Çocukken hayatımız çok kolaydı. Yemeklerimizi alıp pişirmek ailemizin göreviydi ve metabolizmamız gereğinden fazla çalışırdı. Sabah uyandığımız saatten gece yatana kadar geçen sürede sürekli hareket halindeydik (ve kalori yakıyorduk). Bir kaç sene ileri gidelim. Saatlerce ders çalışmaktan, ofiste harcanan sonsuz zamanlara geçiyorsunuz ve sağlıklı yemek ya da egzersiz yapmayı o yoğun programınıza sıkıştırmak daha da zorlaşıyor. Büyümenin diğer bir sonucu da artan harcamalar. Kira, faturalar, arabanın masrafları ve öğrenciyken aldığınız krediler üst üste binerken, sağlıklı gıdalar ve spora bütçenizde bir yer ayırmak da imkansız gibi gözüküyor. Fakat yine de, hayatınızda bir kaç küçük değişiklik yaparak, daha sağlıklı bir hayat sürebilirsiniz. Üstelik bütçenizi zorlamadan.
- Önceden plan yapın.
Bütçenizi aşmadan sağlıklı gıdalar tüketmek, daha markete ayak basmadan başlayan bir süreçtir. Organizasyonel becerilerinizi daha sağlıklı ve bilinçli bir hayat için kullanmanın vakti geldi.
- Yapacağınız yemekleri önceden planlayın. Böylece son dakikada markete gidip hem paranızı hem zamanınızı harcamazsınız. Haftalık yemek planınız üzerine düşünmek zor geliyorsa, internetten yardım alabilirsiniz.
- Markete gitmeden önce liste yapın ve marketteyken de, listenizde olmayan hiç bir şeyle ilgilenmeyin. Sağlıklı gıdalara yönelmenizi sağlayacak küçük bir tüyo: Markette taze sebze-meyve ve etin olduğu kısımlardan uzaklaşmayın. Paketlenmiş, işlenmiş gıdaların olduğu reyonlardan uzak durun.
- Markete gitmeden önce karnınızı doyurun. Sakın aç gitmeyin.
- Ürünleri mevsiminde alın.
Bu da, yemek yapmak gibi, biraz yaratıcılık gerektiren bir durum. Fakat taze gıdaları mevsiminde almak, size çok daha ucuza mal olacaktır. Çünkü mevsiminden önce ya da sonra satılan sebze ve meyve her zaman daha pahalıdır. Hangi mevsimde hangi ürünün yetiştiğinden emin olmak için yine internete danışabilirsiniz.
- Bilinçli bir tüketici olun.
Organik gıdaları tercih etmek bugünlerde oldukça gündemde. Organik gıdalar tüketmek istiyorsanız fakat bu bütçenize biraz fazla geliyorsa, çevreci sağlık örgütlerinin yayınladığı raporlara bakarak, hangi sebze-meyvede en çok ilaç kullanılıyor görebilirsiniz. Bu sayede hangi organik ürünün paranızı harcamaya değer olduğunu da görmüş olursunuz. Yine de bütçeniz organik ürünler tüketmeye yetmiyorsa, endişelenmeyin. Organik olmayan sebze-meyve tüketmek, bu gıdaları tamamen hayatınızdan çıkarmaktan daha iyidir.
- Bir spor salonuna kaydolun.
Egzersizinizi bir spor salonunda yaparak hem bu konuda daha sorumlu davranmış olursunuz hem de sizinle aynı kafada insanlarla tanışma şansınız olur. Evinize yakın spor salonlarını şöyle bir inceleyin. Eğer istediğinizi bulamazsanız, internetten araştırabilir ya da çevrenizdekilerden tavsiye alabilirsiniz.
- Dışarı çıkın.
Deniz kenarı ya da ormanlar, parklar ya da bahçeler gibi spor yapabileceğiniz ve bu sırada da güneşten gelen D vitaminini depolayabileceğiniz açık hava aktivitelerini tercih edin. İster yüzün, ister koşun, yürüyün ya da bisiklete binin; çok az para harcayarak formda kalabilmenin bir sürü yolu var.
- Ücretsiz spor yapabileceğiniz yerleri takip edin.
Spor salonu üyeliklerinin bazen çok pahalı olabildiğini saklamaya gerek yok. Fakat birçok fitness ve yoga salonu ücretsiz deneme periyotları ya da dersleri sunuyor. İnternetten kendi şehrinizdeki ücretsiz deneme dersleri veren salonları araştırabilirsiniz. Fakat yine de bir spor salonuna gitmek ama çok da para ödememek istiyorsanız, Grupanya gibi şehir fırsatları sitelerini takip etmenizi öneririz.
- Uykunuzu alın.
Uyku, iştahınızı düzenler böylece doyduğunuzda yemeyi bırakmanız ve gün boyunca doğru seçimler yapmanız kolaylaşır. Uyku aynı zamanda, doğru egzersizleri seçmenizi ve bu egzersizleri yaparken daha az sakatlanma riski taşımanızı sağlar. Bütün bunlara ek olarak az uykunun kafein ihtiyacını, kafein ihtiyacının kafelerde daha fazla para harcamayı doğurduğunu unutmayın.
Saydığımız bu basit adımları takip ederek, bütçenizi fazla zorlamadan daha sağlıklı bir hayat sürebilirsiniz.
