Aynaya baktığınızda bedeninizi görmenin binbir farklı yolunu bulursunuz. Genelde bunların çoğu da olumsuz düşüncelere doğru kayar. Sıfır beden ünlülerle dolu bir kültür içinde yaşamak zorunda kalınca, 38 beden bile insana devasa geliyor. Bedeninizle barışık olmanızı ve kendi kendinizle tekrar bağ kurmanızı sağlayan yoga ile yıllarca takılı kaldığınız negatif düşüncelerden kurtulabilirsiniz.

  1. Hayatınız ve kişiliğiniz aynı çizgide olsun

“Olmalıydım, yapmalıydım!” gibi cümlelerden uzak durun. Daha fazla kıvrımlı olsaydım, hiç çatlağım olmasaydı, bacaklarım daha ince olsaydı gibi cümleler sadece sizi mutsuz eder. Bunların yerine şunu aklınızdan çıkarmayın: Eşi benzeri olmayan bir ruhunuz ve kişiliğiniz var.

 

Gidilmeyen spor salonlarına harcanan üyelik masraflarından sıkıldıysanız, belki de asıl ihtiyacınız olan gerçek kişiliğinize hitap eden yogadır. Derin nefesler, vücudunuzu açan pozlar ve hem zihnen hem bedenen anın içinde olma duygusu, ihtiyacınız olan sağlıklı ruh ve vücuda kavuşmada işinize yarayabilir.

 

İlginizi yoga değil de basketbol ya da futbol mu çekiyor? Veya ormanda bir koşu için hafta sonunu dört gözle mi bekliyorsunuz? Hiç fark etmez. Sadece hayatınızı bir amaca ulaşmaya çalışıyormuş gibi yaşamaktan vazgeçin ve sizin için anlamlı olan hayatı yaşayın. Önsezilerinizi dinleyin. Bu sayede barışık yaşadığınız bedeniniz, kurulduğunuz koltuktan kalkıp sağlıklı bir hayata doğru ilerlemenizi sağlayacak. “Yapmalıydım, olmalıydım!” demek yerine, gerçekten nasılsanız öyle olmaktan mutluluk duyacaksınız.

  1. Vücudunuzla bağ kurmanız, mükemmel olana ulaşmanızı da sağlar

Tanrı, Allah, evren ya da siz hangi kelimeyi kullanmayı tercih ediyorsanız o, bize bu karmaşık, mucizevi ve harikulade makinayı armağan etmiş: Bedenimiz. Farklı sınırlarımız ya da engellerimiz olsa da, bedenimiz yine de bize ait. Tekerlekli sandalye ya da koltuk değneği kullanıyor olabiliriz. Obez ya da şeker hastası olabilir, akıl sağlığımızla ilgili problemler yaşıyor olabiliriz. Tıpkı hayatlarımız ve karakterlerimiz gibi, hepimizin farklı seviyelerde sınırları vardır.

 

Fakat, bedeninizin sahip olduğu şartlar dahilinde, ona saygı göstermenizi sağlayacak aktiviteler bulmak için uğraşırsanız, işte o zaman bütün varlığınızı özetleyen bu armağanla bağınızı kurmuş olursunuz. Yoga size, triatlon koşan Facebook arkadaşlarınızla kendinizi kıyaslamak yerine, anın içinde bedeninizle birlikte olmayı öğretir. Yoga sayesinde karşılaştırma ve kıyas kavramlarından kurtulur, bedeninizin konuştuğu dili ve ritmi takip edersiniz.

  1. “Yapamam” cümlesini benimseyin

Yogaya yeni başlayanlardansanız, vücudunuzun neyi başarıp neyi başaramayacağından tam anlamıyla emin olamazsınız. Esneklik, akıl karıştırıcı pozlar ve kan ter içinde geçen dersler göz korkutabilir.

Son derece zor bir pozun ortasında, daha fazla dayanamayacağınızı düşünüp “Yapamam!” dediğiniz an, şunu hatırlayın: Bu kadar kolay mı vazgeçeceksiniz? Dengede durmaya çalışan ayak parmaklarınızın size sözünü geçirmesine izin mi vereceksiniz? Bu yaklaşım, yoga stüdyosu dışındaki hayatınızı da etkiler.

“Yapamam!” dediğiniz her şeyi yapmak için elinizden geleni ardınıza koymayın. Akşam başınızı yastığa koyduğunuzda önemli olan hangi seviyede yoga yaptığınız değil, bütün varlığınızla kendinizi zorladığınız gerçeğidir. Bütün potansiyelinizi sonuna kadar kullandığınızdan emin olursunuz. Belki başarırsınız, belki de başarısız olursunuz. Ama her halükarda, öz saygınızı kazanırsınız. Başınızı dik tutun ve her ‘yapamam’la başlayan cümleye meydan okuyun.

Düşündüğümüzden daha yükseklere erişebiliriz. Yoga, bedeninizin tekrar doğmasına izin vererek, onu bütün sınırları ve engelleriyle kabul etmenizi sağlar. Artık bedeniniz, düşündüğünüzden çok daha fazla çaba sarf etmeye, benliğinizin en derin yerlerini ifade etmeye ve içinizdeki bir olma duygusuyla bağlantıya geçmeye hazır hale gelir.