Doğduğumuz andan ölüme kadar gerekli, gereksiz pek çok veriye, bilgiye maruz kalıyoruz, sayısız şey öğreniyoruz. Özellikle de okul hayatına başladıktan sonra, ardından iş hayatına girişle birlikte çılgınlar gibi bilgiyle donatıyoruz zihnimizi. Ama ne hikmetse bin bir güçlükle edindiğimiz bilgiler, bazen saatlerce, kimi zaman da günlerce tekrarladığımız veriler hiç bu çabayı harcamamışız gibi uçup gidebiliyor. Hatta bazen çok önemsediğimiz isimleri, kavramları bile unutuyor, “bu da neydi” diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Peki, ama neden ve nasıl öğrendiğimizden daha kısa süre içinde unutuyoruz ve bu bilgileri daha kalıcı hale getirebilecek sihirli bir yol var mı? Bu sorunun yanıtı hem evet, hem de hayır! Zira bilgiyi hafızada daha uzun süre tutabilme teknikleri var, ancak bunların çok da sihirli olduğunu söylemek mümkün değil.

Bizim kendi hayatımızda bu unutmaktan kaynaklanan sorunlardan çokça muzdarip olduğumuz gibi bilim insanları da bu konu üzerine fazlasıyla eğilmişler. Her geçen gün hafızayı geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Özellikle öğrenciler ve veriye dayalı iş kollarında çalışanlar için “mucize” denilebilecek hafızada tutma teknikleri var. Zira bilim insanları bu konu üzerinde sayısız çalışma yapmakta. İşte bu bilim insanlarından birisi de Alman psikolog Hermann Ebbinghaus’tur. Alman psikologun keşfettiği teknik ve oluşturduğu formül ile kesinlikle bilgilerinizi daha kolay bir şekilde zihne depolayacak ve orada çok daha uzun süre kalabilmeleri mümkün olacak.

Peki, neden unuturuz?

Bir bilgiyi öğrendik diyelim, bunu neden unutuyoruz, bu haksızlık değil mi? Hayır, unutmak; beynin bizi gereksiz bilgilerden, zihnimizi gereksiz bilgilerle dolmaktan koruma yöntemidir. Zira her beynin bir kapasitesi var ve sabahtan akşama kadar sayısız bilgiyle dolan beyin, eğer gereksizleri atmazsa yeni bilgilere yer açılamaz. Ertesi gün gerçekten öğrenmemiz gereken, çok lazım olan bilgileri beynimize alamayız. Bu sebepledir ki; anlık öğrendiğimiz tüm yeni bilgiler, kısa veya uzun süreli olarak hafızada saklanıyor. Eğer bu bildiklerimizi tekrar etmez veya kullanmazsak, yani onları önemsemezsek, beyin onların gereksiz olduğu fikriyle onları siliyor, biz de unutmuş oluyoruz. Tekrar edilmeyen bilgi kısa süre içinde, kolayca unutuluyor.

Hermann Ebbinghaus’a göre bir bilginin % 100’ünü öğrendikten 1 saat sonra beynimizde bilginin sadece % 44’ü kalıyor. Ancak bu 1 saatlik süre içinde bir kez tekrar etsek bu oranı yukarı çekiyoruz.
Hermann Ebbinghaus’un unutma eğrisine göre;

• Öğrendiğimiz anda bilginin % 100’ünü,
• 20 dakika sonrasında % 60’ını,
• 1 saat sonra % 40’ını.
• 1 gün sonra % 30’unu,
• 2 gün sonra % 20’sini,
• 6 gün sonra % 10’unu hatırlayabiliyoruz ve eğer hiç tekrar edilmediyse 1 ayın sonunda tamamını unutabiliyoruz.

Bu şekilde düşününce gerçekten de çok sistemli işleyen bir beyinden bahsediyoruz. Zira bilginin hiç tekrar edilmediği ve beyinden silindiği o 1 aylık dilim içinde onun yerine çok sayıda bilgi gelmiş oluyor. İşte önem verdiğimiz, hatırlamak istediğimiz bilgilerin kısa süre içinde zihnimizden uçup gitmemesi için çok işe yarar hatırlama teknikleri var. Bunlardan birisi de aralıklı tekrarlama tekniğidir.

Aralıklı tekrarlama tekniği

Eğer bilgileri kısa süre içinde ezberlemeniz gerekiyorsa;

• Bilgiyi öğrendikten hemen sonra tekrar edin,
• 15 – 20 dakika sonra bir kez daha tekrar edin,
• 6 – 8 saat sonra yeniden tekrarlayın,
• 24 saat sonra bir tekrar daha yapın.

2 gün sonra bir sınavınız varsa ve dönem başından beri hiç tekrar yapmadıysanız kısa süreli ezberleme tam da sizin için uygun bir tekniktir. Bu sayede 24 saat içinde bilgilerin tamamını zihninize doldurmuş olacaksınız. Ancak bilgileri uzun süreli hafızaya atmak istiyorsanız işlem biraz daha farklı olacak.

Bilgileri uzun süreli olarak zihninize kaydetmek istiyorsanız;

• Bilgiyi öğrendikten hemen sonra tekrar edin,
• 15 – 20 dakika sonra bir kez daha tekrar edin,
• 1 gün sonra tekrar edin,
• 2 – 3 hafta sonra tekrar edin,
• 2 – 3 ay sonra yeniden tekrar edin.

Bu sayede bilgilerin elbette ki tamamı değil, ancak büyük çoğunluğu aylarca zihninizde kalabilir. İşle ilgili bilgiler ya da temel derslerle ilgili genel geçerli bilgileri beyinde tutabilmek için uzun süreli belleğe koymaya çalışmak önemlidir.
Ancak “ezberlemek” ya da “hafızaya almak” için zorlamak, zihin yorgun ve gergin olduğu dönemlerde ısrarla ezberlemeye çalışmak kesinlikle olumlu sonuç vermeyecektir. Zira beynimiz bilgiyi öyle istediğimiz gibi hızlıca anlamaz ve böyle zoraki durumlarda güçlü, kalıcı depolar oluşturamaz. Madem bir bilgiyi çok uzun süre hatırlayabilmek istiyorsunuz, o zaman bu ezberleme süresini de uzatmak gerekiyor. Bu süreç, birkaç gün, birkaç hafta ya da birkaç ay kadar uzun olmalıdır. Tüm bunların yanında bildiklerinizi daha uzun süre hatırda tutabilmeniz için etkisi kanıtlanmış bazı tekniklerden de bahsetmek istiyorum.

Bildiklerinizi daha kalıcı hale getirmek için;

• Öğrendiğiniz şeyi kesinlikle anlayın. Eğer anlarsanız 9 kat daha hızlı ezberlersiniz.
• Öğreneceklerinizi bir gereklilik sıralamasına koyun ve sizin için en gerekli olan bilgiyi öğrenin.
• Öğreneceklerinizi önem sırasına koyduktan sonra “en çok, başta ve sonda olan bilgilerin” öğrenildiğini aklınızda tutun. Bu bağlamda en önemlileri en başa ya da en sona koyun.
• Birbirine çok benzeyen bilgileri birlikte öğrenmeyin. Aksi halde birbirlerine olan benzerliklerinden dolayı karışabilirler. Dikkatinizi bir konuya verin, ardından bambaşka bir şeyi tekrar edin.
• Zıtlıklar her zaman akılda kalıcı olur. İşte bu sebeple karşıt şeyleri öğrenin. Mesela bir yabancı dil öğrenmeye çalışıyorsanız fiillerin, sıfatların zıt anlamlarını birlikte öğrenin.
• Öğrenmek istediklerinizi hayatınızın bir alanı ile bir nesne ya da durum ile ilişkilendirirseniz daha kalıcı olacaktır. Bu yer sizin odanız, ofisiniz, mutfağınız ya da sınıfınız olabilir. Öyle bir ilişki kurun ki, siz o mekanı ya da nesneyi gördüğünüzde direkt olarak aklınıza o bilgi gelsin. Ama bunun işe yaraması için aralıklı olarak tekrarlamayı da unutmayın.
• Kelimeleri ve olayları hayatınızdaki kişilerle ilişkilendirmeye çalışın. Örneğin eşinizin çağrıştırdığı, ona uyacak sözcükleri tamamen onunla ilişkilendirerek ezberleyin. Bu sayede daha uzun süre kalıcı olur.
• Öğreneceğiniz yeni kelimeleri daha önceden bildiğiniz kelimelerle ilişkilendirin. Özellikle dil eğitiminde bu teknik çok faydalıdır. Bildiklerinize dayanarak bilgi, kelime dağarcığınızı genişletebilirsiniz.
• Yeni öğrenmek istediğiniz kelimeleri ve bilgileri bir hikaye içinde öğrenin, yeni bir hikaye yaratın, oluşturun. Özellikle de belli bir sırada birçok bilgiyi ezberlemeniz gereken durumlarda, parçalar halindeki bilgileri bir hikaye içine almaya çalışın. Bu parçaları da bir hikaye içinde öğrenin.
• Yeni öğrenme dönemindeyken bilgileri tekrarlama esnasında sesinizi bir cihazla kaydedin. Bu kaydı yemek yaparken, yolculuk yaparken ya da başka her hangi bir şeyle meşgulken dinleyin.
• Yeni öğrendiklerinizi görselleştirmeye çalışın. Tekrarlarken vücut dili kullanmak akılda kalmasına yardımcı olacaktır.
• Öğrenmede her geçen gün yeni teknikler bulunmakta uygulanmakta. Bu bakımdan siz, size en uygun olan, en yeni öğrenme metotlarını kullanmaya çalışın.