Çörek Otunun Kanıtlanmış 7 Faydası

Sağlıklı ve temiz beslenme kapsamında mutfağımda sıklıkla kullandığım besinlerden birisi de çörek otudur. Daha önceden çörek otunun faydaları ile ilgili kapsamlı bir içeriği sizlerle paylaştım. Şimdi buna ek olarak bir de çörek otunun bilimsel olarak kanıtlanmış ve tüm dünyada beslenmede tercih edilmesine sebep olan en çok bilinen 7 faydasından bahsetmek istiyorum. Çörek otunun faydaları hakkında yayınlanmış 630 tane bilimsel makalenin altını çizdiği ortak bir gerçek var ki; çörek otu tüketimi, vücudun tek başına üstesinden gelemeyeceği pek çok rahatsızlığın tedavisinde önemli rol oynuyor. Neredeyse hiçbir yan etkisi olmayan çörek otunun şifa gücü, aslında inanılmaz etkili ve çoğu Amerikalı da günümüzde bu olumlu etkilerden bolca yararlanıyor.

Çörek otunun eşsiz faydaları

Güneybatı Asya’da çörek otu bitkisi, o kadar değerlidir ki, pek çok kullanım alanı ve bunlara dair de pek çok isim verilmiştir. Bu adlar;

  • Kara çekirdek,
  • Çörek otu
  • Siyah kimyon
  • Siyah susam
  • Soğan tohumu
  • Roma kişnişi şeklindedir.

Bunlar arasında “kara çekirdek” aslında uygun bir addan daha öte bir tanımdır ve sıkılıkla tercih edilir. Çünkü bu ad sayesinde aslında kimyondan da ayrılmaya yardımcı olur. Birçok sağlık uzmanı, bizim daha çok çörek otu şeklinde adlandırdığımız bu tohumun gerçekten de her derde deva olduğunu iddia etmektedir. Alerjilerden hipertansiyona kadar her şeyi iyileştirmeye yardımcı olabilen bir şifa kaynağıdır. Büyük olasılıkla çörek otu hakkındaki, en umut verici araştırma, onun ilaca dirençli bakterilere karşı da güçlü olduğunu gösteriyor. İşte bu tıp dünyası ve aslında insanlık için çok önemlidir. Çünkü sözde “süper böcekler” olarak tanımlanan bu bakteriler, halk sağlığını çok ciddi şekilde risk altına alıyor.

Ulusal Sağlık Enstitüsüne göre:

Virüsler ve bağışıklık sisteminin fonksiyonlarına dirençli antimikrobiyal bakteriler virüsler; stafilokokkal, tüberküloz, grip, gonore, kandida ve sıtma dahil olmak üzere pek çok hastalığın tedavisini neredeyse imkansız hale getiriyor. Tüm dünyadaki hastanelerde tedavi gören hastaların ortalama % 5’i ile 10’u arasındakiler bu “süper böceklerden” bir enfeksiyon kapmış bulunmaktalar.

Bu 90.000 hastadan, 13.300’den fazlası gerçek ölüm tarihinden çok daha kısa süre öncesinde ölüyor. Yani bu bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar sonucunda hastaların ömrü de kısalıyor.

Süper böceklerle enfekte olan insanların, tipik olarak hastanede kalış süreleri normalden daha uzun, tedavi süreçleri ise daha karmaşık oluyor ve genelde iyileşemiyorlar.

Bakterilerin yol açtığı enfeksiyonları önleme ve giderme konusunda çörek otunun inanılmaz, mucizevi etkilerinin olduğu pek çok bilimsel araştırma ile kanıtlandı. Jawaharlal Nehru Medical College araştırmacıları tarafından yürütülen bir araştırmada ise çörek otu yağının, bu süper böceklerden bazılarına karşı ne kadar güçlü olduğunu belirlemeye çalışıldı. Yani evet, kesinlikle etkiliydi, ancak ne kadar? Bunun için Amoksisilin, Gatifloksasin ve Tetrasiklin gibi çeşitli antibiyotiklerle karşılaştırmalar yapıldı. Çalışmaya göre;

  • Antibiyotiklere karşı dirençli olan 144 farklı bakterinin 97 tanesinde çörek otu yağının öldürücü etkisi gözlendi.
  • Gezegende doğal olarak bulunan ve pek çok derde deva olan çörek otu yağının, mikrobik kaynaklı zararlı oluşumları yok etmede etkili olduğu tespit edildi.
  • Çörek otu yağının vücuda neden bu kadar çok yarar sağladığının anlaşılmasının anahtarı ise 3 ana doğal kimyasal bakımından zengin olmasına bağlandı. Bunlar; timokinon (TQ), timohidrokuinon (THY) ve timoldür.

Çörek otu yağının vücuda sağladığı avantajların arkasındaki güç genel olarak; bitkisel kimyasallar ve kıymetli esansiyel yağlara bağlanıyor.

Her geçen gün artan, yaygınlaşan antifungal (anti –mantar) direnci soruna bir çözüm olarak da yakın tarihli bir araştırma, çörek otu yağını adres gösteriyor. Mısır Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Dergisinde yayınlanan bir araştırma raporunda bilim adamları; çörek otu yağının içeriğinde bulunan timol, TQ ve THQ’yu 30 insan patojeninde test ettiler ve şu şaşırtıcı sonuçları elde ettiler:

  • Her bir bileşik değerlendirilen otuz patojen için % 100 inhibisyon (engelleme) gösterdi.
  • Test edilen dermatofit ve mayalara karşı en iyi antifungal bileşiklerin timokinon, bunu takiben timohidrokinon ve timol olduğu belirlendi.
  • Teste tabi olan tüm vakalarda; Timol, TQ ve THQ en iyi antifungal olarak ilan edildi.

Bu çalışmanın bize söylediğine göre; çörek otu yağı, yalnızca bireysel olarak değil, aynı zamanda topluca da çok etkili olan çok özel bir üründür. Esasen, bu fitokimyasalların varlığında mantar ve küflerin kesinlikle var olmadığının kanıtlanmış olması, insanlığın en önemli sağlık sorunlarının çaresinin çörek otu yağında gizli olabileceği görüldü.

Thymoquinone

Çörek otunda bulunan aktif bir madde olan TQ’yu araştırmacılar 1960’lardan beri çok ciddi bir şekilde araştırıyorlar. Thymoquinone; ensefalomiyelit (mortalitesi yüksek olan enfeksiyonlar), diyabet, astım ve karsinogenez (kanser oluşumu) gibi sağlık sorunlarının tedavisinde yardımcı olduğu bilinen anti-oksidan, anti-inflamatuar ve anti-kanser özellikte bir maddedir. İlginçtir ki, timokinon, antioksidan enzimler olan glutatyon peroksidaz ve glutatiyon-S-transferazın korunmasına ilaveten, bir serbest radikal veya etkin bir süperoksit radikal temizleyicisi olarak da görev yapmaktadır. Hem Glutathione peroksidaz hem de S-transferaz, büyük detoksifikatörler oldukları ve hücresel antioksidan savunma sistemlerinde büyük ölçüde yardımcı oldukları gerekçesiyle karaciğerleri toksinlerden korumaya yardımcı olurlar. Yani aslında Thymoquinone; anti-kanser, anti –enfeksiyon, anti- oksidan özellikli bir maddedir.

Timohidrokuinon

Timokinon’a yakın bir kino-kimya olan timohidrokinon, gezegendeki en güçlü doğal asetilkolinesteraz (AChE) (merkezi sinir sistemi hastalığı) inhibitörlerinden (engelleyicilerinden) biridir. AChE inhibitörleri zararlı enzim aktivitesini durduran ve kişinin beyin hasarını engelleyerek yaşam süresini miktarını arttıran kimyasal maddelerdir ve beyinde nörotransmitter asetilkolin oranı kadar aktif kalırlar. Farmasötik dereceli asetilkolinesteraz inhibitörlerinin faydaları hakkında fikir almanız ve bilgi sahibi olmanız için aşağıdaki listeyi incelemenizi öneriyorum. Zira bu inhibitörlerin eksikliği ya da yokluğu durumunda şu hastalıklar ortaya çıkıyor:

  • Hissizlik, his kaybı,
  • Alzheimer hastalığı
  • Otizm
  • Glakom (göz içindeki basıncın yüksekliğinden kaynaklı bir görme kusuru)
  • Bunama
  • Kas gücü kaybı
  • Nörodejeneratif durumlar
  • Postürel taşikardi sendromu
  • Şizofreni
  • Parkinson hastalığı

Bu hastalıklara farmasötik (ilaç tedavisi) yaklaşımın hastaya büyük bir maliyet getirdiğini göz önüne alarak; güvenli, bitki temelli çözümlerin çok daha uygulanabilir bir alternatif olması da ifadenin tam anlamıyla milyonlarca insana umut sunuyor!

Çörek otu yağı genellikle:

  • Vücuda giren ya da vücutta olan çok çeşitli virüsleri öldürmek için genellikle tüberkülosit ve virüsit olarak çörek otu yağının bileşikleri kullanılıyor.
  • Tıbbi ve genel amaçlı bir dezenfektan olarak kullanılır.
  • Zararlı oluşumları hızla bozması bakımından, kalıcı bir pestisit olarak tercih edilir.
  • Gıda aromaları, parfümler, ağız gargaraları ve hatta kozmetik ürünlerinde de kullanılıyor.

Çörek otunun ya da çörek otu yağının kanıtlanmış en gözde 7 faydası

Çörek otu yağının vücuda yarar sağladığı pek çok alan içinde; bilimsel literatürde kanser, şeker hastalığı, obezite, saç dökülmesi, cilt bozuklukları ve MRSA gibi enfeksiyonları önleme becerisi her daim ilk sıralardadır.

  • Artık kanser olmayacak! Kanserle savaşır!

Hırvat bilim insanları; farelerde timokinon ve timohidrokinonun anti- tümör aktivitesini değerlendirdi ve çörek otu yağı içerisindeki iki fitokimyasal maddenin tümör hücrelerinde % 52’lik bir düşüşe neden olabileceğini keşfetti.

Her iki kimyasal bakımından da zengin olan çörek otu, çeşitli mekanizmalar yoluyla kanseri önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilme özelliği açısından benzersizdir.

  • Kanserli hücrelerin çoğalmasını önler.
  • Apoptoz indüksiyonu sağlar.
  • Kanserli hücre döngüsünü engeller.
  • Reaktif oksijen türleri üretimini sağlar.
  • Anti-metastazdır.
  • Anti-anjiyogenezdir.

Bu bağlamda bir çalışmaya göre, Timoquinone’un anti-tümör etkileri, tümörlü farelerde kolon, prostat, pankreas ve akciğer kanseri gibi vakalarda çok yüksek oranda olumlu, iyileştirici sonuçlar vermiştir. Timokinon ve konvansiyonel kemoterapötik ilaçların kombinasyonu ise, daha fazla tedavi edici etki yaratabilir ve bunun yanında, toksikliği azaltabilir.

  • Karaciğer sağlığını korur!

Karaciğer, vücudun en önemli organlarından, en hayati organlardan biridir. Neredeyse her toksin karaciğer yoluyla işlenir ve karaciğerdeki safra; yağları sindirmek için, zihin ve bedenini mutlu ve sağlıklı tutmak için bir anahtardır. Bazı rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan ilaçların yan etkileri, alkol tüketimi veya zayıf karaciğer fonksiyonları gibi sorunlarla mücadele edenler için çörek otu yağı iyileşme sürecini büyük ölçüde hızlandırabilir. Yakın tarihli bir araştırmada bilim insanları, çörek otu yağının karaciğer fonksiyonlarını desteklediğini tespit etti. Özellikle karaciğer hasarlarının ve hastalıklarının önlenmesinde çörek otu yağı tüketiminin iyileştirici etkisi keşfedildi.

  • Diyabeti tedavi eder!

Endokrinoloji ve Metabolizma Dergisi tarafından yayımlanan yakın tarihli bir makalede, Tıbbi Araştırma Konseyi araştırmacıları, çörek otu yağının pankreatik beta hücrelerin kademeli olarak kısmen yenilenmesini sağladığını, serum insülin konsantrasyonlarını düşürdüğünü ve serum glikoz düzeyini düşürdüğünü tespit ettiler. Bu gerçekten oldukça anlamlı bir buluş. Çünkü çörek otu yağı dünyadaki, tip 1 ve tip 2 diyabetleri önlemeye yardımcı olmak için önerilen birkaç bitkisel, doğal üründen birisidir.

Gerçekten bu araştırmaya göre, çörek otu, glukoz toleransını metformin kadar ciddi bir şekilde geliştiriyor. Fakat tam da bu bağlamda önemli toksik etkilere sahip değil, aksine çok düşük toksisiteye sahiptir. Bu çok önemli bir veridir. Çünkü en sık reçete edilen Tip 2 Diyabet ilaçlarından biri olan metformin, aşağıdakileri de içeren geniş bir yan etki yaratabiliyor:

  • Şişkinlik
  • Kabızlık / İshal
  • Cilt yanması
  • Gaz / Hazımsızlık
  • Mide ekşimesi
  • Baş ağrısı
  • Tırnak güçsüzlüğü
  • Ağızda metalik tat
  • Kas ağrısı
  • Karın ağrısı
  • Kilo verme sürecini hızlandırır!

Diyabet ve Metabolik Bozukluklar Dergisi, geçtiğimiz Haziran ayında, anti-obezite özelliklerine sahip olan bitkiler için sistematik olarak literatürü gözden geçiren bir çalışma yayınladı. İşte bu çalışma gezegenin en etkili doğal ilaçları arasında çörek otu yağının olduğunu ortaya çıkardı.

Geleneksel obezite tedavisinde kullanılmayan çörek otu, insanların şeker hastalığını tedavi etmekte kesinlikle ciddi anlamda yardımcıdır. Zaten çörek otu, düzenli olarak kullanıldığında kesinlikle kilo vermeye yardımcı olduğu bilinen muhteşem bir anti-inflamatuar ajan olarak biliniyor. Özellikle de bu kilo artışını önlediği bilinen bir gerçektir. Bu bağlamda:

  • İştahı azaltır.
  • Bağırsakta oluşan glikoz emilimini destekler.
  • Karaciğer glikoneogenezini normalleştirir.
  • Kan şekeri seviyelerini dengeler.
  • Kolesterol düzeyini dengeler.
  • Trigliseridi normalleştirir.
  • Sağlıklı, uzun ve canlı saçlar sunar!

Muhtemelen en özgün bitkisel besinlerden olan çörek otu yağının faydalarından biri ise saç dökülmesini önlemesidir. Dökülen saçların yeniden geri gelmesi, yeni saç oluşumunun desteklenmesi için çörek otu yağı mucizevi bir etkiye sahiptir. Aslında tam olarak nasıl böyle bir etki gösterdiğine dair çok net bir veri olmasa da, çörek otu yağının güçlü antioksidan ve antimikrobiyal özellikleri olduğu bir gerçektir. İşte bu antioksidan ve antimikrobiyal özellikler saç derisinin de çok daha sağlıklı olmasına imkan veriyor. Çörek otu yağı; saç foliküllerini güçlendirerek, saç köklerinde yeni saç oluşmasına ortam veriyor.

  • Sağlıklı bir cildi garanti eder!

Retina, koroid ve epidermisden üretilen melanin, derinin, cildin hasar görmesini engelleyen pigmentlerdir. Gözlerimize ve cildimize rengini veren temel kimyasallar sağlığımız için çok önemlidir. Çörek otu yağı, melanogeneziyi (melanin üretimini) teşvik etmek, hücreleri derinden iyileştirmek ve inhibe etmek için bilinen cilde en faydalı bitkisel ürünlerdendir.

Örneğin, İranlı araştırmacılar tarafından yürütülen yakın tarihli bir araştırmada, çörek otu yağının, yaşam kalitesini iyileştirmede ve cilt egzamasının şiddetini azaltmada cilt kremi Betamethasone kadar etkili olduğu tespit edildi. Çörek otu yağının neredeyse hiç yan etkisi olmadığını da düşündüğümüzde aslında faydalarının bu sayılanlarla sınırlı olmadığı anlaşılır. Zira tıbbi müdahalelerin ve ilaçların her birinin az da olsa bir yan etkisi bulunur.

  • Enfeksiyon (MRSA) karşıtıdır!

Çörek otu yağının öldürebileceği süper böceklerin (zararlı bakterilerin) hepsi düşünüldüğünde, metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) en önemlilerinden biri olarak kabul edilir. MRSA; tüm dünyadaki hastane ve bakımevlerinde kalan tüm hastaları, yaşlıları sersemletiyor, güçsüz düşürüyor. Çünkü bilindik, sıradan enfeksiyonlar klasik antibiyotiklere karşı çok dirençliler. Özellikle yaşlı nüfus bu bakterilere karşı yüksek risk altındadır. Çünkü genellikle ameliyatlar, intravenöz hortumlar ve yapay eklemler gibi invaziv prosedürler hastanın bu süper böceklere karşı direncini düşürür. Zaten ilerleyen yaşla birlikte bünyenin gücü, bağışıklık sisteminin direnci de zayıflamıştır. Öncelikle bu güçsüz bağışıklık nedeniyle, yaşlanan nüfus, MRSA’yı küresel bir halk sağlığı riski haline getirir.

Neyse ki, en güçlü bitkisel yağlardan biri olarak bilinen çörek otu yağı, doğanın bir mucizesi olarak yardıma koşuyor. Pakistanlı bilim adamları çörek otu yağının, enfeksiyonları yok etmede çok etkili olduğunu keşfettiler. Bu çörek otu tohumu yağı, enfeksiyon oluşumunu önler, var olan enfeksiyonları da yavaş yavaş giderir.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.