Alfa lipoik asit, özellikle son yıllarda oldukça popüler bir hale geldi. Alfa lipoik asit, vücudunuzda bulunan ve güçlü bir antioksidan görevi gören organik bir bileşendir. Normalde vücudunuz doğal yollarla alfa lipoik asit üretir, ancak bu bileşen aynı zamanda çeşitli yiyeceklerin içinde ve besin takviyelerinde de bulunmaktadır.

Şimdiye kadar yapılan araştırmalar, alfa lipoik asidin kilo verme, diyabet ve çeşitli sağlık sorunlarında önemli bir rol oynuyor olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle de pek çok insan bu bileşenin gerçekten de etkili olup olmadığını merak etmektedirler.

Alfa lipoik asidin görevi nedir?

Alfa lipoik asit ya da ALA, insan hücrelerinde bulunan organik bir bileşendir. ALA; hücrelerimizin enerji kaynağı olarak bilinen ve besinlerin enerjiye dönüştürülmesini sağlayan mitokondrilerin içinde üretilir.

Hem su hem de yağ içinde çözünebilen alfa lipoik asit, önemli bir antioksidandır ve her hücrede ve dokuda yer alabilir. Diğer pek çok antioksidan sadece suda ya da sadece yağda çözünebilir yapıdadır. Örneğin, C vitamini sadece suda çözünebilirken E vitamini ise sadece yağda çözünebilmektedir.

Alfa lipoik asidin antioksidan özelliğinin pek çok faydası olduğu düşünülmektedir. Bunlardan bazıları kan şekerini düşürmesi, inflamasyonu azaltması, cilt yaşlanmasını azaltması ve sinir fonksiyonlarında iyileşme sağlamasıdır.

İnsanlar doğal yollarla çok az miktarda ALA üretebilmektedir. Bu nedenle de belli besinler ve takviyelerle alfa lipoik asit üretiminin optimum olması sağlanmalıdır.

Kırmızı et ve organ etleri gibi besinler iyi birer ALA kaynağı iken brokoli, domates, ıspanak ve Brüksel lahanası gibi besinlerde de ALA bulunaktadır. Besin takviyelerinde bulunan ALA miktarı ise genelde besinlerde bulunandan 1000 kata kadar daha fazla olabilmektedir.

Alfa lipoik asidin şunlar üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir:

  • Kilo verme

Araştırmalar alfa lipoik asidin kilo verme üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde görüldüğü kadarıyla alfa lipoik asit, beynin hipotalamus bölgesinde bulunan AMP ile aktive olan protein kinaz (AMPK) enziminin aktivitesinde azalmaya neden olduğunu göstermektedir. AMPK aktivitesi arttığı zaman açlık hissi de artabilmektir. Diğer yandan, AMPK aktivitesini düşürmek vücudunuzun dinlenirken yaktığı kalori miktarının artmasına da neden olabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar alfa lipoik takviyesi alındığında yakılan kalori miktarında artış yaşandığını göstermektedir.

İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalarda ise alfa lipoik asidin kilo vermek üzerinde çok az etkisi olduğu görülmüştür. Bu nedenle insanların kilo vermesinde de etkili olsa da şimdilik çok fazla bir önemi olduğu söylenememektedir.

  • Diyabet

Dünya çapında yaklaşık 400 milyon yetişkin diyabet ile uğraşmaktadır. Kontrol edilemeyen diyabete en büyük sebep yüksek kan şekeri seviyesidir. Tedavi edilmediği takdirde görme kaybı, kalp rahatsızlıkları ve böbrek yetmezliği gibi durumlara neden olabilmektedir.

Alfa lipoik asidin son zamanlarda gündeme gelmesinin nedenlerinden biri de diyabet üzerindeki etkisidir. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar alfa lipoik asidin kan şekeri düşürücü etkisi olduğunu göstermektedir.

Metabolik sendrom yaşayan yetişkinler üzerinde yapılan araştırmalarda alfa lipoik asidin insülin direncini azalttığı ve kandaki açlık şekerini ve HbA1c seviyesini düşürdüğü görülmektedir.

Bilin insanları alfa lipoik asidin kasta biriken yağları yok etme sürecini desteklediği ve bu sayede kan şekerini düşürdüğünü düşünmektedirler. Ayrıca alfa lipoik asit, diyabetin neden olduğu komplikasyonların görülme riskini de azaltabilmektedir.

Her ne kadar alfa lipoik asidin kan şekerini düşürme etkisi olsa da diyabet durumunda ALA takviyesi tamamlayıcı tedavi olarak düşünülmektedir. Yani diyabetiniz varsa alfa lipoik asidin etkisini deneyimlemek isteseniz de bunu yapmadan önce doktorunuzla konuşmanız ve ilaçlarınız üzerindeki olsa etkilerini bilmeniz faydalı olacaktır.

  • Cilt yaşlanması

Bazı araştırmalar alfa lipoik asidin ciltte görülen yaşlanma belirtileriyle savaştığını göstermektedir. Yapılan bir araştırmada alfa lipoik içeren krem kullanan kişilerin herhangi bir yan etki gözlenmeden ince çizgiler, kırışıklıklar ve cilt dokusunda üzelme olduğunu göstermektedir. Alfa lipoik asit cilde uygulandığı takdirde cildin alt katmanlarına nüfuz etmekte ve güneşten gelen UV ışınlarına karşı atioksidan koruma sağlamaktadır. Bunun yanında alfa lipoik asit glutathione gibi cilt hasarlarına karşı koruma sağlayan ve yaşlanma belirtileriyle savaşan diğer antioksidanların seviyelerinin de artmasını sağlamaktadır.

  • Hafıza kaybı

Hafıza kaybı özellikle yaş ilerledikçe büyük bir sorun olmaktadır. Hafıza kaybında oksidatif stresin neden olduğu hasarın önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.

Alfa lipoik asit güçlü bir antioksidan olduğu için Alzheimer hastalığı tarzı hafıza kayıplarında, sürecin yavaşlatılmasında etkili olabilmektedir. Hem insanlar üzerinde hem de laboratuvar ortamında gerçekleştirilen çalışmalar, alfa lipoik asidin serbest radikalleri etkisiz hale getirerek ve inflamasyonu baskılayarak Alzheimer hastalığının ilerleyişini azalttığını göstermektedir.

Her ne kadar alfa lipoik asidin etkileri araştırmalarda gözlemlenmiş olsa da kesin etkilerin bilinmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

  • Sinirlerin görevi

Araştırmalar alfa lipoik asidin sinirler üzerinde de etkili olduğunu göstermektedir. Karpal tünel sendromu üzerinde yapılan bir araştırma, rahatsızlığın erken dönemlerinde kullanılan alfa lipoik asidin ilerleyişi yavaşlattığını göstermiştir. Ameliyat sonrasında alındığında ise iyileşme sürecinin daha iyi olduğu görülmektedir.

  • İnflamasyon

Kronik inflamasyon kanser ve diyabet gibi hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Alfa lipoik asit, inflamasyonun neden olduğu pek çok belirtinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilmektedir. Araştırmaların gösterdiğine göre inflamasyon belirtisi olan CRP’nin azalması, alfa lipoik asit ile mümkün olmaktadır.

  • Kalp rahatsızlığı

Yapılan çeşitli çalışmalar, alfa lipoik asidin antioksidan özelliğinin kalp rahatsızlığı yaşama riskini azalttığını göstermektedir. Bunun nedeni ise öncelikle alfa lipoik asidin serbest radikalleri etkisiz hale getirmesi ve oksidatif stresi azaltmasıdır. Bir diğer neden ise endotel disfonksiyonuna yani kan damarlarının düzgün bir şekilde genişleyememesine neden olan rahatsızlığın kalp krizi ve felç riskine neden olması ancak alfa lipoik asidin bu riski azaltmasıdır.

Alfa lipoik asidin yan etkileri neler olabilir?

Alfa lipoik asidin takviye olarak alınmasının yan etkileri genelde nadir olarak görülmekte ve hafif olmaktadır. Bu yan etkilerden bir tanesi kaşıntı olabilir. Ancak hafif yan etkilerin yanında ALA takviyelerinin uzun süreli olarak kullanılmasının henüz bilinmeyen yan etkileri olabilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan bu tarz takviyeleri kullanmamanız önemlidir. Örneğin, insülin ya da başka bir kan şekeri düşürücü ilaç kullanıyorsanız alfa lipoik asidin bu ilaçların etkinliğinde değişikliklere neden olması mümkündür. Bu nedenle ALA takviyesi almadan önce doktorunuzla mutlaka konuşun. Bu takviyeyi alırken doktorunuz kan şekeri seviyenizi gözlemlemenizi isteyebilir. Bunun yanında ilaçlarınızda düzenlemeye gidebilir.

Hamileler üzerinde henüz alfa lipoik asidin etkileri bilinmediği için hamileyseniz bu tarz bir takviye kullanmamanız iyi olacaktır. Aynı zamanda çocuklar üzerindeki etkisi de bilinmediği için çocuklarınızın da alfa lipoik asit takviyesinden uzak durması faydalı olacaktır.