Annelikle İlgili Bilinmesi Gereken 10 Şey
“Anne olunca anlarsın” lafını hayatımız boyunca sayısız kere duymuşuzdur. Kulağa ne kadar klişe gelse de, bu cümlede bir doğruluk payı olduğu da su götürmez bir gerçek.
- Korkularınız eskiye göre daha fazladır. Sadece dışarıda çocuğunuzu bekleyen koskoca bir dünya olduğu gerçeği değil, aynı zamanda o dünyanın çocuğunuza zarar vermek için beklediği düşüncesi de sizi korkutur. 6 haftalık prematüre bebeğinizin bronşit olması, 2 yaşındaki çocuğunuzun kafasını yarması ve kanın hiç durmayacakmış gibi gözükmesi, en iyi arkadaşı başka biriyle en iyi arkadaş olmaya karar veren 5 yaşındaki çocuğunuzun kırılan kalbi, özel ihtiyaçları olan çocuğunuzun sıradan okullara uyum sağlayamayacağı korkusu… Uzayıp giden bu liste, ebeveyn olmakla birlikte ortaya çıkıyor ve günlük hayatınızı bin bir zorlukla dolduruyor.
- Hep kendinizden şüphe edersiniz. Bazı günler kendinizi kusursuz bir anne gibi hissetseniz bile, içinizdeki şüphe hiç susmaz. Doğru mu yapıyorum? Daha mı sert olmalıyım? Çocuklarımla yeterince zaman geçiriyor muyum? Onları doğru bir şekilde besliyor muyum yoksa bir sürü şeyden yoksun mu kalıyorlar? Çok mu fazla söyleniyorum?
- Düşündüğünüzden çok daha fazla sabırlısınızdır. Çok yavaş yürüyen ya da bir şey alırken kasada fazla vakit geçiren insanlara içten içe sinir olmanıza rağmen, çocuğunuzun, izlediği çizgi filmle ilgili sorduğu yüzlerce soruya cevap vermekte zorluk çekmezsiniz.
- Etrafınızdaki güzelliklerin farkına varırsınız. Evet biraz klişe bir cümle ama gerçekten öyle oluyor. Çocuğunuz sizin gibi acele etmediği ve ağırdan aldığı zamanlarda, çevrenizde olan bitenin daha fazla farkına varıyorsunuz. Kafanızı kaldırıp bakmadığınız masmavi gökyüzü, baharla açan çiçekler, cıvıl cıvıl kuşlar… Artık hepsi görüş alanınızda.
- Sevgi konusunda kapasitenizin düşündüğünüzden daha fazla olduğunu görürsünüz. İlk çocuğa duyulan sevgi o kadar büyüktür ki, ikinci çocuk gelmeden önce onu asla aynı derecede sevemeyeceğinizi düşünürsünüz. Ama ikinci çocuğunuz doğduğunda, onu ne kadar fazla sevebildiğinizi görünce şaşırırsınız. Bu böyle sürüp gider. Kalbiniz bu kadar sevgiyi kaldıramayacakmış gibi gözükse de, bütün çocuklarınızı, ilk anne olduğunuz zamanlardan bile daha fazla sevdiğinizi hissedersiniz.
- Sandığınızdan da güçlüsünüzdür. Eğer erken doğum yapıp çocuğunuzu kuvözde bırakmak zorunda kaldıysanız, bunun ne kadar zor olduğunu bilirsiniz. Güçlü olmak zorundasınızdır, sürekli hastane ve ev arasında mekik dokursunuz, üstelik evde bekleyen başka çocuklarınız varsa durum daha da moral bozucudur. Ama yine de kendinizi bırakmazsınız. Çok az uyursunuz, hep endişelisinizdir fakat pes etmezsiniz. Aynı şekilde eşiniz seyahate çıktıysa ve evdeki tek ebeveyn sizseniz, yine ödünüz kopar. Ama bir şekilde üstesinden gelir, sorunsuz bir biçimde atlatırsınız. Ebeveynler sandıklarından çok daha güçlüdürler.
- Çocuklar sürprizlerle doludur. Yıllardır ailede tek olan ilk çocuğunuzun, yakında doğacak kardeşi konusunda pek de heyecan duymadığını bilir, doğum sonrası yaşanacak gerilim ve çekişmelerden de biraz ürkersiniz. Fakat siz tam da büyük kıskançlık krizleri beklerken, çocuğunuz eve gelen bu bebekle kırılacak bir bibloymuş gibi ilgilenir ve onu çok sever. Çocukları anlamak gerçekten mümkün değil.
- Aynı anda hem yalnız kalmak hem de insanlarla beraber olmak istersiniz. Çünkü annelik böyle bir şey. Çocuklarınız varsa, hiç bir zaman yalnız kalamazsınız. Kimsenin size ihtiyaç duymadığı tek bir saat geçirmek için her şeyi feda edebilirsiniz. O bir saati elde ettiğinizde ise, çocuklarınızı özlersiniz. Birileriyle konuşmak, insanlarla zaman geçirmek istersiniz fakat bir yandan da o küçük bedenlerin sıcaklığını özlersiniz. Merak etmeyin, bu sizinle ilgili bir sorun değil. Annelik duygularınızı allak bullak eden, karmaşık bir durum.
- Ebeveyn olmak eşinizle, kendi ailenizle, eşinizin ailesiyle ve arkadaşlarınızla, kısacası herkesle olan ilişkilerinizi zorlar. Hayatınıza giren her çocukla birlikte, etrafınızdaki insanlarla olan ilişkileriniz bir teste tabi olur. Çünkü hayattaki öncelikleriniz artık değişmiştir. Tabii ki eşinizle olan ilişkinizi düzeltmeniz, aranızda başka sorunlar yoksa, daha kolaydır. Fakat artık çocuklarınız her şeyden önemli olduğundan, arkadaşlıklarınızın her zaman olumlu yönde değişmeyeceğini kabul etmeniz lazım.
10. Zaman hem çok hızlı hem çok yavaş geçer. Bazen en büyük çocuğunuzun ne ara bebeklikten çıktığını ya da küçük çocuğunuzun ne zaman cümle kurmaya başladığını bile hatırlamadığınızı fark edersiniz. Fakat kuvözde geçen 2 hafta size 2 yıl gibi gelmiştir. Zamanın ne kadar göreceli olduğunu anne olduğunuzda daha iyi anlarsınız. Yıllar ve günler hem çok yavaş hem çok hızlı geçer. Önünüzdeki her günü olduğu gibi kabul edip, her şeyiyle yaşamaktan başka yapacak bir şey yok.