İlişkilerin büyük bir değişim gösterdiği bir dönemden geçiyoruz. Mevcut dengeler artık işe yaramıyor. İnsanlar aşkla tatmin olmuyor ve ilişkilerini nasıl yürüteceklerini bilmiyor.

İster inanın ister inanmayın ama bu kötü bir şey değil. Değişim, sistem bozulduğunda gerçekleşir. Duygusal ilişkiler konusunda da yaşanan durum bu. Bu değişimin bizleri götürdüğü nokta ise daha bilinçli bir aşk.

Peki, bilinçli ilişki tam olarak ne anlama geliyor?

Bu aslında eşlerin ikisinin de ortak bir hedef için birbirlerine söz vermiş hissiyatını taşıması anlamına geliyor. Hedef ise her zaman gelişimin peşinde olmak; hem bireysel bir gelişim hem de çift olarak ortaklaşa bir gelişim. Bu, dünyayı daha iyi bir yer yapmak uğruna çaba harcamayı simgeliyor.

Birçok insan duygusal bir ilişkiye kendi kişisel ihtiyaçlarını tatmin etmek için başlıyor. Bu tür ilişkiler birkaç yıl bile devam edebiliyor ancak en sonunda başarısız olunuyor ve geride tatminsiz iki insan bırakıyor.

Oysa iki insan ortak bir gelişim hedefiyle bir araya geldiklerinde, ilişki sadece tatmin etmekten daha öte bir çabaya dönüşüyor. Ortak bir evrim yolculuğu haline geliyor ve eşlerin her biri tek başlarına olduklarından daha büyük bir ilerleme kaydetme fırsatı yakalıyor. Bu tür bir ilişki derin ve uzun süreli bir tatmin hissini beraberinde getiriyor.

Eğer siz de romantik aşkınızı bir üst seviyeye çıkarmak istiyorsanız, bilinçli bir çift olmanın gerektirdiği bazı özellikleri kazanın ve aşkın bir sonraki seviyesine geçin. İşte bilinçli çiftlerin özellikleri:

  1. Bilinçli bir çift ilişkinin sonucuna odaklanmaz, gelişim önce gelir

İlişkinin sonucuna odaklanmamak, ne olup bittiğini önemsememek veya ilişkinin gidişatıyla ilgili hayaller kurmamak anlamına gelmiyor. Aksine, bir ilişkide sonuca odaklanmamak, ilişkiyi “yürütmek” yerine birlikte başladığınız tecrübeyi ilerletmek için söz vermek anlamına geliyor.

Gerçek şu ki hepimiz bu dünyaya büyümek için geldik. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal olarak… Bu büyüme durduğunda, otomatik olarak bazı şeylerin yanlış gittiği hissine kapılıyoruz çünkü gerçekten de öyle. Büyüme olmadığı zaman, ruhumuz kendi amacını yerine getirmemiş oluyor.

Maalesef günümüzde ilişkiler, büyümeyi artırmak yerine onu baskılamaya çalışıyor. Romantik ilişkilerin başarısız olmasının temel sebeplerinden biri de bu. Eşimizin belli bir şekilde davranmasını istiyoruz, başkalarını memnun etmek için kendimizi baskı altına alıyoruz ve en sonunda küçülmüş, bastırılmış ve parçalara ayrılmış insanlara dönüyoruz. Bu da maalesef ilişkiyi adeta bir kafese dönüştürüyor ve bu kafesi kırıp kaçmak istiyoruz. Ancak asıl gerçek şu ki; bu kafesi kendi kendimize yaratıp kapanıyoruz.

Bilinçli çiftler her şeyden çok gelişmeye önem verir ve bunun ilişkiyi canlı tutmanın tek sırrı olduğunu bilir. Gelişim korkutucu bile olsa büyümenin ilişkiyi aşması riskine rağmen yine de birlikte ilerlemeyi seçerler çünkü ilişki yaşayan bir doğaya sahiptir, iki kişi arasındaki aşk da öyle.

  1. Eşlerden her biri kendi yaptıklarının sorumluluğunu taşımaya söz verir

Bilinçli çiftler, hepimizin geçmişten gelen yaraları olduğunu ve bu yaraların yeniden ortaya çıkabileceğini bilir. Bir başka deyişle, bir kişiye sıkıca bağlandıklarında terk edilme, kapana kısılma, reddedilme, görmezden gelinme veya diğer kötü duyguların ortaya çıkabileceği ihtimalini akılda tutarlar.

Birçoğumuz ilişkilerin sadece iyi hisler verdiğini düşünüyoruz ve kötü şeyler olduğunda gerçekten yanlış hislere kapılıyoruz. Oysa asıl görmek istemediğimiz şey, tüm bu kötü hislerin kendi yanlış kalıplarımızdan kaynaklandığı gerçeği! Bunların sorumlusu eşlerimiz değil, inandığımız yanlışlar.

Bilinçli bir çift, ilişkilerde geçmişi ve şimdiki zamanı incelemeyi sever çünkü inandığımız bazı şeylerle yüzleşmenin ilişkiyi geliştireceğini bilir. Böylelikle işe yaramayan kalıplar yok edilir.

  1. Tüm duygulara açık olmak ve içsel süreçlerin hiçbirini kınamamak

Bilinçli bir ilişkide, her şeyi hissedebileceğiniz bir oda vardır. Sadece bununla da kalmaz, bu hissettiklerinizin ve hayallerinizin hepsini eşinize anlatabilirsiniz. Buna sıra dışı topraklar denir ve bunu başarmak pek de kolay değildir. Ancak bir ilişkide deneyimleyebileceğiniz en iyi şeyin bu olduğunu söylemek gerekir.

Kim olduğunuz konusunda tamamıyla dürüst olmak ve eşinizin de aynı şekilde esneyebilmesini sağlamak çok nadir başarılabilen bir durum. Duyduğunuz şeyler konuşunuza gitmeyebilir, içinizdeki kötü düşünceleri harekete geçirebilir. Sevdiğimiz insanlar için kendimizi sürekli değiştirmeye çalışıyoruz çünkü onların bizi sevmeyi bırakmamasını istiyoruz. Bu da sevgiyi, aşkı baskı altına alıyor.

Radikal bir şekilde dürüst olmanın tek yolu ise paylaşması zor olan taraflarınızı eşinize göstermek ve eşinizden de aynı şeyi yapmasını istemek. Böylelikle gerçekten anlaşıldığınızı hissedebilirsiniz, bu da aşkı besler.

  1. İlişki, aşkın yaşandığı yerdir

Aşk, aslında bir faaliyettir. Kabul etme, var olma, affetme ve kalbinizin sınırlarını esnetme faaliyetidir. Bazen aşkı bir varış noktası olarak görürüz. Duyguların her zaman zirvede olmasını isteriz. Bu gerçekleşmediğinde de ilişkiden tatmin olmamaya başlarız. Oysa bu, aşkın tüm anlamını kaçırmaktan başka bir şey değildir.

Aşk bir serüven ve bir keşiftir. İlişkinizin tüm nüanslarını görmek ve kendinize “Aşk burada ne yapardı” diye sormaktır. Yanıt her seferinde farklı olabilir ve bu sayede daha önce hiç dokunmadığınız alanlarda kendinizi geliştirebilirsiniz.

Bilinçli bir çift, aşkın vücut bulmuş hali olmaya söz verir. Bu sayede aşk yaşamlarında daha önce hiç hayal etmedikleri şekilde kendini gösterir.