Bazı akşamlar evde sakin bir ortamda elimde soğuk içeceğim ile kanepeye uzanıp zaman geçirmek isterim. Koşturmaca bitmiş, herkes kendi halinde, evin içi sessiz o kadar hoşuma gider ki… Bu kendime özel akşamlarda çok bilinmedik romantik komedi filmleri izlemeyi severim. Zaten çok bilinenleri defalarca seyrettiğim için, hep daha bilinmeyen belki de az bütçeyle çekilmiş filmleri ararım. Bir akşam yine böyle uzun detaylı yaptığım romatik komedi filmlerinin listesini sizlerle paylaşmak istiyorum. İzlediklerinizle ilgili yorumlarınızı bekliyorum ama…

1- Only You – Sadece Sen


Robert Downey Jr. Marisa Tomei’nin peşine düşer, ama Marisa’nın kalbi başka birine gitmiştir ve Marisa da adamın peşinden İtalya’lara gider. Amalfi sahilinde geçen harika bir romantik komedi… Mutlaka izleyin.

2- Prelude To A Kiss


Romantik komedilerin salaş kraliçesi Meg Ryan, rüyalarının erkeği Alec Baldwin ile balayına çıkmadan önce yaşlı ve huysuz bir yaşlı adamla vücutları değişir. Düşünün başlarına neler geliyor?

3- Green Card – Yeşil Kart


Andie MacDowell, ülkede kalabilmek için Gerard Depardieu ile evlenir, ancak zaman ilerledikçe romantizm ortaya çıkar ve göçmenlik konusu onlar için ikinci planda kalacaktır. Çirkin kral Depardieu’nun mükemmel Andie için dikkat çekici olacağını düşünmüyorsunuz, Fransız çekiciliği ile tanışmadınız demektir.

4- French Kiss – Fransız Öpücüğü


Amerika’nın sevgilisi olmasına rağmen Meg Ryan, seksi bir Fransız kızı için Timothy Hutton tarafından terkedilir. Onu Fransa’nın güneyine kadar takip eder. Fransız kriminal Kevin Kline’ın akıl hocalığına takılan Meg Ryan, farklı bir kimliğe bürünüyor ve işler aşk dörtgenine dönüyor.

5- Crazy, Stupid, Love – Çılgın, Aptal, Aşk


Cal Weaver’ın (Steve Carell) kusursuz bir hayatı vardır: mükemmel bir işe, harika bir eve sahiptir. Gençlik aşkı ile evlenmiş, ona harika çocuklar vermiştir. Fakat Cal’in gördüğü Amerikan rüyasından karısı Emily’nin (Julianne Moore) onu aldattığını ve dahası ayrılmak istediğini öğrenerek uyanır.

Artık 40’ında yalnız bir adam olan Cal, çapkınlıkta ve flörtleşmekte genç Jacob (Ryan Gosling) kadar iyi değildir. Bir barda tanıştığı Jacob’ta gerçekten şeytan tüyü vardır ve Cal’a bekar bir hayat sürdürmenin püf noktalarını bu adam öğretecektir.

6- Celeste and Jesse Forever – Vazgeçmem Senden


Celeste ve Jesse, lisede tanışırlar, önce sıkı dost olurlar ve ardından genç yaşta evlenirler. Şimdi otuzuna gelmiş olan Celeste kendi medya danışmanlık şirketinin sahibidir, Jesse ise bir kez daha işsizdir fakat bu duruma bir çare bulmaya da niyeti yoktur. Celeste, Jesse ile boşanmanın yapılacak en doğru şey olduğuna inanır. O kendi yolunda ilerlerken, Jesse hiçbir yere ait değil gibidir. Şimdi boşanırlarsa ömür boyu arkadaş kalabileceklerine inanır.

7- Before We Go – Gece Bitmeden


Chris Evans’ın hem yönetmenliğini üstlendiği hem de başrolünde oynadığı film, genç bir kadının New York Manhattan’da 1.30 trenini kaçırdıktan sonra genç bir adamla tanışmasını ve aralarında oluşan bağı anlatıyor. Birbirlerini tanıdıkça aşık olan bu ikiliyi birlikte geçirdikleri gece nerelere götürecek? Filmde Chris Evans harika!

8- Letters to Juliet – Juliet’e Mektuplar


İtalya’ya seyahate giden genç bir çiftin yolculukları sırasında, yıllar önce ayrıldığı sevgilisine Verona’da Juliet’in evinde duvara mektup bırakan bir kadınla tanışmalarını anlatıyor. İşine çok aşık olan genç adam bir tarafa, kızımız bir tarafa derken işler çok fena karışıyor. Mutlaka izleyin!

9- Timer – Aşka Geri Sayım


Eğer bileğinizde bir saat varsa ve size ruh eşinizi bulana kadar geri saymaya devam ediyorsa, ruh eşinizi bulmak ve bilmek ister miydiniz ? Biraz fantastik, biraz komik ama tam romatik!

10- The Face of Love – Aşkın Yüzü


Nikki 30 seneden beri evli olduğu ve hayatının tek aşkı olan kocasını kaybetmenin derin acısını yaşamaktadır. Hayat, onun hatıralarıyla çevrili olduğu evde Nikki için çok zor geçmektedir. Fakat bir gün tesadüfen bir adam ile karşılaşır ve beyninden vurulur. Çünkü bu adam, kaybettiği kocasına ikizi kadar benzemektedir. Nikki, ölümsüz aşkını yeniden bulduğuna inanarak yeni tanıştığı bir adama aşık olur. Tom’a kalbinin kapılarını aralamak zannettiği kadar kolay olacak mıdır?