Mutlaka ki, balı çeşitli sağlık sorunlarını önlemek veya tedavi etmek için kullanmışsınızdır. Peki ya, kanseri önlemek için bal yiyor musunuz?

Sadece bazılarımız balın kanser düşmanı olduğunu biliyoruz. Bal, mükemmel bir iyileştirici besindir. Biyomedikal kaynakların çoğu tarafından teyit edildiği gibi 69’dan fazla sağlık yararına sahip olduğunu biliyoruz. Ancak kanser kadar yaşamı tehdit edici ve kolaylıkla tedavi edilemeyen hastalıklarda da önemli yararlar sağlayabileceğini biliyor muydunuz?

Gerçekten de, Molecules Dergisi’nin yayınladığı bir araştırma, balın tümör veya kanser gelişimini ve ilerlemesini olumlu yönde etkileme rolünü inceledi. İnceleme sonucunda, yararlı özelliklerinin başında yer alan birincil kanser önleyici bileşikler olarak başta flavonoidler ve fenolik asitlerin varlığı saptandı. Çalışmaya göre flavonoidler, heterosiklik bir piran halkasıyla birleştirilen iki benzen halkası içeren, 15 karbonlu (C6-C3-C6) yapıya sahip, biyolojik açıdan aktif doğal bileşiklerdir ve bal aşağıdakileri içerir:

• Chrysin
• Kaempeferol
• Quercetin
• Pinobanksin
• Pinocembrin
• Luteolin
• Apigenin
• Hesperetin
• Naringenin
• Genistein

İlginçtir ki, bu flavonoidlerin çoğu, yapısal olarak kadındaki östrojene benzer fitokimyasal maddeler olan ve bu nedenle östrojen reseptörlerine bağlanabilen fitoöstrojenler olarak sınıflandırılır. Bu bal türevi flavonoidlerin çoğunun hem inhibitör hem uyarıcı etkileri olduğu gösterilmişken, hücrelerle yapılan hem tüp (in vitro) hem de hayvan (in vivo) çalışmalarının büyük çoğunluğu bu bileşiklerin kanser önleyici ve östrojene duyarlı kanser özelliklerini göstermiştir, bu da flavonoid açısından zengin olan balın östrojen reseptör pozitif kanserlerinde östrojenik aktiviteyi olumlu olarak etkilediğini göstermektedir.

Dahası bazı bal türleri, seçici sitotoksisite özelliği sergiler. Bu demek oluyor ki; kansersiz hücreleri zarar vermeden bırakırken, programlanmış hücre ölümünü indükleyerek kanser hücrelerini hedefler. Doğal bileşikler, kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarının aksine, sağlıklı dokulara zarar vermez, ama zararlı hücreleri hedefleme konusunda son derece etkili olmaktadırlar.

Bal, Kemoterapiden Daha Etkili Olabilir mi?


Yakın zamanda yapılan bir başka araştırmada Tualang balının iki meme kanseri hücre hattında (MCF-7 ve MDA-MB-231) Tamoksifen ilacına (östrojen reseptörü modülatörü) olan etkisi karşılaştırılmıştır. Çalışma, tualang balının meme kanseri hücreleri üzerindeki antikanser etkisinin, milyarlarca dolarlık rekor kıran bir ilaç olan Tamoksifen ile karşılaştırılabileceğini buldu. Tamoksifen, Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Kanser Topluluğu tarafından bir insan karsinojeni olarak sınıflandırılmış ve teknik ve biyolojik olarak insan fizyolojisine yabancı olan zehirli ve kimyasal bir xenobiyotik kimyasal olduğu düşünülürse, bu sonuç daha da dikkate değerdir.

Bal, Hayvanlarda Kanseri Öldürüyor

Çalışmalar hayvanlarda, özellikle metastazı engellemek açısından balın, önemli anti-kanser özelliklerini belirledi:

Çeşitli çalışmalar balın, kemirgenlerde göğüs tümörü veya kanser üzerindeki bölünme, çoğalma ve üreme engelleyici etkilerini doğrulamıştır. Bir fare tümörü modelinde, balın tümör hücresi aşılamasından önce uygulandığında, anti-metastatik etkisi bildirilmiştir. Balın antimetastatik etkisi, insan meme kanseri hücrelerinin metastatik potansiyelini inhibe ettiği gösterilmiş olan, chrysin gibi flavonoidlere bağlı olabilir. Tomasin ve Gomes-Marcondes tarafından yapılan araştırmalar, aloe vera ve bal ikilisinin, Wistar sıçanlarında tümör büyümesi ve kanserli hücre çoğalması üzerindeki etkilerini araştırdı. Her iki ajanın da tümör büyümesini baskıladığı ve hücre çoğalmasını önlediği bulundu.

Bal, Çeşitli Kanser Türlerini Engeller

İnceleme, balın çeşitli kanserleri etkileme potansiyeline odaklandı:

Karaciğer kanseri: Gelam balının hem hücre hem de hayvan araştırmasında selektif sitotoksisite, anti-anjiyojenik, sitotoksik ve anti-proliferatif özellikler sergileyerek karaciğer kanseri hücrelerini öldürdüğü tespit edildi.

Kolorektal kanser: Gelam ve çiçek balı, kolorektal hücre hatlarında kanser önleyici özellikler gösterdi.

Prostat kanseri: Yunan balının (kekik, çam ve köknar balı) anti-proliferatif özellikler sergilediği bulunmuştur.

Kanserin diğer biçimleri: Balın anti-kanser özellikleri üzerine bir dizi çalışma yapılmıştır ve sonuçta aşağıdaki türlerde de etkili olduğu bulunmuştur:

• Mesane
• Endometrial
• Renal hücreli karsinom
• Cilt kanseri hücreleri
• Servikal
• Küçük hücreli akciğer kanseri
• Ağız kanseri
• Kemik kanseri (osteosarkom)

Balın Kanserli Hücrelere Etki Mekanizması Nedir?

Balın kanser öldürme özelliklerine ilişkin gözlemler bize, mekanizmanın nasıl işlediğine dair bilgi vermektedir. Balın kanserli hücreleri aşağıdaki şekillerde öldürdüğünü söylemek mümkündür:

Hücre Döngüsünü Tutukluyor: Kanserli hücrenin normal çoğalma sürecini durduruyor.

Mitokondriyal Yolun Aktive Edilmesi: Mitokondriyal yolu aktifleştirebilen ve Sitokrom C gibi proteinlerin salınımını yapabilen flavonoidler bakımından zengin bal gibi bileşikler veya ajanlar potansiyel sitotoksik (hücre öldürme) ajanları olarak düşünülür.

Mitokondriyal Dış Membran Geçirgenleşmesinin İndüklenmesi: Mitokondriyal dış membran permeabilizasyonu (MOMP) indüksiyonu, zarlar arası boşluk proteinlerinin sitoplazmaya sızmasına ve dolayısıyla hücre ölümüne neden olur.
Programlanmış Hücre Ölümünün İndüksiyonu (Apoptoz): Kansere karşı koruma amacıyla tasarlanmış bir “hücre ölümü” programının etkinleştirilmesini sağlar.

Oksidatif Stres Modülasyonu: Balın antioksidan özelliklerinin, yeni oluşmaya başlayan kanserin ilerlemesinde (oksidatif stres) temel süreçlerden birini tıkayabileceğine inanılıyor.

İnflamasyonun iyileştirilmesi: Pek çok kanserin temelinde inflamasyon bulunur ve bal inflamasyonu baskı altına alabildiğinden, önemli kanserojenez etkisi oluşturabilir.

İnsülin Sinyalizasyon Modülasyonu: Kanser artmış insülin direnci ile ilişkili olduğu için bal insülin direncini azaltabilir, bu yüzden kanser oluşumunda önemli bir faktörü hafiflettiği düşünülmektedir.

Anjiyogenezin Engellenmesi: Balın anjiyogeneziyi engelleyerek temel kanser genişleme prosesini (yeni bir kan tedarikinin üretimi) önlediği bulunmuştur.

Bal Kanserli Hücreleri Öldürebilir

Bal, tümörün ve kanserin gelişimini ve ilerlemesini engellemek veya baskılamak için potansiyel etkiler gösteren doğal bir üründür. Kanserin oluşumunu, büyümesini ve çoğalmasını önlediği gözlemlenmiştir.

Bal, normal hücrelere karşı sitotoksik olmamasına rağmen, tümör veya kanser hücrelerine karşı oldukça ve seçici olarak sitotoksiktir. Sitotoksik demek, hücre öldürücü etkileri var demektir. Moleküler süreçleri başlama ve ilerleme aşamalarında olayları durdurarak veya müdahale ederek kanserojenezi engelleyebilir. Bu nedenle, hem deneysel hem de klinik araştırmalar sonucunda potansiyel ve umut verici bir anti-kanser ajanı olarak kabul edilebilir.