Kalorileri kısıtlamak hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir.

Az yemek aslında daha uzun yaşamanıza yardımcı olabilir mi? Bu sorunun cevabını anlamak için insan vücudunda hücrelerin nasıl çalıştığı konusunda biraz bilgi sahibi olmak önemlidir. “Biology 101” bize, tek bir hücrenin aslında yaşamı desteklemek için birlikte çalışan karmaşık bir ana yapı olduğunu anlatmaktadır. Hayatı sürdürmek için gerekli temel bileşenlerden biri, hücrelerin üretmek için çalıştığı proteindir. Proteinler saçtan organlara, tırnaklara kadar insan vücudunun her bir parçasında bulunur. Organların işlev görmesine ve vücudun büyümesine olanak sağlayan kritik bir öğedir.

Hücrenin bir parçası olan ribozom, bu gerekli proteinin üretiminden veya sentezinden sorumludur. Ribozomlar hakkında iyi ve kötü haberler vardır. İyi haber verimli bir şekilde çalıştıklarıdır. Kötü haber, yıprandıkları ve sürekli olarak onarılmaları gerekmesidir.

Bilim adamları şimdilerde insanların yaşlanmasını etkileyen unsurun, ribozomlardaki yıpranma/onarım süreci olduğuna inanıyorlar. Araştırmacılar, yaşlanma süreci ile ribozomların çalışma hızı arasında bir ilişki keşfetmişlerdir. Eğer ribozomlar yavaşlarsa, bu onlara uzun vadede daha uzun süre çalışmalarına, dolayısıyla da yaşlanma sürecinde bir azalmaya olanak sağlayan, kendilerini tamir etmeleri için daha fazla zaman veriyor gibi görünmektedir.

Brigham Young Üniversitesi‘nde fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, araştırmacılar iki farklı gruba verilen yiyecek miktarını kontrol ettiler. Her iki fare grubu da hayatlarını sürdürebilmek için yeterli miktarda beslenirken, bir gruba istedikleri kadar yeme izni verildi. Diğer grup daha kısıtlı bir beslenme düzeni ile beslendi. Kısıtlanmış bir şekilde beslenen fareler daha uzun yaşadı, enerjileri daha fazlaydı, daha sağlıklı ve akranlarından daha “genç” görünüyorlardı. Bu sonuçlar, daha uzun bir ömrün tüketilen kalorilerin sayısıyla bağlantılı olduğunu gösteren daha önceki araştırmaları da desteklemektedir.

Bu araştırma, Gençlik Pınarı’nı kanıtlama niteliği taşımaz ve insanlar kalori hesaplamanın uzun bir ömür sunacağını düşünmemelidir. Bu çalışma farelerle yapılmıştır ve kesin kanıt sunmak için insanlar üzerinde de yürütülmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, yaşam süresini etkileyen diğer faktörler de vardır ve tek başına kalori alımının daha uzun bir ömür sunacağı varsayımı akla yatkın değildir. Bununla birlikte, vücudun gıdaları nasıl kullandığının net bir şekilde anlaşılmasının, insanların beslenme seçimleri konusunda daha akıllıca kararlar almalarına yardımcı olabileceğini göstermektedir.

“Asıl olan iç güzelliktir” olan yaygın düşünce, en azından yaşlanma sürecinin daha derin hücresel düzeyde devam ettiği konusu netleştiğinde bir kenara bırakılabilir.