Okul öncesi çağda olan çocuklar, genelde anne-babalarının söylediklerini yapmamak için neredeyse özel bir çaba sarf ederler. Özellikle yorgun olduğunuz ya da bir yere yetişmeniz gereken zamanlarda, çocuğunuz söylediğinizi asla yapmayarak sizi daha da zorlar. Fakat duruma biraz da onun gözünden bakarsanız, aslında o kadar da asi olmadıklarını görürsünüz.

Kendi iradelerini geliştirme aşamasında olan okul öncesi çocuklar, sizden ayrı bir birey olmayı öğrenmeyi başladıkları çağdadırlar. Dolayısıyla kendilerine bir şeyler dayatılması onları daha da zorlar. Çocuğunuzun sizinle iş birliği yapması için uygulayabileceğiniz birkaç iletişim taktiği, bu konuda işinizi kolaylaştırabilir. Shelly Phillips’in paylaştığı ipuçlarını,  sizler için derledik.

Talep etmeyin, davet edin

Hepimiz çocuklarımıza, bir şey isterken “düzgün istemeleri” konusunda uyarılarda bulunmuşuzdur. Fakat onların talepkâr ve inatçı olmalarının sebebi de yine bizleriz. Eğer onların bizimle iş birliği yapmalarını istiyorsak, onlara örnek teşkil eden kişi yine biz olmalıyız. İnanılanın aksine, çocukları zorlamak yerine onları kibarca bir şey yapmaya davet etmek, daha asi olmalarına neden olmaz; böyle yaparak, güven ve takım çalışmasının temellerini atmış olursunuz. Çocuklarınız da bunun ne kadar önemli olduğunu görür.

Çocuklarınızdan bir şey istediğiniz zaman, kendinize “Eğer hayır dese sorun olur mu?” diye sorun. Eğer cevabınız “evet”se demek ki, bir istek ya da davet değil, talepte bulunuyorsunuz. Bazı durumlarda, özellikle çocuklarınızın güvenlikleri söz konusuysa, talepte bulunmanız ve ısrarcı olmanız elbette normal. Fakat unutmayın ki, çocuklarınıza ne kadar fazla zorlayıcı taleplerde bulunursanız, onların içten gelen bir şekilde sizinle iş birliği yapması da o kadar az olur.

Bu tabii ki, çocuklarınızdan herhangi bir beklentide bulunmamanız anlamına gelmiyor. Sadece, beklentileriniz karşılanmadığı zaman, bunu ceza vermek için bir bahane değil; sorunu beraber ve ortaklaşa bir şekilde çözme fırsatı olarak görmeniz gerekiyor demektir.

Oyuna dönüştürün

Çocuklar oyun oynamayı sever. Bir durumu eğlenceli hale getirdiğinizde, çocuğunuz da isteyerek size katılacaktır. Bu da, sizin biraz yaratıcı olmanıza bakıyor. Çocuğunuz parktan ayrılmak istemediğinde, onu arabaya götürecek eğlenceli bir yol bulabilir misiniz? Belki itfaiyeciymişsiniz gibi davranıp yangından kaçmak için hemen arabaya binmeniz gerektiğini söyleyebilirsiniz. Alternatif yollar bularak arabaya kadar hoplayabilir, yarış yapabilir ya da onu omzunuzda taşımayı teklif edebilirsiniz. Eğer ne yapacağınızı bilmiyorsanız, çocuğunuzun neleri sevdiğini hatırlayıp, ona uygun bir şeyler uydurmaya çalışın. En son beraber kırmızı balığın hikayesini mi okudunuz? O zaman hikayeyi orada canlandırın.

 

Böyle durumları oyuna çevirmek, sadece çocuğunuzun da size katılmasını sağlamaz, aynı zamanda beraber daha eğlenceli bir vakit geçirmiş olursunuz. İkinizin de çığlık ve tekmeler eşliğinde arabanıza dönmeyi tercih etmeyeceğinizi düşünüyoruz.

 

Kendinizi tekrar etmeyi bırakın

Bu, özellikle istediğimiz sonuçları elde edemediğimiz zaman, hepimizin yaptığı bir hatadır. Eğer çocuğunuzun dediğinizi yapmasını istiyorsanız, söylediğiniz şeyi bin kere tekrarlamayın. O sizi ilk defa söylediğinizde zaten duymuştur ve tekrar tekrar hatırlattığınız sürece, ona sadece sizi dinlemeyi bırakmasını ve siz sinirlenene kadar beklemesini öğretmiş olursunuz.

 

Çocuklar etraflarındaki dünyayı her şeyiyle keşfetmeye bayılırlar. Sosyal ve duygusal dinamikler de buna dahil. Eğer sizi kızdırmayı başarabilirlerse, istediklerini nasıl elde edecekleri ve sizin fikrinizi tekrar gözden geçirmenizi nasıl sağlayacakları konusunda bir sürü şey öğrenirler. Onların bu kurnazlıklarına kanmayın.

 

Sakin kalıp sınırlarınızı korusanız dahi, çocuğunuz yine de sizi test edecektir. Fakat sizin koyduğunuz kuralın üstesinden gelemeyeceğini anlayınca, daha ilginç ve duygusal yönden zengin yollara başvuracaktır.

Unutmuş gibi yapın

Çocuğunuzdan bir şey yapmasını istediniz ama o hiçbir tepkide bulunmadı mı? Tekrar söylemek yerine, başka bir taktik kullanın. Söylediğinizi unutmuş gibi yapın ve çocuğunuzdan size hatırlatmasını isteyin: “Sanki biraz önce senden bir şey istemiştim ama hatırlayamadım. Neydi o?”

 

Bu, çocuğunuzun kendini daha zeki hissetmesini sağlayacaktır ve çocukların en çok sevdiği şeylerden biri de, yetişkinlerden daha zeki ve daha becerikli olduklarını hissetmektir.

Sorumluluk almalarına izin verin

Eğer sorumluluk almalarına izin verirseniz, sizi daha çok dinlerler. Herkesin hazır olup evden çıkmasını sağlama görevini çocuğunuza verin; ne kadar hızlı bir şekilde hallettiğini görünce şaşıracaksınız. Özellikle, çocuğunuza yapamayacağını söylediğiniz basit şeyler, örneğin paltosunu ve ayakkabısını giyip evden çıkmak gibi, onu becerikli ve zeki olduğunu ispatlamaya itecek, dolayısıyla da hemen yapmalarını sağlayacaktır.

Onlarla iş birliği yapın

Bazen en söz dinleyen çocuğun bile, bu konuda biraz yardıma ihtiyacı olur. Özellikle yorgun, hasta, aç ya da sadece keyifsiz olduklarında. Böyle durumlarda ona yardım edin. Örneğin, onun bir bebek olduğu ve sizin de onun için her şeyi yaptığınız bir oyun oynayın. Biraz zaman geçtikten sonra, çocuğunuz sizin istediğiniz şeyleri yapmak ve size yardım etmek konusunda her zamankinden daha istekli olacaktır. Çünkü oynadığını oyun sayesinde, fazladan bir desteğe ihtiyacı olduğunda, sizin ona seve seve yardım edeceğinizi artık görmüştür.