Bir süredir değişim ve dönüşüme dair konuşuyoruz
Zaman zaman yorulduk, ancak gökyüzü bildiğimiz her şeyi ve tüm hücrelerimizi yenilemeye kararlı
Tıpkı Satürn’ün her 7 yılda otoritemizi test etmesi ve yöntemlerimizi değiştirmesi,
Tıpkı hücrelerimizin her 7 yılda bir değişmesi gibi
2019 da başlayan bu değişim döneminin 2026 ya kadar değişmedik her yerimize tek tek dokunacağını görüyoruz.
Astrolojik yeni yılın ilk yeni ayı, vaadini hiç düşürmeden geliyor
Mars – Koç enerjisi ruhumuzun yolunu çizdiğimiz, ruhumuzun yolu ile hizalı hale geldiğimiz, bilinçaltımızda kayıtlı olan ruhsal amaç bilincimizi harekete geçirdiğimiz, kendimiz olarak harekete geçip, geliş amacımız yolunda yürüdüğümüz alandır. Bir başlangıç enerjisi, tutku, arzu, hareket isteği taşır içinde.
Bu sefer bu gücü ve arzuyu, iyileşmediğini düşündüğümüz o yaradan alıyoruz. Chiron bize her birimizin içinde hiç hak etmeden aldığımız bir yara olduğunu gösteriyor. Bu özellikle eril tarafımıza dair, yapma biçimlerimize ve yanlış yaptığımıza dair kendimizi yargıladığımız o yerlere ait.
İçimizdeki dişilin sesini duymadığımız, özgürce yaratmasına alan açmadığımız, özümüzden uzaklaştığımız ve bunca yaşam enerjisini öfkelenmek, didişmek, negatif enerjilere odaklanmak için harcadığımız o yerleri çırılçıplak gösteriyor bize
Tıpkı yeni doğmuş bir evlat gibi, çırılçıplak kalabilmemiz için destekliyor bizi
İçgüdülerimizin sesini duymaya davet ediyoruz ve aslında o yara sandığımız yerin bizi ne kadar ışıkla buluşturduğunu hatırlatıyor.
Kırgın ve kızgın olduğun yerlere şefkatle yanaşabilmek için kırmızı bir oda açıyor kalplerimizde. İşte tam da orayı anladığımıza, gücün dışarıdan değil içeriden geldiğini hissetme fırsatımız olacak. O zaman kaybolmuş, tabiri caizse kafası kopmuş tavuk gibi sağa sola koşturduğumuz, panik halinde hissettiğimiz, harekete geçmeliyim ama ne yapmalıyım bilmiyorum diye kaybolduğumuz yerden değil, merkez gücümüzden, kalbimizin fısıltısından, ruhumuzun yoluna yürüme fırsatı sunuyor bize bu başlangıç.
Önümüzde kendi ışık çağımızı başlatabileceğimiz, “O”nunla birlikte Ol diyebileceğimiz bir Neptün – Jüpiter kavuşumu var. Tam 11 gün sonra!
Hadi gel, bir derin nefes al, tıpkı oyun oynarken düşmüş, dizini kanatmış bir çocuğun yarasına bakar gibi şefkatle bak kendi yarana. Soyun.
Çıplak kaldığında, doğumu hatırlayacaksın, doğumu hatırladığında hepimizin aynı rahimden buraya yaratmak ve biricik halimizi yaşatmak için geldiğimizi hatırlayacaksın
Çıplak kaldığında senin eşsiz bir yolculuğun olduğunu hatırlayacaksın.
Ve hatırladığında evrenin davetine iştirak edebileceksin, ışığa doğru her gün bir küçük adım ile, bir gün bakacağız ki ışığın içinde el ele yaratıyoruz.
Hadi sen sana gel, sen seni bulduğunda ben buradayım diye fısıldadı Koç Yeniayı.
