Çığ Gibi Büyüyen Hashimato
Değişen dünya düzeni, alt üst olan dengelerle birlikte son yıllarda birtakım hastalıklarda aldı başını gitti. Yapılan bilimsel çalışmalar ve araştırmalara göre Hashimato hastalığında %35 bir artış gözlendi.
Bu rakamlar hiç normal değil. Bizi dengede tutan şey vücudun orkestrası olarak bilinen Tiroit Hormonudur.
Hormonlarımız düzenli olarak çalışmadığında değerlerimiz alt üst olur. Ancak içinde bulunduğumuz yaşam koşulları da çokta güllük gülistanlık değil.3 yaşındaki bir çocuğun bile strese bağlı kortizol hormonu yüksek çıkarken geri kalan yaş gruplarını düşünmek bile istemiyorum.
Bana sorarsanız her şey kişinin kendisinde başlar ve biter. Yeter ki isteyelim.
Mottom bu şekilde iken danışan görüşmelerimde çaresiz de kaldığım oluyor. Açık ve net.
Türkiye’de yaşam koşulları, çalışma saatleri, trafik o kadar acımasız ki…Sabah 6’da evden çıkıp 8 de evde olan bir insana spor yapmalısın demek biraz ütopik oluyor.
Bu şartlar altında yaşayan bir insanın da strese girmesi kaçınılmaz oluyor. Hayat şartları bu kadar zorken Pandeminin de hayatımızın en orta yerine yerleşmesi insanlarda ne tahammül bıraktı ne de psikoloji.
Farkındaysanız kimsenin kimseye ne saygısı ne de tahammülü kaldı. Gün geçtikçe kendimizden vermeye sevgisizleştiğimizi görmeye başlıyorum. Halbuki hayat kısa dünya da bir o kadar yalan.
Geçmişten günümüze bu dünya pek çok salgınla karşılaştı. Ekonomik krizlerle mücadele etti. Acaba kendimizi biraz fazla mı salıyoruz.
Çoğu insanın üzerinde sanki 10 günlük ömrü kalmış, amansız bir hastalığa yakalanmış çaresizliği var.
Kendimize bu kadar haksızlık edersek bu umutsuzluğun içinde hormonlarımızın düzenli çalışmasını bekleyemeyiz.
Hastalılarda peşimizi bırakmaz. Tahlil yaptırmaya gidecek kadar tahammülümüz olmayan o hastanelerin esiri oluruz. Üzgünüm ama gerçekler bu!
Sizin yaşadığınız stres, sıkıntı, kaygı, öfke kontrolsüzlüğü, tahammülsüzlük, asabiyet duyguları üzerine, bu duygu yoğunluğundan kaynaklı başa çıkamadığınız duygusal açlıkta kapıya dayanınca hop Sağlıksız Beslenmede ekleniyor. Sonuç hormonlar alt üst.
Üstelik bu durum pek çok konuda olduğu gibi en çok da kadınları etkiliyor. Bunun nedeni ise bünyemizde olan Östrojen ve Progesteron hormonu.
TİROİD Bozukluğu Belirtileri
-Halsizlik
-Yorgunluk
-Asabiyet
-İştah değişimi
-Çarpıntı
-Adet düzensizliği
-Uyku isteği
-Kilo Alma
-Saçlarda Dökülme
-Gebelik sıkıntısı
-Cinsel isteksizlik
HASHİMATO TİRODİNDE BESLENME
Hashimato hastası bireyler genel olarak normal kilosunun üzerindedir. Belirtilerinde kilo vermede zorluk, kilo alma yer aldığı içinde pek çok hasta bunun arkasına sığınır.
Üzülerek söylüyorum ama bu bir kaçış noktası. Kendimde bir Hashimato hastası olarak söylüyorum ki kilo vermeye engel olan ya da kilo almamıza neden olay şey henüz hastalığın tespit edilmemiş olması ve tsh değerinin referans aralığının üzerinde olmasıdır.
Ancak hasta ilaçlarını düzenli kullanıp tsh değeri normal seyrine geldiğinde artık şu cümleyi kuramaz. ’’Hashimato hastası olduğum için kilo alıyorum.’’
Bu cümle bir sığınak cümlesidir. Yeterli ve dengeli beslenen her bireyin kilosu ideal seviyesini korur. Benim de çok sık karşılaştığım bir durumdur bu. Danışanlarım ya da yeni tanıştığım birisi ‘’A ne kadar güzel inceciksin.’’
‘’Ben kilo veremiyorum, çünkü Hashimatom var ’’
Bende Hashimato hastasıyım dediğimdeyse şokkk.
Peki bu hastalığa yakalanan bireyler nasıl beslenmeli.
Öncelikli olarak doktorunuzun verdiği ilacı sabah gözünüzü açar açmaz aç karınla yutup üzerinden en az yarım saat ,1 saat geçtikten sonra kahvaltıya başlamalısınız.
Hashimato hastalarının beslenmesinde; Selenyum, D vitamini, anti inflamatuar etkisi olan Omega yağ asitleri, İyot önemli bir yer kaplamaktadır. Aynı zamanda D vitamini de ideal seviyede tutulmalıdır. Hashimato hastalarında D vitamini genel olarak düşüktür. Bu durum otoimmün hastalıkların gelişimine ortam hazırlar.
Selenyum kullanımı tiroit fonksiyonlarını rahatlatarak antikorları düşürür. İyot kullanımı üzerine çok şey söylenip kafa karışıklığı yaratsa da İyot Hashimato üzerinde inanılmaz etkilidir. Bazı toplumlarda özellikle Avrupa’da yüksek dozda kullanılır ve bu zararlıdır. Ancak fazlası zararlı olduğu gibi azı kullanımı da bir o kadar zararlıdır. Günlük alınması gereken İyot miktarı yetişkinlerde 150 mikrogramdır. Gebelerde, emziklilerde, Çocuklarda miktar daha yukarıdadır…
Her Hashimato’nun iyot seviyesini bilmesi gerekir. Çünkü gerekli görüldüğü taktirde dışarıdan da alım yapılması şarttır.
Guatrojen iyot seviyesini bozabilir. Guatrojen hangi besinlerde bulunur; Şeftali çilek yer fıstığı kuşkonmaz lahanagiller… Çin lahanası, karnabahar, brokoli, kara lahana, Brüksel lahanası, turp, lahana, ıspanak, şalgam, mısır, şeftali, yer fıstığı, armut, çam fıstığı, çilek, tatlı patates, badem, böğürtlen, soya sütü, tofu ve soya fasulyesi guatrojen içeren besinlere örnektir. Ancak C vitamininden ve bu değerli besinlerden mahrum da kalamayız. Bu noktada haftanın 3 günü bu besinlerden tüketebiliriz.
İyottan zengin besinler; yağlı tohumlar ve deniz mahsulleridir.
Hashimato Tiroidi zaman zaman İnsülini de tetikleyebilir.
Karbonhidrat ve özellikle de basit karbonhidrat tüketimine dikkat edilmelidir.
Hashimato hasları için en ideal beslenme modeli olarak Akdeniz tipi beslenme önerilir.
Akdeniz diyeti de denilen Akdeniz tipi beslenme; taze sebze ve meyveler, tahıllar, baklagiller, kabuklu yemişler, balık, zeytinyağı tüketiminin ağırlıkta olduğu, tam tahıllı ekmeklerin tercih edildiği; buna karşın trans yağlar, hayvansal yağlar, kırmızı et, kümes hayvanları, süt ve süt ürünleri tüketiminin düşük tutulduğu bir beslenme şeklidir. Akdeniz toplumlarında kalp-damar hastalıkları, diyabet, obezite, kanser gibi birtakım kronik hastalıkların daha az görülüyor olmasının beslenme şeklinden kaynaklanabileceği düşünülerek, bu konuda pek çok çalışma yapılmış ve Akdeniz tipi beslenmenin en sağlıklı beslenme tipi olduğu sonucuna varılmıştır.