcı olur. Bu sayede daha kolay zayıflamayı da sağlar.  Akupunktur;  abstinans (yoksunluk) sendromunu tedavi ederek hastaların sigara, alkol, ilaç, yeme bağımlılığından kurtulmalarını sağlar.

Akupunktur kimler tarafından uygulanmalıdır?

Türkiye’de akupunktur eğitimi, Sağlık Bakanlığı talebi ve denetimindeki tıp fakültelerinde verilmektedir. Daha sonra bu kursu başarıyla tamamlayan kişilere Akupunktur Uygunluk Belgesi verilmektedir. Bu belgeye sahip olmayan ve uygulama hakkında deneyimsiz kişilerce uygulanması oldukça sakıncalıdır.

Akupunktur nasıl uygulanır?

İlk olarak hastanın akupunkturist doktor tarafından detaylı bir şekilde muayene edilmesi gerekmektedir. Ardından  hastanın sorunları teşhis edilir. Yapılan muayeneden sonra, hastanın sorununa göre ayakta, uzanarak ya da yüzüstü-sırtüstü pozisyonda akupunktur uygulanır.

Akupunktur tedavisinde çok çeşitli iğneler vardır. Bunlardan en çok kullanılanı çelik iğnelerdir. Bu iğneler hemen hemen kıl inceliğinde olmaktadır ve oldukça sivri yapılara sahiptir. Akupunkturist tarafından çok özel bir yöntemle hiçbir acı duymadan, cilt altı veya kas içine batırılarak akupunktur işlemi yapılır. Bu noktalar bazen 20–30 saniye uyarılıp çıkarılabilir. Genellikle akupunktur iğneleri uygulandıktan sonra hasta, sakin bir kabin veya odada 15 ile 45 dakika yatarak muayene edilir. İğneler yaklaşık olarak  0,5–8 cm arasındadır. Kalınlıkları (Çapı) ise 0,16 ile 0,5 mm arasında değişmektedir. İğneler çoğunlukla disposable (bir kullanımlık) kullanılır veya otoklav (ameliyathane sterilizasyonunda kullanılan sistem) ile steril hale getirilir.

Akupunkturda seansların sayısı hastalığın tipi, süresi ve hastanın yaşına göre farklılık göstermektedir. Bu 3 ila 30 seans hatta daha uzadığı durumlarda meydana gelebilir. Çoğunlukla 7–12 seans bir kür olarak kabul edilir. Her kür arasında 5 ila 10 gün ara verilir. Hastalığın durumuna göre kürlerin uzunluğu yeniden ayarlanabilir. Çeşitli durumlarda kulaklara 5 ila 15 gün kalıcı iğne (raptiye biçiminde iğne) uygulanabilir. İntra-dermal denilen cilt altı iğneler uygulanıp burada 1 hafta bırakılması da söz konusu olabilir. Akupunktur noktalarına destek olarak lazer tedavisi de uygulanabilmektedir. Akupunktur noktalarına elektro-akupunktur da (noktalara alternatif akım, düşük voltaj ve amperli) yapılabilir. Hastalığın gidişatına göre; frekansı 2 ila 2000 Hz (saniyede verilen elektrik stimülasyonu  ) arasında değiştirilebilir.

Hangi yöntem hastanın durumuna uygunsa, o yöntemle akupunktur yapılmaktadır. Belirli noktaların uyarılması, tıpkı baş ağrıdığında başın belirli kısımlarının masaj yapılarak basınç uygulanması gibi etki sağlamaktadır.

Akupunkturda çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler ise:

1-İğne

2-Lazer

3-Ultrason(ses dalgası)

4-Elektro-akupunktur (Noktaya belirli voltaj ve de frekansta alternatif akım uygulamak)

5-Moksa(noktayı ısıtmak amaçlı kullanılan bir bitki=Artemisya Vulgaris)

6-Cupping (Kupa çekmek = şişe çekmek yani noktaya belirli bir ölçü ve sürede vakum uygulamak)

7-Tuina, An-Mo, Acupresure (Akupunktur noktasına özel masaj uygulaması)

8-Akupunktur noktasına belirli ilaçları enjeksiyonu(Serum fizyolojik, vitamin v.s.)

9-T.E.N.S Cilde iğne batırılmadan petler aracılığı ile elektrik akımı verilmesi.

Uygulanan akupunktur yöntemleri ise:

Vücut akupunkturu

Dünya Sağlık Örgütü tarafından (WHO) kabul edilen vücut akupunkturunda 361 nokta bulunmaktadır.

Kulak akupunkturu

Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilmiş bir diğer akupunktur yöntemi ise kulak akupunkturudur. 150’den fazla noktaya akupunktur uygulanabilir.

Yüz akupunkturu

Yüzde bazı özel noktalara uygulanan akupunktur yöntemidir.

Akupunkturun etki mekanizmaları nedir?

Analjezik (Ağrı kesici) etki

Homeostatik etki (otonom sinir sistemini dengeleyici etki)

İmmün sistemi (Bağışıklık Sistemini) artırıcı etki

Sedatif (Sakineştirici)  etki

Psikolojik etki

Akupunkturun ağrı kesici etkisi:

Ağrı subjektif (kişiye özgü) bir belirti olmaktadır. Genellikle doku hasarı kaynaklı olarak meydana gelmektedir. Akupunktur, ağrıların hafiflemesine destek olmaktadır. Akupunktur uyarımı sonrası metenkefalin ve de B endorfin (Vücudun ürettiği morfinler) seviyesi artar bu da ağrının azalması ve kişinin rahatlaması sakinleşmesi açısından büyük önem teşkil etmektedir.

Akupunkturun dengeleyici etkisi:

Akupunktur; otonom sinir sistemi olan ve iç organlarının sürekli çalışmasına destek olan ve otomatik çalışmayı etkileyen sistemi de dengeler. Otonom sistem; dolaşım, boşaltım, solunum, sindirim ve üreme fonksiyonlarını da ayarlamaktadır. Otonom sinir sistemi iç organ sistemlerini vücut sıvıları içindeki su, elektrolit, asit, baz dengesini de kontrol altında tutmaktadır. Akupunktur ise bu otonom sistemini daha kuvvetli bir duruma getirir.

Akupunktur tedavisinin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi:

Akupunktur, bilimsel olarak vücut direncini arttırmaktadır. Bağışıklık sistemini uyarması ve hormonal olarak vücudun daha dengeli olmasını sağlayan akupunktur, bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi sayesinde birçok hastalığa karşı da doğal bir koruyucu görevi üstlenir.

Akupunkturun sakinleştirici etkisi:

Akupunktur tedavisi boyunca beyin aktivitesi değişmeye başlar. Bu değişim; EEG de delta ve teta dalgaları azalması ve beta dalgalarının artmasıdır. Bu da kişilerin sakinleşmesine ve stresten uzaklaşmasına yardımcı olur.

Bu sebeple de akupunkturun sedatif etkisi sayesinde; epilepsi, ilaç bağımlılığı, fobi, anksiyete(özellikle sigara bağımlılığı tedavisinde )için yaygın olarak kullanılmaktadır.

Akupunkturun psikolojik etkisi nasıldır?

Akupunktur, beyinde dopamin ve beta endorfin salgısının artmasını sağlar. Bu sayede rahatlatıcı ve sakinleştirici etkiye sahiptir. Bunun dışında akupunktur, antidepresan etkiye de sahiptir. Bu sebeple de depresyon, panik atak gibi psikolojik sorunların tedavisinde kullanılabilir. Bu uygulamalar sayesinde vücutta serotinin etkisi arttırılır ve hasta daha huzurlu ve sakin olmaya başlar.

Akupunktur ne zaman uygulanmaz?

Hamileliğin ilk 3 ayında çeşitli noktalara akupunktur uygulanamaz. Bu noktalar; alt karın ve bel olarak sayılabilir. Bu alanlara uygulana akupunktur düşüğe sebep olabilir.

Operasyon yapılacaksa yani hasta ameliyata alınacaksa akupunktur uygulanmaz.

Kanser hastalarında ağrıyı azaltmak için akupunktur uygulanabilir.

Kanama hastalıklarında akupunktur uygulanamaz.

Antikoagülan (pıhtılaşmayı azaltan ilaçlar) kullanan hastalarda dikkatli kullanmak gerekir.