Hatırlamıyor olabilirsiniz ancak 1996 yılı, filmler açısından gerçekten çok iyi bir yıldı. 25. yıllarını kutlayacak olan filmlere baktığımızda o yıl çok sayıda klasik film çıktığını görüyoruz. Sonrasında devam filmleri çekilen bazı filmlerin ilk bölümleri 1996 yılında izleyicilerle buluştu. Bu filmlerin bazılarını üstünden 25 yıl geçmiş olsa da hala tekrar tekrar izliyoruz.

90’lı yıllar, popüler kültür açısından gerçekten de efsane bir dönemdi. Bu filmlerin yıl dönümlerini kutlamak için 2021 yılında 25 yaşına giren en iyi filmlerden bazılarını sizler için listeledim. Tüm listeye göz atın ve 96 yılının en efsane olduğunu düşündüğünüz filmi izlemeye başlayın!

Evita

Aynı isimli Broadway müzikalinden uygulanan Evita, Arjantin devlet başkanının eşi olan Eva Perón’un hayatının kurgusal bir versiyonunu anlatıyor ve filmde Madonna, Antonio Banderas ve Jonathan Pryce gibi isimler yer alıyor. Evita, çok kişi tarafından bilinen bir film değil; ancak hangi müzikal çok biliniyor ki? Filmde Madonna yer aldığı için kaçırmamanız gerekir!

Hamlet

Kennet Branagh’ın, Shakespeare’in en ünlü trajedilerden birini uyarladığı bu filmde Kate Winslet, Derek Jacobi, Rufus Sewell, Julie Christie, Judi Dench, Robin Williams ve çok daha fazla yıldız isim yer alıyor. Hamlet, defalarca izlenecek türden bir film olmayabilir, ancak en azından bir kez izlemeniz gereken bir film.

The English Patient

Ülkemizde İngiliz Hasta olarak bilinen film, diğer ödüllü filmlerle aynı kültürel etkiye sahip olmasa da tanınmayı hak ediyor. Ölmekte olan bir askerin hikayesini, kendisine bakan hemşireye anlatan filmde 1930’lu yılların Mısır’ında epik bir macera ve romantizm ortaya çıkıyor. 90’ların ödül kazanmak için yapılan filmlerinden biri olsa bugün hala izlenmeyi hak ediyor!

The Nutty Professor

Eddie Murphy, 90’lar komedisinin en ünlü isimlerinden biriydi ve Çatlak Profesör, onun en efsane rollerinden biri oldu. 96 yapımı olan bu Jerry Lewis komedisi, ana karakterin iki “alter egosu” da dahil olmak üzere Murphy’nin en az yedi karakter canlandırmasına imkan sağlıyor. Kulağa biraz aptalca mı geliyor? Elbette gelebilir, ancak filmin klasik olmasının kesinlikle bir nedeni var.

Emma

Gwyneth Paltrow’un rüya gibi, sıcak tonlu tarihi filmlerin kraliçesi olduğu dönemi hatırlıyor musunuz? Anya Taylor-Joy, Jane Austen’ın en karmaşık kahramanı olan Emma rolünü üstlenmeden çok önce Paltrow, bu romantik dönem dramasında her şeye burnunu sokan ve gururlu Emma Woodhouse olarak rol aldı. Filmde ayrıca uzun saçlı olarak kariyerinin erken dönemlerinde bulunan Ewan McGregor bulunuyor!

The Birdcage

Bir kabare sahibi olan eşcinsel bir çift ile ailelerin tanışmasını konu alan filmde komedinin efsaneleri olan ve son derece dokunaklı olan bu dramada rol alan Nathan Lane ve Robin Williams için The Birdcage filmine şans vermemiz gerekir. Her ne kadar günümüzde bakıldığında çığır açıcı bir film gibi gelmese de eşcinsel bir çift ile ailelerini, kalıp yargılardan daha fazla ayrıntıyla betimlediği için ciddi övgüler almıştır.

The Craft

90’lı yıllarda genç cadıları izlemeyi severdik. The Craft, bu trendin en unutulmaz filmlerinden bir tanesi. Büyücülükle uğraşan ve boylarını aşan işlere girişen dört serseri gencin hikayesi, dönemin alternatif kültürüyle ve kendilerini “farklı” hisseden genç kızları bir araya getirmişti. Oscar ödüllü bir film olmasa da The Craft’ın, zamanının üretimi olarak düşündüğümüzde şaşırtıcı derecede güçlü ve ilginç şekillerde desteklenen temalarla kült bir klasik haline geldiğini söyleyebiliriz.

101 Dalmatians

Disney’in canlı aksiyon filmleri günümüzde oldukça popüler olsa da 101 Dalmaçyalı, bunu 20 yıl önce gerçekleştirmişti! Dalmaçyalı çizgi filminin, Cruella DeVil tarafından yapılan ürkütücü ve hoş olan versiyonu, bir neslin ilgisini çekti ve dehşete düşmelerine neden oldu. Bu sayede animasyonun en iyi unsurlarından bazılarının, canlı aksiyon filmine aktarılmasının mümkün olduğunu kanıtladı. Bugünün gösterişli ve büyük bütçeli uyarlamalarına baktığımızda daha soluk görünebilse de şu anki canlı aksiyon filmlerin, 101 Dalmaçyalı filmine çok şey borçlu olduğunu söyleyebiliriz.

The Hunchback of Notre Dame

96’dan önce çekilen Disney filmleri bu listede daha yukarılarda yer alabilirdi. Ancak Notre Dame’ın Kamburu filmi ilk kez ortaya çıktığında devrim niteliğindeydi. Bununla birlikte Disney’in en karanlık animasyonu olan bu film, Paris ve Notre-Dame katedrali açısından çok şey başarıyor. Filmde yer alan “Out There”, “God Help the Outcasts” ve dinleyenleri etkileyen “The Bells of Notre Dame” ile “Hellfire” gibi müzikler, Disney filmlerinin en çarpıcı müzikleri arasında yer alıyor.

Space Jam

Space Jam, yalnızca 90’ların popüler kültüründe ortaya çıkabilecek tarzda bir film: Çılgın bir komedi filminde NBA yıldızlarının, komedyenlerin ve Looney Tunes karakterlerinin yer aldığı animasyon/canlı aksiyon karışımı bir film. Peki, filmin hikayesi önemli mi? Aslında değil; bu efsane, yalnızca vadettiği şeye ve karakterlerine dayanıyor. Hatta 96 yapımı olan film 25. yılını, günümüzün en büyük basketbol yıldızlarının oynadığı devam filmi ile kutluyor.

Romeo and Juliet

Dürüst olalım: 1990’ların ya da 2000’lerin gençleri olarak hangimiz Romeo ve Juliet’in biraz çılgın ve abartılı olan Baz Luhrmann uyarlamasına bayılmadık? Başrollerinde Claire Danes ile Titanik öncesi Leonardo DiCaprio’nun yer aldığı filmde tuhaf ama büyülü bir eski dönem estetiği ile bunaltıcı uyarlamaların o kadar da güçlü bir şekilde dokunmamış olabileceği tüm duygular ile trajediler yer alıyor. Bu film, herkese göre olmasa da Luhrmann’ın bu çılgın ve tuhaf çalışmasına saygı göstermeksizin 90’ların filmleri hakkında konuşmak olmazdı.

Scream

Son yıllarda izleyiciyle buluşan çok sayıda korku serisi olmuş olsa da Scream, bunlar arasında en unutulmaz olanlardan bir tanesi olmaya devam ediyor. Maskeli katil ile yapılan ürpertici telefon görüşmelerinin ardından bu yana 25 yıl geçmiş olduğuna inanması zor. Bu film ile devam filmlerini ön plana çıkaran şey, filmin sinemadaki dördüncü duvara göz kırpması ve korku filmlerine dair yepyeni bir alt türü başlatması olmuştur.

Fargo

Coen kardeşlerin kara komedi ve suç filmlerinden biri olan Fargo, tüm zamanların en efsane filmleri arasında karma türde bir başyapıt olarak bulunuyor. Film, Minnesota kırsalında geçiyor ve zengin kayınpederinden fidye almak için kendi karısını kaçıran bir adam ve onunla ilgili cinayetleri araştıran hamile bir polis şefinin hikayesini anlatıyor. Bu enteresan kara komedinin, benzer alt türler için yolu açtığını söyleyebiliriz. Tabi bir de filmin 2014’te başlayan güzel bir dizisi bulunuyor.

Matilda

Telekinetik güçleri olan kitap aşığı kız hakkında olan kara komedi türünde olan Matilda’yı izlemeyen 90’lar çocuğu var mıdır? Biraz “tuhaf” olan, hobilerini yetişkinlere açıklamaya çalışan ve bir öğretmeni tarafından hayatı değiştirilen her çocuk için Matilda bir kahramandı.

Independence Day

90’ların sonu dendiği zaman Independence Day’dan daha sembolik olan bir film düşünmek zor: Büyük bir uzaylı istilasına karşı savaşmak için uluslararası işbirliği hakkında çok sayıda ünlü yıldızın yer aldığı çılgın bir aksiyon filmi. Will Smith, Jeff Goldblum ve Bill Pullman gibi isimlerin yer aldığı bu film anında bir klasik haline geldi. Filmin 2016 yılındaki yeniden çekimi çok fazla başarı elde edemese de yeni filmin, orijinalinin üstüne gölge düşürmesine izin vermeyin.

Mission: Impossible

Amerikalılar, İngilizlerin James Bond’una 1996 yılında Görevimiz Tehlike filmi ile karşılık vermişti. 25 yıl önce Tom Cruise’un başrolünde yer aldığı film sadece Görevimiz Tehlike serisini başlatmakla kalmadı, aynı zamanda türün sonraki filmleri için de bir taslak oluşturdu.

Jerry Maguire

Tom Cruise’u sadece “aksiyon adamı” olarak değil, romantik bir başrol olarak görmemizi sağlayan Jerry Maguire gibi çok fazla film bulunmuyor. Bencil bir spor menajeriyken yavaş yavaş vicdan sahibi olmaya başlayan birinin hikayesini anlatan filmde yeni şeyler anlatılmıyor olsa da film, senaryosundaki mizah ve incelik ile oyunculuklar sayesinde sinema tarihinde efsaneler arasında yer almayı başardı.