ARILARIN MUCİZEVİ ESERİ :PROPOLİS

Bal doğanın bir mucizesidir. Bal arıları tarafından yapılan bu besin sağlığa katkılarıyla hep dikkat çekmekteydi . Altın sıvı diye adlandırabiliriz sanırım. Ama şimdi balı değil de ismini sürekli ismini balla birlikte duyduğumuz sağlık alanında  son yılların yükselen yıldızından bahsetmek istiyorum sizlere ,  propolis.

Aristoteles propolis kelimesini Yunanca pro (önce) ve polis (şehir) kelimelerinden, yani şehirden önce veya şehrin savunucusu anlamında türetmiştir.Bal arıları yuvalarını bal mumu ile yaparlar , fakat yuvalarında ufak tefek  yapıştırma işlemlerini içerisinde balmumu,tükürük ve bitki özleri  bulunan propolisle yaparlar.

Son yılların yükselen yıldızı dedim fakat propolis yeni keşfedilmiş değil bizler yeni yeni  önemini günlük yaşamda konuşur olduk.  Binlerce yıl önce dahi eski uygarlıklar tıbbi alanda propolisi kullandılar. Mısırlılar mumyalama yaparken , Eski Yunanda  apseleri tedavi ederken , Asurlular enfeksiyonlarla savaşırken propolisten faydalandılar.Propolisin içeriğindeki bileşenler onu mucizevi besin haline getiriyor. Son yıllarda propolisle ilgili bir çok çalışma var . Arıların bal yapımı için birçok bitki özüne ihtiyacı vardır. Bu da bir çok özün bir araya gelmesi besin içeriğinin çeşitlenmesi demektir. Bir arı kolonisi 1 yılda 150 ila 200 g propolis toplayabilir; ancak bazı koloniler bundan daha az toplar

Bitkiler kendilerini patojenlere karşı savunurlar bu yüzden fitokimyasallar üretiler. Ve arılar bitkilerin özlerni toplayarak ürünler elde elderler.Bir propolis örneğininin tam bileşimi kovanlara,bölgeye ve mevsime göre farklılık gösterir.Propolisin kovandaki işlevi: kovanın steril kalmasını sağlamak ve arıların  sağlığını desteklemek olduğunu düşünürsek  içerisindeki biyoaktif bileşenlerin  bizim sağlığımızı desteklemek için de  faydalı olduğu görülebilir.

Propolisin yapısı:

Propolis bal arıları tarafından yapılan bitki kaynaklı bir maddedir . içerisinde 300 ‘den fazla bileşik tanımlanmıştır .Bu bileşenlerin çoğu da ve başta flovanoidler , fenolik sitler olmak üzere çok sayıda polifenolik bileşiklerdir.

Propolis spesifik olarak flavonoidler adı verilen polifenolleri içerir. Antioksidan özellik gösterirler . propoliste fenolik asitler , flavonoidler , esterler , diterpenler , lignanlar , aromatik aldehitler, aminoasitler, yağ asitleri , vitaminlerve mineraller bulunur. Fenolik bileşikler ve flavonoidler  sayesinde özellikle antiinflamatuar ve iyileştirici etkileri vardır.

Propolisin sindirimi ve metabolizması

Propolis lipidler ,mumlar ve reçinelerden oluşur vücut tarafından bu şekilde emilimi zordur. Propolisin içindeki polifenollerin emilebilmesi için bağırsak enzimleri ve mikroflora tarfından hidrolize edilmeleri gerekir. Propolisin direkt kullanımı zordur acı bir tadı vardır bu sebeple çözücülerle birlikte daha kolay kullanıabilir hale getirilirler.

Antioksidandır

Propolisteki flavonoidler  vücutta oksidatif stresle meydana gelen serbest radikallerin vücuttan uzaklaştırılmasında rol oynar, hücrelerin korunmasını sağlayan iyi bir antioksidandır. Oksidatif stres  : vücudumuzun normal işleyişi oksijen kullanımı ve metabolizması sırasında agresif moleküller oluşur bunlar serbest radikallerdir .Bu metabolizma belli bir dengede kalır fakat bazen denge serbest radikallerden yana bozulur bu duruma  oksidatif stres denir. Antioksidanlar bu serbest radikallerin uzaklaştırılmalarını sağlarlar. Propolisin içerisindeki polifenollerin kimyasal yapısı , serbest radikallerin etkili bir şekilde ortadan kaldırılmasını sağlar.

Antienflamatuvardır

Enflamasyon  vücuttaki dengeyi tekrar kurabilmek için bağışıklık sistemin verdiği yanıttır aslında. Bağışıklık sisteminin organları ve dokuları enfeksiyondan korumaya çalışması sırasında gelişir. Vücudun iyileşebilmesi için hasarlı olan dokuyu bulmak içindir. Enflamasyonun bir an evvel sonlanması vücudun dengeye ulaşması gerekir. Şaşırtıcı bir şekilde propolis, hem akut hem de kronik inflamatuar süreçlerde anti-inflamatuar özellikler gösterir ve bu, esas olarak polifenol bileşiklerinin büyük içeriğinden kaynaklanır.

Yara –yanık tedavisinde iyileşmeye yardımcıdır

Yaraların iyileşmesinde etkilidir . İçeriğinde bulunan pinocembrin   adlı flovanoid sayesinde antifungal ,antiinflamatuar,  antimikrobiyal etkilere sahiptir bu özellikleri sebebiyle de yara iyileşmesinde etkilidir. Aynı zamanda propolisin hücre büyümesini hızlandırıp yanık tedavilerinde hızlı iyileşmeyi desteklediği görülmüştür.

Antikansorejen etililir. Propolisin polifenolleri özellikle kavak propolisinin ve Bacharis propolisinin polifenollleri hem antitümöral hem de antikansorejen etkili olduğu görülmüştür.  Kanser hücrelerinin birbiriyle iletişim kurmalarını engelleyerek antikansorejen etki gösterir.

Herpes virüsü yani dudak uçukları ve genital herpes sorunlarında yüzde üçlük propolis içeren kremlerin semptomları azalttığı görülmüştür.

Soğuk algınlığını doğal yollarla atlatmada etkilidir. Hatta boğaz ağrılarının azalmasında etkili olması propolisi kış aylarının vazgeçilmez desteği haline getiriyor.

Diyabet riskini önleyicidir. Propolisin flavonoidleri kandaki hızlı kan şekeri artışlarını engellerler , aynı zamanda şeker hastalarını bu metabolik bozukluğun komplikasyonlarından koruyabilen değerli doğal bileşikler olarak kabul edilirler.

Propolis diş taşı önleyici ajanlar olarak önerilmiştir, çünkü oral kalsiyum-fosfat çökeltisinin (diş taşının ana bileşeni) oluşumunu azaltır.

Covid 19 –propolis ilişkisi

2019 yılında tanıştığımız ve hala mücadelede olduğumuz covid -19 pandemisinin neden olduğu çok sayıda ölüm ve diğer hasarlar  göz önüne alındığında, SARS-CoV-2 enfeksiyonunun oluşturduğu mücadelede yardımcı olabilecek bir destektir. Propolis, PAK-1 inhibisyonu da dahil olmak üzere, anti-inflamatuar ve immün düzenleyici etkileri kanıtlanmıştır. Ayrıca, bulaşsonrasında  konak hücre istilası için SARS-CoV-2 virüsünün ACE2’ye bağlanması gerekir. Bu bağlantı propolis tarafından engellenir. Bu aktivitelerine ek olarak propolis, ana karaciğer enzimleri veya diğer anahtar enzimler ile etkileşime girmez; Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen kriterlere göre propolis, potansiyalizasyon veya inaktivasyon riski olmaksızın ana ilaçlarla birlikte kullanılabilir.

Propolis tüketiminin güvenli olup olmadığına bakacak olursak  propolis riskli bir ürün değildir fakat bala veya arılara karşı alerjiniz varda  propolis ürünlerine de reaksiyon gösterebilirsiniz.Propolise karşı bazı alerji ve kontakt dermatit vakaları , özellikle arıcılarda  tipik alerjik reaksiyonlar ,egzama türevi cilt döküntüleri görülmüştür.

Yüksek dozlarda ve alkolle alındığında ise bulantı kusma ve mide yanması yapabilmektedir. Propolis içersinde kan sulandırı olan kumarin maddesi de içerir. Bu maddeye bağlı olarak kanama riski olan cerrahi gibi durumlardan önce kullanılmamalıdır.

Çocuklar için su bazlı propolisler kullanılabilir. Ayrıca bir yaş öncesi bebeklere bal verilmediği gibi propolis de verilmez. Balın içerisindeki bakteri sporlarını bebeklerin mide asidi öldüremez bu sebeple gıda zehirlenmesi gibi belirtiler görülebilir. Yetişkinlerde ise mide asidi balın içerisindeki bakteri sporlarını öldürür, bu sebeple güvenlidir.

Propolis gerçekten sağlığın korunması ve hastalıklarla mücadele son yılların yükselen yıldızı. Genel sağlık durumunun korunmasında ve yukarıda da bahsettiğimiz gibi bazı hastalıklarda kullanımında  içerisindeki çeşitli bileşenler sayesinde destekçidir. Propolis çalışkanlıklarıyla tanıdığımız arıların doğadaki bir başka mucizevi eseridir.