Çalışmalar, bitter çikolatanın bilim tarafından da desteklenen birden fazla faydası olduğunu göstermektedir.

Kuşkusuz, bitter çikolata MÖ 2000’den beri dünyanın en değerli gıdalardan biri olarak kalmıştır. Bitter çikolatanın ilk uzmanları Orta Amerikalı Mayalardı.

İlk adım, tohumları (çekirdek olarak da bilinir) çıkarmaktır.

Daha sonra tohumlar, kurutulmadan ve kavrulmadan önce kakao çekirdeklerinin üretimi için fermantasyona tabi tutulur. Bir sonraki adım bu çekirdek kabuklarını ham kakao parçacıklarından (veya özünden) ayırmaktır.

Kakao çekirdeği öğütülerek kakao yağından ayrılır ve likör elde edilir. Likör arıtıldıktan sonra kakao parçacıkları ve hazır çikolata oluşur.

Son olarak, kakao çekirdeğini kakao tozu haline getirmeden önce parçacıklar içecek pişirmek ve hazırlamak için alınır.


Bitter çikolata içeriği şunları içerir:

  • %50-90 katı kakao parçaları
  • Kakao yağı
  • Şeker

Öte yandan, sütlü çikolata aşağıdakilerden oluşur:

  • %10-50 katı kakao parçaları
  • Kakao yağı
  • Süt
  • Şeker

İdeal olarak, bitter çikolata asla süt içermez.

Bununla birlikte, çikolata işlenirken meydana gelen çapraz bulaşma nedeniyle sütün eser miktarı çikolatanın içine girebilir.

Bu, süt üretmek için kullanılan makinenin bitter çikolata üretimi için kullanılan makineyle aynı olmasından dolayı gerçekleşir.

Bazı düşük kaliteli bitter çikolatalarda, bitkisel yağlar, tereyağı, aromalar ve yapay renkler görebilirsiniz.

Katı kakao parçaları beyaz çikolata içinde bulunmaz.

Bunun nedeni beyaz çikolatanın süt, şeker ve kakao yağından yapılmasıdır.

Bitter çikolata aşağıdakilerden zengindir:

  • Demir
  • Bakır
  • Magnezyum
  • Çinko
  • Fosfor
  • Flavonoller
  • Sağlık Notları

Kakao, kalbi korumada önemli olan flavanoller bakımından zengindir.

Bitter çikolata, sütlü çikolatadan 2-3 kat daha fazla flavanol içerir.

Vücut, kan hücrelerinin iç duvarlarında nitrik oksit üretmek için flavonollere bağımlıdır. Nitrik oksit, kan damarlarını rahatlatmak ve kan akışını iyileştirmek için gereklidir, böylece kan basıncını düşürür.

Kısa vadede çalışmalar, çikolatada bulunan flavanollerin insülin duyarlılığını arttırabilme kapasitesine sahip olduğunu göstermiştir.

Uzun vadede çalışmalar, flavanollerin diyabet riskini oldukça azalttığını kanıtlamaktadır.

Çalışmalarda kanıtlandığı üzere kakao flavanolleri sayısız faydayla doludur.

Panama’da yaşayan izole bir kabile – Kuna Kızılderilileri – arasında yapılan bir araştırma, yüksek kakao alımının kan basıncıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu grupta yüksek tansiyon vakaları hiç duyulmamıştır.

Kentsel çevrelere yerleştikten sonra beslenme biçimlerini değiştirdiklerinde, artan bir yüksek tansiyon oranı mevcuttur.

Daha da önemlisi, Kuna Kızılderilileri arasında kanser, kalp rahatsızlıkları ve şeker hastalığından ölümler kent merkezindeki akranlarına kıyasla daha düşüktür.

Yüksek miktarda kakao veya çikolata alımı, kalp hastalıkları ve mortalite riskinin azalmasına neden olur.

Bunun sebebi kakaonun enflamasyonu ve kan basıncını düşürmesidir.

Bitter çikolata kalori bakımından zengindir.

Aşırı bitter çikolata tüketimi kilo alma ve obeziteye neden olabilir.

Çikolata ve fıstık tokluğa neden olur.

Çikolatada bulunan orta dereceli doymuş yağ miktarı, kandaki yağ (lipid) düzeylerini etkileyebilir.

Satın Alma ve Depolama

  • En fazla flavanolü %70’ten fazla kakao içeren bitter çikolatadan alın.
  • Çikolatayı sıkıca kapatılmış kaplarda serin kuru bölgelerde saklayın.Buz dolabında saklamayın.
  • Doğru saklama koşullarında iki yıla kadar dayanabilir.

Servis

  • Yanmasını önlemek için kademeli olarak ısıtın.
  • Taze meyve ya da fındıkla servis edin.
  • Çikolatalı dondurma yapmak için dondurulmuş muzla karıştırın.

Biliyor musunuz?

  • Aromasını ve görünümünü iyileştirmek için kakaoyu alkali ile işleyebilirsiniz.
  • Yüzdesi yüksek olan katı kakao parçalarının kafein içeriği de yüksektir.
  • Çikolatayı, sadece üzerinde pus tabakası oluştuğu için atmaktan kaçının.